Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kayip Kaçak Davalarinda Davali Yönünden Husumet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-03-2016, 13:56   #1
Av.Nehir

 
Varsayılan Kayip Kaçak Davalarinda Davali Yönünden Husumet

Sayın Meslektaşlarım,

Konuyla ilgili pek çok başlık açılmış, bunlara yazdığım mesaja cevap alamadığımdan konuyu yeni başlık açarak yazmayı uygun gördüm.o
Müvekkilim uzun yıllar Trakya bölgesindeki tek dağıtım şirketinden sonrasında ise Trakya bölgesinde faaliyet gösteren diğer pek çok perakende elektrik sağlayıcı firma ile sözleşme yaparak farklı zamanlarda farklı perakende sağlayıcı firmadan elektrik almış durumda. Bir sağlayıcı firma ile yaptığım görüşmeden, sağlayıcı şirketlerin dağıtım şirkleti ile yaptıkları sözleşme uyarınca bu paraları topladığı ve kayıp kaçak PSHB, dağıtım hizmet bedeli, iletim ve sayaç okuma bedellerini dağıtım firmasına ödedikleri bu nedenle açılacak davanın kendilerine değil en azından dağıtım şirketi ile birlikte sağlayıcı şirkete karşı birlikte açılması gerektiği yönünde bilgi aldım. 4 adet Sağlayıcı firmanın her biriyle ayrı ayrı zamanlar için yapılan sözleşmelerde yetkili mahkeme her birinde ayrı bir yer mahkemesi olarak belirlenmiş. Taradığım Yargıtay kararlarında sağlayıcı firmaların davanın bu paraları ödediklerini bildirdikleri dağıtıcı firmaya açılması yönündeki itirazlarının tartışmaya açılmadığını gördüm.
Buna göre;
Davayı sağlayıcı firma ile birlikte dağıtım şirketine karşı birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk olarak açabilir miyim? iadesini talep edeceğim tutarlar çok yüksek olduğu için muhatabın fazla olması ve dağıtım şirketinin ekonomik olarak sağlayıcı şirketten daha güçlü olduğunu düşündüğümden tahsilatta da daha az sorun yaşarım diye düşünüyorum.

Diğer bir sorum ise her bir sağlayıcı firma ile yapılan sözleşmelere göre 4 ayrı yetkili mahkeme bulunduğundan sağlayıcı ve dağıtım firmasına 4 ayrı farklı yerdeki mahkemede ayrı ayrı dava açabilir miyim ? Zira böyle bir durumda vekalet ücreti tutarı da ciddi tutarda farklılık göstermektedir.

Bilgi, öneri ve tecrübelerinizi ve varsa bu sorulara yanıt oluşturabilecek Yargıtay kararı paylaşırsanız çok memnun olurum.

İyi çalışmalar.
Old 29-03-2016, 14:29   #2
saturn86

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nehir
Sayın Meslektaşlarım,

Konuyla ilgili pek çok başlık açılmış, bunlara yazdığım mesaja cevap alamadığımdan konuyu yeni başlık açarak yazmayı uygun gördüm.o
Müvekkilim uzun yıllar Trakya bölgesindeki tek dağıtım şirketinden sonrasında ise Trakya bölgesinde faaliyet gösteren diğer pek çok perakende elektrik sağlayıcı firma ile sözleşme yaparak farklı zamanlarda farklı perakende sağlayıcı firmadan elektrik almış durumda. Bir sağlayıcı firma ile yaptığım görüşmeden, sağlayıcı şirketlerin dağıtım şirkleti ile yaptıkları sözleşme uyarınca bu paraları topladığı ve kayıp kaçak PSHB, dağıtım hizmet bedeli, iletim ve sayaç okuma bedellerini dağıtım firmasına ödedikleri bu nedenle açılacak davanın kendilerine değil en azından dağıtım şirketi ile birlikte sağlayıcı şirkete karşı birlikte açılması gerektiği yönünde bilgi aldım. 4 adet Sağlayıcı firmanın her biriyle ayrı ayrı zamanlar için yapılan sözleşmelerde yetkili mahkeme her birinde ayrı bir yer mahkemesi olarak belirlenmiş. Taradığım Yargıtay kararlarında sağlayıcı firmaların davanın bu paraları ödediklerini bildirdikleri dağıtıcı firmaya açılması yönündeki itirazlarının tartışmaya açılmadığını gördüm.
Buna göre;
Davayı sağlayıcı firma ile birlikte dağıtım şirketine karşı birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk olarak açabilir miyim? iadesini talep edeceğim tutarlar çok yüksek olduğu için muhatabın fazla olması ve dağıtım şirketinin ekonomik olarak sağlayıcı şirketten daha güçlü olduğunu düşündüğümden tahsilatta da daha az sorun yaşarım diye düşünüyorum.

Diğer bir sorum ise her bir sağlayıcı firma ile yapılan sözleşmelere göre 4 ayrı yetkili mahkeme bulunduğundan sağlayıcı ve dağıtım firmasına 4 ayrı farklı yerdeki mahkemede ayrı ayrı dava açabilir miyim ? Zira böyle bir durumda vekalet ücreti tutarı da ciddi tutarda farklılık göstermektedir.

Bilgi, öneri ve tecrübelerinizi ve varsa bu sorulara yanıt oluşturabilecek Yargıtay kararı paylaşırsanız çok memnun olurum.

İyi çalışmalar.



Değerli meslektaşım,


Biz de müvekkil şirket lehine kayıp-kaçak bedelinin iadesine ilişkin dava açmak istiyoruz. Bizim somut olayımızda da müvekkil şirket, bazı dönemler doğrudan dağıtım şirketinden; bazı dönemlerde de sağlayıcı firmadan elektrik almış bulunmakta.


Sağlayıcı firmaların, kayıp-kaçak bedellerini dağıtıcı firmalara ödedikleri yönündeki beyanlarına itibar edilmesi halinde dahi, kayıp-kaçak bedelinden tahsilatı yapan sağlayıcı firmanın da dağıtıcı firma ile müşterek müteselsil sorumlu olacağını düşünüyorum.


Lakin bu durumda ikametgah adresleri farklı olan dağıtıcı ve sağlayıcı firmalara müşterek-müteselsil dava yöneltilmesi halinde yetkili mahkemenin neresi olacağı yönünde soru işaretleri oluşmakta.


Bu mevzunun yeni olmasından kaynaklı olmalı ki Yargıtay kararı bulmakta zorlanıyorum.


Geçen süre zarfında yaptığuınız araştırmalar sonucu edindiğiniz bilgi ve tecrübelerinizi bizlerle payşaırsanız seviniriz.
İyi çalışmalar...
Old 31-03-2016, 23:00   #3
Av.Nehir

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım maalesef ben de aradığım sorulara hala cevap bulamadım. Cevap bulduğumda buradan paylaşacağım.
Old 26-04-2016, 14:56   #4
Av. Selçuk KOSİF

 
Varsayılan

arkadaşlar husumet yönünden bir cevap yok mu halen? Dağıtım şirketi mi perakende şirketi mi? Ben sözleşmelerin perakende şirketlerini sorumlu bırakacak şekilde düzenlendiğini okumuştum bir yerde. Acaba husumet olarak ikisini birden göstersek husumet yönünden reddedilecek olan şirket lehine vekalet ücretine mi hükmedilir?
Old 26-04-2016, 21:37   #5
av__emrah

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım; biz açmış olduğumuz davalarda perakende şirketini hasım gösterdik. Şirket de cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunmadı. Dolayısıyla da tüm davalarımızı buna göre açıyoruz
Old 27-04-2016, 09:43   #6
Av.4625

 
Varsayılan

Merhabalar, Antalya'da kayıp-kaçak bedelleriyle ilgili açılan birkaç örnek dava dosyasını inceleme imkanı buldum. Husumetin dağıtım şirketine yöneltildiğini, dağıtım şirketinin husumet itirazında bulunduğunu ancak itirazın kabul görmediğini söyleyebilirim. Bu konudaki Yargıtay içtihatları incelendiğinde de 'dağıtım şirketleri'nden bahsedildiği görülecektir.

"Dairemizce de, anılan Genel Kurul kararındaki ilkeler benimsenerek, kayıp-kaçak bedeli yanında, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin de dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden alınamayacağına karar vermiştir.( 3.Hukuk Dairesi Dairesi'nin 20/10/2014 tarih, 2014/7090 Esas, 2014/13588 Karar, 03/11/2014 tarih, 2014/7083 Esas, 2014/14256 Karar sayılı kararları )"

Yanlış yorumluyor olabilirim. Fakat benim fikrim, davanın dağıtım şirketlerine açılacağı yönünde. En azından bulunduğum şehirde uygulama bu şekilde.
Old 27-04-2016, 12:09   #7
Av. Kürşad MERCAN

 
Varsayılan

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/4990 K. 2015/17072 T. 3.11.2015


DAVA: Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 03.11.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili geldi. Karşı taraf davacı vekili geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı vekili dilekçesinde, davalı şirketin müvekkili olan davacıdan kayıp kaçak bedeli adı altında haksız tahsilat yaptığını beyan ederek, 330.544,654 TL kayıp kaçak bedelinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili savunmasında, alınan bedelin yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu, bu davanın tarifeleri uygulamakla yükümlü davalıya değil, tarifeleri belirleyen EPDK'ya yöneltilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davacının davasının kabulü ile ; 330.544,654 TL nin dava tarihi olan 21/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 16.934.25 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-04-2016, 15:52   #8
Av. Selçuk KOSİF

 
Mutsuz Kürşad bey

Kürşad bey sizin kararda EPDK yönünden husumet itirazı var. Biz dağıtım şirketi ile perakende şirketi arasında kararsız kaldık. Zira Yargıtay son kararlarında özellikle tüketici yönünden tüketici hakem heyetini görevli mahkeme olarak kabul ediyor. Yani husumeti Elektrik şirketi olarak gösteriyor. Ancak benim kararlardan kesin olarak çıkartamadığım bir şey var: Tüketici Hakem Heyeti'ne yapılan şikayette veya açılan davalarda husumet hangi şirkete yöneltileceği sorunu. Dağıtıcı a.ş. mi perakende satış a.ş. yoksa ikisi mi? Dağıtıcı dağıtım bedelini, ulaştırma bedelini perakende şirketinden alıyor, perakende şirketi de tüketiciye elektriği satıyor, bedeli tahsil ediyor. Bu görev dağılımına göre perakende şirketi gibi gözüküyor ancak birçok meslektaşım dağıtım şirketini hasım gösterdik diyor.
Old 27-04-2016, 18:21   #9
Av. Kürşad MERCAN

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/5920 K. 2013/8270 T. 16.5.2013


DAVA : Taraflar arasında görülen trafo kaybı bedeli, kaçak kullanım bedeli, sistem kullanım bedeli ve kayıp kullanım bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

KARAR : Davada, davacının 01.01.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan tükettiği elektrik faturalarına yansıtılan trafo kaybı bedeli, sistem kullanım bedeli, kayıp bedeli adı altında davalı tarafından tahsil edilen bedellerin yasal dayanağı olmadığını belirterek, ödenen bedelin istirdadı ve bundan sonra tahakkuk edecek faturalarda söz konusu kalemlerin talep edilmemesi için gerekli işlemlerin yapılması talep ve dava edilmiştir.

Davalı vekili cevabında, davaya konu kayıp-kaçak bedelinin EPDK kararları ve yönetmelik gereğince tahakkuk edildiğini, bu konuda EPDK'nun yetkili olduğunu beyan etmiştir.

Mahkemece; davacının davasını EPDK'na yöneltmesi gerektiğinden bahisle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Davada, trafo kaybı bedeli, sistem kullanım bedeli, kayıp bedeli adı altında faturalara yansıtılarak ödenen bedelin istirdadı ve bundan sonra tahakkuk edecek faturalarda söz konusu kalemlerin talep edilmemesi için gerekli işlemlerin yapılmaması talep edilmektedir.

Uyuşmazlık, faturalara yansıtılan bu bedelin kimden talep edileceği noktasında toplanmaktadır.

4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 13. maddesinin (a) bendinde düzenlemeye tabi tarifelere dair olarak "... Fiyat yapısı içinde, söz konusu tüzel kişinin piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer alamaz..." hükmü, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 21.maddesinde de “Tarife önerisindeki fiyat yapısı içerisinde, tarifeleri düzenlemeye tabi tüzel kişilerin piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer alamaz ve Kurum tarafından onaylanmış bir tarifenin fiyat yapısına hiçbir surette müdahale edilemez.” hükmü yer almaktadır. EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren söz konusu tarifeler, elektrik dağıtım şirketlerinin perakende satış ve dağıtım lisansları kapsamında ilgili mevzuat ile düzenlenmiş olan elektrik piyasası faaliyetlerine ilişkindir. 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 13. maddesinin (a) bendinde ayrıca, "Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şarttan, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar..." hükmü yer almaktadır. Elektrik dağıtım şirketleri (başka bir deyişle davalı şirketin), yukarda açıklanan yasal düzenleme kapsamında EPDK Kurul Kararları ile onaylı tarifeleri uygulamakla yükümlüdür.

Bu durumda, davanın EPDK kararlarını uygulamakla yükümlü davalı aleyhine açılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, mahkemece; davanın esası hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer kararlar:
3. HD 06.06.2013 2013/5188 2013/9368
3. HD 21.10.2014 2014/14086 2014/13779
3. HD 09.06.2014 2014/1908 2014/9167
3. HD 25.06.2014 2014/11195 2014/10390
3. HD 31.10.2013 2013/11934 2013/14988

3. HD 19.02.2015 2014/21864 2015/2556
Kayıp-kaçak bedelinin istirdadı davasında husumet abonelik sözleşmesi imzalanan elektrik dağıtım şirketine yöneltilir.

3. HD 30.04.2013 2013/5704 2013/7046
EPDK kurul kararlarını uygulamakla yükümlü olan ve kayıp-kaçak bedelini tahsil eden ...EDAŞ aleyhine kayıp-kaçak bedelinin istirdadı davası açılabilir.
Old 28-04-2016, 12:57   #10
Av. Selçuk KOSİF

 
Varsayılan Kürşad bey

Kürşad Bey çok teşekkür ederim, bilgiler için.
Old 29-04-2016, 09:44   #11
Av. Selçuk KOSİF

 
İnceleme Kürşad bey

Sayın Meslektaşım, bu karar tarihlerini baz alacak olursak, o dönemlerde perakende şirketleri faaliyete geçmemişti diye zannediyorum. Çünkü kararlarda "abonelik sözleşmesi imzalanan dağıtım şirketi..." diyor. Dolayısıyla şu anda abonman sözleşmesi perakende şirketi ile imzalandığı için sorumluluk perakende şirketlerinde olmaz mı? Yukarıdaki tüm yorumlarda kararlar emsal gösterilmiştir ancak bu kararların tarihine bakacak olursak abonman sözleşmesi nazara alınarak DAĞITIM şirketlerine husumetin yöneltilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Ben yaptığım başvurulara cevap aldım. Cevapta perakende şirketi "sorumlu dağıtım şirketidir" diye bir cevap vermedi. Bütün gerekçeli savunmasını cevabında sunarak husumeti kabul etti. Ben şahsi fikrimce, husumetin perakende şirketlerine yöneltileceğini düşünüyorum. 2016 için başvuru yapanlar ve dava açanlar varsa cevaplarınızı bekliyorum. Herkese kolay gelsin.
Old 08-05-2016, 16:41   #12
Uye42934

 
Varsayılan

Davanın parakende hizmet sağlayan (örn. toptan satış lisansı sahibine) açımanız halinde dağıtım firmasının da davalı tarafta "dava arkadaşlığı" için ihbar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü başta PSHB olmak üzere benzer kalemler parakende ve toptan satış lisansı sahip firmalar toplamış olsalarda bunu mevzuat hükümleri gereği Dağıtım firmalarına vermektedirler.
Old 15-05-2016, 01:11   #13
Av.merveozcan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi üyesi Yusuf Memiş'in Elektrikte Kayıp Kaçak Bedeli Davaları kitabında dağıtım şirketi de parekende şirketi de davalı olabilir denmekte ancak 3.HD çoğunlukla dağıtım şirketine husumet yönlendirilmeli şeklinde karar tesis etmiş.
Old 25-06-2016, 18:35   #14
Av.Alper1907

 
Varsayılan

Ben davamı sadece perakendeye karşı açtım. Çünkü daha önce hem dağıtım işini hem de perakende işini birlikte yürüten Dağıtım şirketi bölümüş sadece perakende işinin yürütülmesi için ayrı bir şirket kurulmuş ve dağıtım ve perakende şirketi arasında da kısmi bölünme sözleşmesi yapılmış, bu sözleşmede de perakende şirketi dağıtım şirketinin borçlarından sorumlu olduğunu kabul etmiş. Biraz derin bir araştırma yaptım ve ticaret sicil gazetesinden şirketler arasındaki kısmi sözleşme örneğini buldum. Ayrıca Yargıtay'da Dağıtım-perakende şirketlerinin müteselsilen sorumlu olduğunu belirtmiş

YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
2014/18311 E. 2015/15438 K.
08.10.2015


MAHKEMESİ : İSTANBUL 26. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2013/89-2013/215

Taraflar arasındaki Kayıp Kaçak Bedelinin İadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı A.. A.. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın davalı B.. A... yönünden esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla Ocak 2011'den Nisan 2012 dahil tahukkuk ettirilen elektrik faturalarında kayıp kaçak bedeli adı altında alınan 60.609,27 ve %18 KDV sinin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ve dava masraf ve vekalet ücretlerini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın davalı A.. A.. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın davalı B.. A... yönünden esastan reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairenin önüne gelen uyuşmazlık; davalı kurumun abonelerinden kayıp-kaçak bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalıların davacıdan tahsil ettiği kayıp-kaçak bedelinin iade edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı ............... Elektrik Toptan Satış Ltd. Şti. arasında Serbest Tüketici Elektrik Satış Sözleşmesi; davacı ile B.. A... arasında elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye istinaden davalılar tarafından davacıdan kayıp-kaçak bedeli tahakkuk ettirildiği hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
Davalı Kurum B.. A... tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin 1.fıkrasında, bu kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları fâaliyetleri ve bu fâaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, Performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur…” hükümlerine yer verilmiştir.
Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.
Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadar ki maliyet ve kâr payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli adı altında bir bedel tahsil etmişlerdir.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere, tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.
Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin (kaçak) kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.
Hem bu hâl, parasını her halükârda tahsil eden davalı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davalı B.. A.. kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.
Bununla birlikte, nihai tüketici olan kullanıcıların(vatandaşın) faturalara yansıtılan kayıp-kaçak, bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, şeffaflık ve hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. (Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı ilamı ile de benimsenmiştir.)
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda anılan ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun ilgi kararı gözetilerek, 1 nolu davalı B.. A...'nin tedarikçi, 2 nolu davalı A.. A..'nin pazarlayıcı konumda bulunduğu dava konusu bedellerin iadesinden davalıların müteselsilen sorumlu olduğu nazara alınarak; davanın her iki davalı yönünden kabulu gerekirken; davanın davalı A.. A.. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden; davalı B.. A... yönünden esastan reddine yönelik karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespit Davalarında SGK Artık Davalı Değil ahmet çam Meslektaşların Soruları 20 14-12-2018 11:32
Kentsel Dönüşüm Iptal Davalarinda Husumet Kimlere Yöneltilir Av.Hkn Meslektaşların Soruları 2 18-05-2016 11:16
Kayip-kaçak Bedeli ARAKARARARA Meslektaşların Soruları 3 23-02-2015 10:39
Şİrketlerİn Kayip KaÇak Bedelİnİn Tahsİlİ AV.ESRA UYSAL Meslektaşların Soruları 14 08-01-2015 17:24
Elektrik Kayip Kaçak Bedelinin Iadesi Davasi haksun Meslektaşların Soruları 3 09-10-2014 16:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06136107 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.