Soybağının Reddi Davası?

Öncelikle herkese kolay gelsin.
Kadın evlilik yapmış ve bu evliliği yaklaşık 30 gün kocayla birlikte sürmüş sonra fiilen ayrılık ve boşanma süreci başlamış.Bu arada kadın dini nikahla başka biriyle beraberlik yaşıyor ve boşanma süreci devam ederken o kişiden boşanma kesinleşmeden bir çocuk dünyaya geliyor.Çocuğun babası resmen evli olduğu kişi gözüküyor.Boşanma 2009 da kesinleşiyor.Kadın şimdi ikinci kişiyle resmen evli.Koca da çocuğun babası olarak kendi üzerine kaydetmek istiyor.Eski koca çocuğu ret konusunda bir dava açmış takipsizlikten düşmüş.Kadın çocuk için şimdiki eşinin babalığının tanınması konusunda dava açmamızı istiyor.
1-Açılacak dava "soybağının reddi" davası mıdır?Yada başka dva açılabilir mi?
2-Öyle ise davalı ve davacı taraflar kim olur?
3-Yetkili yer mahkemesi neresidir?
4-Çocuk adına anne velayeten açarsa kayyım istenmeli midir?
Teşekkürler.İyi çalışmalar.

bildiğim kadarıyla nesebin reddi davasını yalnız baba açabilir.
bence burda nufus kaydının düzeltilmesi ve soybağının tespiti davasını bilrlikte açmanız gerekir

Alıntı: Yazan av.mucahit bildiğim kadarıyla nesebin reddi davasını yalnız baba açabilir. bence burda nufus kaydının düzeltilmesi ve soybağının tespiti davasını bilrlikte açmanız gerekir

ÜSTADIM TEŞEKKÜRLER.Önceki koca çocuğu reddediyor şimdiki kocadan zaten o da kabul etmekte çocuğu.bu durumda dna testi istenir mi?davalı kimi göstermek lazım?saygılar

Merhaba Sayın İmsel;
Öncelikle, açılacak dava nesebin reddi davası olacak. Davacı da haliyle İlk koca. Bu dava neticelendikten sonra, çocuğun gerçek babası çocuğu tanıyabilir. Eğer gerçek baba, tanıma işlemini yapmaz ise, o zaman da gerçek babaya karşı babalık davası açmak gerekecekti.Ancak tanıma yapacağı için buna gerek yok.
Nesebin reddi davasını, çocuğun nüfusta kayıtlı olduğu baba ( ilk koca ) açabildiği gibi, çocuk da dava açma hakkına sahip. İlk koca açarsa, çocuk ve ana davalı olacak. Çocuk açacak olursa, öncelikle çocuğa kayyım tayin ettirip, davayı kayyım vasıtası ile açmak lazım. ( Çocuk 18'den küçük olduğu için. ) O zaman da ana ve ilk koca davalı olacak.İyi çalışmalar diliyorum..

Merhaba Sayın İmsel,

MK.285. maddesinde babalık karinesi düzenlenmiştir. Babalık karinesine göre, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Öncelikle doğan çocuk bu süreler içerisinde mi doğmuştur ona bakmak lazım. Ayrıca çocuk, ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmeyeceği kanunumuzda düzenlenmiş olup, böyle bir durumda babalık karinesi geçerliliğini kaybetmektedir.

Dava açma konusuna değinecek olursak;

Eski eş, soybağının reddi davası açmalıdır. Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır. Aynı şekilde bu davayı çocuk da açabilir. Çocuğun açacağı bu dava ise, ana ve kocaya karşı açılır. Ayrıca çocuk ergin değilse, ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilmektedir.Bu dava sonuçlandıktan sonra ise, tanıma yapılmalıdır. Tanıma, babanın nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Burada önemli olan ve atlanılmaması gereken husus şudur ki; tanıma işleminin yapılabilmesi için ilk eşle olan soybağının geçersiz kılınmış olması gereklidir. Yani ilk olarak soybağının reddi davası sonuçlanmalı, eski koca ile soybağı geçersiz kılınarak dava sonuçlanmalı ve tüm bu işlemlerin ardından tanıma işlemi yapılmalıdır.

Bu durumda;
1- Davacı ya eski koca yada çocuk olacak, çocuk ergin değilse kayyım atanacak. Davacı eski koca ise; davalı ana ve çocuk olacak. Davacı çocuk ise, davalı ana ve koca olacaktır.

2- Soybağının reddi davasında yetkili mahkeme, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir.
Tüm bunlara ek olarak, çocuk ile baba arasındaki ilişkinin mahkemece belirlenmesi isteniliyorsa babaya karşı babalık davası açılabilecektir. Fakat anlatmış olduğunuz olayda baba zaten tanıma işlemini yapmak istediği için bu davaya gerek kalmamaktadır.

Av.Elif Efser AYGÜN

Av.F.Karakurt ve Av.Elif hanım çok teşekkür ederim.

Böyle bir davayı gerçekten yanlış açmak istememiştim.Adli yardım dosyası.Anne geldi adli yardımdan.Ben çocuğa velayeten annenin vekaletini aldım.
şimdi anladığım sulh mahkemesinden önce kayyım ataması mı talep etmeliyim çocuk için?Anneden aldığım vekaletle aile mahkemesinde açacağım davada dava dilekçesinde kayyım talebi de olsa olmaz mı? Yani ayrı bir dava ile istemesem sulh mahkemesinden.Çünkü adli yardım görevlendirme yazsında soybağının reddi yazıyor sadace.

O andaki koca Antalyada,Çocuk Mersinde yerleşik.Sonra çocuk adına kayyımın vekaletini alarak aile mahkemesinde "soybağının reddi davası" açılmalı diye anladım.saygılar.

Alıntı: Yazan İmsel Yani ayrı bir dava ile istemesem sulh mahkemesinden.Çünkü adli yardım görevlendirme yazsında soybağının reddi yazıyor sadace.

Değerli meslektaşım bu durumda müvekkiliniz anne Adli Yardım Bürosundan, kayyım tayini için yeni bir görevlendirme talepedebilir ve görevlendirme size gelir.Üyesi olduğum baroda uygulama bu şekilde ancak diğer barolarda farklılık olabilir.İyi çalışmalar....

İstanbul Barosunda da aynı uygulama var. Kayyım atanması için anne, adli yardım bürosundan yeni bir görevlendirme alabilir. Bu görevlendirme ile, kayyım atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edebilirsiniz. Kayyım atandıktan sonra da, kayyım, davanın çocuk tarafından açılabilmesi için, Size ya da bir başka avukata vekaletname verebilir. ( Size, anne vekaletname verdi ise, kayyım bu durumda bir başka avukata vekaletname verecektir. Çünkü hem annenin, hem de çocuğun vekili olamazsınız.)
İyi çalışmalar..

Sayın İmsel,
Annenin, nesebin reddi davası için , çocuk adına velayeten Size vekaletname vermesi yanlış olmuş. Çünkü, aynı dava da , anne de davalı konumunda. Dolayısı ile, kayyım atanmasını, aile mahkemesinden değil, Sulh Hukuk mahkemesinden talep etmeniz gerekir. Sonrasında ise, dava için kayyımın vekaletname vermesi gerekir. Bu durumda, anneden aldığınız vekaletname bir işinize yaramayacak. Çocuk adına, nesebin reddi davasını açacak olursanız izlenecek yol bu. İyi çalışmalar.

Soybağının Reddi-Husumet-Kayyım
16 Haziran 2009 ·

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/21189

K. 2009/3020

T. 23.2.2009

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI ( Ana ve Çocuğa Karşı Açılacağı - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği/Çocuk İle Annesinin Menfaatinin Çatıştığı )

• ÇOCUK İLE ANNENİN MENFAATİNİN ÇATIŞMASI ( Soybağının Reddi Davası - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği )

• KAYYIM TAYİNİ ( Soybağının Reddi Davası - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği/Çocuk İle Annesinin Menfaatinin Çatıştığı )

4721/m. 286/1, 426/2

ÖZET : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 286/1. maddesinde; kocanın soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 426/2. maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamınca ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atanması gerekmektedir.

Bu davada nesebi reddedilen küçük A. ile annesinin menfaati çatışmaktadır.

Mahkemece; küçüğe kayyım tayin ettirilmesi husumetin kayyıma yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe kayyım tayin ettirilmeden eksik inceleme ile işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı A.T.’ın D.B.’a karşı açtığı davada, eski eşi olan davalının kendisinden habersiz olarak nüfusuna kaydettirdiği xxx1 doğumlu A. T.’ın babası olmadığına ve soybağının reddine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 286/1. maddesinde; kocanın soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 426/2. maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamınca ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atanması gerekmektedir.

Bu davada nesebi reddedilen küçük A. ile annesinin menfaati çatışmaktadır.

Mahkemece; küçüğe kayyım tayin ettirilmesi husumetin kayyıma yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe kayyım tayin ettirilmeden eksik inceleme ile işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.