Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Gerekçeli kararda miktar yanlış yazılmışsa

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-02-2016, 18:22   #1
Eda SAMYürek

 
Mutsuz Gerekçeli kararda miktar yanlış yazılmışsa

Davacı ..... vekili tarafından 15/09/2014 havale tarihti dava dilekçesinde müvekkilinin bankaya ait 32622632 sayılı 18/06/2013 tarihli çekin bedelinin tahsili için öğleden önce bankaya gittiğini banka görevlisinin öğleden sonra gelmesini istemesi üzerine öğleden sonra bankaya giderek kendisine 2.000 TL ödendiğini ve müvekkiline verilen dekontta da 2.000 TL ödeme yapıldığının belirtildiğini ancak bankanın müvekkilini arayarak 1.000 TL fazla ödeme yapıldığını ve iadesini İstediklerini belirttiklerin) ve müvekkilinde fazladan bir para bulunmadığını, davalı Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin Konya 13.icra müdürlüğünün 2014/7277 esas sayılı dosyası ile müvekkiline takip başlattığını, icra takibinden evvel yapılan ihtarda gişematik kayıtlarıyla bunun belli olduğunu , ödeme emriyle müvekkiline gönderilen kayıtlarda da 2.000 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü , bankanın kötü niyet sergilediğini bu nedenle takibin dayanağı herhangi bir işlem bulunmadığını, davalıya müvekkilinin borcu bulunmadığının tespit edilmesini ve davalının haksız ve kötü niyetli takip yapması nedeni ile %20'den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkememizce taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış olup davacı vekili duruşmalardaki aşamalı beyanında dava dilekçesinin içeriğini aynen tekrar ettiğini, davalı Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin vekili 3/11/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; 05/06/2014 tarihinde müvekkil bankanın Selçuklu/Konya şubesi çalışanlarından Derya Gül'ün çalıştığı gişede 1.000 TL kasa noksanı oluştuğunu eksikliğin Tuğçe Torun'un yaptırdığı İşlem esnasında oluştuğunun tespit edildiğini,..... tarafından müvekkil bankanın ilgili tarihli ve sayılı çekini tahsili sırasında çek ile tahsil edilen şubenin başka şube olması nedeni ile 36,75 TL kesinti yapılarak 1.963,25 TL ödeme yapılması gerektiğini ancak davacı tarafın kendisine 2.000 TL ödeme yapıldığı beyanı gerçeği yansıtmadığını ve davacıya 2.000 TL ödeme yapılmadığını , müvekkil banka çalışanı Derya Gül'ün davacı ile ilgilenerek işlemi gerçekleştirdiğini ancak gişematikten 1.960 TL çekmesi gerekirken 2.960 TL çektiğini , 3,25 TL 'yi de bozuk para olarak tamamladığını ve tüm parayı davacıya teslim ettiğini böylece davacıya 1.000 TL fazla ödeme yaptığını bu hususun gişematik kayıtlarının ve kamera kayıtlarının incelenmesinde görüleceğini, fazla ödenen miktarın davacıdan talep edildiğini ancak davacının iade etmediğini , Konya 7.Noterliğinden ihtar çekildiğini ancak yine fazla miktarın iade edilmediğini, davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini belirtilerek cd'deki kamera görüntü kayıtlarının incelenerek bilirkişiden rapor alınmasını ve davacının kötü niyetli davranması nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış,Türkiye İş Bankası A.Ş.'ne müzekkere yazılarak dava dosyası na esas olmak üzere; .... 05/06/2014 keside tarihli Abdullah BERBER tarafından keşide edilen '3282632' 064' 450 '0000000000578956' numaralı çek ile ilgili yapılan ödeme belgelerinin onaylı suretleri getirtilerek incelendiği gibi bilirkişi Sait Yıldız'dan alınan rapor ve ek rapor incelenmiştir. Bilirkişi Sait Yıldız'danalınan raporun ve ek raporun birlikte tetkikinde; ek raporun oluşa, bilimsel gerçekliğe, dosya münderecatına uygun olduğu, ek raporun Yargıtay denetimine açık ve elverişli rapor oluptanzim edilen ek rapora itibar edilmesi gerektiği yeniden rapor alınmasına gerek bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekili beyanı, davalı vekili beyanı, davalı bankadan getirtilen ilgili tüm kayıt ve belgeler, Konya 13. İcra Dairesinin 2014/7277 esas sayılı icra dosyası, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya münderecatının birlikte değerlendirilmesi ilebilirkişi Sait Yıldız tarafından tanzim edilen ek raporun oluşa, bilimsel gerçekliğe uygun olduğu, bu rapora itibar edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla yargılama sırasında elde edilen delillere göre itibar edilen ek bilirkişi raporuna göre gişematik raporu ile kamera görüntülerinin tarih ve saat olarak eş zamanlı incelemede dosyada bulunan gişematik raporunda yer alan ödeme tarihi ve saatinin güvenlik kamera kayıtlarında görünen tarih vesaati ile aynı olduğu ve ödemenin aynı dakika içindeki saniyelerde yapıldığı anlaşılmasına istinaden davalı bankanın 1.000,00 TL ödeme yapması gerekirken gişe görevlisi tarafından 2.000,00 TL'lik ödeme yapıldığı, davacının sadece 1.000,00 TL ödeme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı davanın reddine karar vermek gerektiği düşünülerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İşbu davanın REDDİNE,
davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda kesin olarak karar verildi.

Kararın gerekçesi zaten yalnız yazılmış Miktar hatalı. Elimde makbuzum var. Bilirkişi raporunda sadece gişematik raporu ve kamera kaydının aynı saate denk geldiği yazıyor. Ancak görevli paranın fazla kısmını aldımı almadımı hiç bir bilgi yok.
Yediğim en acı red şimdilik bu.

Benim elim kolum bağlımı ? Kanun yararına bozma işime yarar mı? Takibi durdurur mu? Ne yapacağımı bilmiyorum((
Old 03-02-2016, 15:15   #2
Av. Koç

 
Dikkat

Selamlar. Hatalı bilirkişi incelemesine dayanan bu kararı tehir-i icra talepli olarak temyiz etmelisiniz. Mahkeme temyiz talebinizi reddedecektir, bu halde temyiz talebinin reddi kararını da temyiz etmelisiniz diye düşünüyorum.
Old 04-02-2016, 16:23   #3
Av. Koç

 
Dikkat

Ayrıca eklemek isterim ki, bu şekilde temyiz talebin reddi kararını temyiz etme marifetiyle temyiz incelemesine yollanan kesin kararlarda açık hukuka aykırılık veya maddi hataya dayanılmış olması halinde Yargıtay'ın nasıl hareket ettiğini bilmiyorum. Yargıtay, ne olursa olsun temyiz yolu kapalıdır, bu sebeple mahkemenin temyiz isteğinin reddi kararı doğrudur diye kararı onayabilir.

Ancak karar kesin olsa da, açık maddi hataya istinad edilerek oluşturulduğunun belirtildiği temyiz dilekçesi sonunda elde edilen onama (ve gerekirse karar düzeltme talebinin reddi)kararı ile iç hukuk yolları tüketilerek Anayasa Mahkemesine başvurulup, yargılamanın yenilenmesi sağlanabilir kanaatindeyim. Zira, temyiz incelemesi hakkı verilmeyen kararlar başlı başına adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil ediyor kanaatindeyim. Daha az önemli görülen kararlarda başvuru yollarının kapatılması taraf olduğumuz temel haklara ilişkin sözleşmelerde de kabül edilebilir olarak görülse de, kesin kararlarda mahkemenin sınırsızca hata yapabileceğinin, buna karşı hiçbir yol olmadığının kabulü olanaksızdır. Kesin karar verebilme cesaretine sahip hukuk sistemimiz, bunun sonunda oluşabilecek hak ihlalini de gözealmalıdır.
Old 18-02-2016, 14:12   #4
Eda SAMYürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Koç
Ayrıca eklemek isterim ki, bu şekilde temyiz talebin reddi kararını temyiz etme marifetiyle temyiz incelemesine yollanan kesin kararlarda açık hukuka aykırılık veya maddi hataya dayanılmış olması halinde Yargıtay'ın nasıl hareket ettiğini bilmiyorum. Yargıtay, ne olursa olsun temyiz yolu kapalıdır, bu sebeple mahkemenin temyiz isteğinin reddi kararı doğrudur diye kararı onayabilir.

Ancak karar kesin olsa da, açık maddi hataya istinad edilerek oluşturulduğunun belirtildiği temyiz dilekçesi sonunda elde edilen onama (ve gerekirse karar düzeltme talebinin reddi)kararı ile iç hukuk yolları tüketilerek Anayasa Mahkemesine başvurulup, yargılamanın yenilenmesi sağlanabilir kanaatindeyim. Zira, temyiz incelemesi hakkı verilmeyen kararlar başlı başına adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil ediyor kanaatindeyim. Daha az önemli görülen kararlarda başvuru yollarının kapatılması taraf olduğumuz temel haklara ilişkin sözleşmelerde de kabül edilebilir olarak görülse de, kesin kararlarda mahkemenin sınırsızca hata yapabileceğinin, buna karşı hiçbir yol olmadığının kabulü olanaksızdır. Kesin karar verebilme cesaretine sahip hukuk sistemimiz, bunun sonunda oluşabilecek hak ihlalini de gözealmalıdır.

Teşekkür ederim. Adalet bakanlığına dilekçe ile Yargılamanın yenilenmesi yoluna gitsem direk nasıl olur sizce?
Old 22-02-2016, 14:11   #5
Av. Koç

 
Varsayılan

Tahdidi yargılamanın yenilenmesi sebepleri içinde bilirkişi raporuna dair sadece "Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması" (HUMK m. 445/1-b.5; HMK m. 375/1-f) bulunmakta.

Bu sebeple yargılamanın yenilenmesini isteme süresi, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı tarihten itibaren üç aydır. (HMK m.377)

Gördüğünüz gibi (her ne kadar yersiz bulsam da) kasıt aranmakta. Bunun için de bilirkişinin ceza mahkumiyeti veya en azından ceza soruşturmasına uğraması gerekmekte. TCK'da bilirkişilerin sorumluluğuna dair madde ile bilirkişi hakkında şikayetçi olup, sonucuna göre bu yola başvurabilirsiniz kanaatindeyim. Tabi kasıt olduğu kanaatindeyseniz.

Kanımca AYM daha kısa bir yol gibi görünmekte.
Old 22-02-2016, 23:57   #6
E.YILMAZ

 
Varsayılan

Kararın gerekçesi yanlış ama dava değeri yasal sınırın altında. Kesin karar. Temyiz in reddini temyiz den birşey çıkmaz. Kanun yararına bozma hukuk Yargılamasında sonuca etkili değildir. Yani yine birşey çıkmaz. Yol yok gibi.
Old 23-02-2016, 15:33   #7
Eda SAMYürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.YILMAZ
Kararın gerekçesi yanlış ama dava değeri yasal sınırın altında. Kesin karar. Temyiz in reddini temyiz den birşey çıkmaz. Kanun yararına bozma hukuk Yargılamasında sonuca etkili değildir. Yani yine birşey çıkmaz. Yol yok gibi.

adalet sistemimiz mükemmel işliyor sanırım elimde bir karar var ve ne yapacağımı şaşırmış durumdayım kanuna böylesi aykırı bir karar olamamalı. yazılı hiç bir delil dayanağı yok. ve benim elimden gelen hiç bir şey yok
Old 23-02-2016, 16:12   #8
Armedangel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.YILMAZ
Kararın gerekçesi yanlış ama dava değeri yasal sınırın altında. Kesin karar. Temyiz in reddini temyiz den birşey çıkmaz. Kanun yararına bozma hukuk Yargılamasında sonuca etkili değildir. Yani yine birşey çıkmaz. Yol yok gibi.

Sayın Yılmaz a katılıyorum. rakamlara dikkat edildiğinde kesin verilmiş bir karar.
Kararın tavzihi yoluna giderek rakamları düzelttirmekte fayda var. HMK 304 ve devamını inceleyebilirsiniz. Sizin beklentinizi çok net algılayamadım. ancak bankanın alacağının tahsili için yanlış işlemi yapan veznedar a gidilmesi çok daha kolay olacağı kanaatindeyim.
Old 23-02-2016, 16:14   #9
Av. Koç

 
Varsayılan

Öngörülen 30 günlük süreyi geçirmeden yapılacak yargılamanın iadesi talepli bireysel başvuru tek etkili yol gibi görünmekte. Rapora itiraz edilebileceği, beyan verilebileceği, verilmediğinde ortaya çıkan hatadan o tarafın sorumlu olduğu gibi sebeplerle başvurunun reddine karar verebileceği düşünülebilirse de, mahkemelerin açık hatalı rapora dayanarak hüküm kurması adil yargılanmanın açık bir ihlalidir kanısındayım. Pek muhtemeldir ki yargılamanın yenilenmesine karar verilecektir.

Önemli husus: Rapordaki miktarlar da mı hatalı yoksa sadece ilam gerekçesindeki miktarlar mı hatalı? Raporda miktar yazmıyorsa mahkemenin hatalı miktar yazması tek başına bir ihlal oluşturmaz kanaatindeyim.
Old 26-03-2016, 12:53   #10
Eda SAMYürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Koç
Öngörülen 30 günlük süreyi geçirmeden yapılacak yargılamanın iadesi talepli bireysel başvuru tek etkili yol gibi görünmekte. Rapora itiraz edilebileceği, beyan verilebileceği, verilmediğinde ortaya çıkan hatadan o tarafın sorumlu olduğu gibi sebeplerle başvurunun reddine karar verebileceği düşünülebilirse de, mahkemelerin açık hatalı rapora dayanarak hüküm kurması adil yargılanmanın açık bir ihlalidir kanısındayım. Pek muhtemeldir ki yargılamanın yenilenmesine karar verilecektir.

Önemli husus: Rapordaki miktarlar da mı hatalı yoksa sadece ilam gerekçesindeki miktarlar mı hatalı? Raporda miktar yazmıyorsa mahkemenin hatalı miktar yazması tek başına bir ihlal oluşturmaz kanaatindeyim.

sadece gerekçeli kararda yanlış yazılmış
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Temyiz sınırının altında kalan kesin kararlar av.oznrdmrc Meslektaşların Soruları 3 06-01-2016 23:44
Temyiz Sınırının altında Kalan Kararlara Karşı Kanun Yolları Av. Emre DİNÇ Meslektaşların Soruları 2 30-03-2010 22:44
temyiz sınırının altında kalan faiz miktarı temyiz edilebilir mi? avukat aktaş Meslektaşların Soruları 2 13-05-2009 14:13
Tüketici Mahkemesi - Dörev Sınırının Altında Menfi Tespit Davası - İcra Takibi turbo Meslektaşların Soruları 2 20-02-2009 15:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06480789 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.