Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sigorta priminin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshi

Yanıt
Old 09-03-2010, 17:24   #1
hakikiavukat

 
Mutlu Sigorta priminin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin feshi

Bir işveren müvekkilim mali sıkıntıları nedeniyle işçileri ile görüşüp birkaç ay sigortalarını yatıramayacağını , daha net ifade ile birkaç ay için sigorta çıkışı yapacağını ancak maaşları düzenli ödeyeceğini işçilere bildiriyor , işçilerse kabul ediyor. 2 ay sonra 4-5 yıllık hizmeti bulunan 2 işçi başka hiçbir neden olmadığı halde sigortamız başlatılmadı diye işyerindeki makinelere tekmeler savurarak işi bırakıyorlar ve bir daha işyerine uğramıyorlar. Aradan 4-5 ay geçtikten sonra cep telefonundan mesaj ile kuruma şikayette bulunacaklarını ve dava açacaklarını bildiriyorlar.

Sigorta primleri yatırmayan müvekkil bunun cezasına katlanmak zorunda kalacaksa da özellikle işçilik alacakları hususunda açılabilecek davalar bakımından kafama takılan soruları sizlere danışmak isterim.

Birincisi sigorta çıkışı yapılması/sigortasız çalıştırma tek başına işçiye sözleşmeyi feshetme ve iş bırakma imkanı tanır mı ?

Eğer tanımaz ise uzun süredir işe gelmeyen işçiler için devamsızlık nedeniyle müvekkilim iş sözleşmesini feshedebilir mi ? Zira iş bırakma olayının üzerinden 6-7 ay gibi bir süre geçmiş.

Tecrübe ve düşüncelerini paylaşan arkadaşlara şimdiden teşekkürler. Saygılarımla.
Old 09-03-2010, 17:53   #2
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Daha önce buna dair okuduğum kitapta Sigorta primlerinin yatırılmamasının haklı fesih sebebi olduğu yazıyordu.

Anayasal bir hak olan Sosyal Güvenlik hakkından vazgeçmek mümkü değildir. BU bir hak olduğu kadar ayrıca yükümlülüktür. 506 sayılı yasa da buna işaret etmektedir.

Söz konusu ifadelerinizden de anladığım kadarıyla, işveren ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmayacaksa da kıdem tazminatı ve varsa diğer işçi alacaklşarını ödemek zorunda kalacaktır.

işe devamsızlık hali haklı nedene dayalı. Ancak bu işçi tarafından yapılan fesih olduğundan ihbar tazminatı olmasa da kıdem tazminatının şartları oluşmuştur.

Kaldı ki SSK primlerinin yatırılmaması muhtemelen SSK ya çıkış bildirimi yapılarak sağlanmıştır. Bu halde zaten işçinin çıkış yaptığı durumu ortada olduğundan, ayrıca da devamsızlık demek mantıklı bir durum arzetmemektedir. Zira SSK primleri ödenmeyen işçinin yani sigortası gösterilmeyen işçinin çalışmadığı karinedir. Bu halde çalışmadığı karinesinin üzerine işveren tarafından devamsızlık tutanakları yapılması bana mantıklı bir yol olarak gelmiyor.

İşçilerin Sigortası yatırılmayan günlere yönelik olarak hizmet tespiti davası açması gerekmektedir. Bu tespit yapılmadığı sürece söz konusu dönemlere ilişkin olarak haklarını almaları mümkün değil.
Old 09-03-2010, 17:56   #3
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın hakikiavukat;

Sigorta primlerinin eksik ödenmesi halinde dahi işçi haklı nedenle fesih hakkına sahiptir. Dolayısıyla, 2 ay boyunca hiç ödenmemiş olan sigorta primlerinden dolayı işçilerin haklı nedenle fesih hakkı bulunmaktadır. İşçilerin, ekonomik sıkıntıya rağmen maaşlarını tam ödeyen işverenlerinin iyi niyetli tutumlarına karşı göstermiş oldukları tavır, işçi-işveren arasındaki ilişkinin vefa boyutuyla ilgilidir. Sunduğum yargıtay kararı, eksik ödenen primlerden dolayı kıdem tazminatına hak kazanılacağına ilişkindir. Saygılarımla..

YARGITAY 9.HD 20.01.2004 tarih ve 2003/10129 E. 2004/357 K. sayılı kararı

ÖZET :
Dava, kıdem tazminatı, ücret ve fazla mesai ücretinin ödetilmesi istemine ilişkindir.
Davacı işçi, iş sözleşmesini 1475 Sayılı İş Kanununun 16. maddenin 2. fıkrası uyarınca fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücretten yatırılması nedeniyle haklı olarak feshettiğini bildirerek işyerinden ayrılmıştır. Davada fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ve sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmadığı mahkemece kabul edildiği halde, kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
Olayda, davalı işverenin fesih iddiası yoktur. Davacı işçi, iş akdini haklı olarak feshettiğine göre, kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekir.


DAVA :
Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ücret ve fazla mesai ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.1.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Murat E. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


KARAR :
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacının temyizine gelince:
Davacı işçi, iş sözleşmesini 1475 Sayılı İş Kanununun 16. maddenin 2. fıkrası uyarınca haklı olarak feshettiğini bildirerek işyerinden ayrılmıştır. Anılan fesih yazısında fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücretten yatırılması fesih nedeni olarak gösterilmiştir. Davacının açmış olduğu bu davada fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği ve sigorta primlerinin gerçek ücretten yatırılmadığı mahkemece kabul edildiği halde, kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir. Buna gerekçe olarak da, davacı işçinin işverene verdiği zararın on günlük ücretinin üzerinde olması gösterilmiştir. Bu konuda belirtmek gerekir ki, davalı işverence davacının iş sözleşmesi zarar iddiasıyla feshedilmiş değildir. Esasen somut olayda davalı işverenin fesih iddiası da bulunmamaktadır. Davacı işçi, iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemiş olması ve sigorta primlerinin düşük ücretten yatırılması sebebiyle 1475 Sayılı İş Kanunun 16/2-d bendi uyarınca haklı olarak feshettiğine göre, kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekir.
Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,20.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş akdinin, ücretin zamanında ödenmemesi nedeniyle feshi Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 4 14-08-2012 09:59
İş sözleşmesinin 3 gün üstüste gelmeme nedeniyle feshi aynur7485 Meslektaşların Soruları 21 19-01-2011 15:22
kiranın ödenmemesi ve yazılı kira sözleşmesinin olmaması yargucu Meslektaşların Soruları 6 04-02-2010 11:36
kasko sigorta priminin zamanında ödenmemiş olması-münfesih sayılma Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 1 17-12-2008 21:05
Bağ-Kur eczane sözleşmesinin reçetede tahrifat nedeniyle feshi BERRİN ZOLAN Meslektaşların Soruları 3 03-01-2008 15:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04377007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.