Sözleşme ve İtirazın İptalı

Merhabalar Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkilim olan firma bulunduğu şehir dışındaki bir firmadan Malzeme almak istiyor. Miktar oldukça yüklü.
Karşı taraf (firma kendi e-mail adresinden ) proforma fatura gönderiyor ve bu proforma faturaya göre de sipariş avansı istiyor.
Ayrıca Firma yetkilisi olarak bir kişinin firmayı ziyaret edeceğini de bildiriyor . Bu kişi firma sahibi olarak kendini tanıtarak sözleşme yapıyor. Sözleşmeyi de imzalıyor . Arada da müvekkilimin tanıdığı biri olduğu için müvekkilim detaylı sorgulamadan sipariş avansını banka kanalı ile sipariş verdiği firmaya parayı gönderiyor.
Ama sözleşmede ki tarihin epeyce geçmesine rağmen ne firma yetkilileri nede firmadan dönüş olmayınca bana geldiler.
Ben;
1-Önce ilgili firmaya ticaret sicilde kayıtlı adresine noterden bir ihtar çektim.
2-Bu ihtar süresi sonun da banka dekontları ile ilamsız icra takibi yaptım.
Yapmış olduğum araştırmada firmaya gelen kişini firma ile ilişkisi olmadığı sadece siparişi alan firma sahibi ve müdürünün bacanağı olduğunu öğrendim.
3-Bir şekilde firma ortağı ve müdürüne ulaştım . Kendisi sözlü olarak bu gönderilen parayı bankadan Nakit çektiğini ve bizimle sözleşeme yapamaya gelen kişinin kendi eniştesi olduğunu ve paraları da buna verdiğini onunda parayı ne yaptığını bilmediğini ifade ediyor.
Zaten müvekkilimin firması ile irtibat kuran ve kendisini firma sahibi olarak tanıtan da bu kişi imiş.
4-İcra takibi yaparken hem sözleşemeye müvekkilimin bürosunda imzalayan kişi ( Firma sahibinin eniştesi) hemde firmaya açtım.
5-Hem firma yetkilisi hemde bu kişi borcumuz yok diye icra inkar da bulundular.
6-Bende itirazın iptal davası açtım . İcra itirazda ilgili mahkemenin yetkisine de itiraz etmişler .Oysa sözleşmede acıkça yetkili mahkeme ismi var . İlgili mahkeme de yetki yönünden itirazını kabul ederek iptal davasını bu firmanın bulunduğu adrese yolladı Zaman kayıp etmemek içim mecburen oraya gidip gelmek zorunda kalıyorum . tekrardan itiraz ile uğraşmamak için
Soruma Gelince ;
Mahkeme itirazın iptal davasını hem şahıs hemde şirkette açtığımı ama bir sonraki duruşmada bunlardan birini kabul etmemi istedi. Aynı anda Hem firma hemde şahıs adına dava devam etmeyeceğini söyledi..
Paranın gönderildiği şirket üzerinden dava yürüyecek olursak zaten ortada şirket yok. Davayı kazansak da bir bir şey alma şansımız olmayacak.
Davayı şirket adına imza atan ama şirket ile kanuni ilişkisi olmayan kişi ( belki mal varlığı vardır) yürütüyor olsak bu sefer parayı şirkete gönderdiğimiz için, bu kişinin ben parayı alamdım demesi söz konusu olur.
Hakim beyde davanın ya şirket yada şahıs üzerinden yürüyebileceğini ifade etti.
Bu konuda ne ne yapacağımı tam kestiremedim.
Benimle fikirlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.

Not: Sözleşme imzalayan kişi hakkında suç duyurusu yaptım ama aradan uzun süre geçmesine rağmen bir şey çıkmadı .

Sayın Avukat-taras,

Şirkete karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davayı kazansanız bile bir şey alamayacağınızı düşünüyorsanız, yetkisiz temsilcinin sorumluluğu hükümleri işletilebilir sanırım.

TBK
MADDE 47- Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez. Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir.


Saygılarımla,

Alıntı: Yazan Avukat-taras ...Müvekkilim olan firma bulunduğu şehir dışındaki bir firmadan malzeme almak istiyor... Karşı taraf (firma kendi e-mail adresinden ) proforma fatura gönderiyor ve bu proforma faturaya göre de sipariş avansı istiyor. Ayrıca Firma yetkilisi olarak bir kişinin firmayı ziyaret edeceğini de bildiriyor . Bu kişi firma sahibi olarak kendini tanıtarak sözleşme yapıyor. Sözleşmeyi de imzalıyor ... müvekkilim ... sipariş avansını banka kanalı ile sipariş verdiği firmaya parayı gönderiyor. ...banka dekontları ile ilamsız icra takibi yaptım. ...İcra takibi yaparken hem sözleşmeyi müvekkilimin bürosunda imzalayan kişi ( Firma sahibinin eniştesi) hemde firmaya açtım. 5-Hem firma yetkilisi hemde bu kişi borcumuz yok diye icra inkar da bulundular. 6-Bende itirazın iptal davası açtım ... Soruma Gelince ; Mahkeme itirazın iptal davasını hem şahıs hemde şirkette açtığımı ama bir sonraki duruşmada bunlardan birini kabul etmemi istedi. Aynı anda Hem firma hemde şahıs adına dava devam etmeyeceğini söyledi.. ...Hakim beyde davanın ya şirket yada şahıs üzerinden yürüyebileceğini ifade etti...

Hakimin hukukî gerekçesi neymiş?

Hem şahsa hem de şirkete başlattığınız bir takip var; her ikisi de borca itiraz etmiş; doğal olarak her ikisine karşı itirazın iptali davası açmışsınız. Neden siz, birisini tercih edesiniz ki? Hakim, davacıyı birini tercih etmeye zorlayamaz; reddi gerektiğini düşünüyorsa reddeder...

Sayın Luck ve Sayın Av Nevra Hanım verdiği cevaplara öncelikle teşekkür ederim.
Davaların uzaması sadece Müvekkilimi dolandıran kişilere zaman kazandırmaktan başka bir faydasını görmüyorum.
Bu firma Muhasebecileri vasıtası ile şirketi zarar göstermiş ve bunu Ticaret gazetesinde yayımlatmışlar.
Şirket sermayesi zaten alınan avansın sadece 1/10 oranında .
Bunu da zarar ettik diye eridiği için ana sermaye kayıp edilmiş ve TTK ya göre zaten tasfiyeye girmiş demektir.
Aslında TTK yı ve kanunlarımızı iyi bilenler için dolandırıcılığın bir kılıfı haline gelmiş durumdadır .

Birde Sayın Nevra Hanımın belirttiği gibi hem şirket hemde
şirket yetkilisi gibi görünen ve şirket adına sözleşme imzalayan birinin yetkisiz olmasından dolayı mahkemenin bu kişiyi dava dışı bırakması bana da çok anormal geliyor.
ama davanın reddi bize bir şey kazandırmaz .

Aslında sayın Luck lakaplı arkadaşımızın belirttiği TBK Madde -47 işimize yarıya bilir ama bunun itirazın iptal davasında nasıl dile getirteceğimi pek kestiremiyorum
Bu konuyu biraz daha açmasını rica etsem benim için çok iyi olacaktır.