|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-09-2006, 20:12 | #1 |
|
Taşıma Sözleşmesi
Merhabalar
Avukatlık mesleğine yeni başladım. Sitenizi takip ediyor ve beğeniyorum. Benim meslektaşlarıma bir sorum olacak. Diğer avukat arkadaşlarıma da sordum, Yargıtay kararlarına da baktım ancak benzer bir karara ulaşamadım. 16.09.2006 tarihinde İzmir'den Ereğli'ye bir nakliye firmasına ev eşyaları taşınmak üzere teslim ediliyor. Müvekkilim ev eşyalarının yüklendiği kamyonu görüyor. Eşyalar yolda başka bir kamyona aktarılmış. Evden eve nakliye şirketlerinin tüm taahhütleri bu sözleşmede de mevcut. Eşyaların yerleştirilmesi, monte edilmesi, marangoz bulundurulması, sigortalı olması. Ancak eşyalar başka bir kamyonla getirildiği gibi sağa sola atılıyor, montajı yapılmıyor. Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit istedik. 1.000.YTL'lik zarar tespit edildi. Nakliye ücreti 1.320.YTL. 1- Kamyon değişikliği kabul edilebilir mi? 2- Maddi zararla birlikte manevi zarar da talep edebilir miyim? 3- Türk Ticaret Kanunun'da ilgili hükümler var ancak konuyla ilgili bir Yargıtay kararı bulmak istiyorum. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. |
29-09-2006, 08:15 | #2 | |||||||||||||||||||
|
maddi zarar yanında manevi zarar talep edilebilir. Ancak manevi zararı ispatlamanız gerekiyor. TRAFİK KAZASI SEBEBİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ - KARAYOLU İLE YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ - FAİZ KAYIT NO : 72823 ************** Esas Yılı : 2004 Esas No : 2313 Karar Yılı : 2004 Karar No : 11599 Karar Tarihi : 29.11.2004 Daire No : 11 Daire : HD ************** ÖZET : Dava, taşıma sözleşmesinden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat istemine yönelik olarak da yasal faiz verilmesini talep etmiş olup, mahkemece bu faiz talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesi doğru görülmemiştir. ************** (818 S. K. m. 47) (6762 S. K. m. 806) DAVA : Taraflar arasında görülen davada Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 11.07.2003 tarih ve 1997/504-2003/677 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı T Uluslararası Nak. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin davalı A Seyahat Otobüsünde yolcu iken diğer davalı şirketin aracı ile meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, murisin çiftçilik ve minibüs taşımacılığı yaptığını, müvekkillerinin destekten yoksun kalıp, büyük üzüntü yaşamış olduklarını ileri sürerek, 300.000.000.TL. maddi, 1.500.000.000.TL. manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı T Ltd.Şti. vekili, murisin kaza sırasında kendi koltuğunda oturmayıp, hostes koltuğunda oturduğunu, bu nedenle kendi kusurunun da bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, murisin yolcu olup, kazada bir sorumluluğunun bulunmadığı, murisin eşinin destekten yoksun kalıp, eşi ve çocuklarının büyük üzüntü yaşadıkları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, birleşen dava ile birlikte 12.430.524.968.TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davacı İkbal E'ye verilmesine, toplam 1.500.000.000.TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı T vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacılar vekilinin 01.03.2002 tarihli bilirkişi raporundan sonra murisin aylık net kazancının asgari ücrete göre yapılmasını kabul ettiği bunun üzerine bu yönde hazırlanan 27.03.2003 ve 22.06.2003 tarihli bilirkişi raporlarına da açıkça itiraz etmemiş bulunmasına göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, taşıma sözleşmesinden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat istemine yönelik olarak da yasal faiz verilmesini talep etmiş olup, mahkemece bu faiz talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı T Uluslararası Nak. Tic. A.Ş. vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü kararın davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 554.050.000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalı T Uluslararası Nak. Tic. Ltd. Şti.den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 29.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
29-09-2006, 08:17 | #3 |
|
yargıtay kararı
************** EMTİA TAŞIMA SÖZLEŞMESİ -EMTİANIN HASARLI TESLİMİNİN İSPATLANMASI- UZMAN BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ SONUCU YARI YARIYA KUSUR ORANININ BİÇİLMESİ KAYIT NO : 87949 ************** Esas Yılı : 2003 Esas No : 12665 Karar Yılı : 2004 Karar No : 9129 Karar Tarihi : 30.09.2004 Daire No : 11 Daire : HD ************** ÖZET :Söz konusu olayda;mahkeme karar gerekçesinde son bilirkişi kurulundan alınan ek raporu bilimsel, tarafsız ve hükme esasa alınabilir nitelikte görmesine rağmen, rapor içeriğine aykırı olarak hüküm kurmuştur. Anılan raporda bilirkişiler taraflara %50 kusur yükleyerek davalı-karşı davacının alacaklı olduğunu belirtmelerine rağmen mahkeme davacıyı alacaklı bulmuştur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, , ek rapor yada yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir. ************** (6762 S. K. m. 781, 785) (1086 S. K. m. 275, 284, 286) Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.6.2003 tarih ve 1999/162-2003/741 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı karşı davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 28.9.2004 günde davacı avukatı Yasemin T ile davalı avukatı C gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait donmuş gıda yükünün davalı tarafından taşındığını, ancak varma yerinde hasarlı olarak teslim edildiğini, hasarlı emtia tutarının 79.993.10 DM olduğunu ileri sürerek, davalının navlun alacağı tutarı olan 56.000 DM'nin takas edilerek bakiye 18.993.10 DM'nin fiili ödeme günündeki kur karşılığının 28.11.1998 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, söz konusu zararın hatalı istiften kaynaklandığını ve CMR Konvansiyonu'nun 17/4. maddesi gereğince taşıyanın zarardan sorumlu olmadığını, kaldı ki ziyanın gecikmeden kaynaklanması durumunda taşıyıcının sorumluluğunun navlun miktarı kadar olduğunu, hasar ve zarar miktarının da ekspertiz raporları ile doğrulanmadığını savunarak, davanın reddini, karşı davasında ise, taşıma bedeli ve emtianın soğuk hava deposuna boşaltma ücreti tutarı 63.620.99 DM'nin davacı-karşı davalıdan tahsili istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve son alınan bilirkişi raporu göz önünde tutularak, davalının yükü tam ve sağlam olarak teslim aldığı, istif hatasına yönelik çekince koymadığı, emtialardan bozulma nedeniyle alıcı tarafından kabul edilmediği, her ne kadar malların alıcı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle taşıyanın navlun bedeli istemesi mümkün değil ise de, davacının hasar bedelinden navlun bedelini takas ederek talepte bulunduğu ve bu şekilde navlun borcunu kabul ettiği, navlun bedeli düşüldükten sonra davacının bakiye zararının 18.987.3 DM olduğu gerekçesiyle, asıl davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat davası sonucunda mahkemece gerekçeli kararda bilirkişilerce düzenlenen 3.12.2001 tarihli ek raporun bilimsel ve tarafsız olması nedeniyle itibar edilip hükme esas alındığı belirtilmiştir. Kararda zikredilen raporda bilirkişi kurulu ek raporunda davacının taşıma sonrasında oluşan zararının davalı-karışı davacının talep ettiği navlun ve tahliye masraflarından az olduğu belirtilmiş, ilk raporlarındaki tarafların %50 kusurları gözetilerek tazminatın hesaplanması gerektiği yolundaki görüşlerinde değişiklik olmadığı, ancak davacı yanın itirazları mahkemece kabul gördüğü takdirde davacının 18.987.3 DM alacaklı olacağını belirtmişlerdir. Diğer bir anlatım ile bilirkişiler aslında kendilerince davalının alacak miktarı göz önünde tutulduğunda davacının alacaklı değil, borçlu olduğunu bildirmişler, ancak bu görüşleri mahkemece kabul edilmediği takdirde ve davacının itirazlarına itibar edilmesi durumunda davacının alacaklı olarak kabul edilebileceğini belirtmişlerdir. HUMK.nun 275. maddesine göre, mahkeme, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünü alabilir. Ancak 286. madde gereğince hakim, bilirkişinin oy ve görüşleri ile bağlı değildir. Yeterli bulmadığı hususlarda ek rapor alabileceği gibi yeni bir bilirkişi kurulu oluşturarak rapor isteyebilir. Somut olaya dönüldüğünde, mahkeme karar gerekçesinde son bilirkişi kurulundan alınan ek raporu bilimsel, tarafsız ve hükme esasa alınabilir nitelikte görmesine rağmen, rapor içeriğine aykırı olarak hüküm kurmuştur. Zira, anılan raporda bilirkişiler taraflara %50 kusur yükleyerek davalı-karşı davacının alacaklı olduğunu belirtmelerine rağmen mahkeme davacıyı alacaklı bulmuştur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; HUMK.nun 284. maddesine göre, ek rapor yada yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar vermekten ibaret olup, yazılı şekilde usul hükümlerine aykırı olarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(¤¤) ************** |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
delil sözleşmesi | yaşar | Meslektaşların Soruları | 11 | 31-07-2017 10:18 |
Eser Sözleşmesi /Hizmet Sözleşmesi | Fatma KAPUÇAM | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 14 | 19-10-2011 10:54 |
Taşıma Ruhsatlı Silahla Adliyeye Girmek Suç Mu | av.suleyman | Meslektaşların Soruları | 8 | 28-11-2009 20:38 |
İş Sözleşmesi | cem pamir | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 14-02-2002 01:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |