Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taksim Sözleşmesine Dayalı Tapu İptal ve Tescil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-03-2011, 19:06   #1
Kemosabe

 
Varsayılan Taksim Sözleşmesine Dayalı Tapu İptal ve Tescil

İyi akşamlar değerli meslektaşlarım;taşınmazlar kardeş olan iki mirasçı adına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlıdır.Davacı taksim sözleşmesi yaptıklarını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.Taraflar arasında yazılı taksim sözleşmesi yoktur.Davalı taksim sözleşmesini kabul etmemiştir.Davacı taksim sözleşmesini tanık delili ile ispat edebilir mi?Taraflar müşterek malik olsalardı durum ne olurdu?Saygılarımla.
Old 01-04-2011, 08:45   #2
avukat1980

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/4687

Karar: 2003/5748

Karar Tarihi: 21.04.2003

(4721 S. K. m. 463, 676)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Türk Medeni Kanununun 676. maddesine göre miras paylaşım sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Miras sözleşmesinin vesayet altındaki kişi yönünden geçerli olabilmesi için vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da (Asliye Hukuk Mahkemesi) izni gereklidir. (TMK. m. 463/5) Miras bırakan Yusuf Ö’in nüfus kayıtları getirtilerek tüm mirasçıların 25.12.2002 tarihli miras paylaşım planı yazılı sözleşmede imzaların bulunup bulunmadığı, bu sözleşmenin vesayet altındaki Özlem Ö.’in yararına olup olmadığı araştırılmadan yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.
Old 01-04-2011, 08:48   #3
avukat1980

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2001/14-335
Karar No : 2001/409
Mahkemesi:......... Asliye Hukuk Mahkemesi

Günü: 20.10.2000

Sayısı: 2000/72 E-97 K.

Taraflar arasındaki "men-i müdahale, tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dereli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.09.1999 gün ve 1996/83 E-1999/60 K.sayılı kararın incelenmesi davalı (davacı) Mehmet tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29.06.2000 gün ve 2000/4256-4679 sayılı ilamı ile; (…Davacı, davalının da tapuda paydaş olduğu taşınmazda rızai taksim sonucu kendisine bırakılan kısma davalının elattığını ve mahsulünü topladığını iddia ederek toplanan mahsül bedelinin tahsiline; davalı ise ayrı bir dava ile, dava konusu yerlerin taksim sonucu kendisine verildiğini belirterek davacının bu yerlere elatmasının önlenmesine ve davacının tazminat davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davalar birleştirilerek, tarafların ortak miras bırakanının sağlığında taşınmazları çocuklar arasında paylaştırması ve mirasçılar arasında buna göre kullanmanın devam etmesi nedeniyle geçerli olan rızai taksim gereğince dava konusu taşınmazların davacı Fatma'ya ait olduğu, ancak taşınmazların bir kısmına davalı Mehmet'in müdahale ettiği, diğer bir kısmında ise mahsulü topladığı kanıtlanmadığından bahisle tazminat isteminin kısmen kabul ve kısmen reddine, davalı Mehmet'in elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı (davacı) Mehmet vekili temyize getirmiştir.

Tarafların da paydaşı bulunduğu müşterek mülkiyet halindeki dava konusu taşınmazların miras bırakan tarafından taksim edildiği ve mirasçılar arasında bugüne değin bu paylaştırmaya uygun kullanıldığı ileri sürülmüş ise de, müşterek mülkiyette paydaşlar kendi aralarında taşınmaz malı ancak Medeni Kanunun 628/1. Maddesi uyarınca bir sözleşme taksim edebilirler. Bu sözleşmenin geçerliliği için Medeni Kanunun 611. Maddesi uyarınca yazılı olması şarttır. Somut olayda paydaşlar arasındaki harici taksimin yazılı olduğu kanıtlanamamıştı. Taşınmazların bulunduğu Kurtulmuş köyünün kadastrosuna başlanmadığı için Kadastro Kanununun 15. Maddesinin uygulama olanağı da yoktur. Buna göre geçerli bir taksim sözleşmesinin bulunmadığının kabulü ile sonucuna göre davalı (davacı) Mehmet'in payı oranında meni müdahale davasının kabulüne, davacı (davalı) Fatma'nın tazminat istemi hakkında da Fatma'nın temyiz isteminin bulunmadığı, hükmü davalı Mehmet'in temyize getirdiği gözetilerek eldeki dava ile birleştirilip davalı Mehmet aleyhine sonuçlanan 1997/106 esas sayılı davada davacı Fatma'nın payı oranında tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeksizin karar verildiğinden hükmün davalı (davacı) Mehmet yararına bozulması gerekmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı (davacı) Mehmet


HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Asıl dava tazminat, birleştirilen davalar ise tazminat ve müdahalenin men i istemine ilişkindir. Birleştirilen tazminat davasının kısmen kabulüne diğer davaların reddine yönelik olarak yerel mahkemece verilen karar, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.

Tarafların müşterek mülkiyeti altındaki dava konusu taşınmazlarının ortak miras bırakan Abdurrahman Karakayalı tarafından çocukları arasında fiilen taksim edildiği, bu taksime onun ölümünden sonra da uzun bir süre uyulduğu, müşterek malik durumundaki mirasçılar arasında, Medeni Kanun'un 611. Maddesine uygun şekilde düzenlenmiş yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmadığı toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır. Taraflar arasında da bu yönlerden bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Ortak miras bırakan tarafından yapılan ve onun ölümünden sonra mirasçılarınca uzunca bir süre uyulan fiili bir taksimin varlığı, yerel mahkemenin ve Özel Dairenin de kabulündedir.

Yerel Mahkeme ve Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, yasal şekle uygun olarak düzenlenmiş yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmaması karşısında, ortak miras bırakanca yapılan ve taraflar da dahil tüm mirasçılarca uyulan fiili taksime itibar edilip edilemeyeceği; eş söyleyişle, görülmekte olan tazminat ve müdahalenin önlenmesi davalarında, uyuşmazlığın bu fiili taksime göre çözülüp çözülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi, müşterek mülkiyet altındaki taşınmazlarla ilgili olarak, paydaşlar arasında oluşmuş ve uzun bir süre uyulmak suretiyle kararlılık kazanmış bir fiili taksimin ortaklık hukuken sona erdirilinceye kadar sürdürülmesi, her bir paydaştan öncelikle iyiniyet kuralları uyarınca beklenmesi gereken bir davranış biçimidir. O nedenle her bir paydaş, diğerlerinden mevcut fiili taksime uyulmasını beklemek; buna aykırı davranıldığı takdirde de, bu aykırılığın yasal yollardan ortadan kaldırılmasını ve doğan zararının tazminini istemek hakkına sahiptir.

Öte yandan, taşınmazların bulunduğu Dereli Kurtulmuş Köyünde kadastro çalışmalarına, başlanmadığı tapu idaresinin dosyadaki yazı cevabında belirtilmiş ise de, beyanlardan ve dosya içeriğinden, Dereli İlçe merkezinde kadastro çalışmalarının yürütülmekte "olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığa 3402 S.K.nun 15. Maddesinin uygulanması da gerekir.

O halde, taraflar arasındaki uyuşmazlık mevcut fiili taksim çerçevesinde çözülmelidir. Yerel mahkemenin direnme Kararı bu nedenle yerindedir. Ne var ki, tapu kayıtları ile fiili taksimin kapsamı, dava konusu taşınmazların bu taksim içindeki konumları, müdahalenin bulunup bulunmadığı ve tazminat miktarı özel dairesince incelenmemiştir. Bu yönlerden inceleme yapılmak üzere dosya özel dairesine gönderilmelidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnmesi yerinde görüldüğünden, davalı (davacı) Mehmet'in esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 25.04.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi
Old 01-04-2011, 08:49   #4
avukat1980

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım YAZILI ŞEKİLDE OLMADIĞI SÜRECE mirasçılar arasındaki taksim sözleşmeleri ispat edilemez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davasında Zamanaşımı av.n.e.barut Meslektaşların Soruları 4 04-01-2017 08:48
Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine dayanarak Tapu İptal ve Tescil Davası FIRAT_34 Meslektaşların Soruları 5 15-05-2013 23:27
Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı tescil talebi g.hayat Meslektaşların Soruları 1 21-07-2010 16:37
İmar İşleminin İptali Sebebine Dayalı Tapu İptal-Tescil Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 16-03-2010 16:26
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davası açma Mert_ Meslektaşların Soruları 4 11-12-2009 10:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04734397 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.