Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

askerde intihar edildiği söylenen

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-09-2008, 10:56   #1
qendal21

 
Varsayılan askerde intihar edildiği söylenen

selamlar;
maktul askerdeyken intihar ettiği bildirilmiştir(öldürülmüş de olabilir) bununla ilgili yapılan soruşturma takipsizlik ile sonuçlanmıştır. merak ettiğim konu şu;askerdeyken devletin sorumluluğu altında olan, zorunlu askerlik hizmetini yapan vatandaşa karşı, devletin kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde veya başka bir sebep ile bir sorumluluğu mevcutmudur?
saygılarımla.
Old 17-09-2008, 16:59   #2
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Benim şahsi kanaatim ; Özellikle doğu illerinde askerlik yapan gençlerin psikolojilerinin bozulduğu ve intihara eğilimli oldukları , gerekli psikolojik destek ve hava değişimi sağlamayan askeri makamın kusurlu olduğu ve tazminata hükmedilmesi yönünde.
Old 18-09-2008, 17:01   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. Askeri Yüksek İdare Mah.
2.Dairesi

Esas: 2006/1315
Karar: 2007/300
Karar Tarihi: 28.03.2007

ÖZET: Ölüm olayının, ilgilinin kendisini bilerek, bir başka kişinin veya kurumun katkısı ve etkisi olmaksızın görev gereği kendisine teslim edilen silah ile vurması şeklinde meydana gelmiş olmasından dolayı, zararlı sonuç ile eylem arasında idareye yüklenebilecek nedensellik bağının ortadan kalktığı ve eylemin idari eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı değerlendirildiğinden talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.

(2709 S. K. m. 125)

Davacılar vekilleri, 22.06.2006 tarihinde Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesinde, 28.06.2006 tarihinde de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinin AYİM İkinci Dairesinin 13 Eylül 2006 tarih ve Esas No.: 2006/1003, Karar No.: 2006/783 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi üzerine öngörülen noksanlıkların ikmalinden sonra 31.10.2006 tarihinde Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesinde, 06.11.2006 tarihinde de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen yenileme dava dilekçesinde özetle; davacılar yakını P.Çvş…..'ün Erzincan Mühimmat Bölük K.lığı emrinde vatani görevini yapmakta iken 27.04.2005 tarihinde vefat ettiğini, olayda bölük komutanının kanuna ve askerliğin ruhuna aykırı fiilleri nedeniyle ağır kusuru bulunduğunu, olay üzerine yapılan soruşturma sonucu düzenlenen ve olayın intihar olduğunu belirten Erzincan 3. Ordu K.lığı Askeri Savcılığının Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararının gerçekleri yansıtmadığını, intiharı doğuran olayların gerektiği şekilde incelenmediğini, olayda hizmet kusuru bulunduğunu belirterek 50.000 YTL. maddi, 100.000 YTL. manevi olmak üzere toplam 150.000 YTL. tazminatın vefat tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacıların yakını …..’ün ERZİNCAN 53003 ncü Müh.Bl.K.lığı emrinde kısa dönem Ord.Çvş. olarak muvazzaf askerlik hizmeti yapmakta iken 26-27 NİSAN 2005 gecesi 23.00-01.00 saatleri arasında 6 nolu nöbet kulübesinde silahlı olarak nöbetçi olduğu, söz konusu nöbet görevini ifa etmekte iken silahının ateş alması neticesinde çene altından giren mermi çekirdeğinin baş üst bölgesinden çıkması neticesinde olay yerinde vefat ettiği, ölüm olayı ile ilgili olarak ERZİNCAN 3.Or.K.lığı As.Savcılığınca yapılan soruşturma sonucunda 27.06.2005 gün ve 2005/431-381 Esas ve Karar sayılı kararı ile <... Müteveffa Ord.Çvş….’ün kendisine ait silahla intihar maksadıyla kendisini vurarak ölümüne sebebiyet vermesi olayında herhangi başka bir kişinin kusuru bulunmadığı> gerekçeleriyle <Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı> verildiği, bu karara karşı davacılardan baba … tarafından suçtan zarar gören sıfatıyla yapılan itiraz üzerine de ELAZIĞ 8.Kor.K.lığı As.Mah.nin 13.09.2005 gün ve 2005/170-637 Ev.Es. nolu duruşmasız işlere ait kararı ile <....müteveffadan başka onun ölümüne sebebiyet veren başka bir olgunun varlığı hususunda ortada mevcut herhangi bir delil bulunmadığı ve verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın yasa ve usule uygun olduğu ve toplanan delillere göre kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli sebepler bulunmadığı> gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olduğu; dava konusu ölüm olayı ile ilgili olarak davacılar vekilinin 22.03.2006 tarihinde maddi-manevi tazminat istemiyle davalı idareye müracaat ettiği ve davalı idarenin 60 gün içerisinde cevap vermemek suretiyle bu istemi reddettiği, bunun üzerine 22.06.2006 tarihinde Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesinde, 28.06.2006 tarihinde de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinin AYİM İkinci Dairesinin 13 Eylül 2006 tarih ve Esas No.:2006/1003, Karar No.:2006/783 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi üzerine öngörülen noksanlıkların ikmalinden sonra 31.10.2006 tarihinde Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesinde, 06.11.2006 tarihinde de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen yenileme dava dilekçesi ile süresinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.

İdare hukuku ilkelerine ve Anayasanın 125 nci maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. Ancak, Anayasada idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği belirtilmemiş, bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın genel olarak İdarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığının yanı sıra zarar doğuran eylemin idareye yüklenebilir olmasının ve zararlı sonuç ile eylem arasında doğrudan doğruya bir nedensellik bağının bulunmasının gerektiği açıktır. Bu şartlardan birinin bulunmaması idarenin sorumluluğunu kaldırır.

Erzincan 3.Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığının 27 06.2005 tarih ve 2005/431-381 Esas ve Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı ile itiraz üzerine inceleme yapan ELAZIĞ 8.Kor.K.lığı As.Mah.nin 13.09.2005 gün ve 2005/170-637 Evrak ve Esas sayılı duruşmasız işlere ait kararı dikkate alındığında (Ord.Yzb…… ile ilgili olarak yer alan iddialara ilişkin) dava konusu olayda müteveffanın nöbet sırasında kendisini nöbet silahı ile kasten vurarak öldürmesi eylemini idari nitelikte bir eylem veya böyle bir eylemin sonucu olarak kabul etmeye hukuken imkan bulunmamaktadır. Ölüm olayının, ilgilinin kendisini bilerek, bir başka kişinin veya kurumun katkısı ve etkisi olmaksızın görev gereği kendisine teslim edilen silah ile vurması şeklinde meydana gelmiş olmasından dolayı, zararlı sonuç ile eylem arasında idareye yüklenebilecek nedensellik bağının ortadan kalktığı ve eylemin idari eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı değerlendirildiğinden talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacıların MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT istemlerinin REDDİNE,

2. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 71 nci maddesi gereğince yargılama giderlerinin (posta giderleri dahil) DAVACILAR ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,

3. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri gereğince 18,60 YTL. başvurma harcı ile 25,10 YTL. esastan ilam harcı toplamı olan 43,70 YTL. (KIRKÜÇ YENİ TÜRK LİRASI YETMİŞ YENİ KURUŞ) harcın DAVACILAR ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, bu miktarın davacılar tarafından peşin yatırılan 2.045,70 YTL. harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.002,00 YTL. (İKİBİNİKİ YENİ TÜRK LİRASI) harcın istemleri halinde DAVACILARA İADESİNE,

Old 18-09-2008, 17:05   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın qendal21,

Benzer AYİM kararlarından oldukça fazla sayıda varolduğunu söylemek mümkün. Böylesi durumlarda yüksek mahkeme psikolojik etki vs. gibi askerliğin doğası gereği kabul edilen hususları değerlendirme dışında bırakıyor istikrarlı olarak. Öldürülmüş olması durumunda da yaklaşım değişmiyor zira bu sefer de üçüncü kişinin nedensellik bağını ortadan kaldıran fiili tazminat ve sorumluluğa engel olarak görülüyor.

İyi çalışmalar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
askerde iken kesilen baro aidatı madduwata Meslektaşların Soruları 3 07-06-2013 11:18
Teminat Mektubu İade edildiği halde , İpoteği Banka kaldırmıyor seclarum Meslektaşların Soruları 2 09-02-2008 18:08
malın iade edildiği iddiası ,çek hırs Meslektaşların Soruları 4 28-09-2007 17:54
Boşanmada Eşit Kusur/ Tazminat/ Bunalımlı Zamanda Söylenen Sözler Hakaret Sayılır Mı? av_ilknur Meslektaşların Soruları 7 24-06-2007 22:17
Çek Keşide Etmekten Men Edildiği Süre İçinde.... ad-hoc Meslektaşların Soruları 1 05-03-2007 11:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07800293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.