Aslında varolmayan bir kişinin varolmadığını ispat

Merhabalar,
şahıs, babası öldükten sonra nüfus kaydı alıyor ve nüfus kaydında aslında hiç varolmamış bir ablası olduğunu görüyor. Ana ve baba adı tutuyor. Evlenme tarihi 1959, aslında varolmayan ablanın doğum tarihi 1956(ana-baba 13 yaşında o tarihte) Ana yaşadığı için o da şok içinde; zira kendisinin böyle bir çocuk doğurduğundan haberi yok.
Açılacak dava nüfus tashihi davası mı olmalıdır? Mirasçılardan her hangi biri açsa diğerleri davalı mı olur?
Asıl önemlisi nüfus kaydı olan ama aslında varolmayan birinin varolmadığı nasıl ispat olunur? DNA testi gerekir mi? Köyün ihtiyarlarını dinletmek yeterli olur mu?
Aklıma 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' geldi.
Şimdiden teşekkürler.

Merhaba Sayın Aydın,
Sorunuzu okuyunca gerçekten gülümsedim.Teşekkürler.
Açacağınız dava "Nüfus kaydının düzeltilmesi davası " olmalıdır.
Bu davada Nüfus müdürlüğü yasal hasımdır.Bu kaydın neden konulduğu,dayanak belgelerin neler olduğu nüfus müdürlüğünden celbedilecektir.Eğer olmayan ablanın aslında dayanak belgelerinin de olmadığı,işlemin sadece kayıt hatasından kaynaklandığı (ki şu günlerde bilgisayar ortamına geçirilen kayıtlarda bu sorunlar sık yaşanıyor) anlaşılırsa kaydın düzeltilmesine karar verilecektir.
Olmayan abla ile ilgili DNA testi yapılması ise mümkün görünmüyor.
Yine kayıt tarihi de gözönüne alınırsa işlemin bir hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Dava açmadan önce ,nüfustaki kayıt dayanaklarını incelemeniz halinde daha da rahatlayacağınızı düşünüyorum.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/3057

K. 2006/3979

T. 11.5.2006

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI ( Nüfus İdaresi Yasal Hasım Olduğundan Yargılama Giderlerine Mahkum Edilemeyeceği )

• YASAL HASIM / PASİF HUSUMET ( Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davalarında Nüfus İdaresi Yasal Hasım Olduğundan Yargılama Giderlerine Mahkum Edilemeyeceği )

• YARGILAMA GİDERLERİ ( Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davalarında Nüfus İdaresi Yasal Hasım Olduğundan Mahkum Edilemeyeceği )

1587/m. 46


ÖZET : Davacı, gerçekte var olmadığı halde nüfusa oğlu olarak tescil edilen ve nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken kişinin nüfus kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürlüğü ve C.Savcılığı yasal hasım durumundadır. Bu nedenle nüfus müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilemez. Açıklanan hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Davacı K. ile davalı nüfus müdürlüğü arasındaki davada Şiran Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 06/07/2005 günlü ve 2004/137 - 2005/98 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04/04/2006 gün ve Hukuk-40741 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı K.'nin 06/09/2004 tarihinde ... Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, gerçekte var olmadığı ( dünyaya gelmediği ) halde nüfusa oğlu olarak tescil edilen ve nüfus kayıtlarında sağ olarak görünen 01/07/1973 doğumlu H'nin nüfus kaydının iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava, gerçekte var olmayan kişinin nüfus kaydının iptaline ilişkindir.
1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrası hükmünde "yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus baş memuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır" denilmektedir. Kamu düzeni ile ilgili olarak getirilen söz konusu hüküm uyarınca bu davalarda nüfus müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcısı yasal hasım durumundadır.
Anılan hüküm uyarınca nüfus idaresinin yasal hasım olarak iştirakinin zorunlu olduğu şahsi nüfus davalarında nüfus idaresi aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilemez.
Mahkemece, nüfus müdürlüğünün davaya yasal hasım olarak katıldığı dikkate alınmayarak davalı idarenin yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmesi, kararda nüfus müdürlüğünün harçtan muaf olduğu da belirtildiği halde davacı tarafından ödenen yargı harcının davacı üzerinde bırakılması gerekirken davacıya iadesine karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 11/05/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

nufus müdürlüğü aleyhine dava acmalısınız,davalı taraf nufus mudurlugu olmalı..dava konusu da nufus kaydının duzeltılmesı olmalıdır

Benzer olay benim de başıma gelmişti.
Müvekkilin annesi iki kardeş ollmalarına ve her iki kardeşin de ölü olmasına rağmen yaşayan ve hiç tanımadıkları bir teyzelerinin daha olduğu görünüyordu nüfus kayıtlarında.Müvekkil ve akrabaları yaptıkları araştırmada aslında annelerinin böyle bir kardeşinin hiç ollmadığını öğrenmişler.
Bunun üzerine biz de nüfus kaydının iptali için dava açtık.
Ancak, nüfus müdürlüğünden gelen cevapta tanınmayan bu teyzenin doğum belgesinin (köy muhtarı tarafından doldurumuş) bulunduğunu öğrendik. Yani doğmuş görünüyordu. Davamız devam ediyor ancak bu belge karşısında sanırım reddolacak.
Bu durum karşısında sanırım biz de bu kişi hakkında gaiplik kararı almak için yeniden dava açmak zorunda kalacağız.