Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yenİ İŞveren-taŞeron -temİzİlİk İŞİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-12-2007, 14:52   #1
Seher

 
Varsayılan Yenİ İŞveren-taŞeron -temİzİlİk İŞİ

x şirketi temizlik işini iHALE yoluyla değişik firmalara veriyor.İşçi 12 yıl boyunca aynı şirkette çalışıyor ama şirket temizlik ihalesini hangi firmaya verirse o firmanın işçisi olarak çalışyor. İşçi y temizlik firmasının işçisi olarak işe girmiş y firması x firmasının temzikişk işini almış daha sonra bir sürü temizlik şirketi gelmiş geçmiş yani 12 yıl boyunca işvereni devamli değişmiş.En son işveren işçiyi sebepsiz işten atıyor. En son işvernin temizlik ihalesini alalı 6 ay olmamış .Asıl işveren de işçinin kıdem ve diğer sosyal haklarından sorumlu mudur?İşe iade davası açarsam kazaır mıyım?İşe aide davasondaki 6 aylık süre ilk işverenin yanın da çalıştığuı tarihten mi yoksa yeni işverenin devraldığı tarihten mi hesap edilir?Yeni işveren işçinin 12 yıllık kıdem ve diğer tazminatlarından sorumlu mudur?Yani yeni işveren işçinin eski işverenler yanında çalışmasından doğan kıdfem tazminatını öder mi?
Old 14-12-2007, 16:23   #2
beyazbulut

 
Varsayılan

işyerinin devri sözkonusu olmadığından ve herbir işverenle yaptığı iş sözleşmesi işin doğası gereği (ancak ihale süresince işverenin işi olduğu için) süreli iş sözleşmesidir.Bu nedenle talep hakkınız olduğunu düşünmüyorum. kolaylıklar
Old 14-12-2007, 16:44   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Asıl işveren de işçinin kıdem ve diğer sosyal haklarından sorumlu mudur?
Evet. İhale yapan asıl işveren ihaleyi alan işveren gibi sorumludur.
Alıntı:
Yeni işveren işçinin 12 yıllık kıdem ve diğer tazminatlarından sorumlu mudur? Yani yeni işveren işçinin eski işverenler yanında çalışmasından doğan kıdem tazminatını öder mi?
Hayır. Her işveren kendi döneminden sorumludur. Ama asıl işveren hepsinden sorumludur.

İşe iade konusunda bilgim olmadığından ilgili sorularınıza yanıt veremiyorum.

Saygılarımla
Old 14-12-2007, 18:03   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Seher,

Burada bir muvazaa olduğu anlaşılıyor. Aşağıda işinize yarayacağını düşündüğüm birkaç karar yolluyorum.

Saygılar.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/15573

K. 2006/19347

T. 3.7.2006

• ASIL İŞVEREN - ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ ( Asıl İşverenin İşçilerinin Alt İşveren Tarafından İşe Alınarak Çalıştırılmaya Devam Ettirilmesi Suretiyle Hakları Kısıtlanamayacağı - Daha Önce O İşyerinde Çalıştırılan Kimse İle Alt İşveren İlişkisi Kurulamayacağı )

• MUVAZAA İDDİASI ( İşletmenin ve İşin Gereği İle Teknolojik Nedenlerle Uzmanlık Gerektiren İşler Dışında Asıl İş Bölünerek Alt İşverenlere Verilemeyeceği )

• SALT TANIK BEYANI ( Muvazaayı İspat İçin Yeterli Olmayacağı )

4857/m.12,18,21

ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez. Dosya içeriğine göre, davacı tanıkları, taşeron işçilerinin davalı işverenin talimatı ve denetimi altında çalıştırıldıklarını belirtmektedir. Ait-asıl işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının tespiti için bu beyan yeterli değildir.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalıya ait işyerinde alt taşeronlar değiştiği halde, davalı işverenin asıl işçileri ile birlikte asıl işlerde çalıştığını iddia eden davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının alt taşeron işçisi olduğunu ve en son alt taşeron olan B. şirketinin işe davacıyı almadığını, ihaleyi alan alt işverenin 15 işçiden 12 işçiyi işe alırken davacı dahil 3 kişiyi işe başlatmadığını, temizlik ve tahmil gibi yardımcı işlerin alt işverene verildiğini, sözleşmelerin yasaya uygun olduğunu, muvazaaya dayanmadığını, davanın davalıya yöneltilemeyeceğini savunur.
Mahkemece, tanık beyanlarına itibar edilerek, davacının alt taşeronlar değiştiği halde, davalıya ait işyerinde onun talimatı ve denetimi altında sürekli çalıştığı, davacının dava ihbar edilen taşeron işçisi değil, davalı işçisi olduğu, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6-son maddesi uyarınca, "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez."
Dosya içeriğine göre, davalı işverenin her yıl yaptığı ihale ile, meydan işlerinde 15 işçi çalıştırmak üzere alt taşeronlarla sözleşme imzaladığı ve davacının alt taşeronlar değiştiği halde, davalıya ait işyerinde alt taşeron işçisi olarak çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları, taşeron işçilerinin davalı işverenin talimatı ve denetimi altında çalıştırıldıklarını belirtmektedir. Alt-asıl işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının tespiti için bu beyan yeterli değildir. Dava ihbar edilen alt işverenlerle ilgili Ticaret ve SSK Sicil, Vergi Kayıtları getirtilmeli, şirketlerin davalı işyeri dışında ihale ile iş alıp almadıkları, ticari faaliyetlerinin kayıt üzerinde kalıp kalmadıkları belirlenmeli, işyerinde keşif yapılmalı, işyeri kayıtları ve davalı ile ihbar edilen şirketler arasındaki sözleşme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6- son maddesi kapsamında incelenmeli, bilirkişilerden bu konuları açıklayan ve denetime elverişli olan raporlar alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve sadece tanık beyanı ile yetinilerek sonuca gidilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/24067

K. 2005/419

T. 10.1.2005

• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE TALEBİ ( Gerçek İşverenin İlk İşveren Olduğu Anlaşıldığından Davacının Buradaki İşine İadesine Karar Verilmesi Gereği )

• ASIL İŞVEREN ALT İŞ VEREN İLİŞKİSİ ( Davacının İlk İşyerinde İşe Başladığı İşyerinin Ve İşinin Değişmediği Davacının Bu Şirket İşçisi Olduğu Anlaşılmasına Göre İşe İade Talebinin Kabulü Gereği )

4857/m.18,2

ÖZET : Davacı feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Olayda, davalılar arasında gerçek manada asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olmadığı, davacının ilk işyerinde işe başladığı, işyerinin ve işinin değişmediği, davacının bu şirket işçisi olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar fesih yazısı ikinci şirket tarafından yapılmış ise de; fesih yazısında asıl işveren tarafından yapılan yeniden organizasyon sonucunda işyerinde kısmen de olsa bir azalma yaşandığı, şirkette de ekonomik sorunlar olduğu bazı bölümlerde çalıştırılan personelde azaltma yoluna gidildiği belirtilmiş olmasından da gerçek işverenin ilk işveren olduğu anlaşıldığından davacının buradaki işine iadesine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, asıl işveren Ç. Halat Tel Sanayi AŞ'ye ait işyerinde çalışmakta iken almakta olduğu ücretin 1/3 kadar ücretle yerine yine aynı işyerinde aynı işi yapan diğer davalı N. Metal Sanayi Taahhüt Tic. Ltd. Şti'ne verildiğini 26.3.2004 tarihinde de iş sözleşmesinin iş kanuna aykırı olarak feshedildiğini belirterek işe iadesini istemiştir.
Davalı, Ç. Halat Tel Sanayi AŞ savunmasında; davacının şirketin yükleme boşaltma işini alan N. Metal Sanayi Taahhüt Ticaret Ltd. Şirketinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesini de o şirketçe feshedildiğini beyanla reddini istemiştir.
Diğer davalı N. Metal Sanayi Taahhüt Ticaret Ltd. Şti. ise beyanında asıl işveren Ç. Halat Tel Sanayi AŞ'nin alt işvereni olduklarını kendilerinin yapmış oldukları işin yoğunluğu ve çalıştıracakları işçi sayısının asıl işverenin işi ile orantılı olduğunu, Çelik Halat Tel Sanayi AŞ ekonomik sıkıntıya girmesinin kendilerini de olumsuz etkilediğini, iş sözleşmesinin feshinin işyeri gereklerinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen kararda iş akdinin feshinin haksız olduğu şeklindeki gerekçe yerinde ise de, davalı şirketler arasında hukuki durumu açıklığa kavuşturmadan gerçekten aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığım tespit edilmeden "davacının işe iadesi" şeklinde istek doğrultusunda hüküm kurulması hatalıdır.
4857 sayılı iş kanunun 2. maddesinin altıncı fıkrası; bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet ücretine ilişkin yardımcı işlerde veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknoloji nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında" kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunu açıkça belirtmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalılar Ç. Halat Tel Sanayi AŞ ile N. Metal Sanayi Taahhüt Tic. Ltd. Şti. arasında gerçek manada asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olmadığı, davacının 05.06.1997 tarihinde Ç. Halat Tel Sanayi AŞ işyerinde işe başladığı, işyerinin ve işinin değişmediği, davalı Çelik Halat Tel San AŞ savunmasını doğrulayacak yeterli kanıt getirmediği, davacının bu şirket işçisi olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar 26.3.2004 tarihli fesih yazısı N. Metal San. Taahhüt Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmış ise de; fesih yazısında asıl işveren Ç. Halat ve Tel Sanayi AŞ tarafından yapılan yeniden organizasyon sonucunda işyerinde kısmen de olsa bir azalma yaşandığı, şirkette de ekonomik sorunlar olduğu bazı bölümlerde çalıştırılan personelde azaltma yoluna gidildiği belirtilmiş olmasından da gerçek işverenin Ç. Halat ve Tel Sanayi AŞ olduğu görülmektedir. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli bir nedene de dayanmadığı anlaşılmakla: 4857 Sayılı İş Kanunun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1 ) Kocaeli 1. İş Mahkemesinin 14.7.2004 tarih 2004/353 E. 2004/561 K. Sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına.
2 ) Davalı N. Metal Sanayi Taahhüt ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhinde açılan davanın reddine,
3 ) Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının Ç. Halat ve Sanayi AŞ işyerindeki işine iadesine,
4 ) Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine,
5 ) Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
6 ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
7 ) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 350 YTL vekalet ücretinin davalı AŞ'den alınarak davacıya ödenmesine,
8 ) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 350 YTL'nin davacıdan alınarak davalı N. Metal San. Taahhüt Tic. Ltd. Şti'ne verilmesine,
9 ) Davacı tarafından yapılan 44.70 YTL yargılama giderinin davalı AŞ'den alınarak davacıya ödenmesine davalı AŞ'nin yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
10 ) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 10.01.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/29740

K. 2005/33234

T. 12.10.2005

• İŞE İADE TALEBİ ( Asıl İşverenle Alt İşverenin Tazminatlardan Müteselsilen Sorumlu Olması - İşe İade Hükmnün Hangi Davalı Hakkında Kurulduğunun Açıklanması Zorunluluğu )

• TAZMİNATLARDAN MÜTESELSİL SORUMLULUK ( İşe İade Davasında Asıl İşveren ve Alt İşverenin )

• MÜTESELSİL SORUMLULUK ( Asıl İşveren ve Alt İşveren Aleyhine Açılmış İşe İade Davasında Hükmedilen Tazminatlardan )

• ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU ( İşe İadesine Karar Verilen İşçi Yararına Hükmedilen Tazminatlardan )

• BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ VE İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATINDAN ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU ( İşe İade Davasında )

4857/m.18

ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğinin tesbitiyle işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisi bulunduğu, iş akdinin yasada gösterilen geçerli bir nedene dayalı olarak feshedildiğine ilişkin yeterli delil olmadığı belirtilerek davacının işe iadesine ve buna bağlı tazminatlara karar verilmiştir. Mahkemece tazminatlar hakkında karar verilirken davalıların birlikte sorumluluğunun olduğu gözetilmeden ve hangi davalı hakkında hüküm kurulduğu açıklanmadan sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi, iade kararının hangi davalı hakkında kurulduğunun kararda açıklanmamış olması da doğru değildir.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerine aykırı olarak feshedildiğini iddia eden davacı, feshin geçerli nedenle yapılmadığını belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile bağlı tazminatlara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı PTT Genel Müdürlüğü, husumet nedeniyledavanın reddini savunmuştur. Davalı şirket ise, sözleşme süresinin sona erdiği ve yeni sözleşmenin de davacı tarafından imzalanmadığı nedeniyle işinin sona erdiğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılar arasında asıl işveren, alt işveren ilişkisi bulunduğu, iş akdinin yasada gösterilen geçerli bir nedene dayalı olarak feshedildiğine ilişkin yeterli delil olmadığı belirtilerek davacının işe iadesine ve buna bağlı tazminatlara karar verilmiştir. Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemece tazminatlar hakkında karar verilirken davalıların birlikte sorumluluğunun olduğu gözetilmeden ve hangi davalı hakkında hüküm kurulduğu açıklanmadan sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi, iade kararının hangi davalı hakkında kurulduğunun kararda açıklanmamış olması da doğru değildir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1- Kararın bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-Feshin geçersizliğine ve davacının davalı ...Temizlik Ltd.Şti işyerindeki işe iadesine,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde, davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde, kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğinin tesbitine,
5- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu 29 YTL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 350 YTL ücreti vekaleti davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 12.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/30239

K. 2006/9500

T. 11.4.2006

• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Asıl İşverenin Dava Konusu Alacaklardan Diğer İşverenlerle Birlikte Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu )

• ASIL İŞVERENİN ALT İŞVERENLE BİRLİKTE SORUMLULUĞU ( Kıdem ve İhbar Tazminatı Alacakları )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( Asıl İşverenin Dava Konusu Alacaklardan Diğer İşverenlerle Birlikte Müştereken ve Müteselsilen Sorumlu Olduğu )

4857/m. 2/6

1475/m. 14

ÖZET : Davalılardan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü asıl işveren diğer davalılar alt işveren durumunda olup davacının iş akdi son alt işveren olan A. Ltd. Şti. tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmadan feshedilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu 2/6. maddesi gereğince Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu asıl işveren olarak dava konusu alacaklardan diğer işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan A. Güvenlik ve Temizlik Hizmet Organizasyon Ticaret Ltd. Şti. ve davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılardan A. Güvenlik ve Temizlik Hizmet Organizasyon Tic. Ltd. Şti.nin temyiz isteminin reddine,
2. Davalılardan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü asıl işveren diğer davalılar alt işveren durumunda olup davacının iş akdi son alt işveren olan A. Ltd. Şti. tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmadan feshedilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu 2/6 maddesi gereğince Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun asıl işveren olarak dava konusu alacaklardan diğer işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Mahkemenin bu davalı hakkında açılan davayı reddi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TaŞeron,iŞveren Vekİlİ,İŞveren.... Deniz İpek Hukuk Soruları 2 24-07-2007 21:58
YENİ TÜRK LİRASI VE YENİ KURUŞTA YER ALAN YTL İbaresinin Kaldırılmasına Dair Karar Av.Ertan Uzunoğlu Hukuk Haberleri 2 07-05-2007 12:11
Taşeron Kimdir? NAZ80 Meslektaşların Soruları 2 19-03-2007 12:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04470301 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.