Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hissedar olduğu halde ortaklığın giderilmesi kararında adının geçmemesi// zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-06-2011, 08:39   #1
av.ibrahimhalil

 
Varsayılan Hissedar olduğu halde ortaklığın giderilmesi kararında adının geçmemesi// zamanaşımı

Müvekkil taşınmazadiğer hissedarlarla birlikte müştereken malikidir.
Ama günün birindeilgili taşınmazın hissedarlarından biri; Sulh Hukuk Hakimliğinde diğerhissedarlara karşı1983 yılında İzale-i Şuyu (Taksim) davasıaçar, Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir ve satışın ifası için de Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürünün memur olarak tayinine karar verilir. İlgili taşınmaz alıcısı üçüncü kişi adına 1983 yılında ihale edilir,ancak mahkemenin kararında almanyada bulunan müvekkilin ismi yok .ihalenin 1983 yılında kesinleşmesine istinaden alıcıadına tapuya tescili için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılır.
Tüm bunlar yaşanırken müvekkil yurtdışında(Almanya’daydı) 02.07.2010 tarihinde Türkiye’yekesin dönüşünü yapmıştır. müvekkil Tapu Sicil Müdürlüğü’ne gittiğinde büyük birşok yaşar. Adına kayıtlı olduğunu bildiği taşınmazının yukarıda belirttiğimiz nedenlerle adında kayıtlı olmadığını 11.02.2011 günü öğrenecektir.
Müvekkil; Tapu Sicil Müdürlüğünden aldığı bilgilerle aynı gün Sulh Hukuk mahkemesine dilekçeyle müracaat eder.Sulh Hukuk Mahkemesi Cevabi yazısında fotokopisi istenilen dosyaların kurum arşivi olarak kullanılan Cezaevinde bulunan birodaya konulduğu,aradan uzun bir süre geçmekle tüm dosyaların aynı odada olması vecamların sağlam olmaması nedeniyle odaya yağmur suları girmiş, bu sırada bazıdosyaların telef olduğu,2010 yılında dosyalar adliye sarayının arşivine taşındığını, istenilen dosya cezaevinde bulunduğu sırada zarar görüp parçalanma ihtimali olduğundan defalarca arşive inilmiş, ancak yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığı yönünde bilgi verilmiştir.
Müvekkil yurtdışındayken taşınmazı satılmış, taşınmaz daha sonra defalarca iyiniyetli kişilerce devir edilmiştir. Bunun yanında satışa esas dosya bulunamamaktadır.İşin ilginç tarafı ulaşabildiğimiz Mahkeme kararında da tüm hissedarlarınarasında müvekkil ismi olmamasına rağmen taşınmazın satış işlemlerinde TapuMüdürlüğü taşınmazın tümünün satışının tescilini yaptırmıştır. (Tapu Sicil Müdürlüğünün davada sorumluluğunu irdelediğimiz nokta; Tapu Sicil Müdürlüğü ilgili karar üzerine;kararda adı geçen hissedarların ismine bakmalı,hissedarlardan birinin isminin olmaması halinde kararda ismi geçmeyen hissedarın hisse durumunu muhafazaetmeliydi.)
Ortada Mahkemedosyası yok, Karar kartonunda karar var. Mahkeme kararında da müvekkilin ismiyok,hissesi de devir ediliyor. Taşınmazın hali hazır malik hanesinde müvekkilinismi yok. Ortada bir mağduriyet var,mağdur var.


Sorum şu Zamanaşımı konusunda sıkıntı var mı.zamanaşımı işlemeye başlamış mıdır.Müvekkilin ismi mahkeme kararında yok Kısmi dava açılırsa ve daha sonra ıslah edilirse saklı tuttuğumuz kısım için zamanaşımı asıl dava tarihinde mi kesilir yoksa ek dava tarihinde mi ?
Old 17-06-2011, 10:07   #2
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Ben olsam...
Önce tapunun eski haline göre (Tapu Kütüğünün geldisinde mevcuttur) müvekkilin payının değerini tespit ettirirdim. Bildiğimiz tespit yani. Sulh veya Asliye Hukuk'ta. Daha sonra Tapu kadastro Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı'na bir ihtarname ile tespit edilen bedeli talep ederdim. Ret cevaplarından itibaren 60 gün içinde de Ankara İdare Mahkemesi'nde her iki davalı hakkında hizmet kusuruna dayalı tam yargı davası açardım. Her ne kadara idari yargıda 1 ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri olsa bile bu olayda uygulanmayacağı düşüncesindeyim.Ayrıca idari yargıda kısmi dava açma imkanı yoktur. Baştan söylediğim gibi, "ben olsaydım"
Old 17-06-2011, 10:33   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Ben olsam...
Önce tapunun eski haline göre (Tapu Kütüğünün geldisinde mevcuttur) müvekkilin payının değerini tespit ettirirdim. Bildiğimiz tespit yani. Sulh veya Asliye Hukuk'ta. Daha sonra Tapu kadastro Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı'na bir ihtarname ile tespit edilen bedeli talep ederdim. Ret cevaplarından itibaren 60 gün içinde de Ankara İdare Mahkemesi'nde her iki davalı hakkında hizmet kusuruna dayalı tam yargı davası açardım. Her ne kadara idari yargıda 1 ve 5 yıllık zamanaşımı süreleri olsa bile bu olayda uygulanmayacağı düşüncesindeyim.Ayrıca idari yargıda kısmi dava açma imkanı yoktur. Baştan söylediğim gibi, "ben olsaydım"

Üstadım hakimlerin hatalı kararlarından dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine dava açılamayacağını, hakimden hukuki talepte bulunmaz gerekeceğini belirtmek isterim.

Diğer taraftan kamu kurum ve kuruluşları, mahkemeler tarafından verilen kararlara uymak zorundadır. Tapu Sicil müdürlüğünün mahkeme kararını uygulamaması mümkün değil. Bu durumda müdürlüğün aleyhine de hüküm alabileceğinizi düşünmüyorum.

"Ben olsaydım" hakimin hukuki sorumluluğuna gider kısmi dava açar, ispat noktasında sorun çıkmadığı takdirde ıslah ile zararımı tazminat olarak hakimden talep ederdim.
Old 17-06-2011, 10:45   #4
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan katılıyorum ama...

Hakimin kararının hatalı olduğunu anlayabilmek/ispatlayabilmek için dosyaya ulaşmak lazım. Oysa Adalet Bakanlığı dosyanın yok olduğunu söylüyor. Öte yandan elbette idare, mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır ama mahkeme kararında belirtilmemiş bir hissedarın hissesini başkasına nasıl tescil ediyor. Bence 1983 yılında mahkemeye gönderilen tapu kaydında hata olma ihtimali de yüksektir. Hani müvekkiller der ya "AİHM'e kadar gideceğim" diye. İşte size tam AİHM'lik bir dava. Eğer bir sonuç alınamaz ise mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle AİHM'den karar alınır sanırım.
Old 17-06-2011, 10:57   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Hakimin kararının hatalı olduğunu anlayabilmek/ispatlayabilmek için dosyaya ulaşmak lazım. Oysa Adalet Bakanlığı dosyanın yok olduğunu söylüyor.

Karar aslı (karar kartonundan ve tapu müdürlüğünden) var.

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Öte yandan elbette idare, mahkeme kararlarını uygulamak zorundadır ama mahkeme kararında belirtilmemiş bir hissedarın hissesini başkasına nasıl tescil ediyor.

Iskat, mirasın reddi, hükmen tescil kararı ...

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Bence 1983 yılında mahkemeye gönderilen tapu kaydında hata olma ihtimali de yüksektir.

Acaba Ya da gözden kaçmış, yanlış yorumlanmış, zuhulen atlanmış. Sonuç=Hatalı karar.

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Hani müvekkiller der ya "AİHM'e kadar gideceğim" diye.



Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
İşte size tam AİHM'lik bir dava. Eğer bir sonuç alınamaz ise mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle AİHM'den karar alınır sanırım.

İç hukuk yolları tüketilmiş mi acaba
Old 17-06-2011, 15:02   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.ibrahimhalil,

Alıntı:
Yazan av.ibrahimhalil
...Tapu sicil müdürlüğünün haksız işleminde zamanaşımı BK.M.60'a göre mi belirlenecek ?
Başka bir sorun saklı tuttuğumuz kısım için ıslah ettiğimizde veya ek dava açtığımızda zamanaşımı ek dava için işlemeye devam eder mi ediyorsa ıslah dilekçemizi hemen verelim mi?...

Fazlaya dair hakkınızı saklı tutmuş olmanız işbu fazlaya dair kısım için zamanaşımının kesilmesine sebep olmaz; daha açık bir ifadeyle zamanaşımı süresi içinde ıslah/ek dava hakkınızı kullanmazsanız zamanaşımı def'inde bulunulması halinde, bu kısım, zamanaşımı sebebiyle reddedilecektir.

4721 S.K. m.1007 (Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.
Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.
Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.) (743 S.K. m.917)'den mütevellit tazminat davalarında zamanaşımı konusunda inceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11698

P.S: Sorunuz dahilinde cevap verilmiştir.

Saygılar...
Old 17-06-2011, 15:32   #7
av.ibrahimhalil

 
Varsayılan

satış 1983 yılında yapılmış müvekkil almanyada.devletin koruması altında bulunan mülkiyet hakkı ihlal ediliyor.Borçlar kanunu m.60 1 yıl ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörüyor
Old 17-06-2011, 23:27   #8
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın yeshilim, kararın aslından kararın hatalı olduğunu ve hakimin kişisel kusuru ispatlanamaz. Belki dava görülürken dosyaya gelen tapu kaydında davacı paydaşın adı ve hissesi görülmüyordu. Hakim mevcut kayıtlara göre karar verdi. Bunu dosyayı bulmadan anlayamayız. Iskat,miras reddi demekle ne kastettiğinizi anlamadım. Ancak ortaklığın giderilmesi kararı tapuya geldiğinde tapu kütüğüne işlenirken kararda yer almayan hissenin ve hissedarın korunması gerektiğini düşünüyorum. Son olarak "sonuç alınamazsa AİHM'e gider" sözüm iç hukuk yollarının tüketilmesi anlamı taşıyor.
Old 18-06-2011, 10:51   #9
av.ibrahimhalil

 
Varsayılan

Degerli arkadaslar hepinize oncelikle teşekkür ederim cok güzel cözümlemeler yapiyorsunuz ancak üzerinde durmamiz gereken konu zamanaşimi konusu yoksa tapu sicil müdürlüğünün sorumluluğu değil tapu müdürlüğünün kusuru kesinlikle var. Ama müvekkil almanyada 2011 yilinda öğreniyor olay 1983 te oluyor mahkeme satis karari elimde muvekkilin ismi gercekten yok ama tapisu var.zamanaşimindan reddedilir mi bu dava
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
icra satış, hatalı tapu kaydı gülnihal çevik Meslektaşların Soruları 2 03-06-2011 12:48
tapu iptali-hatalı ölçüm av.ta Meslektaşların Soruları 1 22-12-2010 15:39
İnançlı İşlem- tapu iptali tescil - tazminat Av.Hasan Uğur Meslektaşların Soruları 0 06-03-2010 12:30
İnançlı İşlem - Tapu İptali - Terditli Talep av.sbaran Meslektaşların Soruları 6 25-03-2009 00:40
İpotek Amaçlı İnançlı İşlem - Adi Yazılı Delil - Tapu İptali Murat^^ Meslektaşların Soruları 3 27-01-2008 01:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15425110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.