tapusuz taşınmaz bir malın satışı

merhaba değerli meslektaşlarım.

Murise ait 3. köprü mevkiinde tapusuz bir taşınmaz malı vefat eden mirasçılardan birinin eşi kendi adına yolsuz olarak tapu kütüğüne tescil ettiriyor ve sonrasında üçüncü kişiye satışını gerçekleştiriyor. diğer mirasçılar bu durumdan yeni haberdarlar ve hukuki bir sürece girişmek istiyorlar. Bu süreçte ben avukat olarak nasıl bir yol izleyip hangi davaları açmalıyım diye siz meslektaşlarımın yardımını bekliyorum.

Vefat eden mirasçının eşi bu taşınmaza ne şekilde sahip olmuş? ilgili yerin kadastro tutanakları ve edinme sebebi ve tutanakların kesinleşme tarihi önemli. Bu bilgiler elinizde mi?

bu hafta muhtarlık, tapu müdürlüğü ve milli emlak müdürlüğüne giderek ilgili şahsın kadastro sırasında tapusuz taşınmaz üzerinde 20 yıldır zilyet olduğunu Tanık beyanlarıyla ileri sürerek olağanüstü zamanaşımı yoluyla zilyedi adına tespit ettirmiş olduğunu gördüm. Sonrasında tapu üzerine tescil edilmiş ve şahıs bunu hiç beklemeden satmış. Bütün bu olaylar 2014 yılı içerisinde gerçekleşiyor ve tutanaklar kesinleştikten, tescil yapılıp satış gerçekleştikten sonra diğer mirasçıların bu durumdan haberi oluyor. Bundan sonra ki süreçte şahsın ve tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunarak üzerine tescili gerçekleştirdiğini asıl zilyedin muris olduğunu tecsili üzerine yapan kişinin murisin mirasçılarından olduğu ne tür delillerle ispat edebilirim. yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ederim.

Ayrıca kadın taşınmazın bulunduğu yerde ikamet etmemekte bu durum zilyet olmadığına yönelik bir savunma oluşturur mu ? Ayrıca mirasçılar arasında zamanaşımı işlemez kuralının yargıtay kararları harici bir hukuki dayanağı var mıdır?

1.Mirasçılar arsında zamanaşımı işlemez. Miras bırakanın ölümünden sonra zilyedlik tüm mirasçılara geçer.Aralarında taksim olmadığı taktirde bir mirasçının zilyedliği diğer mirasçılar adına da sürdürülmüş sayılır.Dolayısıyla, aralarında tüm mirasçıların katılımı ile taksim yapıldığı olgusu kanıtlanmadıkça,mirasçı eşin tek başına taşınmazı üzerine geçirmesi "yolsuz tescil" sayılır.

2.Taşınmaz 3.kişiye geçtiğine göre ,TMK.nun 1007 maddesindeki "tapuya güven" ilkesinin koruması altındadır.3.kişi aleyhine açılacak "tapu iptali ve tescil" davasında ,yolsuz tescilin varlığının ve ayrıca 3.kişinin kötüniyetinin yani başkaca mirasçıların da olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiğinin ispatı gerekir.

3.3.kişinin kötüniyeti ispat edilemeyecek ise, o takdirde taşınmazı üzerine geçirip satan mirasçı eş aleyhine sebepsiz zenginleşmeden dolayı"tazminat" davası açılabilir.
Diye düşünüyorum.

cevabınız için teşekkür ederim yücel bey yalnız bu tapusuz taşınmazın asıl zilyedinin muris olduğunun ispatı noktasında sıkıntı yaşamaktayım. Çünkü muhtarlıkta, tapuda ve milli emlaktaki kayıtların hepsi kadastro sonrasına dayanıyor ve doğal olarakta hepsinde zilyet olarak eş gözüküyor. Murisin zilyetliğinin ispatı ancak tanık ve mahalli bilirkişi incelemesiyle yapılabilir gibi geliyor. onun harici resmi bir kayda ulaşabilir miyim ?? benim aklıma bir vergi ödemesi veya ecrimisil ödemesi olabileceği geliyor muris adına. Bunun harici tavsiye edebileceğiniz başka bir delil-ispat olabilir mi?

Alıntı: Yazan av.mai Murisin zilyetliğinin ispatı ancak tanık ve mahalli bilirkişi incelemesiyle yapılabilir gibi geliyor. onun harici resmi bir kayda ulaşabilir miyim ?? benim aklıma bir vergi ödemesi veya ecrimisil ödemesi olabileceği geliyor muris adına.

Bence de,belirttiğiniz delillerle ispat edilebilir.