|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-01-2007, 10:34 | #1 |
|
Senet metnine atılan imza-Uydurma imza
Senet borçlusu görünen ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunarak,senet metnindeki yazıların kendisine ait olmadığı ve yine imzanın da kendisine ait olmadığını beyanla,senet metnini dolduran hakkında "Resmi evrakta Sahtecilik" şuçlamasıyla şikayette bulunmuştur.
İlgili-şikayetçi, büromda senet metnine kendisinin imza attığını beyan etmiştir.Ayrıca imza atılırken gören tanıklar mevcuttur.Senet metnini dolduran şahıs "Metni ben doldurdum ve borç benimdir ancak imzalar ilgiliye aittir " demiştir.Taraflar senedin düzenlendiği tarihte nişanlıdırlar, şikayet tarihinde nişanları bozulmuştur. Bu arada bu senet,protesto edilmemiş,icra takibine hiç konmamış, senedi düzenleyen asıl borçlu tarafından ödenip şikayetçiye verilmiştir. Önce Jandarma Kriminal Laboratuarı "İmzanın kimin tarafından atıldığı belirlenemedi "demiş,Adli tıp "Senet metnindeki imzanın "Uydurma İmza " olması sebebiyle kimin tarafından atıldığının tesbit edilemediğini " bildirmiş ve dosyada takipsizlik kararı vermiştir. Karara itiraz üzerine,takipsizlik kararı kaldırılmış ve ilgili hakkında "Resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla " dava açılmıştır. Buraya kadar pek çok meslektaşımın başına gelebilecek bir olay görüntüsü mevcuttur.Ülkemizde,şahsa ait olduğu belirlenemeyen pek çok imza itirazı ile karşılaşılmaktadır. Kanımca asıl sorun imzanın kişiyi yansıtmamasıdır.Asıl imza (aynen yurtdışında olduğu gibi ) ad ve soyadının el yazısı ile yazılması şeklinde olmalı iken maalesef,şekiller, karalamalar ve hatta garip yuvarlaklardan oluşan imzalar, ilgilisinin saptanamaması sonucunu doğurmaktadır.(Açıklamalarım kendi imzam içinde geçerlidir) Öncelikle,hukuku uygulayanlar olarak bizler, bu imza sorununa bir nokta koymalı ve ad ve soyadımızın el yazısı ile yazılmasından ibaret imzalarımızı kullanmaya başlamalı ve hatta yaptığımız sözleşme,tutanak vs lerde ilgililerin bu imzaları kullanmasını teşvik etmeliyiz. Şimdi,eğer aynı raporlar dava aşamasında da alınırsa,şikayetçinin iddiası kanıtlanmış olacaktır. Fakat imzanın kimin tarafından atıldığının belirlenemesi karşısında,sırf yardım olsun diye senet metnini dolduran ve senedi kullanan şahısların akibeti gerçekten içler acısıdır. Senedin "uydurma imza " sebebiyle ilgisine ait çıkmaması halinde (tanıkla ispatın mümkün olmadığı da dikkate alınarak ) bu senedin ilgili tarafından imzalandığnın ispatı hakkında başka bir yol var mıdır? Öncelikle isim ve soy isimden oluşan imzaların kullanılması hususunda,ardından bu konuda uygulamada benzer olay yaşayan meslektaşlarımın yardımlarını rica ediyorum. Saygılarımla |
22-01-2007, 11:15 | #2 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
T.C.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 1993/6294 K. 1993/10993 T. 17.6.1993 • İNKAR EDİLEN İMZANIN BORÇLUYA AİDİYETİNİN İNCELENMESİ • İSPAT KÜLFETİ ( İnkar Edilen İmzanın Borçluya Aidiyetinin Tesbit Edilememesi ) 743/m.6 2004/m.170,62,68 ÖZET : İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının saptanamaması halinde, uyuşmazlığın İcra Tetkik Mercii`nde çözümlenmesi mümkün değildir. Bu durumda, borçluya menfi tespit davası açma külfeti yükletilemeyeceğinden, alacaklı hukuki ilişkinin varlığını, genel hükümlere göre açacağı davada ispatlanmak zorundadır. DAVA: Merci kararının onanmasını mutazammın 2.2.1993 tarih 11408-1773 sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya, mahallinden Daireye 11.5.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR: Borçlu; yasal süre içinde mercie verdiği itiraz dilekçesinde, takip dayanağı bonodaki keşideci imzasının murisi A.`ye ait olmadığını ileri sürmüştür. Adli Tıp Kurulu`ndan alınan raporda, takip konusu senetteki imza ile mukayese imzaların grafolojik muhteva içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay iki bukleden ibaret oldukları cihetle, ... senetteki imzaların A.`nin eli ürünü oldukları-olmadıkları yönünden bir sonuca gidilmeye olanak bulunmadığı bildirilmiş, mercice, davacı imzanın A.`ye ait olmadığını kanıtlayamadığından bahisle itirazın reddine karar verilmiştir. İİK.`nun 170/3. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii; 62 ila 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddine karar verir. Somut olayda olduğu gibi, inkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili mercide çözümlenmesi mümkün değildir. Bu durumda, borçluya menfi tesbit davası açma külfeti de yüklenilemez. MK.`nun 6. maddesi hükmüne göre, taraflardan herbiri iddiasını ispata mecburdur. Borçlu; senetteki imzayı inkar ettiğinden, davadaki sıfatına bakılmaksızın hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü alacaklıya düşer. Alacaklı, genel hükümlere göre açacağı davada, alacağının varlığını diğer delillerle kanıtlamak zorundadır. Açıklanan şu duruma göre, itirazın kabulü gerekir. Merci kararı bu gerekçe ile bozulacağı yerde onandığından, karar düzeltme isteminin kabulü ile merci kararının bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 2.02.1993 tarih ve 11408-1773 karar sayılı kararının kaldırılmasına, merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.`nun 366. ve HUMK.`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.6.1993 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Karşı oya katılıyor ve kambiyo senetlerinde imzayı inkar eden borçlunun bu iddiasını ispat etmedikçe kambiyo senetlerinin özel nitelikleri gereği takibin durdurulmayarak merci hakimliğince "takibin devamına" karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Edit : T
|
22-01-2007, 11:20 | #3 |
|
Sayın Akpunar,
Senet icra takibine intikal ettirilmemiş ve ödenmiş ve şikayetçiye teslim edildikten sonra şikayetçi Savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Bu takdirde uygulanacak metod nedir? Saygılarımla |
17-05-2012, 10:23 | #4 |
|
gay.satış vaadi senedindeki ölü kişiye ait parmak izinin varislerce inkarı nedeniyle HMK 208/4 uayrınca asliye hukukta menfi tespit (sahtelik) davası açacağım.Teminat gerekir mi?Kişi öldüğü için sağlığında resmi dairelerdekullandığı parmak izlerinin tatbike medar olarak resmi dairelerden istenmesi yeterli midir?başka delil ileri sürülemeyeceği kanaatindeyim.davayı hem nateri hem senet lehine düzenlenen kişiyi davalı gösterek açmalıyım diye düşünüyorum.Bir de gay.men.satış vaadi nedeniyle açılan asıl davanın davacısı senet alacaklısının vekiline tabligat göndersem olur mu?yoksa şahsa mı tebligat göndermek gerekir?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukukçu yetiştiren fakültede sahte imza skandalı | Av.Ömer KAVİLİ | Hukuk Haberleri | 3 | 08-07-2009 23:10 |
kat mülkiyetinde yöneticiye verilen tek imza ile temsil yetkisinin kaldırılması | altiokebru | Meslektaşların Soruları | 5 | 19-01-2007 17:21 |
imza inkarı | avslh | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-12-2006 14:12 |
Şirket temsilcisinin çift imza ile borçlanması | hukukçu42 | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-09-2006 14:21 |
kambiyo takibinde yetkisiz imza | Hammerfall | Meslektaşların Soruları | 1 | 25-06-2006 02:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |