Muvazaa Davasinda İhtiyati Haciz

Borçlu aleyhine açtığımz takipten sonra borçlu taşınmazı bir başka şahsa satımıştır. Elimizide aciz vesikası olmadığından tasarrufun iptali davası yerine muvazaa davası açmak zorunda kaldım. Dava dilekçesinde İHTİYATİ HACİZ mi talep etmeliyim yoksa İHTİYATİ TEDBİR mi?

Alıntı: Yazan S.YÜCE Borçlu aleyhine açtığımz takipten sonra borçlu taşınmazı bir başka şahsa satımıştır. Elimizide aciz vesikası olmadığından tasarrufun iptali davası yerine muvazaa davası açmak zorunda kaldım. Dava dilekçesinde İHTİYATİ HACİZ mi talep etmeliyim yoksa İHTİYATİ TEDBİR mi?

Borç taşınmazın ayni ile alakalı değildir. Diğer taraftan İhtiyat-i haciz İİK 277 vd. maddeleri gereği açılan davalar için düzenlenmiş bir özel durumdur. Bu nedenle ihtiyat-i haciz talebinizin kabul görmeyeceğini düşünsem de tavsiyem tedritli olarak talepte bulunmanızdır. İhtiyat-i haciz olmadı, ihtiyat-i tedbir ver ey mahkeme diyerek ..

Tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası eksikliği yargılama sırasında da tamamlanabilir.Bu nedenle dava devam ederken aciz vesikası alınır ve dosyaya ibraz edilebilir. Bu şekilde aciz vesikası alarak davanızı tasarrufun iptali olarak ıslah edebilirsiniz.Benzer bir davada yargıtay bozmasından sonra aciz vesikası aldık ve dava bu halde kabul edildi. Yani aciz vesikası yargıtay bozmasından sonra bile tamamlanabilecek bir eksikliktir.

''15. HD. 2.5.2005 -2004/7075 -2005/2686
"...aciz belgesinin davadan önce alınması zorunlu olmayıp, davanın açılmasından sonra alınabileceği gibi, temyiz aşamasında ve hatta bozmadan sonra bile alınıp ibraz edilmesi yeterlidir."

Sayın Olguner bu kişinin başka mallarına haciz koyduk ancak yinde alacağı karşılamadı,borçlunun diğer taşınmazlarında da haczimiz devam ediyor bu durumda aciz vesikası icra dairesi veriri mi ?

Mevcut hacizler alacağı karşılamıyor ise icra dairesinin geçici aciz vesikası vermesi gerekiyor.

Öncelikle Sayın Olguner'e katılıyorum.

Bence davanızı bir an önce ıslah edip "tasarrufun iptaline" dönüştürünüz.

Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati haciz kararı verilmesi İİK m.281 gereğidir.

Gelelim, ihtiyati tedbir meselesine...

Tasarrufun iptali davalarında, dava konusu taşınmazın ihtiyaten haczinin yanı sıra "davanın devamı boyunca 3. kişilere devrinin önlenmesi" yönünde tedbir talep etmek davacı vekili için ihtiyatlı bir davranıştır.

Bu taleple karşılaşan mahkemenin de olumlu karar vermesi gerekir. Çünkü, taşınmaz için ihtiyati haciz kararı verilmesi, taşınmazın dava devam ederken 3. kişilere (üzerindeki hacizle birlikte) devrine engel değildir. Böyle bir devir, yeni hukuki sorunlar ve dava(lar) doğuracaktır. Mahkemeler, verdikleri ( ya da vermedikleri) kararlarla yeni sorunlar doğurmamalıdırlar.

Bu güne kadar açtığım bütün tasarrufun iptali davalarında hem ihtiyati haciz hem de taşınmazın devrinin önlenmesi yönünde tedbir talep ettim.

Kimi mahkeme, haczi kabul etti tedbiri reddetti; kimi "tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı" (?!) verdi vs.vs.

Sadece bir ama sadece bir mahkeme, hem haciz hem tedbir talebimi kabul etmişti.

Tasarrufun iptali davasının sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için hem taşınmazın ihtiyaten haczi hem de devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesi zorunludur.

Saygılarımla...

Kesin ve geçici borç ödemeden aciz vesikası; İcra ve İflas Kanununun 105 ve 143. maddelerinde belirtilmiş ve düzenlenmiştir. Madde 105/1 hükmüne göre, haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143. maddedeki aciz vesikası hükmündedir. 105/2 uyarınca ise, icraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277. maddede yazılı hakları verir.

DEĞERLİ MESLEKTAŞLARA İLAVETEN,kolay gelsin!