Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırmasız el atma tazminatı - tebligat ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2011, 22:11   #1
avercan38

 
Varsayılan Kamulaştırmasız el atma tazminatı - tebligat ?

Müvekkilin babasına ait taşınmaz hakkında 1976 yılında idare tarafından kamulaştırma kararı veriliyor ve bu karara istinaden müvekkilin babası ve diğer paydaşlar adına kamu bankasına kamulaştırma bedeli depo ediliyor ve diğer paydaşlarla birlikte müvekkilin babasına kamulaştırma kararı ve bedelin kamu bankasına yatırıldığına dair tebligat yapılıyor. Müvekkilin babası yapılan tebligat karşısında kamulaştırmaya veya bedele itiraz etmediği gibi tapuda ferağ da vermiyor. Kamulaştırma bedelini de bankadan almıyor. Zaten bloke yatırıldığı için ferağ vermeden parayı alamaz bildiğim kadarıyla. Diğer paydaşlardan 2'si hariç tamamı ferağ veriyorlar. Tapuda ferağ verilmediği için müvekkilin babasına ve diğer iki paydaşa ait hisseler tapuda halen kendi adlarına kayıtlı, ferağ olmadığı için idare adına tescil yapılamıyor. 6830 sayılı istimlak kanunu'nun 17. maddesi; "İstimlâk olunan gayrimenkulun takdir edilen kıymetine, kanuni müddet içinde mahkemeye müracaat ile itiraz edilmediği ve tapa dairesinde rıza ile ferağ muamelesi yaptırılmadığı hallerde takdir edilen kıymetin tamını mîllî bankalardan birisine ve bulunmıyan yerlerde malsandığına yatırılarak makbuzu alâkadar evrak suretleriyle birlikte mahkemeye tevdi edilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmeseler dahi gıyaplarında o gayrimenkulun lehine istimlâk yapılan idare adına tescilini tapu dairesine tezkere ile bildirir." diyor. Ancak olayımızda ferağ olmamasına karşın idare mahkemeye başvurmuyor. Bu durumda kamulaştırmanın tamamlanamadığını düşünüyorum. 5999 sayılı kanun uyarınca kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi ile uzlaşma yoluna başvurmayı düşünüyorum. Ancak, bazı meslektaşlar müvekkiln babasına kamulaştırma kararı ve bedelinin bankaya yatırıldığına dair tebligat yapıldığı için, kamulaştırmasız el atmanın olmadığı görüşündeler. Kamulaştırma ile ilgili bilgisi ve tecrübesi olan meslektaşların görüşlerini rica ederim.
Old 15-06-2011, 22:34   #2
av.AK

 
Varsayılan

sorunuza cevap veremeyeceğim ancak, temele dönersek, sonlandırılmamaış bir işlem var ve bence idarenin bugün isterse bu işlemi sonlandırıp sonlandıramayacağı sorusunun cevabı sizin sorunuzun da cevabı olur.

şayet idare söz konusu eksiği bugün tamamlayabiliyorsa, siz kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açsanız dahi önünüzü tıkayacaktır ancak işlemi her hangi bir neden ile sonlandıramıyorsa bu durumda davanızda başarılı olacağınız kanısındayım.
Old 16-06-2011, 08:21   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

6830 sayılı İstimlak Kanununda mülkiyetin ne zaman idareye geçmiş sayılacağına dair açık bir hüküm bulunmamakla beraber, 17 madde hükmü gözetilerek " bedelin peşin olarak yatırılıp tebligatın yapılması ile" idarenin tesçilden önce mülkiyet hakkına sahip olacağı uygulama ve öğretide kabul edilmiş ve o tarihte Yargıtay 5.HD.Başkanı olan Ali ARCAK Kamulaştırma Yasası (1978) isimli kitabında durumu bu şekilde açıklamıştır.

Sonradan çıkan 2942 sayılı Kamulaştırma K.nun 25.maddesi bu konuya açıklık getirerek kamulaştırmanın "idari yargı yönünden kesinleşmesi " ile mülkiyetin idareye geçeceği kuralını koymuştur. Yani para peşinen yatırılacak, tebligat yapılacak, mal sahibi 30 gün idari yargıya gitmeyecek, gitse dahi davası ret edicek, bu durumda kamulaştırma kesinleşip mülkiyet tesçilden önce idareye geçmiş olacaktır.

Bu durumda kamulkaştırmasız el atma davasının açılamayacağını düşünüyorum.
Old 16-06-2011, 10:00   #4
avercan38

 
Varsayılan

SAyın Yücel Kocabaş, cevabınız için teşekkürler. Ama, kamulaştırma usulünde ilk yol anlaşma yoluyla satın alma, yani taşınmaz sahibinin ferağ vermesi, anlaşamama durumunda şimdiki kamulaştırma kanununda olduğu gibi idare kamulaştırma için mahkemeye başvurmak zorunda değil midir? Nitekim, olayımızda müvekkilin babası ferağ vermediği için idare adına tescil yapılamamış, halen kendi adına kaytılı taşınmaz. Bu kamulaştırmanın tamamlanamdığı anlamına gelmez mi? 6830 sy. kanunun 17. maddesi ferağ olmaması durumunda idareye mahkemeye başvurma zorunluluğu getirmiş.
Old 16-06-2011, 11:56   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

5.5.2001 gününde yürürlüğe giren 4650 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi uyarınca kamulaştırma kararı alınmış ancak, henüz tebligata çıkarılmamış, kamulaştırmalarda yeni kanun aksi halde eski kanun hükümleri uygulanır.

Yeni, kanun değişikliği ile ayrı bir sistem getirilmiş ve 25 madde " mülkiyetin idareye geçmesi mahkemece verilen tescil kararı ile olur" denilmiştir.

Fakat olayda tebligatın 5.5.2001 tarihinden önce yapılmış olduğu anlaşıldığından burada eski kanun hükümleri uygulanacaktır. Eski kanunun uygulaması da ilk yazımda yazılı olduğu gibiidir.

Ben bu şekilde düşünüyorum.
Old 16-06-2011, 14:24   #6
alvarez

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avercan38
SAyın Yücel Kocabaş, cevabınız için teşekkürler. Ama, kamulaştırma usulünde ilk yol anlaşma yoluyla satın alma, yani taşınmaz sahibinin ferağ vermesi, anlaşamama durumunda şimdiki kamulaştırma kanununda olduğu gibi idare kamulaştırma için mahkemeye başvurmak zorunda değil midir? Nitekim, olayımızda müvekkilin babası ferağ vermediği için idare adına tescil yapılamamış, halen kendi adına kaytılı taşınmaz. Bu kamulaştırmanın tamamlanamdığı anlamına gelmez mi? 6830 sy. kanunun 17. maddesi ferağ olmaması durumunda idareye mahkemeye başvurma zorunluluğu getirmiş.

Sayın avercan 38, yakın zaman da karşılaştığımız benzer bir durumda bizim düşüncemiz de kamulaştırmasız el atma davası açılması gerektiğidir. Kaldı ki görüşmeye gittiğimiz kamulaştırma kararı alan idarede bu neviden durumlarda kendilerine karşı kamulaştırmasız el atma davaları açıldığını belirttiler.
Bizim davamız da yeni açılmış olduğundan dava ile alakalı şimdilik bilgi veremiyorum ilerleyen aşamalarda bizde doğruluğu hakkında kesin fikre sahip olacağız.
Old 16-06-2011, 16:07   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avercan38
Müvekkilin babasına ait taşınmaz hakkında 1976 yılında idare tarafından kamulaştırma kararı veriliyor ve bu karara istinaden müvekkilin babası ve diğer paydaşlar adına kamu bankasına kamulaştırma bedeli depo ediliyor ve diğer paydaşlarla birlikte müvekkilin babasına kamulaştırma kararı ve bedelin kamu bankasına yatırıldığına dair tebligat yapılıyor. Müvekkilin babası yapılan tebligat karşısında kamulaştırmaya veya bedele itiraz etmediği gibi tapuda ferağ da vermiyor. Kamulaştırma bedelini de bankadan almıyor. Zaten bloke yatırıldığı için ferağ vermeden parayı alamaz bildiğim kadarıyla. Diğer paydaşlardan 2'si hariç tamamı ferağ veriyorlar. Tapuda ferağ verilmediği için müvekkilin babasına ve diğer iki paydaşa ait hisseler tapuda halen kendi adlarına kayıtlı, ferağ olmadığı için idare adına tescil yapılamıyor. 6830 sayılı istimlak kanunu'nun 17. maddesi; "İstimlâk olunan gayrimenkulun takdir edilen kıymetine, kanuni müddet içinde mahkemeye müracaat ile itiraz edilmediği ve tapa dairesinde rıza ile ferağ muamelesi yaptırılmadığı hallerde takdir edilen kıymetin tamını mîllî bankalardan birisine ve bulunmıyan yerlerde malsandığına yatırılarak makbuzu alâkadar evrak suretleriyle birlikte mahkemeye tevdi edilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmeseler dahi gıyaplarında o gayrimenkulun lehine istimlâk yapılan idare adına tescilini tapu dairesine tezkere ile bildirir." diyor. Ancak olayımızda ferağ olmamasına karşın idare mahkemeye başvurmuyor. Bu durumda kamulaştırmanın tamamlanamadığını düşünüyorum. 5999 sayılı kanun uyarınca kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi ile uzlaşma yoluna başvurmayı düşünüyorum. Ancak, bazı meslektaşlar müvekkiln babasına kamulaştırma kararı ve bedelinin bankaya yatırıldığına dair tebligat yapıldığı için, kamulaştırmasız el atmanın olmadığı görüşündeler. Kamulaştırma ile ilgili bilgisi ve tecrübesi olan meslektaşların görüşlerini rica ederim.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2009/5-104

K. 2009/142

T. 29.4.2009

• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA NEDENİYLE TAZMİNAT ( Kamulaştırma Kanununa Uygun İşlemle Dava Konusu Taşınmaza Fiilen El Koyan İdare Aleyhine Haksız Fiil Neticesinde Meydana Gelen Zararın Tazmini Niteliğinde Olan Kamulaştırmasız El Koyma Hükümlerine Dayanılarak Taşınmaz Bedelinin Talep Edilemeyeceği )

• TAZMİNAT ( Kamulaştırmasız Elatma Nedeniyle - Kamulaştırma Kanununa Uygun İşlemle Dava Konusu Taşınmaza Fiilen El Koyan İdare Aleyhine Haksız Fiil Neticesinde Meydana Gelen Zararın Tazmini Niteliğinde Olan Kamulaştırmasız El Koyma Hükümlerine Dayanılarak Taşınmaz Bedelinin Talep Edilemeyeceği )

• TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ ( Kamulaştırma Kanununa Uygun İşlemle Dava Konusu Taşınmaza Fiilen El Koyan İdare Aleyhine Haksız Fiil Neticesinde Meydana Gelen Zararın Tazmini Niteliğinde Olan Kamulaştırmasız El Koyma Hükümlerine Dayanılarak Talep Edilemeyeceği )


ÖZET : 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 25.maddesi uyarınca, 27.11.1982 son ilan tarihi itibariyle taşınmaz mal sahibi davacı yönünden başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunduğu, ilanen tebliğ tarihinden itibaren davacı tarafından 14.maddede öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürede bedel artırım davası açılmadığı; bu itibarla kesinleşmiş kamulaştırma bedeli ve işleminin varlığı karşısında, kamulaştırma kanununa uygun işlemle dava konusu taşınmaza fiilen el koyan idare aleyhine, haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini niteliğinde olan kamulaştırmasız el koyma hükümlerine dayanılarak taşınmaz bedelinin talep edilemeyeceği kuşkusuzdur.
DAVA : Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat” davasından dolayı bozma üzerine direnme yoluyla; Küçükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.03.2008 gün ve 2007/95 E.-2008/100 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 03.12.2008 gün, 2008/5-736 Esas, 2008/727 Karar sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin kayden paylı malik bulunduğu İstanbul İkitelli Karaçalılık Mevkii 10 Pafta 156 Parsel sayılı taşınmaza davalı idarece 1990 yılında el atılarak konut inşaatına başlandığını, 25 yıldır yurtdışında yaşayan ve kamulaştırma belgeleri kendisine tebliğ edilmeyen müvekkilinin bu durumu Türkiye’ye döndüğünde haricen öğrendiğini ileri sürerek 150.000.00 YTL kamulaştırmasız el koyma karşılığının kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı idare vekili; 6830 sayılı İstimlak Kanununun 13.maddesinde öngörülen tüm mercilerden adres araştırması yapan müvekkilinin kamulaştırma işlemini davalıya ilanen tebliğ ettiğini, tebliğ tarihine göre 30 günlük hak düşürücü sürede bedel artırım davası açmayan davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemiyle açtığı davanın dinlenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, “davalı idarece usulüne uygun adres araştırması yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği, bu itibarla davacı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi ve bedelinden söz edilemeyeceğinden, davacı tarafından kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açılabileceği” gerekçesiyle ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunu benimsemek suretiyle “davanın kısmen kabulüne” dair verdiği karar, Özel Daire’ce “kamulaştırma işlemini gerçekleştiren davalı idare tarafından kamulaştırmaya ilişkin belgelerin davacı malike tebliğ edilebilmesi için 6830 sayılı İstimlak Kanununun 13.maddesinde belirtilen mercilerden adres araştırması yapıldığı, Tapu Sicil Müdürlüğünce bildirilen adrese kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkarıldığı, 22.09.1981' de tanınmıyor diye bila tebliğ iade edildiği, haricen Zabıta marifetiyle de yapılan araştırma sonucunda davacının adresinin tesbit edilememesinden dolayı 13.11.1982 ve 27.11.1982 tarihlerinde gazete vasıtasıyla ilanen tebliğ yapıldığı, ilanen yapılan bu tebliğden itibaren 30 gün içerisinde davacı tarafından bedel artırım davasının açılmadığı anlaşıldığından yasal süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğine” işaretle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Davacının paydaşı bulunduğu 156 parsel numaralı taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce 04.05.1979 tarihinde kamulaştırılmasından sonra, Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen bedelin davacı adına bankaya bloke edildiği, kamulaştırmayı yapan idare tarafından davacının adres araştırması için Bakırköy 4.Bölge Tapu Sicil Muhafızlığına, Kocasinan Emlak Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Halkalı Belediye Başkanlığına, Bakırköy Jandarma Komutanlığına ve İkitelli Köyü Muhtarlığına 18.06.1979 tarihli yazıların yazıldığı, Tapu Sicil Muhafızlığı ile Mahalle Muhtarlığınca davacının adresinin “Laleli Ordu cad. Ceylan sok. No:8/3" olarak bildirildiği ve diğer mercilerce adres tespiti yapılamadığı çekişme dışıdır. Yine, kamulaştırma belgelerinin tebliği için, davacının Tapu Sicil Muhafızlığından bildirilen adresine idarece çıkarılan tebligatın, davacının tanınmadığından bahisle 22.09.1981 tarihinde bila tebliğ iade edildiği ve bunun üzerine idarece 13.11.1982 ve 27.11.1982 tarihlerinde ilan yoluyla tebliğ cihetine gidildiği, ilanen tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü sürede bedel artırım davası açmayan davacının 19.10.2005 tarihinde kamulaştırmasız el koyma hükümlerine dayanarak eldeki davayı açtığı uyuşmazlık dışıdır.
Uyuşmazlık; dava konusu taşınmazın kamulaştırma belgelerinin davacıya tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı, buna bağlı olarak görülmekte olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının dinlenip dinlenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Kamulaştırma kararının alındığı 04.05.1979 tarihinde yürürlükte bulunan 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 25.maddesinde; kamulaştırma işleminin, aynı Kanununun 13.maddesi uyarınca yapılan tebligatla başlayacağı hükmü öngörülmüştür.
Diğer taraftan, taşınmaz mal sahibi yönünden, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda, takdir olunan bedele karşı adli yargıda dava açma süresi 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 14.maddesinde düzenlenmiş olup; anılan madde uyarınca taşınmazın malik, zilyet ve diğer ilgililerin, 13.madde gereğince ikametgâhlarında tebligat yapılmış olanları tebliğ tarihinden itibaren 15 gün, bunlar haricindekiler son ilân tarihinden itibaren 30 gün içinde adli ve idari yargıda dava açabileceklerdir.
Bu noktada, kamulaştırma kararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olsa dahi; idarece tebligat yapılmadan, mal sahibinden taşınmaz malın teslimi istenemeyeceği gibi, mal sahibi yönünden de tamamlanmış bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceği açıktır.
Böyle bir durumda idarece taşınmaza el konulmuş ise, Kamulaştırma Kanununa uygun hareket edilmediğinden ve kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı söz konusu olduğundan; mal sahibi, 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, idare aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebilecektir.
Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; idarece fiilen el atılan taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırma kararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olmasına karşın, 6830 Sayılı İstimlak Yasası’nın 13.maddesi uyarınca mal sahibine yapılmış tebligat bulunmadığı bir durumda, mal sahibi dilerse idare aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabilecek ya da taşınmaz bedelini talep edebilecektir.
Burada önemle vurgulanmalıdır ki; 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 7.maddesi, kamulaştırmayı yapan idareye, taşınmaz mal sahiplerinin adreslerinin tapu ve vergi kayıtları üzerinden veya haricen yaptıracağı araştırma ile belirlenmesi yükümlülüğünü getirmiş; kamulaştırma işleminin tebliğ usul ve şeklini düzenleyen 13.maddesinde ise, kamulaştırılması kararlaştırılan yerlerin tapu ve vergi kayıtları ve haricen yapılacak tahkikatla tespit edilecek mal sahibine noter vasıtasıyla tebliğ olunacağı öngörülmüştür.
6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 13.maddesine ait Geçici Encümen Mazbatasında açıklandığı üzere; ilke olarak doğrudan doğruya ve ikametgahta noter vasıtasıyla tebligat esası kabul edilmiş ise de, araştırmalara rağmen ikametgahı bulunmayanlara ilanen tebligat yolu da uygun görülmüştür.
O halde; kamulaştırma işlemini yapan idarenin, tapu kayıtlarını getirtip mal sahiplerinin adreslerini tapu ve vergi kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgeye bağlamak suretiyle tespit ettirmek ve tüm bu araştırmalar sonucunda tebligat adresi tespit edilemediği takdirde ilanen tebligat yaptırmakla yetinebileceği ve başka yerlerden adres araştırma zorunluluğu bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
Somut olayda; davalı idarece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye uygun olarak, davacının adresi tapu ve vergi kayıtları üzerinden ve ayrıca haricen zabıta marifetiyle araştırılmış; tapu sicil müdürlüğünce bildirilen adrese noter aracılığı ile tebliğe çıkarılan kamulaştırma belgeleri, davacının gösterilen adreste tanınmadığı meşruhatı ile bila tebliğ geri çevrilmesi nedeniyle 13.11.1982 ve 27.11.1982 tarihlerinde gazeteyle ilanen tebliğ edilmiştir.
Az yukarıda da açıklandığı üzere; 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 14.maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin başlaması için, aynı Kanunun 13.maddesine uygun bir tebliğin bulunması zorunlu olup, anılan maddede tahdidi olarak sayılan tüm yükümlülüklerini yerine getiren davalı idarece yapılan ilanen tebligatın geçerli olduğu açıktır.
Sonuç olarak; 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 25.maddesi uyarınca, 27.11.1982 son ilan tarihi itibariyle taşınmaz mal sahibi davacı yönünden başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunduğu, ilanen tebliğ tarihinden itibaren davacı tarafından 14.maddede öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürede bedel artırım davası açılmadığı; bu itibarla kesinleşmiş kamulaştırma bedeli ve işleminin varlığı karşısında, kamulaştırma kanununa uygun işlemle dava konusu taşınmaza fiilen el koyan idare aleyhine, haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini niteliğinde olan kamulaştırmasız el koyma hükümlerine dayanılarak taşınmaz bedelinin talep edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, usulüne uygun tebligatın ve kesinleşmiş kamulaştırma bedelinin varlığının kabulü ile tebliğden itibaren 30 gün içerisinde bedel artırım davası açmayan davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açtığı eldeki tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne dair önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda ve düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurulu ilamında gösterilen gerektirici nedenlere göre, davacı vekilinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun değişik 442.maddesinin 3.fıkrası hükmüne göre takdiren ( 169.00 ) YTL. para cezasıının düzeltme isteyenden alınmasına, 29.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. yarx
Old 16-06-2011, 22:23   #8
avercan38

 
Varsayılan

Karar için teşekkürler Bülent bey. Tebligatın varlığı kamulaştırmanın tamamlandığı şeklinde yorumlanabilir, ancak, taşınmaz sahibi ferağ vermediği için bloke edilen bedeli alamıyor ve idare adına tescil yapılamıyor. Yani, taşınmaz maliki kamulaştırma bedelini alamıyor ve taşınmaz halen kendi adına kayıtlı. Ferağ olmadığı için idare de kendi adına tescil yaptıramıyor.Burda bir boşluk var gibi. Taşınmaz mal sahibinin arsası hiç bir bedel olmadan idare tarafından kullanılıyor. Mal sahibi tebligattan itibaren 30 gün içinde dava açmadı diye, hem taşınmazını kaybetmiş hem de ferağ vermediği için kamulaştırma bedelini alamamış olacak ki, bu durum biraz rahatsız edici. İdarenin ferağ olmadığı için mahkemeye başvurması gerekiyordu, idarenin eksik işlemi var.
Old 29-11-2011, 21:23   #9
avercan38

 
Varsayılan

Uzlaşma isteği ile idareye başvurmamız sonucu, idare, taşınmazın halen arsa sahibi adına kayıtlı olduğunu gördü ve tapu tescil davası açtı. Bu durumda, zamanında işlemler tamamlanmış, arsa sahibi adına kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmiş, ancak arsa sahibinin ferağ vermediği için bankadaki parayı alamamış olması kendi hatası diye, idare hiç bir bedel ödemeden arsayı iktisap etmiş mi olacak? Yoksa, arsa sahibine bedel ödenmediği için tespit yapılıp, günümüzdeki bedel ödenecek mi?
Old 29-11-2011, 22:38   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avercan38
idare hiç bir bedel ödemeden arsayı iktisap etmiş mi olacak?
İdare arsa bedelini zamanında bankaya ödemiş ama arsa sahibi hâlâ almamış.
Alıntı:
Yoksa, arsa sahibine bedel ödenmediği için tespit yapılıp, günümüzdeki bedel ödenecek mi?
Arsa sahibine zamanında bedel ödendiği için tespit yapılıp, günümüzdeki bedel ödenmez. Aksi halde idare aynı mal için iki kez ödeme yapmış olur.

Sayın Yücel Kocabaş'ın ve Sayın Av.Bülent Sabri Akpunar'ın yanıtları hep doğrudur.

Sonuç: 1976 yılındaki tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını kontrol ediniz. Tebligat parçası ilgili idarenin işlem dosyasında bulunabilir.

Saygılarımla
Old 22-06-2012, 11:55   #11
nil_85

 
Varsayılan

merhaba,
sayın avercan 38, tartışmaya açmış olduğunuz olayın birebir aynısıyla karşılaşmış durumdayım ve sayenizde konunun tartışılmış olmasına sevindiğimi belirtmeliyim.konuya her ne kadar tebligat meselesiyle nokta konulmuş gözükse de, akabinde neler yaptığınızı, ne gibi ilermeler kaydettiğinizi paylaşabilirseniz minnettar olacağım.benim hala umudum var da..

saygılarımla..
Old 09-12-2012, 23:23   #12
zizou21

 
Varsayılan

Müvekkilin müteveffa babasına ait taşınmaz üzerinden 1982 yılında yol geçmiş. Taşınmazın terkin işlemi yapılmış. Karayolları ile yazışmamız neticesinde kamulaştırma ile ilgili noter tebliği yapılmadığını öğrendik. Malikin tapuda ferağ verip vermediğini henüz bilmiyoruz ama o tarihlerde belediyeye vermiş olduğu dilekçeler mevcut. Kamulaştırmasız el atma nedeni ile dava açmayı düşünüyoruz ancak terkin işleminin yapılmış olmasından dolayı çekiniyoruz. Ferağ verilmeden terkin yapılması mümkün müdür? Bu durumda ne yapılmasını tavsiye edersiniz? tecrübelerini paylaşan olursa sevinirim.
Old 10-12-2012, 09:54   #13
avercan38

 
Varsayılan

Sayın zizou21, malik ferağ vermeden veya kamulaştırma yapan idare adına tescil davası açmadan, sadece kamulaştırma kararı ile tapuda terkin yapılamaz. Ya müvekkilinizin babası tapuda ferağ vermiştir ya da babanın tebligata rağmen ferağ vermemesi üzerine idare mahkemeye başvurarak tapuda kendi adına tescil istemiştir. Aksi takdirde tapu müdürlüğü terkin yapmaz. Bizim olayımızda, malik ferağ vermediği için tapuda hala adına kayıtlı görünüyordu, idare bunu öğrenince tapu tescil davası açtı, yani kamulaştırma kararından ve fiilen kullanmaya başlama tarihinden tam 35 yıl sonra.
Old 10-12-2012, 10:19   #14
zizou21

 
Varsayılan

Yazışmalarda eski medeni kanun 912/2 ye göre terkin yapıldığı bilgisi var, bu madde ferağ verilmesi halindemi uygulanıyor?
Old 06-03-2013, 12:31   #15
Av. ikahveci

 
Varsayılan

İyi günler arkadaşlar. Müvekkilim acele el koyma kararı neticesinde hesabına yatan parayı almıştır. Ancak idare bedel tespiti ve tescil davasını 1 yıl sonra açtı. Dava henüz sonuçlanmadı. Bedel tespiti ve tescil davasında takdir edilen bedel de acele el koyma kararında belirlenen rakamın iki katı. Acele el koyma kararından sonra bedel tespiti ve tescil davasına açılana kadar geçen zaman aralığında da müvekkilim gayrimenkulünü ekip biçemediği için bir yıllık hasadından mahrum olmuştur. Ben bu bir yıllık kayıp için ecrimisil davası açmayı planlıyorum. Acele el koyma kararı ecrimisil ödenmesine engel olur mu? Veya normal kamulaştırmasız el atma gibi düşünülerek davayı açsak kazanma ihtimalimiz var mıdır? Ben Yargıtay kararlarına baktım. Yargıtay kamulaştırma tapuda yapılan devir işlemi ile tamamlanmış olur ve mülkiyet idareye geçer, Bundan dolayı fiili el atma tarihinden mülkiyetin devrine kadar geçen süre için ecrimisil ödenmelidir diyor. Ancak burada fiili el atmadan önce acele el koyma kararı alındığı için kafam karışık. Bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 18-12-2014, 20:17   #16
Av.Günar

 
Varsayılan

Sayın av.ercan38 idarenin açtığı davada bedel güncel değer üzeriğnden mi ödendi yoksa 35 yıl önce bankaya bloke edilen bedel mi ödendi?
Old 30-01-2015, 12:51   #17
Av.Gülşah Turhan Kılıç

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım
Elimde aynı konuyla ilgili bir dava mevcut.İdare ile anlaşmaya varıp varmadığınızı ve sonuçta gayrimenkulün güncel değeri üzerinden mi bedel ödendiği bilgisini verirseniz çok sevinirim.
Old 30-01-2015, 12:54   #18
avercan38

 
Varsayılan

Bizim olayımızda; idare tapu tescil davası açtı, mahkeme taşınmazın idare adına herhangi bir bedel ödenmeden tesciline karar verdi ve karar Yargıtayca onandı. Anayasa mahkemesine gittik ama oradan da olumlu bir sonuç çıkacağını sanmıyorum.

Sonuç olarak; taşınmaz hiç bir bedel ödenmeden idare adına tescil edildi.
35 yıl önce bankaya bloke edilen bedel tde 10 yıl geçtiği için hazineye dönmüş oldu.
Old 30-01-2015, 13:57   #19
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avercan38
Sonuç olarak; taşınmaz hiç bir bedel ödenmeden idare adına tescil edildi.
35 yıl önce bankaya bloke edilen bedel de 10 yıl geçtiği için hazineye dönmüş oldu.
Yukarıdaki ifadeyi ben şöyle anlıyorum:

"Sonuç olarak, bedeli 35 yıl önce idare tarafından ödendiği için taşınmaz bugün hiç bir bedel ödenmeden idare adına tescil edildi."

"35 yıl önce mal sahibi adına bankaya bloke edilen bedel, mal sahibi tarafından alınmadığı için bankacılık mevzuatı gereği Hazine'ye irat kaydedildi."
Alıntı:
Yazan İlk mesaj
ferağ olmamasına karşın idare mahkemeye başvurmuyor. Bu durumda kamulaştırmanın tamamlanamadığını düşünüyorum.
Kamulaştırma işlemi bitmiş, itiraz edilmemiş, kesinleşmiş.

Ferağ ve tapu tescil işlemi kamulaştırma işlemi kapsamında değildir.

Bu nedenle "ancak ferağ olursa kamulaştırma tamamlanır" demek doğru olmaz.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız el atma Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 17 02-11-2018 19:39
Kamulaştırmasız El Atma Davasında Müstakbel El atma Olur Mu? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 4 19-08-2011 15:04
kamulaştırmasız el atma av.gülistan Meslektaşların Soruları 1 19-03-2011 16:31
Kamulaştırmasız el atma Av. Ersin Aslan Meslektaşların Soruları 1 04-10-2010 20:22
Kamulaştırmasız El Atma Av.Gülay Meslektaşların Soruları 4 09-04-2008 17:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07994795 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.