gıyapta ihtiyati haciz

merhaba sayın meslektaşlar
İİK m. 264 " Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur." hükmünü düzenlemiştir.
somut olayımızda 17/02/2010 tarihinde alınan ihtiyati haciz kararıyla 23/02/2010 tarihinde ihtiyati haciz yapılıyor. 04/03/2010 tarihinde de esas icra takibine geçiliyor. yani yedi günlük süre geçiriliyor. ancak icra müdürlüğünce, alacaklının ihtiyati haczi( taşınmaz haczini) öğrendiği ( 23/02/2010 dan sonra herhangi bir talep açtığı ) tarihten itibaren 7 günlük sürenin başlayacağı yönünde görüş bildirdi.
sizce;
1- gayrimenkul hacizlerinde gıyapta haciz sözkonusu olur mu? zira haciz kurumlar arasında yazışmalarla konuluyor
2- ihtiyati haciz kararları "gerçeğe benzerlik karinesi" esasına göre veriliyor. bu durumda alacağı henüz tam ispatlanmamış kişiler lehine, görünürde borçluların malvarlığına konulan ihtiyati haczin yıllar sürebilecektir. kanımcı bu durum anayasa da güvence altına alınan mülkiyet hakkını ihlal eden ve görünürde alacaklı lehine "açık çek" niteliğinde. sizce bu durumda nasıl hareket edilmeli?

Sayın meslektaşım;

Öncelikle İİK 264/1 maddesi gereğince 7 günlük hak düşürücü sürenin başladığı anın belirlenmesi önemlidir.Bu konuda ilgili Yargıtay kararını sunuyorum.Gayrimenkul hacizlerinde kayden haciz olduğundan keyfiyetten davetiye ile borçlunun haberdar edilmesi gerekmektedir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

"İİK 264/1 gereğince dava açılmadan yada icra takibine başlanılmadan önce ihtiyati haciz kararı uygulatmış olan alacaklı haczin uygulanmasından yada ihtiyati haciz kararı gıyabında yapılmışsa haciz zaptının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde takip talebinde bulunması veya dava açması gerekmektedir.Yokluğunda yapılan ihtiyati haciz tutanağı tebliğ edilmediğinden davalının ihtiyati haczi düşmemiştir.Kıymet takdiri raporunun tebliği hacizlerin tebliğ edildiği anlamına gelmez.İcra mahkemesince bu yönler gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Y.19HD 08/12/2005 E:2005/8157 K:2005/12325

sayın wellan öncelikle teşekkür ederim.
ihtiyati haciz kurumunun temel ilkesi olan gerçeğe benzerlik karinesi gereğince, ihityati haciz kararları, borçlu olduğu tam olarak ispatlanmamış kişiler hakkında alınabiliyor. yasa da belirtilen gıyabta haciz yapılması halinde, haciz varakasının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürenin başlaması, alacaklı aleyhine olan bir hak düşürücü sürenin başlangıcını gene alacaklının takdirine bırakmak oluyor. zira haciz zaptı resen gönderilmemektedir. bu durumda görünürdeki borçlunun mallarına yıllarca varlığı tam olarak ispatlanmamış( sonradan mesnedini kaybedebilecek) borçtan dolayı haczedilebilecek ve mülkiyyet hakkının kullanmasını engelleyecektir. kanımca anayasa da koruma altına alınan mülkiyet hakkı ihlal edilmekte. sizce de mülkiyet hakkına yönelik bir ihlal oluşuyor mu ?

Sayın Mahiroğlu;konuya esasında sizin de belirtmiş olduğunuz üzere şu çerçeveden bakmak gerekmektedir.Öncelikle;ihtiyati haciz kurumunun amacı nedir?Kaçma yada mal kaçırma tehlikesi olan kötüniyetli borçlulara karşı biran önce süreler beklenmeden takibi geçilmesi ve alacaklıların alacağına kavuşmasını sağlamaktadır.Ancak uygulamada gerçeğe benzerlik karinesi uygulandığı söylenerek;kaçma ihtimali olmayan yada mal kaçırm aihtimali olmayan borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmektedir.Amaç;hakimlerimizin sorumluluk almaktan kaçınmalarıdır.Şöyle ki;hiçbir karine yada tahkikata gerek duymadan kalem memurları kararı yazar,hakim imzalar ve mahkeme sorumluluktan sıyrılmış olur.Bu sebeple şuanki uygulamamızda ihtiyati haciz kararı bütün borçlular için doğrudan ve hemen verilmektedir.Sonrası ise sizin belirtmiş olduğunuz üzere mülkiyet,ihlaller vb hak kayıpları.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.