Banka - Rehin Miktarı - Satışa Muvafakat

Sayın meslektaşlarım, aktaracağım hususta epeydir araştırma yaptım ama net bit cevap bulamadım. Bu hususta yardımları olacaklara şimdiden teşekkür ederim. Sorun şöyle;

satışını isteyeceğim araçta rehin ve hacizler var. Rehin alacaklısı bankaya rehninin devam edip etmediğini, ediyorsa rehin miktarını ve bu değer altına satışa muvafakatı olup olmadığı soruldu.

banka cevaben rehin alacağının devam ettiğini, güncel bakiye borcunun 72.000 TL olduğunu, bu bedel altında satışa da muvafakat etmediğini bildirdi.

fakat hacizlerle ilgili 100. maddeye yarar bilgiler arasında bir icra takibinin rehin alacaklısı banka tarafından rehnin paraya çevrilmesine ilişkin takip olduğunu ve 2008 tarihli takipte miktarın 40.000 TL olduğunun bildirildiğini gördüm.

şimdi sorum şu; alacaklı banka 2008 deki takibinde (atıyorum) 38.000 TL bedel üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp, artı takibe girdiği tarihe kadarkı en az birkaç aylık (atıyorum 2.000 TL) faiziyle beraber 40.000 TL den takibe girmiş. Burda icra müdürü satış için ilgili 2008 yılıundaki icra takibinde beyan edilen rehin miktarının altında satış mı yapmayacak, yoksa bugun itibariyle bankanın bildirdiği değer altında mı satış yapmayacak..?

malumunuz bankaların rehinlerinde vatandaşların kendi aralarındaki noter marifetiyle düzenledikleri gibi bir rehin sözleşmesi dolayısıyla net bir miktar olmuyor. krediyle ilişkilendiriliyor. ve banka işine geldiği şekilde ve pek çok olayda başkaca alacaklarını dahi alakasız taşıt rehnine sokuyor. fakat burda icra takibine girmekle rehin alacağını belirleyip o tarihte şu kadar diye beyan edip, aradan bir müddet zaman geçince alacağım o kadar değil şu kadar diyebilirmi..?


değerli görüşlerinizi bekliyorum, saygılar..

Bankalar ile imzalanan rehin sözleşmelerinde " rehnin banka ile borçlu arasında herhangi bir sebepler doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olduğu " şeklinde bir ibare vardır. yani borçlu rehin kredisi ile bir araba alır ve bu kredi dışında diğer tüm kredileri ( kredi kartı, tüketici, ticari vs ) teminatını teşkil eder rehin. BUna göre banka vekili sadece rehin kredisinden takibe başlamışsa, bankanın size bildirdiği 70.000 ve diğer dosyadaki rakam farklı çıkabilir.Bu sorun değil. Ancak satış sonucu elde edilen para öncelikle bankaya ödenir, yukarıdaki sözleşme maddesi gereğince banka açıklaması nazara alınmalıdır ve genelde icra müdürlükleri de bu şekilde uygulama yaparlar....

Alıntı: Yazan seyyare Bankalar ile imzalanan rehin sözleşmelerinde " rehnin banka ile borçlu arasında herhangi bir sebepler doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olduğu " şeklinde bir ibare vardır. yani borçlu rehin kredisi ile bir araba alır ve bu kredi dışında diğer tüm kredileri ( kredi kartı, tüketici, ticari vs ) teminatını teşkil eder rehin. BUna göre banka vekili sadece rehin kredisinden takibe başlamışsa, bankanın size bildirdiği 70.000 ve diğer dosyadaki rakam farklı çıkabilir.Bu sorun değil. Ancak satış sonucu elde edilen para öncelikle bankaya ödenir, yukarıdaki sözleşme maddesi gereğince banka açıklaması nazara alınmalıdır ve genelde icra müdürlükleri de bu şekilde uygulama yaparlar....

sayın meslektaşım öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim.
dediklerinizde doğrusunuz, netekim bende ilk msj ımda belirttiğim üzere bankalar diğer alacaklarını da bu güvenceye sokuyorlar, burası tamam.
satıştan sonra parayı da buna göre bankaya göndersin icra müdürü buna da sorun yok,
ama rehinden dolayi benim alacağım 40 lira deyip rakamı belirtip takip başlattıktan sonra, bizim dosyamıza alacağım 70 lira oldu, bunun altında satışa muvafakat etmiyorum diyebilir mi? benim sıkıntım burda. çünkü şimdiki rakam esas alınırsa o fiyata araç satılamayacak, ama kendi takibe girdiği dosyadaki değerden olursa satış yapabileceğim.

burdaki sorun aslında şu değild mi; normal vatandaş noterden bir araca 50 liralık rehin koydugunda, ondan muvafakatı sorulduğunda benim alacağım 55 lira oldu diyemiyor, 50 ye satıldımı sorun yok.. banka rehinlerinde asıl sıkıntı rehin bedelinin belli olmaması, ama bizim olayda rehnin paraya çevrilmesi takibine girdiği için takipte benim alacağım XX TL diye belirtiyor. icra müdürü bu rakamı esas almalı diye düşünüyorum, siz ne dersiniz ?

Banka alacaklarında ciddi bir oranda faiz uygular ve hesap kat edildiğinde borç ciddi şekilde artar, dolayısıyla kredi kullanılan miktar ile hesap katı neticesinde ortaya çıkan fark çok fazladır, sizin yapacağınız banka ile görüşüp aracın piyasa değerinin ne olduğunu gösterip satışa muvafakat almaktır. Muvafakat alırsanız ise aracı satarsınız para bankaya gider siz de satış masrafı ile vekalet ücretinizi alırsınız( bunu bazı icralar vermiyorlar ısrarla isteyn hatta şikayet dahi edebilirsiniz İİK da hüküm çokn net), aksi durumda kimse değil sadece yediemin para kazanmış olur......

öncelikle yeni öğrendiğim hususu netleştireyim, icra müdürünün satış masrafının yanında vekalet ücretini de ödemesi mi gerekiyor? buna ilişkin maddeyi ve varsa içtihat da eklerseniz benim açımdan çok güzel bir paylaşım olur.

konumuza dönersek sizlerle paylaştığım hususta net bir cevaba ulaşıp icra müdürünü ikna edemezsem son çare bankayla görüşmek olacak..

ama belirttiğim gibi rehin alacağım 10 lira deyip sonradan bunu 30 lira olduğunu söylediğinde satışa muvafakat için aranacak rakam 30 mu olmalı size göre?
aynı şeyleri tekrar oluyor ama noterden konan rakam belli rehinlerde alacağın kaç lira diye sormuyor icra, bu değerin altında satışa muvafakatın varmı diye soruyor. burda da icra takibinde rehin alacağı miktarını belli etmiş, geçen zamanla faizi şişiyor olabilir ama neticede rehin bedeli artık belli değil mi? fazlaya satılırsa faizi de bankaya gider ona sözüm yok..

Örneğin bankadan kredi çekersiniz 40.000- tl taksitler halinde 55.000-tl olarak ödeyeceksiniz aylık taksitte 1500 olsun, buna göre öncelikle sizin ödediğiniz ilk paralar faiz ve masraf onlara sayılır, örneğe devam edersek 10.000-tl taksit ödediniz ancak daha sonra ödeyemediniz, ilk olarak ödenmeyen taksitlere faiz işler, akabinde hesap kat edilir ve tüm borca faiz işler sizin aldığınız kredi 40.000 ödediğiniz para 10.000 normak hesap kalır 30.000-TL, banka kredisinde ise yaklaşık 55-60 bin TL mevzu bundan kaynaklanır, banka haklıdır yani bu rakamı bildirmekte

Vekalet ücreti konusu ise İİK 138/3. maddede yazılır ve Yargıtay kararına gerek duyulmayacak derecede nettir

Özet: Alacaklı vekiline ait, «vekalet ücreti»nin, «bütün alacaklıları ilgilendiren gider»lerden olmadığı, bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenemeyeceği -

19. HD. 19.2.2005 T. E: 2004/3876, K: 1049



Alacaklı vekiline ait, «vekalet ücreti»nin, «bütün alacaklıları ilgilen*diren gider»lerden olmadığı, bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenemeye*ceği - İcra (takip) vekalet ücretinin -İİK 138/III uyarınca «takip masrafları»ndan olduğu ve- Avukatlık Kanununun 166 ncı maddesindeki özel düzenleme dışında-sıra cetvelinde bir öncelliği bulunmadığı
I- İcra ve İflas Kanunu'nun 138 inci maddesinin ikinci fıkrasının ilk cümlesi «bütün alacaklıları ilgilendiren masraf*ların satış tutarından öncelikle ayrılacağını» kabul etmiş ise de, vekil aracılığıyla yapılan takiplerde vekalet ücretinin bu kapsamda sayılmayacağı kuşkusuzdur. Anılan fıkranın son cümlesine göre vekalet ücreti, takip masraflarından sayılma*lı ve her alacaklıya ait olduğu sıra içinde verilmelidir. Aksine görüşe dayalı bilir*kişi raporuna atıf yapan hükümde isabet görülmemiştir.

19. HD. 1.12.2005 T. E: 7486, K: 11939

II- Davacı vekili, «borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalıya pay ayrıldığını, davalının takip borçlusundan alacağı bulunmadığını, vekalet ücretinin bütün alacaklıları ilgilendiren masrafların olmaması nedeniyle önceliği bulunmadığını» ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir.

Davalı vekili, «davacının haczinin düştüğünü, daha önce itiraz imkanı varken itiraz etmeyen davacının açtığı davanın dinlenemeyeceğini» belirterek reddini istemiştir.

Mahkemece «davacının mükellefiyetler listesindeki davalı alacağına itiraz etmeyerek itiraz etme hakkını yitirdiği, vekalet ücretinin öncelikle öden*mesini engelleyen bir hüküm bulunmadığı» gerekçesiyle «davanın reddine» karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Sıra cetveline itiraz eden alacaklıya itiraz ettiği alacağa karşı daha önce itiraz imkanı verildiği halde itiraz etmemişse, kural olarak bu alacaklının ala*cağına itiraz etme hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda; mükellefiyetler lis*tesinde davalı alacağına ilişkin bir açıklık bulunmadığından itiraz etme imka*nı mevcut olmadığı gibi, dosyada bu şartnamenin tebliğ edildiğine ilişkin belge de yer almamaktadır. Bu nedenle davacı davalının alacağının esasına, sıra cetveline itiraz prosedürü içinde itiraz edebilir.

Diğer taraftan İİK.'nun 138/2 nci maddesine göre haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar önce satış tuta*rından ayrıldıktan sonra artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nisbetinde paylaştırılır. Aynı maddenin 3 üncü fıkrası*na göre; vekalet ücreti takip masraflarından olup, 166 inci maddesindeki özel düzenleme haricinde, önceliği bulunmamaktadır.

Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

19. HD. 19.2.2005 T. E: 2004/3876, K: 1049


sayın meslektaşım şu işi bi netleştirin.. biz rehin bedelini neyden sayacağız derken birde vekalet ücreti taktınız olaya