|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-12-2009, 15:07 | #1 |
|
Trafik Kazası/ZMMS/Başvuru zorunluluğu/Taraf Ehliyeti
Merhabalar, cevap veren tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
Müvekkillerin 9 yaşındaki çocuğu trafik kazasında vefat etmiştir. Ceza davası bitmiş olmakla sanığın tali kusurlu olduğu belirtilmiş ve buna göre karar verilmiştir. 1- Şimdi maddi tazminat davası açacağım ama öncesinde ZMMS'ye müracat etme gibi bir zorunluluğum var mıdır? 2- Eğer yoksa açacağım maddi tazminat (destekten yoksun kalma) davasın da sanık ile birlikte Sigorta şirketini direk davalı gösterebilir miyim, yoksa davalınınmı ihbar etmesi mi gerekiyor? 3- Bu tür bir davada sigorta şirketinide davalı gösterebiliyorsam eğer, davanın sonuna yaklaştığımızda açacağım manevi tazminat davasının bu dava ile birleştirilmesini talep edebilir miyim ? Herkese Kolay Gelsin. |
23-12-2009, 15:24 | #2 |
|
Meydana gelen maddi ve manevi zararlardan , SÜRÜCÜ haksız fiil kuralları uyarınca (BK.41 ve 45/2), aracın maliki ise aracın işleteni olmakla 2918 sayılı Yasa’nın 85.madde hükmüne göre sorumludur. ZMSS ise meydana gelen maddi zarardan KTK’ nun 91 ve müteakip maddelerine göre sorumludur. Motorlu bir aracın işletilmesi sırasında meydana gelen bir trafik kazasında zarara uğrayan , trafik sigortasında öngörülen limit dahilinde sigorta şirketine karşı doğrudan doğruya dava hakkına sahiptir. (KTK.m.97). Bu nedenle öncelikle sigorta şirketine başvuru şartı yoktur. Bilindiği üzere zorunlu trafik sigortasında sigortacı , KTK.nun 91.maddesiyle, işletenin aynı yasanın 85/1. Maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğunu üzerine almış bulunmaktadır. Anılan maddeye göre ise , bir motorlu aracın işletilmesi ölüme veya yaralanmaya sebep olursa işletenin bu zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Öyle ise açacağınız maddi tazminat davasında hem ZMMS, hem sürücü hem de işleteni birlikte dava etmeniz gerekir. Doğal olarak ZMSS sigorta poliçe teminat limiti ile sorumludur. Manevi tazminat isteminizi de aynı davada ileri sürebelirsiniz, ancak ZMSS manevci tazminatdan sorumlu değildir. |
23-12-2009, 15:41 | #3 |
|
Sn. Deligöz, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Son olarak bir soru daha yöneltmek istiyorum; Sigortaya müracaat etmek istiyorum çünki sigortanın hesabı iyi bir rakama tekabül ettiği takdirde müvekkiller fazla mağdur olmadan alacaklarını alırlar direk manevi tazminat davası açarız ancak bu süre zarfında aracın üzerine savcılıkca konan tedbirin kalkması durumunda aracın elden çıkarılmasından korkuyorum, sigortaya müracaat etmeden direk dava açtığımız taktirde ise az 8-9 ay dava sürecek ve devamında tahsilat ile uğraşılacak. Sizin tavsiyeniz ne olurdu. Tekrar teşekkürler. Kolay Gelsin.
|
23-12-2009, 16:48 | #4 |
|
Öncelikle sayın Deligöz'ün cevabına katılmakla birlikte bazı hususları da eklemek gerekir diye düşünüyorum. Yukarıda belirtildiği gibi sürücü ve araç malikinin yanısıra sigorta şirketine de doğrudan dava açabilirsiniz. Ancak sigorta şirketini dava öncesinde başvuru yaparak temerrüde düşürmediğinizden; diğer davalılardan haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edebileceğiniz halde sigorta şirketinden ancak dava tarihinden (hatta bu tarihe yasal ödeme süresi olan 8 günün eklenmesi ile birlikte bulunulacak tarihten) itibaren faiz isteyebilirsiniz. Yine daha önce temerrüde düşürmediğinizden dava dilekçesini başvuru kabul eden sigorta şirketi, yargılama sürecinde poliçe limitleri dahilindeki maddi zararı karşılarsa (davaya kendisi sebebiyet vermediğinden) yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden de sıyrılabilir.
Bir hususu da eklemek gerekir. Müteveffanın 9 yaşında bir çocuk olduğunu, olayda sürücünün tali kusurlu olduğunu, aktüerya hesaplamalarında çocuğun belli bir yaşa kadar anne-babasına destek olacağı varsayımından hareket edileceği ve çocuğun yetiştirme ve bakım giderlerinin muhtemel destek miktarından mahsup edileceği birlikte düşünülürse maalesef tatminkar bir maddi tazminat miktarı ile karşılaşmanızın zor olduğunu da belirtmek gerekir. Ayrıca neden manevi tazminat için ayrı bir dava açmayı düşündüğünüzü de anlayabilmiş değilim. Aynı davada (sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan) manevi tazminat da isteyebilirsiniz. Dava ile birlikte aracın kaydına tedbir istediğiniz takdirde mahkeme ihtiyati tedbir kararı verecektir zaten.. |
25-08-2010, 12:02 | #5 |
|
Bir sorum olacak ama bu konuyla ilgili olduğu için ayrı başlık açmadım. Yaya iken geçirdiği bir trafik kazasında yaralanan müvekkilin tazminat talepleri için, sürücü, malik ve sigorta şirketine dava açtık. Sigorta şirketine daha önce başvuru yoktu. Dava dilekçesinin tebliğinden sonra sigorta şirketi, tarafımıza gönderdiği yazı ile bir kısım evraklar istemiş ve sulh ile çözüm yoluna gitmek istediklerini belirtmişlerdir. Bu evrakları göndersek ve hasar dosyasının neticelenmesi üzerine çıkan rakamı kabul edip alsak , fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutsak diye düşünüyorum, çünkü yargılama sonucu çıkan tazminat miktarı belki sigortanın ödeyeceğinden fazla olacak. Ya da evrakları gönderip, hesap sonucu çıkarılan rakamı kabul etmeyip dava sürecini bekliycez. bu konuda çözüm önderisi sunan meslektaşlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum.
|
16-12-2011, 13:24 | #6 |
|
Sayın Av. Zeynep hanımın yazmış olduğu soruya cevap olmamakla birlikte; benzer bir trafik kazası sebebiyle ZMMS'sını yapan sigorta şirketine yaptığımız başvuru reddedilmiş olup, dava açma aşamasındayız.Ancak; müvekkilimin henüz tedavisi tamamlanmamıştır, sakat kalma ihtimali yüksektir.Bu durumda da belirsiz alacak davası açmamız gerekebilir diye düşünüyorum...Bu türden dava açan arkadaşımız bilgilerini paylaşırsa- yol göstermesi açısından- sevinirim.Teşekkür ederim...
|
19-12-2011, 18:20 | #7 |
|
Belirsiz alacak davası( maddi ve manevi tazminat yönünden ) olarak açmamız gerekiyormuş....Bkz.Hakan PEKCANITEZ; hmk MAD.107 " BELİRİZ ALACAK DAVASI "
|
20-12-2011, 00:29 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sigorta şirketleri sulh yoluyla yaptıkları anlaşmalarda kendileri tamamen ibra edilmediği sürece size herhangi bir ödeme yapmayacaklardır. Eğer sizin içinde uygun bir durumsa bu sigortacıdan alınan ödemeden daha fazla bir tazminat çıktığında bu ödeme çıkan tazminattan indirilmek suretiyle bulunan miktar için sadece diğer davacılara gidebilme ihtimaliniz de bulunmaktadır. |
20-12-2011, 00:32 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Haksız fiilden kaynaklı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasının baştan belirlenebilir bir miktarı olması zaten mümkün olmadığından Belirsiz ALacak davası olarak açılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.Kaldı ki 109.madde uyarınca kısmi dava da açmak mümkündür ancak belirsiz alacak davasının avantajları fazla olduğundan bu tür davaların 107 uyarınca açılması daha uygun olur diye düşünüyorum. |
28-05-2016, 10:14 | #10 |
|
KTK 'nda yapılan yeni düzenleme ile başvuru zorunluluğu getirilmiştir.
|
27-07-2016, 13:52 | #11 |
|
Sayın meslektaşlarım,
Bu yeni zorunluluk dava şartı olarak kabul ediliyor. bu dava şartı sonradan giderilebilir mi? Davadan önce başvuru yapılmamış ise dava sigorta şirketi yönünden usulden red mi edilecek? Biz davadan önce tespit davası ile maddi hasarı tespit edip, raporu sigorta şirketine tebliğ ettirdik. Maddi hasardan başka talebimiz yok. Akabinde ise dava açtık. Bu durum sigortaya başvuru olarak kabul edilir mi? |
03-08-2016, 11:32 | #12 |
|
hmk 115 e göre dava şartı eksikliği sonradan giderilebilir. Mahkeme başvuru sonucunu bekletici mesele olarak karara bağlayabilir ya da kardeşim sigorta genel şartlarıyla benim yargılama hakkımı elimden alamazsınız ya da bu kurla anayasanın eşitlik ilkesine aykırı deyip davaya devam eder.
|
05-08-2016, 14:51 | #13 |
|
Sayin meslektaşlarım
Malumunuz tazminat talebi için öncelikle sigortacıya başvuru zorunlu oldu. 2015 Nisan ayında gerçekleşen kaza için de başvuru dava şartı mıdır? Yani bu zorunluluk resmi gazetede yürürlüğe girdikten sonra gerçekleşen kazalar için mi geçerlidir? |
11-10-2016, 15:20 | #14 |
|
uygulama ne yönde acaba?Mahkemeler hemen dava şartı yokluğundan davanın reddine mi karar veriyorlar?Yoksa dava şartı eksikliği sonrada da giderilebilir deyip,davayı reddetmeksizin sigortaya başvuru için süre mi veriyorlar?
|
14-12-2016, 18:32 | #15 |
|
Sayin meslektaşlarım,
Konu benzer başka başlıklarda açılmış ancak mahkemelerin dava şartı yokluğundan red edip etmediği noktasında yorum bulunmamaktadır, uygulamada izlenilen yola ilişkin bilgisi olan meslektaşlarımın paylaşım yapmaları faydalı olacaktır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
boşanma davasında taraf ehliyeti | boran79 | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-11-2009 10:50 |
trafik kazası hatır taşımacılığı zmms | gencer satılmış | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-06-2009 14:59 |
trafik kazası adli tıp raporu zorunluluğu | av.mansur | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-12-2008 17:26 |
trafik kazası tazminat- dava ehliyeti | avukat152 | Meslektaşların Soruları | 2 | 15-12-2008 11:39 |
taraf ehliyeti | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 3 | 18-04-2007 18:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |