Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tam yargı davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-04-2012, 13:13   #1
av.salih gülgeldi

 
Varsayılan tam yargı davası

iyi günler,
1-terör olayı sonucu atılan bomba da şehit olan jandarma komutanı adına içişleri bakanlığı aleyhine tam yargı davası açılır mı?
2- nakdi tazminat ve vazife malulluk aylığı bağlanmış bu hususlar dava açmaya engel mi?
3- idareye karşı hangi gerekçe ve kanuni dayanakla başvurulacaktır acaba
TŞK
Old 16-04-2012, 16:54   #2
heyyou

 
Varsayılan

Tam yargı davası açmanın önkoşulu, içişleri bakanlığına yapılan başvurunun sonuçsuz kalmasıdır. Diğer sorularınıza yanıt verememekle nakdi tazminat açacağınız davaya engel teşkil edebilir tabi ödenen miktar yetersiz kalmadıkça.
Old 16-04-2012, 17:11   #3
av.salih gülgeldi

 
Varsayılan

dava şartlarından sorun yok aynı şekilde nakdi tazminat miktarı az üstadım sorun idarenın kusursuzluk sorumluluğuna gitmek için ne yapabiliriz danıştay kararları lazım
Old 12-09-2012, 11:52   #4
hukukadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.salih gülgeldi
dava şartlarından sorun yok aynı şekilde nakdi tazminat miktarı az üstadım sorun idarenın kusursuzluk sorumluluğuna gitmek için ne yapabiliriz danıştay kararları lazım

Ben de aynı konudan devam etmek isterim. Tarım Bakanlığı'nın yapmış olduğu bir basın açıklaması üzerine ilgili şirketin açacağı tam yargı davası, idari eylem nedeniyle mi açılmalıdır yoksa idari işlem nedeniyle mi? Zira şirketin iflasına sebebiyet veren açıklama, yanlış laboratuvar sonucu yani hatalı rapor sonucu yapılmıştır. Zira ikinci analiz (şahit numunenin yani aynı gün alınan aynı ürünün) olumlu çıkmıştır. Ancak ürünleri toplatmak ve iki gün içinde şahit numuneyi analiz ettirmek bir çözümken, hele de laboratuvarların hataları sıkça olurken; basına markayı ifşa etmek hem de aslında sorunsuz bir markayı, sorunlu diye ifşa etmek tazminat gerektirmez mi? Bu durumda tazminatı doğuran olay inceleme değil yapılan basın açıklaması. o halde idari eylem olarak nitelendirilebilir mi?
Old 12-09-2012, 13:07   #5
Av.Erdinç LAFLI

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY 10. DAİRE

2006/6144 E. 2009/1645 K. 12/03/2009 tarih

ÖZET: DAVA, YASA DIŞI ÖRGÜT MENSUPLARINA KARŞI YAPILAN OPERASYON SIRASINDA YARALANAN DAVACIYA AKTİF POLİSLİK YAPAMAYIP GERİ HİZMETLERDE ÇALIŞABİLECEĞİ YOLUNDA RAPOR VERİLMESİ ÜZERİNE, DAVACININ SAKATLIĞI, İŞGÜCÜ VE EFOR KAYBI NEDENİYLE UĞRADIĞI ZARAR KARŞILIĞI MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATIN YASAL FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİ İSTEMİYLE AÇILMIŞTIR. VAZİFE MALÛLÜ OLAN DAVACININ UĞRADIĞI MADDİ ZARARIN HESABINDA, DAVA KONUSU OLAY MEYDANA GELMESEYDİ DAVACININ FAAL GÖREV SÜRESİ VE BU SÜRE BOYUNCA ÖĞRENİMİ İTİBARİYLE TERFİ EDİP ETMEYECEĞİ HUSUSLARI DEĞERLENDİRİLİP, ERKEN EMEKLİ OLMASI NEDENİYLE OLUŞAN KAYIPLARININ HESAPLANMASI, BUNLARIN TOPLAMINDAN, DAVACIYA ÖDENECEK VAZİFE MALULİYET AYLIKLARI, NAKDİ TAZMİNAT VE VAZİFE MALULİYETİNDEN KAYNAKLANAN AYLIK FARKLARININ DA DÜŞÜLMESİ GEREKİR. OLAYIN MEYDANA GELİŞ ŞEKLİ VE ZARARIN NİTELİĞİ, DAVACININ OLAY SONUCUNDA GENÇ YAŞTA SAKATLANDIĞI VE MESLEĞİNDEN AYRILMAK ZORUNDA KALDIĞI DİKKATE ALINDIĞINDA, HÜKMEDİLEN MANEVİ TAZMİNAT MİKTARININ DAVACININ OLAY NEDENİYLE UĞRADIĞI MANEVİ ACI VE IZDIRAP KARŞISINDA DÜŞÜK KALDIĞI ANLAŞILMAKLA KARARIN BU KISMINDA DA HUKUKİ İSABET BULUNMAMAKTADIR.
Old 12-09-2012, 13:58   #6
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.salih gülgeldi
dava şartlarından sorun yok aynı şekilde nakdi tazminat miktarı az üstadım sorun idarenın kusursuzluk sorumluluğuna gitmek için ne yapabiliriz danıştay kararları lazım

Danistay 10. D. 2003/3779 E. 2006/2510 K. 18.04.2006 T.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek gereği görüşüldü:

Dava, davacılar murisinin A. İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, 9.12.1998 tarihinde T. D.i Köyünde terör örgütü elemanlarınca öldürülmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 78.500.000.000.-TL. maddi, 1.500.000.000.-TL. manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

S. İdare Mahkemesince; Mahkemenin 9.11.2000 tarih ve E:1999/823, K:2000/955 sayılı kararının manevi tazminata ilişkin kısmı Danıştay Onuncu Dairesince onandığından, davanın bu kısmıyla ilgili karar verilmesine yer bulunmadığı, davacılara bağlanan vazife malullüğü aylıkları, peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değeri farkının yarar kabul edilip hesaplanan maddi zarardan düşülmek suretiyle yeniden yaptırılan belirlemede giderilmesi gereken bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın manevi tazminata yönelik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat ve de yasal faiz isteminin ise reddine hükmedilmiştir.

Davacılar, Mahkeme kararının maddi tazminata ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; polis memuru olan …'ın A. İli Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev yapmakta iken 9.12.1998 tarihinde T. İlçesi Jandarma Komutanlığı Personeli ile birlikte D. Köyüne terörist takibine gittiği, önceden bilinen eve yaklaştıklarında teröristlerin açtıkları yaylım ateşi sonucu şehit olduğu, bu nedenle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Bilirkişinin, A. Emniyet Müdürlüğü'nden gelen bordro örneklerine göre davacının aldığı ücret, gelebileceği derece ve emeklilik durumunu tespit ederek hesaplamayı buna göre yaptığı, bu rapora dayanılarak Mahkemece tazminata hükmedildiği, kararın temyiz edildiği, Danıştay Onuncu Dairesinin 14.6.2001 tarih ve E:2001/676, K:2001/2316 sayılı kararıyla davacılara bağlanan vazife malullüğü aylıkları peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değeri farkının yarar olarak kabul edilip, hesaplanan maddi tazminatın belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulduğu, Mahkemenin, ara kararı ile bu hususları Emekli Sandığından sorduğu, Emekli Sandığı tarafından 1.10.2002 tarihi itibariyle geçerli olan rakamlar esas alınarak istenen bilgilerin verildiği, Mahkemenin tekrar ara kararı yaparak, Emekli Sandığından davanın çözümü için bu bilgilerin 15.11.2000 tarihi itibariyle geçerli rakamlar esas alınmak suretiyle hesaplanmasının istenildiği, Mahkemece Emekli Sandığı'nca gönderilen rakamlar esas alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, raporda, tespit edilen miktarların indirilmesi gerekenden az olması nedeniyle anne ve oğul için tazminat çıkmadığının, kızın hesaplama tarihinden önce 10.8.2000 tarihinde işe girmesi nedeniyle desteğin yardımından yararlanamayacağı gerekçesiyle hesaplamaya dahil edilmediği, bu rapor esas alınarak ve Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararına konu ilk kararda esas alınan bilirkişi raporunda dayanılan verilerin Danıştay’ca kabul edildiği hususlarına yer verilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Dava, terör örgütü mensuplarıyla girilen çatışmada meydana gelen ölüm olayı nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı; desteğini yitiren kimsenin, ölümünden önce bulunduğu sosyal ve ekonomik yaşam düzeyinin devamını sağlayacak yardımın karşılığı olan paranın ödettirilmesidir. Dolayısıyla, destekten yoksunluk zararı, ölüm olayı olmasaydı desteğin yapacağı varsayılan yardım tutarı geleceğe yönelik olarak belirlenmek suretiyle hesaplanmaktadır. Ancak, zararın hesaplanmasına kadar geçen sürede, destekten yoksunluk zararının hesabında esas alınan verilerin bir kısmı gerçekleşmiş ise, artık varsayım yolu ile değil, gerçekleşmiş veriler üzerinden zarar hesabı yapılacağı da açıktır.

İdare Mahkemesi ise, Dairemizin vazife malullüğü aylıkları peşin sermaye değeri ile adi malullük aylığı peşin sermaye değerleri arasındaki fark düşülerek maddi zararın yeniden hesaplanması yolundaki bozma kararına rağmen, Bilirkişiye yeniden maddi zarar hesabı yaptırmadan ilk rapordaki verileri koruyup ek rapor alma yoluna gitmiştir. Oysa Mahkemenin, Dairemizin bozma kararından sonra dava dosyasını yeniden incelemeye aldığı tarihe kadar geçen süre içinde ortaya çıkan verileri de dikkate alıp, yeniden maddi zararı Bilirkişiye hesaplatması gerekmektedir.

Davacıların desteği, kamu görevlisi olup geliri maaş katsayısına bağlı olarak belirli dönemlerde artmaktadır. Desteğin ölümünden dolayı istenilen destekten yoksunluk zararının tespitinde, hesap tarihine kadar desteğin gelirinde meydana gelen artışların zarara yansıtılması gerekir. Başka bir ifadeyle, davanın görülmesi sırasında ücrette bir artış meydana gelmiş ise, bu yeni ücrete göre hesaplama yapılacaktır. Dolayısıyla bu davada, uzmanlığı ve yeterliği belirlenen bir bilirkişiye hesaplama tarihine kadar gerçekleşmiş veriler esas alınarak gerçek maddi zarar yeniden hesaplattırılmalıdır.

Öte yandan, davacılardan …'ın 10.8.2000 tarihinde işe girdiği belirtilerek tazminat istemi reddedilmişse de; adı geçenin, babasının 9.12.1998 tarihinde ölümünden itibaren, işe girdiği tarihe kadarki dönemde destekten yoksunluk nedeniyle maddi zararı belirlenip, tazmin edilmelidir.

Bu haliyle davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle davacıların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, S. İdare Mahkemesinin 11.4.2004 tarih ve E:2001/1379 K:2003/411 sayılı kararının maddi tazminat ve yasal faiz isteminin reddine ilişkin bölümünün bozulmasına, dosyanın anılan husus gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine 18.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 15-09-2012, 19:40   #7
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Örnekler Danıştay kararlarından verilmiş, ancak konuyu açan arkadaşın davasında görevli yargı yeri Askeri Yüksek İdare Mahkemesidir. Nakdi tazminat yarar olarak kabul edilip, tazminat hesanında mahsup edilecektir. Dul ve yetimlerine bağlanacak aylık dava engeli değildir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iptal davası sonrasında açılan tam yargı davası+süre hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 21 27-01-2014 12:10
GÖREVLİ MAHKEME - Tam yargı davası mı haksız fiilden kaynaklı alacak davası mı ? akil Meslektaşların Soruları 7 23-11-2010 14:09
tam yargı davası idris sağlam Meslektaşların Soruları 10 21-06-2010 13:04
iptal davası ve tam yargı davası konusunda belirsizlik GaLaxY Hukuk Soruları 3 18-06-2007 12:44
Adli Yargı Idari Yargı Tazminat Davası mustafaaladag Meslektaşların Soruları 6 21-04-2007 13:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02996111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.