Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TMK 166/4 kapsamında açılan davada sadakat yükümlülüğü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-05-2024, 16:39   #1
Av. Farya

 
Varsayılan TMK 166/4 kapsamında açılan davada sadakat yükümlülüğü

Değerli üstatlarım merhabalar,

TMK 166/4 kapsamında açılan boşanma davasında davacı yan ilk davanın reddi tarihinden bugüne evlilik dışı ilişki sürdürmüş olup bu ilişkisi devam etmektedir.

Müvekkilin açmış olduğu karşı (evlilik birliğinin temelden sarsılması- sadakat yükümlülüğünü ihlal sebepli)davada nafaka ve maddi- manevi tazminat talepleri mevcuttur.

Davacı yanın ilk davasının ret sebebi kendi kusuruna dayanamayacağı gerekçesi. Dava reddedildikten sonra davacı eş evi terk etmiş ve hiç gelmemiş

Bu kapsamda sormak istediğim bir kaç sorum olacak.
-her ne kadar TMK 166/4 kapsamında boşanma şartları sağlanıyor olsa da sadakat yükümlülüğünü ihlal gerekçesi ile kendi kusuruna dayanamayacağından açılan davanın reddi ve karşı davanın kabulü mümkün mü?

yani 166/4 kapsamında ne sebeple olursa olsun evlilik birliği kurulamamışsa ibaresinde sadakat yükümlülüğünü ihlal nasıl değerlendirilecek.
ilk davada boşanmak istemeyen müvekkilin şimdi karşı dava açıp tazminat talebinde bulunması ne yönde değerlendirmeye tabi olabilir?
sadakat yükümlülüğünü ihlal TMK 166/4 e göre açılan davanın reddi ile karşı davanın kabulü açısından etkili olabilir mi?

yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 18-05-2024, 11:40   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Sorunuzda davalar iç içe girmiş.
İlk davadan sonra açılan 166/4 nedenli dava süre ve diğer yönlerden yasal şartları taşıyorsa yasa gereği davacının kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kabul edilecektir. Fakat karşı davada tazminat talepleri var ise mahkeme karşı dava ve talepleri için kusur tespiti yaparak karşı davada davalıyı kusurlu bulursa karşı davayı da kabul ederek tazminat istekleri yönünden de bir karar verecektir.
Aşağıdaki kararlar faydalı olabilir.

“Toplanan delillerden koca tarafından açılan ilk davanın reddedildiği, kararın 11.05.2004 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeden itibaren üç yıllık sürenin geçtiği ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. İlk davada davacının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının, Türk Medeni Kanunu’nun 166 /son maddesine dayanan davada, boşanma kararı verilmesi bakımından önemi olmadığı gibi, ortak hayatın kurulamamasındaki neden de davanın kabulü bakımından sonuca etkili değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 166 /son maddesi koşulları gerçekleşmiştir. O halde istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir.” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/2775 E. 2010/4973 K. 16.3.2010


“Taraflar arasında görülen ilk boşanma davası, davacı tarafından açılmış, ” kocanın kusurunun ispatlanamadığı” gerekçesiyle reddedilmiş, karar 13.10.2005 tarihinde kesinleşmiş taraflar, kesinleşmeden itibaren geçen süre zarfında biraraya gelmemişlerdir. İlk davada ileri sürülmemiş veya ileri sürülüp de kanıtlanamamış olaylar, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesine dayanan sonraki boşanma davasında “kusur tespitinde” artık dikkate alınamaz. Aksinin kabulü kesin hükme aykırı olur. O sebeple davalının, ilk dava öncesinde eşine fiziki şiddet uyguladığına ilişkin tanık beyanından dolayı davalıya artık kusur atfedilemez. İlk davanın reddinden sonra fiili ayrılık süresi içinde davalı kocaya yüklenebilecek bir kusur da ispatlanamamıştır. Boşanmaya sebep olan olaylarda, redle sonuçlanan ilk davayı açan, dava reddedildiği halde fiili ayrılığı sürdüren, bu suretle Yasanın 166/4. maddesindeki boşanma sebebini yaratan davacı kadın tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanunu’nun 174. ve 175. maddesi şartları davacı lehine oluşmamıştır. Öyleyse davacının, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde davacı lehine maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmolunması doğru bulunmamıştır.” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/10833 E. 2011/11467 K. 5.7.2011
Old 21-05-2024, 16:07   #3
Av. Farya

 
Varsayılan

Cevabınız için çok teşekkür ederim meslektaşım. Dediğiniz gibi davalar iç içe geçtiği için benim de biraz kafam karıştı. Literatür olarak pek geniş bir bilgi alanı da bulamadım maalesef. İlginiz ve cevabınız için tekrardan çok teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma sürecinde Sadakat yükümlülüğü hk. Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 27-07-2021 20:20
sadakat yükümlülüğü Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 25-04-2021 18:20
sadakat yükümlülüğü Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 18-04-2021 17:54
Anayasaya SADAKAT yükümlülüğü Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 0 08-02-2017 08:51
Boşanma Davası Sadakat Yükümlülüğü Eminn Meslektaşların Soruları 1 15-12-2016 14:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02511501 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.