|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-04-2002, 23:59 | #1 |
|
Bilirkişi Ücreti
Mahkemelerce re'sen seçilen bilirkişilere takdir edilen ücret yeterli midir?
Uygulama nasıldır? Doğrusu nasıl olmalıdır? Resmi bir tarife belirlenebilir ve uygulanabilir mi? |
29-04-2002, 22:00 | #2 |
|
Yeterli Bilirkişiye yeterli ücret!
Merhaba sayın hukukdoktoru,
uygulamada üzerinde durulmayan ancak çok önemli olan bir hususa dikkat çektiğiniz için teşekkür ederiz. Bilirkişi tayini ve bu tayin sırasında re'sen tespit edilen bilirkişi ücreti bir çok açıdan değerlendirilmesi gereken bir konudur. Şöyle ki; Herşeyden önce, yargılama masrafları içinde bulunan bilirkişi ücreti davacının karşılamak zorunda olduğu (Uygulamada bazen yeni bilirkişi incelemesi talep eden davalıdan da bu ücreti yatırması istenmektedir) bir masraf olup, yüksek yargı harçları da düşünüldüğünde önemli bir yük olmaktadır. Bu olayın en alt boyutudur. İkinci olarak; uygulamada iş yükünün (neredeyse) tamamı bilirkişilerin üzerine atılmaktadır. Bu durumda, yeterli bir bilirkişinin, oldukça düşük tayin ve tespit edilen bilirkişi ücreti karşısında, işe kendini vermesi genelde mümkün olamamakta, esasen verilen emeğin karşılığını taşımaması nedeniyle de bilirkişiye külfet sayılmaktadır. Raporlar bazen 1 yada 2 yıl boyunca verilmemekte, tekid üstüne tekid yazısı çıkarılmaktadır. Öyle ki, hatalı rapor nedeniyle ya ek rapor istenmekte, yada başka bir heyet oluşturulmaktadır ki bu husus da yargılamanın seyrini olumsuz etkilemekte, yargılamayı lüzumsuz uzatmaktadır. Buna dayalı olarak, hiç bir bilirkişi yada bilirkişi heyeti, HUMK' un hakimlere yönelttiği, '' uyarıya rağmen süresinde rapor vermeyen ve duruşmayı uzatan bilirkişiyi, yargılama masraflarına mahkum ediniz'' emrine maruz kalamamaktadır. Yapılması gereken, sizin de belirttiğiniz gibi, Bütün bilirkişileri kapsayacak, ücret çizelgesi oluşturmak olmalıdır. Bu ücretlerin de düşük olmaması, hayatın gerçeklerine uygun ve en azından dosyaya göre, avukatlık ücretinin 10' da biri kadar olmalıdır. Bu durumda, harç masrafları ve yargılama masraflarının ağırlığına bir yük daha eklemiş olacağız, ancak bunun da , gelişmiş yabancı ülkelerde oduğu gibi '' HUKUK SİGORTASI'' nın ülkemize gelmesi ile sağlanacağını ve yükün giderilebileceğini görebiliyoruz. Aslında bir başlıkta da HUKUK SİGORTASI' nı tartışmak doğru olacaktır. Selam ve saygılarımla.. |
29-04-2002, 23:57 | #3 |
|
İki Görüş
İsmail DOĞANAY (Emekli Yargıtay Daire Başkanı), Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, V, s.127:
“Kulaklarımıza geliyor, İstanbul’da bilirkişiler raporlarını mahkemenin takdir ettiği ücret dışında, iş sahipleri veya onların avukatları ile haricen müddeabihin yüzdesi üzerinden anlaştıktan sonra ancak veriyorlarmış”. Prof. Dr. Nevzat GÜRELLİ, “Ceza Muhakemesinde Bilirkişilik Kurumuna İlişkin Meseleler”, Ü. Doğanay’ın Anısına Armağan, C.1, İstanbul, 1982, s.75: “Taksilerin en kısa mesafeye iki yüz liraya gittiği, mütevazı bir öğle yemeğinin beş yüz liraya çıktığı günümüzde, beş altı yüz lira bilirkişi ücreti takdir edilirse, bunun sonuçlarının bazı olumsuz etkenlere zemin hazırlayabileceğini göz önünde tutmakta adalet hesabına yarar vardır, inancındayız”. |
05-05-2002, 12:52 | #4 |
|
Avukatlar'a
Özellikle uygulamacı avukat meslektaşlarımdan şu sorunun cevabını merak ediyorum:
Hukuk ve ceza davalarında, mahkemece re'sen görevlendirilen bilirkişilere -kişi başına- ödemekte olduğunuz rakam aşağı yukarı ne kadardır? Bu rakamı nasıl değerlendiriyorsunuz? |
05-05-2002, 16:04 | #5 |
|
Bilirkişi Ücretinde Standart Yoktur!
Merhaba,
Bilirkişi ücretlerinde mahkemelerin riayet ettiği bir standart ne yazık ki bulunmamaktadır. Davanın niteliği, dosyaların hacmi ve dava konusunun miktarı etkili olabilmektedir. Bu güne kadar ödediğim en yüksek bilirkişi ücreti, 3 kişilik bir heyet için, kişi başı 300.000.000 TL. esasıyla 900.000.000.-TL.dir. Ancak, genelde mahkemeler tarafından takdir edilen ücret kişi başı 50.000.000 TL gibi son derece düşük rakama tekabül etmektedir. Objektif düşündüğümüzde, 50.000.000 TL için, konusunda uzman olan bir kişinin, adliyeye gidip dosyayı alması, zaman ayırıp inceleme yapması (bazen keşfe katılması) , rapor hazırlaması ve tekrar mahkemeye sunması gibi işlemleri özellikle metropol' de Bilirkişinin yerine getirmesi son derece meşekatli, esasen fedakarlık gerektiren bir eylemdir. Tam olarak bilmiyorum, ama tahmin ediyorum bu tutar içinden vergi de kesilmektedir.. Saygılarımla.. |
07-05-2002, 17:38 | #6 |
|
Bilirkişi ücretinde % 15 vergi var.
1985 yılında Gelir Vergisi Kanununu değiştiren 3239 sayılı Kanunla bilirkişi ücretlerine vergi muafiyeti getirilmişti (m.24/III). Ancak 1993 yılında bu muafiyet kaldırıldı. Şu anda bilirkişi ücretinden mahkeme kaleminde ödeme yapılırken % 15 oranında gelir vergisi kesilmektedir.
|
10-05-2002, 22:42 | #7 |
|
Bilgilerimizi Hatırlayalım...
Bilirkişiye emeği karşılığı verilecek ücret, HUMK.m.423’te yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
HUMK.m.285 uyarınca, "ehlivukufun ücreti hakim tarafından takdir olunur". Ancak bu takdirin, hangi ölçüye, kritere veya tarifeye göre yapılacağı konusunda kanunda bir açıklık (bir hüküm) yoktur . Halbuki, örneğin Alman hukukunda bilirkişiye verilecek ücret kanun ile düzenlenmiş olup, 01.10.1969 tarihli kanun ile de bilirkişi ücretleri önemli ölçüde artırılmıştır . Ceza usulünde de, bilirkişinin kaybettiği zaman için bir tazminat alabilmesi yanında inceleme ve seyahat masraflarını ve çalışmasıyla orantılı uygun bir ücret de isteyebileceği kabul edilmiştir (CMUK.m.77). Bilirkişi ücreti, her somut olayın kendine özgü şartları dikkate alınarak hakim tarafından takdir edilecektir. Bilirkişi ücretinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken unsurlar şöyle sıralanabilir . a. Bilirkişinin harcadığı emeğin değeri b. İncelemenin niteliği ve gerektirdiği mesai c. Dosyanın kapsamı d. İncelemenin gerektirdiği harcama ve giderler e. Müddeabihin miktarı Burada, bilirkişinin genellikle fikir ürünü olarak ortaya konan emeğinin değerlendirilmesi oldukça önem taşır. Bilirkişinin kutsal sayılması gereken emeğini değerlendirirken hakimin iki hususu dengeleme kaygısı taşıması gerektiği kanaatindeyim. Birincisi, uzun ve çileli bir eğitim ve deneyimin sonucu olarak kazanılan uzmanlık bilgisinin değerini ve hakkını vermek. Diğeri ise, davaların en az giderle sonuçlandırılması yolundaki anayasal direktife (m.141/son) uymaya çalışmak . Hakimin yargılama faaliyeti açısından bir danışmanlık hizmeti olan ve ilke olarak zorunlu olmayan bilirkişilik kurumunun verimli ve başarılı işlemesinde, bilirkişiye takdir edilen ücretin önemi inkar edilemez. Ücretin az takdir edilmesindeki hatanın, fazla takdir edilmesindeki hataya göre daha sakıncalı olduğu inancındayım . Özellikle yüksek miktarlar üzerinden açılan alacak davalarında, tek kişilik yemek ücreti düzeyinde bilirkişi ücretine hükmedilmesi, bilirkişilik kurumu için ciddi bir itibar kaybına yol açmaktadır . Yargılama masraflarının dava konusu tutar nisbetinde artması gibi, bilirkişi ücretinin de özellikle yüksek tutarlı davalarda –nisbeten- daha yüksek belirlenmesi, hem taraf menfaatlerine hem de en az gider ilkesine uygun düşecektir. Bedeli düşük davalarda, incelemenin kapsamı ne olursa olsun, bilirkişi ücretinin dava konusu değerin belli bir yüzdesini aşamayacak şekilde sınırlı tutulması zorunludur. Bilirkişi, raporunu hazırladıktan sonra, takdir edilen ücretin emeğini karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek bilirkişi ücretinin artırılması talebinde bulunabilir. Hakim, bilirkişi raporunu inceleyerek ücretin artırılması gerekip gerekmediğine karar verir. Bilirkişi incelemesi talep eden taraf/taraflar, bilirkişi ücretini hakimin belirlediği süre içinde mahkeme veznesine ödemezlerse, bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş sayılırlar (HUMK.m.414). Bilirkişi, raporunu mahkeme kalemine teslim edip ücretini alırken yapılan ödemeden GVK.m.103-104 hükümleri uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir (GVK.m.94). Gelir Vergisi Kanunu m.24/3 hükmünün yürürlükte olduğu 1993 yılı öncesinde bilirkişi ücretleri gelir vergisinden muaf tutulmuştu. 1985 yılında 3239 sayılı kanun değişikliği ile, yıllık tutarı 360 bin lirayı aşmayan bilirkişi ücretleri gelir vergisinden muaf sayıldı. Son olarak 1993 yılında yapılan bir yasal değişiklikle hüküm tümüyle yürürlükten kaldırıldı. Bu gün için bilirkişi ücretleri, % 15 oranında gelir vergisine tabidir . Doğrusu, eskiden olduğu gibi bilirkişi ücretinin gelir vergisinden muaf tutulmasıdır. |
19-05-2002, 19:41 | #8 |
|
Ücret Tarifesi
Bilirkişi ücretleri konusunda bir tarife hazırlanacak olsa, hangi kriterlere göre yapılması uygun olur?
Bilirkişinin kimliği ve kariyeri... Raporun sayfa sayısı... İncelenen dosyanın (davanın) türü... ...gibi. |
23-05-2002, 23:13 | #9 |
|
Bir canlı örnek
Örnek olarak, bir dosyada iki dakika süren bir tv yayınına ilişkin bant çözümünü yapan bir TRT teknisyeni (veya polis memuru) ile bu yayın dolayısıyla kişilik hakları ihlal edilen davacının uğradığı maddi zararların hesabını yapan öğretim üyesine mahkemece aynı ücretin takdir edilmiş olması haksızlık değil midir?
|
24-05-2002, 15:03 | #10 |
|
Artırılan Bilirkişi Ücretini ödememe!
Artırılan bilirkişi ücretine karşılık, bilirkişi ücretinin artırılan kısmını yatırmak istemeyen tarafı nasıl icbar edebiliriz?
Sayın Baki Kuru, kitaplarında icbar imkanı olmadığını, dolayısıyla bu pasif eylemin yaptırımının da olmadığını belirtmektedir. Taraflar hakimin talimatlarına uymakla yükümlü değil midir? Saygılarımla.. |
24-05-2002, 15:56 | #11 |
|
HUMK.m.415
Tarafların talebine bağlı olmaksızın, hakim de bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek duyabilir ve kendiliğinden bilirkişiye başvurma kararı verebilir.
Bu durumda, bilirkişi giderlerini hangi tarafın ödeyeceğine de karar vermelidir. Taraf/taraflar, (bilirkişi incelemesine gerek görmez ve) bilirkişi giderlerini ödemeye yanaşmazlarsa, hakim, ileride haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verebilir (HUMK.m.415). Zorunlu olarak bilirkişi incelemesine başvurulduğu hallerde ise, bilirkişi giderlerinin Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir. Medeni usul hukukunun "taraflarca hazırlama ilkesi"nin uygulandığı davalarda, zorunlu olmadığı halde, hakim tarafından bilirkişi incelemesine karar verilmişse, bilirkişi giderlerinin taraflara (ve özellikle ispat yükü üzerinde olan tarafa) yüklenmesi gerekir. Eğer taraflar bilirkişi giderlerini ödemezse, hakim bu durumda Devlet Hazinesinden ödenmesine karar veremez. Zira, taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalar kamu düzenini ilgilendirmezler ve bu davalarda hakkın ispatı taraf iradelerine bırakılmış olup, hakimin kendiliğinden gerçek durumu araştırmak yükümlülüğü yoktur. 8. HD., 05.10.1998, 913/9733: “Taraflarca hazırlama ilkesi, delilleri de kapsar. Kural olarak deliller taraflarca gösterilir. Hakim kendiliğinden delillere başvuramaz ve kendiliğinden topladığı delillere dayalı olarak hüküm veremez. Kural bu şekilde olmasına ve davacı taraf yukarıda açıklandığı şekilde tanık listesi vermiş bulunmasına rağmen mahkemece kendiliğinden dinlenen bilirkişi beyanlarına göre hüküm verilmiştir” (YKD., C.24, S.11, s.1637 vd.) Haksız fiilden doğan tazminat davaları, taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalara örnek gösterilebilir (KURU, 1990, s.1820). Selamlar... |
21-05-2006, 08:59 | #12 |
|
Yakında gözlediğim ilginç bir örnek: Trabzon'da bir adli yargı hakimi dosyanın bilirkişi incelemesi için Ankara'ya gönderilmesine karar veriyor ve 250 YTL ücret takdir ediyor. Bir sonraki celsede tarafların ortak itirazı üzerine bu kararından vazgeçip Trabzon'da üniversiteden bir bilirkişiye göndermeye karar verir ve bilirkişi ücretini de yeniden takdir eder: 150 YTL!!!
Nasıl değerlendirirsiniz? "Rayiç farkı" mı acaba? |
21-05-2006, 17:12 | #13 |
|
Bazı dosyalarda Bilirkişilerin aldıkları ücretler çok da düşük sayılmaz diye düşünüyorum.İstanbul Ticaret Mahkemelerinde görülen bazı dosyalarda milyarlarla ifade edilen ücretler ödeniyor.Yargıçlar bu ücretleri dosyaların niteliğine ve bilirkişinin harcadığı emeğe göre taktir etiklerini düşünürsek ücretlerin değişmesi gayet normaldir.Saygılarımla.
|
22-05-2006, 15:46 | #14 |
|
Bence bilirkişi ücretlerinin dava konusunun parasal değerine göre değerlendirilmesi doğru değil. Olaya böyle bakarsak hakimlerin, avukatların aldığı ücret de düşük kalıyor. Bir hakim milyonlarca YTL'lik bir çok uyuşmazlığı çözmesine karşın her ay 2000 YTL maaş alıyor.
Esasen ülkemizde yargıya ilişkin birçok ücret olması gerekenin altında. Ama bunu ülkenin genel şartları altında değerlendirmek lazım. Düşünsenize bu ülkede asgari ücret ne kadar? Bizde "aman bu avukatlar ne çok para kazanıyor" denir ama Almanyada bir yakınım avukatının sigortaya başvuru dilekçesi için kendisinden 500 Avro aldığını söylemişti. Yani avukatların aldığı (ya da alması gereken) paralar da standartların altında. Ayrıca bilirkişilerin neredeyse tamamı kendi istekleri ile yapıyor bu işi. Bilirkişilik görevini reddedemeyenler hariç bence çok fazla şikayet etme hakları yok. Bizde işler hep böyle yürür zaten. Mesela insanlar devlet memuru olmak için araya adam sokar, günlerce kuyrukta bekler, bir şekilde işe girince de sanki birileri onu kandırmış da zorla bu işe sokmuş ya da ne iş yapacağı, kendisine ne kadar maaş verileceği süprizmiş de sonradan ortaya çıkmış gibi " çok çalışıyorum az maaş alıyorum, bu paraya bu iş yapılmaz" diye şikayet eder, işi savsaklayıp bunları bahane eder. Umarım söylediklerim yanlış anlaşılmaz. Saygılarımla. |
28-05-2006, 02:07 | #15 |
|
HUMK.m.285 uyarınca, "ehlivukufun ücreti hâkim tarafından takdir olunur".
|
05-07-2011, 21:25 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Konu biraz eskimiş ama gene de yazayım dedim. Bahsettiğiniz bu husus uygulamada çok büyük bir sorun. Şöyleki raporu veriyorsunuz ve ek ücret istiyorsunuz. Eğer vermiş olduğunuz rapor, bilirkişi ücretini yatırmakla yükümlü tarafın aleyhine ise bu tarafı ek bilirkişi ücreti ödemeye nasıl icbar edersiniz? Maalesef edemiyorsunuz. Hakimlerimiz de bunu farkettikleri için, dosya da karara hazır olduğundan ek ücret talebiniz maalesef reddediliyor. Tam tersini yapıp raporu vermeden önce ek ücret talep etseniz bu defa mahkeme hakimine karşı kibar davranmamış oluyorsunuz ki henüz rapor teslim edilmeden nasıl ek ücret takdir edilebileceği ayrı bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Bizzat yaşadığım bir olayı kısa cümlelerle anlatayım ki beterin beteri var diyesiniz. Mahkeme, ücreti yatırılmadan yanlışlıkla dosyayı tarafıma bilirkişi olarak tevdi ediyor. Raporu hazırlıyorum, rapor davacının aleyhine, ücretin yatırılmadığı farkediliyor, davacı avukat meslektaşım davadan vazgeçiyor. Hakim ve ben de napalım şimdi 100 TL için iş çıkarmayalım diye olduğumuz yerde kalıyoruz. Tam buyur burdan yak misali bir örnek. Kalın sağlacakla. İyi çalışmalar. |
05-07-2011, 21:50 | #17 |
|
>>Peki,bazı davalarda bazı hakimlerin dosya tevdii ettiği Hukuk Bilirkişilerine ne diyelim? (H.U.M.K. 275 md. anlamında)
|
06-07-2011, 08:56 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukukçu bilirkişi diye bir tabiri doğru bulmuyorum. Fakat uygulamada hukukçu bilirkişi adı altında bilirkişi kurullarında görevlendirilen hukukçular olmaktadır. Bu heyet içerisinde hukukçu kişinin yaptığı tam da hukuk bilirkişiliği olmuyor. Genellikle bu kişilerin yaptığı, diğer kurul üyelerine davacı ve davalı taleplerini anlatmak, teknik hususta rapor verilirken, avukat meslektaşlarımızın dava ve cevap dilekçelerinde yer alan talepleri yorumlayarak teknik bilirkişilerce verilecek raporda her iki tarafın taleplerinin gözönüne alınmasını sağlamaktır. Hal böyle iken kimi raporlarda hukukçu bilirkişi olarak atananların, hukuki yorumlara başvurdukları görülmektedir. Sorun buradan kaynaklanmaktadır. Şahsen ben önüme gelen dosyada rapor hazırlarken kesinlikle hukuki konulara girmem, yorum yapmam. Yapacağım hesaplama eğer bir hukuk kuralının yorumunu gerektiriyor ve yapacağım hesaplama sonuçlarını etkiliyorsa, mecburen ilgili hukuk kuralının yorumunu da yapmak gerekebiliyor. Zira bu yorum hesaplama bilgisi olmayan bir hukukçu tarafından yapılabilecek bir yorum olamıyor. Bunun dışında her hukukçunun, almış olduğu hukuk eğitimi nedeniyle bilebileceği çok bariz ve açık konularda yorum yapmak hukukçu bilirkişinin haddine değil. Diğer taraftan kimi hukuk kurallarının muhasebe ve hesap bilmeyen bir hukukçu tarafından yorumlanması da kimi zaman mümkün olamıyor. Ama bir dosyanın kurul haricinde sırf hukukçu bilirkişi sıfatıyla tek bir bilirkişiye verilmesi de tabi ki bayağı bir sırıtıyor. Kısacası heyet içerisindeki hukukçu bilirkişiye karşı değilim ama sadece hukukçu bilirkişi sıfatıyla dosyaların tek bir bilirkişiye verilmesine karşıyım. Kalın sağlıcakla. |
08-07-2011, 22:07 | #19 |
|
....avukat meslektaşlarımızın dava ve cevap dilekçelerinde yer alan talepleri yorumlayarak teknik bilirkişilerce verilecek raporda her iki tarafın taleplerinin gözönüne alınmasını sağlamaktır...
Sn. Av. AYHAN. İyi niyetli yanıtınız içeriğindeki yukarıdaki cümleler, bence Hukukçu Bilirkişi atanmasının gerekçesi olamaz. İyi Çalışmalar. |
26-09-2011, 23:01 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
'gerekçesi olamaz' a katılamam, fakat 'gerekçesi olmamalıdır' a katılırım. Gerekçesi maalesef oluyor ama bu durumda meslektaşlarımızın aleyhine değil lehine oluyor diye düşünüyorum. Tabi ki en doğrusu bu işi yani dosyayla ilgili bilirkişilere gerekli açıklamaları yapma işini hakimlerin üstlenmesi gerekir. Teşekkürler |
03-11-2011, 13:39 | #21 |
|
Bu Tarifeyi Nasıl Değerlendirirsiniz?
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından: HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ RG., 30.09.2011, 28070 Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince bilirkişiye ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 283 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Bilirkişi ücreti MADDE 3– (1) Bilirkişi ücreti, bilirkişiye sarf etmiş olduğu emek ve mesaisi karşılığı ödenen ücrettir. Giderler MADDE 4 – (1) Bilirkişiye inceleme, ulaşım, konaklama ve diğer giderleri de ödenir. Bilirkişi ücretleri MADDE 5 – (1) Bu Tarifeye göre verilecek bilirkişi ücretleri aşağıda gösterilmiştir. a) Sulh hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 150,00 TL. b) İcra hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 150,00 TL c) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 250,00 TL ç) Aile mahkemelerinde görülen dava ve işler için 200,00 TL d) İş mahkemelerinde görülen dava ve işler için 200,00 TL e) Kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için 200,00 TL f) Tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için 150,00 TL g) Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 300,00 TL h) Asliye ticaret ve denizcilik ihtisas mahkemelerinde görülen dava ve işler için 300,00 TL. (2) Dava, mahkemece hangi sıfatla görülüyorsa bilirkişi ücreti de buna göre belirlenir. Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde ücret MADDE 6 – (1) Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde, görülmekte olan davanın türüne göre ait olduğu mahkemeye ait bilirkişi ücreti ödenir. Tarifede belirtilen ücretlerin azaltılması ve artırılması MADDE 7 – (1) Hâkim, işin mahiyetine göre bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini artırabilir ve indirebilir. Seri dosyalarda bilirkişi ücreti MADDE 8 – (1) Ayrı bir inceleme ve araştırmayı gerektirmeyen seri dosyalarda bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerinde indirim yapılır. Ücretin ödenmesi MADDE 9 – (1) Yazı işleri müdürü veya görevli personel tarafından bilirkişi ücretinden gerekli vergiler kesildikten sonra kalanı bilirkişiye ödenir. Uygulanacak tarife MADDE 10 – (1) Bilirkişi ücretinin tayininde mahkemece görevlendirmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Tarife 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe girer. |
03-11-2011, 22:34 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Tarife ve belirlenen miktarlar -özellikle nitelikli davalarda - pek bir anlam ifade etmeyeceğinden, tarifedeki miktarlara pek bağlı kalınacağını sanmıyorum. Örneğin daha geçenlerde Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir tapu iptal davası için hukukçu bilirkişi için 350.00.-TL, iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde 800.00.-TL ödedik. |
04-11-2011, 00:38 | #23 |
|
"Hâkim, işin mahiyetine göre bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini artırabilir ve indirebilir." hükmü gereğince işbu tarifenin asgari ücret açısından geçerli olacağı, ama bilirkişi ücretlerinde şimdiki uygulamanın değişmeyeceği kanısındayım.
|
04-11-2011, 10:57 | #24 |
|
Mahkemeler genelde indirme yönünü tercih etmiyor, ancak bir takım işlerde arttırma yolunu seçebiliyorlar.
Bence tarife olumlu zira bilirkişilere, çok düşük bedellerle yapılması çok güç işlerin verildiği de oluyordu. Şimdi en azından hakimler tarifeyi alt sınır gibi görüyor. |
04-11-2011, 13:39 | #25 |
|
bugün asliye hukukta görülen 2008 dosyamda taşınmazın yüzölçümündeki değişikliklerin hesaplanması için inşaat harita mühendisi ile bir kadastro bilirkişisi görevlendirildi ve kişi başı 600 tl takdir edildi. dosyada dava açılmadan önce bu hususların tespiti yaptırıldı daha sonra harita mühendisi bunları çıkardı vs. yani halihazırda dosyada bilirkişilerin yararlanacağı bir sürü evrak var. sizce 600 tl kişi başına çok değilmi
|
07-11-2011, 12:53 | #26 |
|
Standart bilirkişi ücreti belirlenmesi hakkaniyete aykırı olacaktır. Zira bir dairelik taşınmaz için rapor hazırlayan inşaat mühendisinin alacağı ücret ile koca bir apartman için rapor hazırlayacak inşaat mühendisinin ücreti bir olmamalı.
Şu an uygulamada takdir edilen bilirkişi ücretleri de bence çok az. Bir mühendisi alıp keşfe götürüyoruz, 2-4 saatlik zamanını harcıyoruz, üstüne bir de rapor yazmasını rica ediyoruz ve nihayetinde 150-250 TL arası ücret takdir ediliyor. Bir mühendis için komik bir rakam. |
09-11-2011, 09:44 | #27 |
|
Ceza yargılamasında takdir edilen bilirkişi ücretinin azlığı nedeniyle, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığımız davada yerel mahkeme davayı reddetmişse de Yargıtay 4. H.D. yapılan işin karşılığının bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip hüküm altına alınması gerektiğine işaret ederek kararı bozdu.
Saygıyla... |
10-11-2011, 11:30 | #28 |
|
Standart bilirkişi ücreti belirlenmesi hakkaniyete aykırı olacaktır. Zira bir dairelik taşınmaz için rapor hazırlayan inşaat mühendisinin alacağı ücret ile koca bir apartman için rapor hazırlayacak inşaat mühendisinin ücreti bir olmamalı.
Şu an uygulamada takdir edilen bilirkişi ücretleri de bence çok az. Bir mühendisi alıp keşfe götürüyoruz, 2-4 saatlik zamanını harcıyoruz, üstüne bir de rapor yazmasını rica ediyoruz ve nihayetinde 150-250 TL arası ücret takdir ediliyor. Bir mühendis için komik bir rakam. ------------------ Sayın meslektaşım haklısınız çok az da Türkiye'de ucuz olan tek şey insan emeği değil mi? Size şöyle bir örnek vereyim; Geçenlerde bir müvekkil adayıyla görüşüyordum. Nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmak istediğini beyan etti, ayrıntılar konuşuldu, danışmanlık itina ile yapıldı... Yakın bir tanıdık vasıtasıyla geldiği için ücreti vekalete sıra geldiğinde İstanbul barosunun tavsiye niteliğindeki ücret tarifesinin baya bir altında, resmi ücret tarifesinden çok az yüksek bir miktar talep edildi, verilen yanıt şuydu: " bir arkadaşım bu davayı 600 TL'ye halletti" Yorumu size bırakıyorum. |
10-11-2011, 11:56 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet, insan emeği en ucuz şeyler listesinde bence de...2008 yılı C.M.K. Ücret Tarifesi'ne göre ağır ceza mahkemesinde görülen davadaki zorunlu müdafi ücreti net olarak 348,81 T.L...Yıl 2011 ve bu ağır ceza dosyası halen devam ediyor... Hal böyle iken insan emeğinin ucuz olmadığından, angaryanın yokluğundan bahsedebilmek maalesef mümkün değil...Saygılar. |
10-11-2011, 14:31 | #30 |
|
Merhabalar,
Bilirkişilik yapan bir mühendis olarak bu konu hakkındaki yorumların çoğuna katılıyorum. Evet bilirkişi ücretleri düşük ve hakimden hakime de değişiklik gösterebiliyor. Bence bu ücretlerin belirlenmesindeki öncelikli yol; fiyat kriterlerinin belirlenmesidir. Dava esnasında incelemenin/araştırmanın süresi detayı, uzmanlık istenen konunun teknik açıdan uzmanlık seviyesi, incelenen dosyayının maddi açıdan değeri vs. gibi konulara göre bu kriterler üzerinden bilirkişi ücretleri belirlenebilmelidir. Ücretlerin bu şekilde belirlenmesi ortadaki haksızlığı büyük ölçüde azaltacaktır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakim Mi? bilirkişi Mi? | nfb | Hukuk Sohbetleri | 29 | 24-08-2013 23:36 |
bilirkişi müessesesi | av.füsun kimiran | Hukuk Sohbetleri | 0 | 05-12-2006 10:03 |
Adli tıp Kurumu bilirkişi raporları | mustafaaladag | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-11-2006 01:10 |
bilirkişi raporları hakkında | olcsvl | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-11-2006 17:46 |
ilamlı icrada bilirkişi raporu | alirizadizdar | Meslektaşların Soruları | 1 | 03-05-2006 18:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |