21-10-2006, 07:36 | #1 |
|
Hakimden 'kitap okuma cezası'
Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde öğrencilerle kavga eden bi gence hakim, MEB tarafından tavsiye edilen 100 temel eserden en az üçünü polis gözetiminde okuma cezası vermiş.
Karar karşısında çok şaşıran İbrahim Gök Halk kütüphanesinden aldığı Safahat adlı eseri alıp,cezasını çekmeye başlamış bile İbrahim Gök 'Kitap okumak güzel bişeymiş,belki de bu sayade kitap okuma alışkanlığını kazanırım' demiş... |
27-10-2006, 15:49 | #2 |
|
polis başında iken ;
nasıl okunur bu kitap; oku sa ne anlar; polis gözetimi nedir; otur şuraya oku ; mudur; polis veya hakim okuduğunu nereden anlıyor; okur gibi yapmadığını nereden biliyor; artı karakolda okunan kitap; o hengamede nasıl anlaşılır; |
28-10-2006, 08:40 | #3 |
|
Bende bu mevzuuda kesinlikle size katılıyorum.Bu haberi okuduğum yerdeki haber yorumlarında,kararı veren hakim hakkında çok olumlu eleştiriler vardı.Gerçekten yapıcı bi karar gibi görünüyor ama sizinde belirttiğiniz gibi bu öğrenci kitabı zorla okuyacaksa ne katıcak ki bu ona???Gerçi öğrenci, gazetecilere; "kitap okumak çok güzelmiş,bu sayede kitap okuma alışkanlığı kazanabilirim" gibisinden açıklamalarda bulunmuş ama ne kadar gerçekçi orası da tartışılır!!!
|
28-10-2006, 11:17 | #4 |
|
bence hakim okuduğunun anafikrini sormalı, birkaç cümleyle ne anladın anlat bakalım diyebilir mesela
|
01-11-2006, 20:01 | #5 |
|
Sayın Üyeler
Hakimin amacı sanığa ders vermek ama sanık dersini okuduğu kitaptan almayacak; kitap okumak sanığa bir ders olacak. Bazıları için kitap okumak bir zevk, bazıları içinse eziyet. Bence çok insani gibi görünen kitap okuma yaptırımı çok ağır bir ceza. Bu sanık gibi edebiyattan nasibini almamış olanlara şiir kitabı okutmak, taş kırdırma cezası gibi olsa gerek. Saygılarımla |
01-11-2006, 22:00 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Servet' i Fünün nasıl olur Armağan bey ? Hatta ek ceza aruz veznini ve kullanılan "sanatları" bulsun |
07-11-2006, 01:36 | #7 |
|
Türkiye'de 2005 yılında yürürlüğe giren bir kanun var, ismi: Çocuk Koruma Kanunu; benim görüşüme göre altyapısı olmayan, sırf AB yolunda biraz daha ileriye gidebilmek için, aceleyle çıkarılmış bir kanun. Kanunun amacı olarak: 'Korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi' belirtilmiş 1.ci maddede. Kanunun ikinci maddesi kanunun kapsamını belirtiyor. Buna göre kanun korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak tedbirlerin usul ve esaslarına, çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri kapsar.
Bildiğim kadarı ile kanunun 'korunma ihtiyacı olan çocuk' konusunda uygulanma alanı hemen hemen yok gibi. Bu türden tedbirlerin çocuğun suçlu duruma düşmesinden önce alınması gerekir. Burada söz konusu olan çocuk, okulda ve ailede problemlerle karşılaşan, daha doğrusu günlük hayatta zorluklarla karşılaşan çocuktur. Çocuğa bu gibi durmlarda yardım edebilecek bir kuruluş zaten yok. Bu yüzden de kanunun en başta gelen uygulama alanı suçlu duruma düşmüş çocuğa yönelik olanı. Burada kısaca Alman Sistemi'ne değinmek istiyorum: Almanya'da koruma ile ilgili hükümler ve suçlu duruma düşmüş çocuk ve gençlerle ilgili hükümler iki ayrı kanunla düzenlenmiş. Korunma ihtiyacı olan çocuklarla gençlik daireleri uğraşıyor. Bu gençlik daireleri suça itilmiş çocuklar konusunda mahkemelerle birlikte çalışıyor. Mahkeme önüne çıkan çocuğa gençlik daireleri yardımcı oluyor; Bu yardım hem mahkleme için hemde çocuk için. Kanuna göre mahkeme önüne çıkan çocuğun yanında gençlik dairesinin bir temsilcisinin bulunması gerekir(Çocuk Koruma Kanunu bunu mahkemenin takdirine bırakmış). Gençlik mahkemeleri Jugendliche(14 yaşından 18 yaşına kadar olan çocuklar/gençler) ve genelde Heranwachsende(18 yaşından 21 yaşına kadar olan gençler) için yetkili. Kanunun en büyük özelliği çocuklar ve yetişmekte olan gençler için cezadan ziyade onları topluma yeniden kazandıracak tedbirleri ön planda görmesi. Bu tedbirlerin neler olabileceğini gençlik dairesi mahkemeye rapor halinde bildirir. Mahkeme bu rapora uymak zorunda değildir, ama genelde uyar. Bu açıdan bakınca bir hakimin 15 yaşındaki bir çocuğa/gence kitap okumayı ceza olarak, pardon onu topluma yeniden kazandırmak için öngördüğü bir tedbir bir yükümlülük olarak, karar altına almasını yerinde bir karar olarak görüyorum. Gel gör ki edebiyatın ne olduğunu bilmeyen gencimiz Safahat'ı seçmiş. Gazetelerin bildirdiğine göre sonunda Safahat'ı okumaktan vazgeçip cezaevine gitmiş. Bir kitapçı dükkanında gördüğüm Safahat'a bir göz atınca 15 yaşındaki edebiyat meraklısının neden cezaevini yeğlediğini anladım; matbaa mürekkebinin kokusuna alışık olan ben bile Safahat'ı sözlük yardımı olmadan okuyamam. Kıssadan Hisse: Karakolda polis denetiminde değilde bir sosyal uzman denetiminde, Safahat değilde gencin yaşına ve kültürel gelişimine uygun bir kitap verilmiş olsaydı gence, belki de büyük faydası olurdu, kimbilir! Saygılarımla |
07-11-2006, 12:34 | #8 | |||||||||||||||||||
|
yerden göğe kadar haklısınız Gemici.. Böyle bir genç için verilecek Cezaların amacının "cezalandırmak" değil, yanlışlarını anlatabilmek olduğu bir anlayışa ne zaman gelebiliriz bilmiyorum. Safahat 'ın seçiminin o genç tarafından yapıldığını da sanmıyorum. amaç "cezalandırmak" olunca sahip olunan zihniyetle ve okuyamadığı için alay edilen bu genç (bu forumda bile "aruz veznini ezberletme,serveti funun okutmak edebiyattan nasibini almamış" denilenebiliyor) bir daha da eline kitap almayacaktır. Topluma kazandırdığımız , öfkeli , onuru kırılmış ve asi olmayı kendine varlık sebebi edinmiş, bir gencimiz daha oldu.. Eline Safahat verilip kitap okuma "cezası" verilerek... üzgünüm. |
07-11-2006, 16:26 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Bu ceza hangi maddeye gore verilmis acaba?
Soyle ki, Yeni Turk Ceza Kanunu'nun "Kisa sureli hapis cezasina Secenek Yaptirimlar" baslikli 50. maddesine gore secenek yaptirim olarak ongorulduyse, maddede yer alan hicbir yaptirim tanimina uymayan bir ceza:
Eger bu maddeye gore verilmis bir ceza ise, "suc ve cezalarin kanuniligi" ilkesine aykiri davranilmis olmuyor mu? Yok eger baska bir maddeye gore verildiyse, hangi maddeye gore verilmis olabilecegi konusunda beni aydinlatabilir misiniz? |
07-11-2006, 17:50 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Ahu, TCK 51/3-4 e göre verilmiş olması lazım. Eskiden 647 Sayılı Kanununun 6.maddesine göre verilldiğini biliyorum. Saygılarımla |
07-11-2006, 19:00 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Bir yildan az olmamak uzere... Meslek ya da sanati olmayan hukumluye, bu AMACLA.. Bir egitim programina devam etmasine... Kitap okutmak bir egitim programi olarak mi degerlendiriliyor yani? Bu egitim programini polisler mi veriyor?? Sonrasinda hangi meslek veya sanati kazanmasi bekleniyor? Acikcasi ben bu maddeye de uyduramadim.. |
07-11-2006, 19:47 | #12 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Ahu, Aynı maddeler mülga 647 Sayılı Yasada da bulunmaktaydı. Özellikle Kooperatifler Kanunu'na muhalefet etmekten yargılananlara, "6 ay süreyle Ankara'ya gitmemek", "6 ay süreyle kahveye gitmemek" "şu kadar süre kitap okumak" gibi cezalar verilmekteydi. Bunun da sebebi, 3476 Sayılı yasayla eklenen Ek/2 inci maddesine göre bu kanundan dolayı verilecek cezaların paraya çevrilemeyeceği idi.Ancak 647 sayılı yasanın 4 ve 2 inci maddesi uygulanabilecki.(İlk mesajımda ezbere 6 ıncı demiştim.) Hal böyle olunca genel kurulu zamanında yapmayan kooperatif yöneticisi ceza aldığında para cezasına çevrilmeyecekti. Hakimler de bu şekilde bir çözüm buldular. Elimde Karşılaştırmalı TCK var ve sizin belirttiğiniz gibi 50 inci maddenin karşılığında 647 S.K. madde 4 yer almaktadır. Demek ki sayın hakimlerimiz aynı uygulamaya devam edeceklerdir. Siz eleştirinizde haklısınız. Burada amaç eğitim filan vermek değil. Ancak polisin gözetiminde yapılmasına karşıysanız öneriniz nedir? Çünkü sonuçta verilen bir mahkumiyet cezasının çekilip çekilmediğini kim denetleyecektir?Cevabınızı vermeden önce deveye bir sorun bakalım "Boynun neden eğri?"diye... Saygılarımla |
07-11-2006, 22:45 | #13 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hani bir yere gitmekten alikonmak, hem YTCK 50. maddeye hem de CIK 4. maddeye uygun bir yaptirim, ancak 'kitap okuma cezasi' hicbir madde kapsamina giren bir ceza degil. Hicbir madde tanimina girmeyince de, 'kanuni' olmadigi goruluyor. Bu sekilde ceza verilmis kac dava var bilmiyorum ama hepsinin cezalarin kanuniligi ilkesine aykiri oldugu ortada. Peki hic bu iddia ile Yargitay'a gitmis bir dava var mi?
Deveye sordum ben cevabimi aldim. Ama yine de, sunu soyleyeim ki, polisin gozetiminde bu cezanin uygulanmasina degil, boyle bir cezanin verilmesine belirttigim nedenle karsiyim. Saygilarimla |
01-12-2006, 21:34 | #14 |
|
Hakimden kitap okuma cezasının bir örneği daha yaşanmış.Yalnız bu sefer ki durum çok vahim görünüyor:
Gözleri görmeyen yaşlı adama kitap okuma cezası Eskişehir'de yaşayan iki gözü görmeyen 73 yaşındaki bir kişiye, kooperatif kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle 26 gün kütüphanede kitap okuma cezası verildi. Eskişehir'de oğlunun yanında kalan İsmail Canseven (73), Kütahya'nın Domaniç İlçesi'ndeki 3 yıl üst üste olağan genel kurulu yapılmayan Domurköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin yönetim kurulu üyesi olduğu gerekçesiyle, 4 kişiyle birlikte "kooperatif kanununa muhalefet etmek" suçundan Domaniç Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Mahkeme, 1995 ve 2000 yıllarında göz tansiyonu neticesinde 2 gözünü de kaybeden 3 çocuk babası Canseven'e, önce 26 gün hapis ve 122 YTL adli para cezası verdi. Daha sonra hapis cezası, 26 gün süre ile Domaniç İlçe Halk Kütüphanesi'nde eğitim faaliyetlerine katılmaya çevrildi. Evde ip yardımıyla yürüyebilen İsmail Canseven, "1999 yılının Ekim ayında, gözlerimin kapanması sebebiyle kooperatifin yönetim kurulundan ayrılmak zorunda kaldım. Ondan sonrasını bilmiyorum. Bize ceza verilmiş. TCK bunu mu gerektiriyor? Bana verilen cezayı anlayamıyorum. Yazık, günah benden ne isteniyor? Zaten benim gözlerim görmüyor, kulaklarım ağır işitiyor. Bana kitap okuma cezası verilmiş, ben zaten cahilim" dedi. İsa Canseven ise, babasına verilen cezanın ardından gözlerinin görmediğine dair hastaneden aldıkları heyet raporunu emniyet güçlerine teslim ettiğini belirterek, "Durumu bu olan babama sözkonusu ceza veriliyor. Tamamen yardıma muhtaç olan babam, ömrü yeterse görme engellilerin okuduğu kabartma harflerden oluşan özel alfabeyi öğrenerek, kütüphanede 26 gün kitap okuma cezasını çekecek. Cezayı red için müracaatımızı yaptık, nasıl sonuçlanacağını bekliyoruz" diye konuşmuş. Peki bu durum nasıl bişeydir??? |
01-12-2006, 23:25 | #15 | |||||||||||||||||||
|
"Adaletin gözü kördür" deyimini nasıl anlamalı
"Adaletin gözü kördür" deyimini nasıl anlamalı ? Bu deyimden; 1- Adalet gerçekleşirken tarafların öznel koşullarına bağlı kalmaksızın nesnel biçimde gerçekleşsin diye adalet tanrıçasının gözlerinin bağlı olduğu, 2- Adliyedeki adaletin görünümü sırasında gözü gerçekten kör olup, sanığın koşullarına aldırış etmeksizin hazır reçeteyle bir sonuca ulaşıldığı, düşüncesinden her ikisi de uygulamaya uygun görünüyor. Ömer KAVİLİ Hukukçu, Yeni sanık |
02-12-2006, 01:23 | #16 |
|
Adı üzerinde: C E Z A
Zaten okuyana ve okuyacak olana verilen "kitap okuma cezası" ceza değildir; cezalandırıyorum derken kişiye zevk verdirirsiniz, eğer suçlu, okumasını seven birisi ise. Suçluya yapmaktan zevk almadığı bir eylemi yapmasını istiyeceksin ki ceza, ceza olsun. Okuma yazma bilmeyene yahutta gözleri görmeyene okuma cezası vereceksin örneğin, dilsize konuşma cezası vereceksin, ayaklarından ve dizlerinden sakat olana koşma cezası vereceksin. Bu türden cezaları çekebilecek durumda olmayanlar, Safahat'ı okumak isteyip te beceremeyen ve hapse girmeyi yeğleyen genç örneğinde olduğu gibi, seve seve cezaevinin yolunu tutar. Suçlulara cezaevini sevdirmenin bundan daha iyi yöntemi olamaz. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakim "Kitap Okuma" cezasi verebilir mi? | Cest la vie | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 8 | 29-09-2007 01:08 |
Türküm, cahilim, okuma özürlüyüm | ahmetsacit | Kitap | 11 | 03-12-2006 13:27 |
E-kitap | Kavaz | Teknoloji ve Bilgisayar | 5 | 25-11-2006 20:23 |
Porno sanıklarına hâkimden fırça | Seyda | Hukuk Haberleri | 0 | 21-11-2006 11:03 |
Bir Kitap | Av.Mehmet Saim Dikici | Site Lokali | 0 | 20-05-2002 10:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |