Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tck. 87/4 Ve Tck 88. Madde

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-10-2010, 15:00   #1
Avukat halil

 
Varsayılan Tck. 87/4 Ve Tck 88. Madde

MADDE 87. - (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,


MADDE 86. - (2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Müvekkil ile karşı taraf kavga etmiştir.Daha sonra taraflar şikayetlerinden vazgeçmişlerdir.Fakat Cumhuriyet Savcısı hastane raporuna binaen karşı tarafın ciddi yaralandığını ve yaşamını tehlikeye sokacak bir durum(87/4) oluştuğunu yaralanmanın basit tıbbi bir müdahele ile giderilebilecek biçimde olmadığını belirtmiştir.Büyük bir ihtimal bu yönde müvekkile kamu davası açılacak.Fakat önemle belirtmek isterim ki karşı taraf 2 gün sonra işine başlamıştır.Kavgadan 2 gün sonra çalıştığına dair belgeyi bizzat kendisi bize getirdi.
Yukarıdaki anlatıma göre yine de kamu davası açılabilir mi.Saygılarımla.
Old 28-10-2010, 15:34   #2
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, büromuzdaki bir davada müvekkil bir kavgaya karışıyor, karşı tarafa kafa atıyor, karşı taraf düşüyor ve kafasından yaralanıyor. Hastahaneye gidiyor, ayakta tedavi edip gönderiliyor, hastanede müşade altına dahi alınmıyor. Ancak verilen rapor tıbbi bir terim olduğundan bilemediğim bir noktada zedelenme, bu zedelenmenin müdahaleyi gerektirmeyecek derecede küçük olduğu ancak hayati tehlike yarattığı yönünde. Şu an karar aşamasına geldi ve müvekkilin 87/1/d ile cezalandırılması mütalaa olundu. Özetle (her ne kadar bizim davamızda şikayet devam ediyor olsa da) şikayetin olmaması durumunda da eğer hayati tehlikenin olduğuna yönelik rapor varsa kamu davasının açılması mümkün. Biz esas hakkındaki savunmamızda bu konuda Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması ve yaralanmanın hayati tehlike yaratabilecek nitelikte olup olmadığının sorulması gerektiğini ileri sürdük. Kaldi ki kanımca gerçekten böyle yapılması lazım gelir, eylemin hangi madde kapsamına gireceğinin sübuta ermesi bakımından. Dosya karara çıktığında gelişmelerden haberdar ederim. Kolay gelsin.
Old 28-10-2010, 15:57   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

(MÜLGA FIKRA RGT: 31.03.2005 RG NO: 25772 MÜKERRER KANUN NO: 5328/6)
(1) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur

88/1 MÜLGA OLMUŞ. Yani sinerji de öyle yazıyo
Old 28-10-2010, 16:01   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Bilginin doğruluğundan emin olmak için THS ŞERHİNE de baktım: Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi
MADDE 88. (1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?kid=7
Old 28-10-2010, 23:55   #5
Avukat halil

 
Varsayılan

Kasten yaralama
MADDE 86 -
(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 31.03.2005 RG NO: 25772 KANUN NO: 5328/4)
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle
giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla
kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. (SULH CEZA MAHK.)



Sayın taçyıldız gözden kaçırmışım ilgili madde 86/2 olmuş.Dikkatiniz için teşekkürler
Old 29-10-2010, 08:30   #6
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi

Esas: 2007/7333
Karar: 2007/8136
Karar Tarihi: 18.10.2007

ÖZET: Kasten yaralama suçu, üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, silâhla, işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5237 S. K. m. 52, 53, 62, 86, 232) (4721 S. K. m. 17) (5271 S. K. m. 309) (YCGK 30.05.1988 T. 1988/8-177 E. 1988/238 K.)

Dava: Yaralama suçundan sanık Fatih S.'in 5237 sayılı TCY. nın 86/2, 86/3-a, 62, 52. maddeleri uyarınca 740 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Muş Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 12.02.2007 günlü karar aleyhine, Adalet Bakanlığının 30.04.2007 gün 22568 sayılı Yasa Yararına Bozma isteğim içeren, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2007 gün ve 96736 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü:

Karar: Tebliğnamede <dosya kapsamına göre, sanığın kasten yaralama suçunu üvey annesine karşı işlediğinin anlaşılması karşısında, üvey annenin üst soy olarak kabul edilemeyeceği, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve şikayete tabi bulunduğu, müştekinin ise 12.2.2007 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği cihetle, sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemiştir.> denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinde, üvey annesine kötü davrandığından bahisle 5237 sayılı TCY'nın 232/1, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, 12.02.2007 tarihinde dinlenen mağdur Seyran S.'in sanıklardan davacı ve şikayetçi olmadığını bildirdiği, sanığın mağdura kötü davrandığının belirlenememesi ve yalnızca basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralaması nedeniyle yakınanın üvey olması da gözetilerek sanığın 5237 sayılı TCY'nın 86/2, 86/3a, 62 ve 52. maddelerine göre sonuç olarak 740 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezanın 5 eşit taksitte alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği gibi, yaralama suçunun basit şekli 5237 sayılı TCY'nın 86. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasına göre <kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine... cezalandırılır> hükmü yer almakta, üçüncü fıkrasında ise;

<Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silâhla,

İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.> hükmü getirilmiş bulunmaktadır.

4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 17.maddesine göre <Kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur.

Biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.> Doktrinde de hısımlığın türleri önce kan hısımlığı ve kan dışı hısımlık, kan hısımlığı altsoy-üstsoy hısımlığı ve yansoy hısımlığı, kan dışı hısımlık da, kayın hısımlığı ve yapay hısımlık olarak ayrılmış, üstsoy-altsoy hısımlığı ise biri diğerinden gelen, yani birbirlerinden üreyen kimseler arasındaki hısımlık olarak tanımlanmıştır. (Akipek, G. Jale AkınTürk, Turgut Türk Medeni Hukuku Başlangıç Hükümleri Kişiler Hukuku, Beta Yayınevi, Ankara (2007), sh. 455-469) CGK. nun 30.5.1988 tarih ve 8-177/238 sayılı kararında usul ve füru (üst soy-alt soy) hısımlığı, biri diğerinin sulbünden gelenler arasındaki hısımlık olarak gösterilmiştir. Evlatlarla ana baba arasındaki hısımlık gibi... Üvey ana veya üvey evlat ise, üst soy-alt soy kapsamına girmemektedir. Böyle olunca da, sanık Fatih S.'in eylemi, 5237 sayılı TCY. nın 86/3. maddesine değil, aynı maddenin ikinci fıkrasına uyar niteliktedir. Bu maddede düzenlenen suçun takibi ise, şikayete tabi olup, mağdur Seyran S.'de 12.02.2007 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçmiştir.

Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, yaralama suçundan sanık Fatih Seven hakkında, Muş Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 12.02.2007 gün ve 2006/343-2007/54 sayılı kararın, CYY'.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı CYY. nın 309/4. maddesine göre, karardaki hukuka aykırılık hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmekle; sanığın üvey annesini basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama suçunun 5237 sayılı TCY'nın 86/2. maddesine uyduğu, anılan maddeye göre bu suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun da sanıktan şikayetçi olmadığı anlaşıldığından sanık hakkında açılan kamu davasının CYY'nın 223/8. maddesi uyarınca şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine, hükmedilen cezanın çektirilmemesine yapılan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına, 18.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 29-10-2010, 12:55   #7
Avukat halil

 
Varsayılan

Sayın Taçyıldız paylaştığınız kararı okudum.Fakat bizim sorunumuz ;karşı taraf için hazırlanan raporda (hastane tarafından hazırlanan) hayati tehlikesi vardır demesi.Kavgadan 2 gün sonra (kavga cuma günü olmuş 2 gün ise cumartesi ve pazar) karşı taraf işe başlamış daha sonra şikayetinden vazgeçmiştir.Hayati tehlike oluşmamış olup durumun savcı tarafından 86/2 ye göre değerlendirilmesi gerekmiyormu yada kovuşturma esnasında Sayın Hatipoğlu'nun belirttiği gibi,Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması ve yaralanmanın hayati tehlike yaratabilecek nitelikte olup olmadığının sorulması davanın beraatle sonuçlanmasına etki edermi?
Old 29-10-2010, 13:39   #8
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat halil
Sayın Taçyıldız paylaştığınız kararı okudum.Fakat bizim sorunumuz ;karşı taraf için hazırlanan raporda (hastane tarafından hazırlanan) hayati tehlikesi vardır demesi.Kavgadan 2 gün sonra (kavga cuma günü olmuş 2 gün ise cumartesi ve pazar) karşı taraf işe başlamış daha sonra şikayetinden vazgeçmiştir.Hayati tehlike oluşmamış olup durumun savcı tarafından 86/2 ye göre değerlendirilmesi gerekmiyormu yada kovuşturma esnasında Sayın Hatipoğlu'nun belirttiği gibi,Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması ve yaralanmanın hayati tehlike yaratabilecek nitelikte olup olmadığının sorulması davanın beraatle sonuçlanmasına etki edermi?
Yargıtay karalarında yaralamanın hayati tehlike yaratabilecek nitelikte olup olmadığı konusunda adli tıp kurumunun raporuna itibar ediyor. Olay sizin anlattığınız biçime göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir yaralama. Bu nedenle adli tıp raporu da lehinize çıkarsa mahkeme yukarıdaki sunduğum kararda olduğu gibi düşme kararı verilecektir.
Old 29-10-2010, 19:59   #9
üye34660

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, kasten yaralama eyleminde mağdurur yaşamsal tehlikeye uğraması halinde suç şikayete tabi değildir. Kamu davası açılmalıdır. Ancak gerekçelerinizi belirterek rapora itiraz edebilirsiniz. Saygılarımla
Old 29-10-2010, 20:36   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

[quote=Avukat halil]MADDE 87. - (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

Sayın Avukat halil, yazınıza göre henüz kamu davası açılmamış. C.savcısının size sözlü olarak kanaatini belirttiği anlaşılıyor yazınızdan... Bence siz, "iyi savunma soruşturma safhasında başlar." kuralı gereğince mağdurun işbaşı yaptığına ilişkin belgeyi ekleyip, bunu ilgili yasa maddeleri karşısında irdeleyen bir savunma dilekçesi yazın ve dilekçeyi şikayet yokluğunu da gözeterek CMK. 172'ye taleple bağlayın. Buna rağmen kamu davası açılırsa, mağdur şikayetçi olmadığını mahkemeye bildirsin ve adli tıptan kati rapor alınmasını isteyiniz... Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Uyuşturucu Madde Kullanma-Uyuşturucu Madde İmal ve Tİcareti Ayırımı Veli KARATAŞ Meslektaşların Soruları 8 17-03-2012 01:04
İİK 100 madde ve 106 madde,araç haczinin düşmesi av.aybeg Meslektaşların Soruları 1 30-12-2009 23:16
köy kanunu madde 13 ve köy yerleşme alanı uygulama yönetmeliği madde 15 lawyer beyaz Meslektaşların Soruları 0 22-10-2008 13:42
İİK. madde 28 avukatsamsun Meslektaşların Soruları 2 15-11-2007 21:15
Tüketicinin Korunmasi Hakkinda Kanun 4. Madde Ve 10. Madde Kadir COŞKUN Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 3 01-05-2007 08:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06919599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.