Eczane SGK arasındaki protokol kaynaklı cezai şart

Öncelikle konuyla ilgili Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2001/8836 E. -10681K sayılı kararına ihtiyacım var, ekleyen arkadaşa şimdiden çok teşekkürler. Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacılar Birliği arasında SGK kapsamındaki kişilerin eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokol imzalanıyor ve eczacılar da "protokolü okudum, kabul ettim" diye imza atıp protokole dahil oluyorlar. Bu protokolde eczacılar aleyhine yorumlanabilecek birçok hüküm var; bu hükümlere istinaden SGK tek taraflı olarak soruşturma yürütüyor, tek taraflı olarak sözleşmenin feshine gidiyor ve cezai şart olarak yüklü miktarda cezalar uyguluyor. Acaba Borçlar Kanunundaki genel işlem şartları bu protokolde uygulanabilir mi? Diğer yandan açılacak muarazanın önlenmesi ve cezaların iptali talepli davada ispat yükü kimdedir?

sevgili meslektaşım bana da bugün böyle bir dava geldi. eczacı olan yakınımdan, 2012 yılına ait bir kısım reçetelerdeki imzaların hastaya ait olmadığı yahut hastalardan, ilaç katılım payı alınmadığı gerekçesiyle 4.384 TL alacağın ve 7.879 TL cezai şartın tahsiline karar verilmiştir.

bu konuya çok yabancı olduğum için tam olarak ne yapacağımı bilemiyorum. acaba siz yukardaki sorularınıza cevap bulabildiniz mi? bu şekilde açıp sonuçlandırdığınız bir davanız var mıdır?

yanıtınız için şimdiden teşekkür ediyorum

Eczaneler ile SGK arasındaki ilikşi özel hukuk ilişkisidir. Eczanenin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinde murazanın meni davası açmanız gerekir. Davayı ihtiyati tedbir talepli açmalısınız cezai şartın tahsilini durdurmak için. Haksız uygulanacak olan cezai şartın iptalini talep edeceksiniz. SGK sözleşmeyi fesh etti ise bunun için de talepte bulunmanız gerekli.

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim üstad. Bir sorum daha olacak. SGK hastaları aradığını ve onların beyanına göre bu cezayı kestiğini söylüyor. Eczacı ise protokole uygun hareket ettiğini savunuyor. Bu durumda ispat yükü kime aittir? Protokole uygun islem yapıldığı savunması yeterli midir yoksa tek tek hastalara ulaşıp onların tanıklığına mı başvurmamız gerekir? Bir de protokolde yetkili yer olarak ankara belirtilmiş. Yine de eczanenin bulunduğu yerde mi dava açılmalıdır?

Protokolde genelde "Taşra teşkilatı ile eczaneler arasında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda sözleşmeyi yapan taşra teşkilatının bulunduğu yer mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir." şeklinde bir madde oluyor. Dolayısıyla bu madde var ise eczane ile sözleşme yapan taşra teşkilatının olduğu yer mahkemesi yetkilidir. Mahkeme muhakkak tanık olarak o şahısları dinleyecektir. Eczacı lehine beyanları şarttır. Genelde bu davalarda eş zamanlı olarak ceza davası da açılıyor resmi belgede sahtecilik suçundan.

eczacının tacir olup olmaması bence bu konuda önem taşıyor eczacı tacir olarak nitelendirilirse genel işlem koşullarını uygulamak mümkün olmayabilir farklı bir dava da bende var ve genel işlem koşullarını kullanmayı düşünüyorum sizlerden netice alan oldu mu bu konu hakkında

Değerli meslektaşlarım
Benim de elimde bu şekilde bir dosya var. Sgk tarafından müvekkile tahakkuk ettirilen cezai şartın yanında ayrıca bir de sözleşme ekranına uyarı eklenmesine karar verilmiştir. Söz konusu cezai şartın iptali, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ve ekran uyarısının kaldırılması talebi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açacağım.İlgili mevzuatı incelediğimde dava açmak için öngörülmüş bir süreye rastlayamadım. Süre konusunda sıkıntı yaşamamak için cevaplarınızı bekliyorum. Herkese iyi çalışmalar

Bu konuyu açmama sebep olan olayla ilgili olarak açmış olduğum dava neticelendi, davayı kazandık, şu anda Yargıtay'da.. Olayın gelişimini kısaca özetleyeyim istedim belki birilerine faydalı olmuş olurum. SGK'nın eczacı çalışanlarının tek taraflı olarak yürüttüğü soruşturma neticesinde 3 ay süreyle hasta yönlendirildiği gerekçesiyle sözleşmenin askıya alınmasına karar verilmişti. Biz de Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tedbir talepli muarazanın önlenmesi davası açtık. Tedbir talebimiz reddedildi ve 3 ay eczanenin SGK ekranı kapalı kaldı. Mahkeme genel işlem şartı falan dinlemedi, tek tek soruşturmaya konu reçetelerdeki eczane müşterilerini dinledi. Hasta yönlendirme olayının gerçekleşmediği, en önemlisi de yönlendirme yapan ile eczane arasında menfaat ilişkisi bulunmadığı, SGK'nın herhangi bir zararının olmadığı, ilaçların hastalara teslim edilmiş olduğu gibi gerekçelerle davanın kabulüne karar verildi. Bakalım Yargıtay ne diyecek, sonucunu yine burada paylaşırım. Herkese iyi çalışmalar...