Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bonoda Yetkİsİz Temsİlcİyle Beraber Yetkİlİ Temsİlcİnİnde İmzasi Durumu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-09-2009, 21:01   #1
advokatpremium

 
Varsayılan Bonoda Yetkİsİz Temsİlcİyle Beraber Yetkİlİ Temsİlcİnİnde İmzasi Durumu

Değerli hukukçu dostlarım,

Takibe konulan bono üzerinde borçlu gözüken şirkete ait 3 ayrı kaşe bulunmakta ve kaşelerin ikisinin üzerinde şirket yetkili temsilcilerinin ikişer imzası bulunmaktadır,diğer şirket kaşesi üzerinde is şirket temsilcisi olmayıp şirket hissedarı olan kişinin iki adet imzası bulunmaktadır.

Alacaklı bonodan dolayı hem şirket aleyhine hem de temsilci olmayan şirket ortağının şahsına karşı icra takibi başlattı. Borçlu şirket borca itiraz etmedi , bu durumda temsilci olmayan şirket ortağının sorumluluktan kurtulması adına izlenecek yollarla ilgili fikirlerinize başvurma ihtiyacım bulunmakta. bu konu ile ilgili Yargıtay içtihadı veya sair her türlü bilgi için şimdiden teşekkürler.
Old 19-09-2009, 17:39   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokatpremium
Değerli hukukçu dostlarım,

Takibe konulan bono üzerinde borçlu gözüken şirkete ait 3 ayrı kaşe bulunmakta ve kaşelerin ikisinin üzerinde şirket yetkili temsilcilerinin ikişer imzası bulunmaktadır,diğer şirket kaşesi üzerinde is şirket temsilcisi olmayıp şirket hissedarı olan kişinin iki adet imzası bulunmaktadır.

Alacaklı bonodan dolayı hem şirket aleyhine hem de temsilci olmayan şirket ortağının şahsına karşı icra takibi başlattı. Borçlu şirket borca itiraz etmedi , bu durumda temsilci olmayan şirket ortağının sorumluluktan kurtulması adına izlenecek yollarla ilgili fikirlerinize başvurma ihtiyacım bulunmakta. bu konu ile ilgili Yargıtay içtihadı veya sair her türlü bilgi için şimdiden teşekkürler.

Sayın meslektaşım,

TTK.690. maddenin atfı nedeniyle TTK.590. madde Bonolar hakkında da uygulanabilir bir hükümdür.

Alıntı:
MADDE 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593 - 602) ve vâdeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girmesuretiyle ödemeye ait (646 - 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilâfına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.

Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgâhında veya muhatabın ikametgâhından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salâhiyetini haiz olmıyan veya salâhiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.

Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.

613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.

Yetkisi olmadan bir başkasının temsilcisi sıfatıyla Poliçeye (veya Bono)'ya imza koyan kişiler, şahsen mesul olurlar! İlgili hüküm hemen aşağıdadır.

Alıntı:
II - SALAHİYET OLMAKSIZIN İMZA

MADDE 590 - Temsile salâhiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salâhiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.

Bonoyu görmemekle bilikte anlatımınıza göre, sizin olayınızda hem yetkili şahısların imzaladığı ve bu temelde şirketin sorumlu olduğu bir bono söz konusudur, hem de yetkisi olmadığı halde sözde şirket temsilcisi sıfatıyla imza koyduğu için TTK.590. madde dairesinde şahsen mesul olan bir kişi söz konusudur.

Bir senedin birden fazla tanzim edenin olabileceği de hukukumuzda kabul edilmektedir. Keza bonolarda aval da mümkündür.

Olay yoruma açık gibi dursa bile kanaatimce TTK.590. maddeye göre şahsen mesul tutulması gereken şirket ortağı en kötü ihtimalde dahi aval veren sıfatıyla mesul olur. Ancak bu şahıs ödediği senet bedelini şirketten isteyebilir.
Old 19-09-2009, 17:50   #3
wellan

 
Varsayılan

Bono konusunda Mehmet Saim Bey'in yorumuna katılıyorum.Çünkü bonolarda şirket yetkililerinin kaşesi vasa ve imza koyulan dönemde şirketin yetkili temsilcileri iseler o halde bu kişiler şirketi sorumlu hale sokmaktadırlar ancak imza sirküler incelemesi ile bu durumu teyit etmek mantıklıdır.Diğer yandan ise şirket yetkilisi olmaması durmunda imza koyanlar açısından da şahsen sorumuluk ilkesi benimsenmiştir.TTK da sayın meslektaşımın belirtmiş olduğu atıftan da açıkça anlaşılmaktadır.Bu nedenle icra takibinde şirket ve kişi olarak iki ayrı borçlu bulunmaktadır.UMARIM YARDIMCI OLABİLMİŞİMDİR.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.SAYGILRIMLA.
Old 19-09-2009, 18:54   #4
advokatpremium

 
Varsayılan

Derğerli meslektaşlarım,

Verdiğiniz cevaplar için teşekkürlerimi borç bilirim. Görüşlerinize katılıyorum fakat TTK madde 590 ı ruhiyle yorumlarak şu sonuca varamazmıyız? TTK 590 yetkisiz temsilcinin imzası durumunda şahsen sorumlu olacağını belirtmiş olmakla berbaer bu ancak adına hareket edildiği şirketin sorumlu tutulamayacağı durumunda alacaklıyı korumak adına konulmuş olacağını düşünmekteyim. Yetkisiz şirket ortağının şirket kaşesi üzerine imzasını atmış olmasının iradesinin şirket adına hareket ediyor olduğu sonucunu doğurmazmı? bu durumda iradesinin sakatlandığını düşünemezmiyiz.? Kanaatimce imzanın kaşe üzerine atılması ile açığa atılmış olmasında bir fark bulunması gerekmektedir. İmza sahibinin aval verme niyeti iradesi olmuş olsa idi açığa imza atması gerekir idi diye düşünmekteyim.
Old 19-09-2009, 20:26   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokatpremium
Derğerli meslektaşlarım,

Verdiğiniz cevaplar için teşekkürlerimi borç bilirim. Görüşlerinize katılıyorum fakat TTK madde 590 ı ruhiyle yorumlarak şu sonuca varamazmıyız? TTK 590 yetkisiz temsilcinin imzası durumunda şahsen sorumlu olacağını belirtmiş olmakla berbaer bu ancak adına hareket edildiği şirketin sorumlu tutulamayacağı durumunda alacaklıyı korumak adına konulmuş olacağını düşünmekteyim. Yetkisiz şirket ortağının şirket kaşesi üzerine imzasını atmış olmasının iradesinin şirket adına hareket ediyor olduğu sonucunu doğurmazmı? bu durumda iradesinin sakatlandığını düşünemezmiyiz.? Kanaatimce imzanın kaşe üzerine atılması ile açığa atılmış olmasında bir fark bulunması gerekmektedir. İmza sahibinin aval verme niyeti iradesi olmuş olsa idi açığa imza atması gerekir idi diye düşünmekteyim.

Sayın meslektaşım,

Bir de şu açıdan düşünmek gerekir:

Yetkisiz de olsa bir kişi senede imza koymuşsa o imza yok sayılamaz.

Yine şirketi temsil edecek kişiler varken ve bu kişiler de bonoyu imzalamışken, bir diğer şahsın (Ortağın) bonoya imza koymasının şirketi temsil için olamayacağı da açıktır.

Şrketi temsil edenlerin yanına bir başkasının imza koyması halinde bu imzanın ancak "aval" olabileceği de bilinmektedir.

Bu nedenle ortağın en kötü ihtimalde aval veren (avalist) sıfatı olduğunu düşünüyorum. Aval imzasının üzerinde kaşe olması, bir diğer kaşede şirketi temsil edenlern varlığı düşünüldüğünde bir anlam ifade etmez diye düşünüyorum.
Old 21-09-2009, 11:20   #6
advokatpremium

 
Varsayılan Yetkisiz temsilcinin imzasınına sonradan icazet verilmesi.

Değerli meslektaşlarım,

Yetkisiz temsilcinin bono üzerine atmış olduğu imza sonradan adına hareket ettiğini düşünen şirket yetkilisi tarafından imzasına icazet verilmesi suretiyle şirketçe borç ve senet kabul edilirse bonoya imza atan yetkisiz temsilci şahsi sorumluluktan kurtulabilirmi yoksa aleyhine yinede şahsi malvarlığıyla sorumlu olmak üzere icra takibi yapılabilirmi?

Ve yine yetkisiz temsilcinin imzasına icazet veren şirket aleyhine ve aynı zamanda yetkisiz temsilci aval veren konumunda düşünülüp her ikisi beraber sorumluluk altına girdiğinden bahisle ikisine birden icra takibi mümkünmü? Bu olayla ilgili başından geçen örnek olay veya yargıtay kararı olan arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Old 21-09-2009, 11:32   #7
advokatpremium

 
Varsayılan

Eğer şirket yetkili temsilcileri sonradan yetkisiz temsilcinin imzasına iczaet vermeleri durumunda yetkisis temsilci şahsi sorumlukutan kurtulabilecekmidir?
Old 21-09-2009, 16:18   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokatpremium
Eğer şirket yetkili temsilcileri sonradan yetkisiz temsilcinin imzasına iczaet vermeleri durumunda yetkisis temsilci şahsi sorumlukutan kurtulabilecekmidir?

Sayın Meslektaşım,

Yetkisiz temsilcinin işlemine icazet verilmesi normal koşullarda temsil olunan tarafı bağlar. Bu husus ilk hukuki ilişkide temsil olunmayan bir kişi veya şirketin, yetkili bir temsil ilişkisi bulunmadığı için o hukuki ilişki bakımından sorumsuz olmasına rağmen, yetkisiz kişinin işlemine icazet vererek kendisini sorumlu hale getirmek amacıyla verilen icazetlerde geçerlidir. Yani burada verilen icazet esasen hukuki ilişkinin başlangııcnda icazet veren ile hukuki ilişki kurduğunu düşünen alacaklıyı korumaktadır.

Ancak sizin somut olayınızda, şirket zaten temsil olunmaktadır. Yani hukuki ilişkide şirket yetkisiz bir kişi tarafından temsil edilmemekte tam aksine şirket zaten kendisini temsil edenler tarafından temsil edilmektedir. 3. Kişi durumundaki ortağın imzası, şirketin sorumluluğuna ek olarak alacaklı (lehdar) lehine verilen bir ilave (hakkı güçlendirici) sorumluluk imzasıdır. Bu bağlamda lehdar bakımından doğmuş bir hakkın (Yani ilişki temelinde 3. kişi durumundaki ortağın borçlu hale gelmesinin) tek taraflı olarak tanzim eden borçlu tarafından kaldırılamayacağını ( düşünüyorum)...

Aksi görüşün kabulü, doğmuş sorumluluğun alacaklının rızası hilafına (kaldırılmasına) sınırlandırılmasına izin vermek anlamına gelir ki bunun hukuken savunulabilir tarafının olamayacağı kanaatindeym.

Sizin çözüm arayışınıza saygı dyuyorum ancak ne yazık ki bu olayda işiniz zor görünüyor.
Old 21-09-2009, 17:10   #9
advokatpremium

 
Varsayılan

Görüşlerinizi makul ve mantıklı buluyorum,ilginize ve ayrıdığınız zamana özellikle teşekkür ederim. Sanırım elimde irade fesadını temel alarak menfi tespit davası ikamesinden başka bir yol görünmemektedir.

Ortada karar defterinde eski tarihli bir ortaklar kararı bulunmakta ve bu kararda yetkisiz ortağın da müdürlük görevine getirildiğine ilişkin olup fakat ne yazık ki tescil ve ilan edilmemiş durumdadır. Her ne kadar tescil-ilanın yapılmamış olması alacaklıyı bağlamayacak olması düşünebileceğine karşın imzanın kaşe üzerine atılmış olması yetkisiz temsilcinin esasında kendisinin şirket yetkilisiymiş gibi düşünmesinden ileri geldiğinden(zira imza kaşe üzerine atılmıştır aval verme iradesi olmuş olsaydı açığa imza veya aval olduğunu belirterek imza atılırdı diye düşünüyorum) ve esasen atacağı imzanın kendini bağlayacağını düşünseydi bu imzayı atmayacağından hareketle irade nin sakatlığını öne sürerek bir yol izlemeyi düşünüyorum. Çok güçlü olmamakla beraber tutma ihtimalinin olduğunu düşünmekteyim. Siz ne dersiniz?
Old 22-09-2009, 23:07   #10
İsmail metin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

İki tane şirket yetkilisinin bonoyu imzalamış olması nedeniyle 3. şahsın imzası kendisini bono üzerine atmış olduğu imza nedeniyle şahsen sorumlu hale getirmez. Burada şirket yetkililerinin ticaret sicilinde sorumlu olarak belirtilmeyen 3. bir kişiye şirkete ait bir bonoyu imza yetkisi vermeleri söz konusudur. Ticaret hukuku açısından asıl yetkili ticaret sicilinde kambiyo taahhüdü altına girme yetkileri sadece temsilcilere tanınır. Ancak bonoda imzası bulunan şirket temsilcileri dışındaki 3. şahısın durumu zimnen yani şirket yetkililerinin kendisini şirketi sorumlu tutacak şekilde kambiyo senedi imzalama yetkisi verilmiş bir kişi konumuna sokmaktadır. Sonuçta bu şahsın bonodan dolayı şahsi sorumluluğu söz konusu değildir.
Saygılarımla.
Old 23-09-2009, 20:35   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 14.05.2001 T., 2000/9342 E., 2001/3661 K:" ...Kambiyo senetleri temsilci aracılığı ile de keşide edilebilir. Temsilcinin kambiyo senetlerini keşide edebilmesi için BK.nun 288/2. maddesi uyarınca vekaletnamede bu konuda özel yetkisinin bulunması gerekir. Bir başka anlatımla vekaletnamesinde açıkça kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi ile donatılmayan temsilci bono ve çek keşide edemez; ederse bu senetler vekil edenini sorumluluk altına sokmaz.
Öte yandan yetkisiz temsilci tarafından keşide edilen çeklerin şirket tarafından benimsenmesinin kabulü ancak aynı kişiye verilmiş ve ödenmiş başka çeklerin bulunması halinde mümkündür. Değişik kişilere verilmiş çekler bulunması ve bunların ödenmiş olması davalı elinde bulunan çeklerin de benimsendiği anlamına gelmez. Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek davanın kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir..."

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yetkİsİz Yerde BaŞlatilan Takİp condictio_certi Meslektaşların Soruları 8 24-06-2019 15:04
Tİcarİ Defter Yetkİsİz KİŞİye Yapilan Ödeme av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 1 02-07-2009 15:27
Yetkİsİz KİŞİ Tarafindan İmzalanan Çek Derya DEMİR Meslektaşların Soruları 2 14-02-2009 14:28
Hacİz TutanaĞi Ve Kapicinin Beyani - İmzasi kenan iskender Meslektaşların Soruları 3 26-02-2008 14:34
yetkısız ıcra mudurlugu Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 20 09-02-2007 15:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06560493 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.