'Sigara içen hastayı ameliyat etmeyelim'

Göğüs hastalıkları uzmanı profesörün makalesi tıp dünyasında tartışma yarattı.

Avustralya'da Sydney Concord Hastanesi'nde göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Matthew Peters, İngiltere'de yayımlanan "British Medical Journal" dergisinde yer alan makalesinde, sigara içenleri ameliyat etmenin riskli ve maliyetli olduğunu öne sürdü ve "4 tiryakinin ameliyat masraflarıyla 5 sigara içmeyeni sağlığına kavuşturabiliriz" dedi. Peters, "Sınırlı kaynaklara sahip bir sağlık sisteminde, öncelikli olarak sigara içmeyenleri ameliyat etmek büyük fayda sağlayacaktır" ifadelerini kullandı. Ameliyat öncesinde içilen sigaranın, kalp ve akciğer komplikasyonları yarattığını kaydeden profesör, enfeksiyon riskinin de içmeyenlere oranla 6 kat fazla olduğunu vurguladı. Aynı dergide karşı bir yazı kaleme alan ABD'nin Boston Üniversitesi'nden Prof. Leonard Glantz, "Bu ayrımcılıktır. Bir toplumda böyle düşünen doktorların olması utanç verici" diye yazdı.


Tedaviyi Etkiler

Doç. Dr. Firuz Çelikoğlu: Florence Nightingale Göğüs Hastalıkları Uzmanı

Hukuksal açıdan dünyanın hiç bir yerinde bir hekim sigara içen hastasını tedaviden mahrum bırakmak gibi bir cezalandırma uygulayamaz. Ancak sigara bazı komplikasyonları artırdığı için tedaviyi etkileyebilir. Örneğin akciğer nakli yapılacak hastada sigara içen hasta yerine sigara içmeyen hasta tercih edilir. Hasta uyarılır, sigara içmeye devam ediyorsa hayati tehlikesi artar.

Şartlı Tedavi Olmaz

Prof. Dr. Erdoğan İlkay: Türk Kardiyoloji Derneği Bşk. Yar.

Sigara by-pass ve anjiyonun ardından damarların tıkanmasına neden olan en büyük etken. Ama bu nedenden dolayı hastayı tedavisiz bırakmak için mutlak koşul olamaz. Bunu yapmaya hiçbir hekimin hakkı yoktur. Hastaya şartlı tedavi uygulanmaz.


http://www.sabah.com.tr/gun124.html

yuuuuh, böyle düşünen hekimler Türkiye'de varsa biz de onlara hukuki yardım vermeyelim

Arkadaşlar böyle düşünen hekimler maalesef var. Yaşadığım şehrin güya ünlü özel hastanesinde görev yapan bir Kulak-Burun-Boğaz Hekimi burnumda meydana gelen Nazal Deformasyon ( Yani kemik tıkaması ya da eğriliği şeklinde açıklanabilir) dan dolayı sigara içtiğim için beni ameliyat etmeyeceğini söyledi. Ben kendisine bunun etik olmadığını yapmak istemese dahi bana bunu bu şekilde açıklamaması gerektiğini belirttim ama nafile. Sonuç olarak en az o hastane kadar ünlü başka bir hastanede yarın ameliyat olacağım. Saygılarımla

Objektif olmak gerekirse çıkarılan bu sonuç oldukça acımazsızca, saygısızca.Ayrıca uluslararası ve ulusal hasta haklarına aykırı ve de etik değil.Ancak biraz düşününce belki de haklılık payı vardır diyebiliyorum.Çünkü haberde geçen

Alıntı: 4 tiryakinin ameliyat masraflarıyla 5 sigara içmeyeni sağlığına kavuşturabiliriz

cümlesi çok can alıcı bir kısım.Eğer gün gelir bir zaman sonra bir tercih durumu ortaya çıkarsa bu konunun işlerlik kazanabileceğini düşünüyorum.Ya ameliyat edebilmek için en azından sigra bırakılmalı diye bir zorlama getirilebilir.Ancak şu hallerde böyle bir sınırlama ve zorlama getirilmesi her türlü kanuni ve etiksel kurala aykırıdır..

Sigorta sirketleri zaten sigara icenden daha cok prim alarak bu masraf sorununu hallediyor, kaldi ki bu sigorta sirketinin 'sigara icenlerin masrafi daha agir' diye dusunmesini gerektirirken, doktorun bu sekilde bir makale yazmasi gercekten de ilgincmis..
Ayrica hic de etik degil-ozellikle ameliyat olmamasi durumunda olum riski varsa, bu ameliyati reddeden doktorun cezai sorumlulugu bile soz konusu olur dusuncesindeyim.

Bu uygulamayı yapan doktorlar var ve
hiç bir şekilde mantığını idrak edemedim.
ben şimdi hani her zaman söylenen,
herkesin bildiği 3 beyazdan(un, şeker ve tuz)
uzak durmayan bir tansiyon hastamı, bir kolesterol
sorunu yaşayan hastamı tedavi etmeme gibi bir durum olabilir mi?
Ne kadar söylersem söyleyeyim tuzdan uzak duracağını,
aldığı tuzlardan gene de yüksek tansiyonla karşıma gelirse ben gene anlatırım
tuzdan uzak duracağını ve gerekiyorsa ilacının dozunu yükseltirim yada ilacını değiştiririm.
Ama illaki anlatırım asıl tedavinin büyük parçasının
hayat tarzı değişikliği olduğunu.
O hayat hastamın ve nasıl isterse öyle davranabilir.
Ben, aileni seviyorsan, kendini seviyorsan,
çevrendekileri önemsiyorsan içme sigarayı,
tuzlu yeme derim o kadar. Elimden geldiğince
yardımcı olmaya çalışırım. Ama sevmiyorsa ailesini,
kendi doğruları, zevkleri bu şekildeyse ben seni tedavi etmem diyemem.
Bence sigaranın da bunlardan farkı yoktur. İnsanın kendi iç-kültürüdür.

Çoğu hasta, herkes tarafından bilinen zararlı şeyleri
yaptıklarından dolayı hasta olmazlar mı zaten?

Üşütmemen gerektiğini biliyorsun sonra da Sinüzitle geliyorsun,
sigara kullanmaman gerektiğini biliyorsun kalp kriziyle geliyorsun,
baharatlı ve asitli şeyler yememen gerektiğini biliyorsun reflüyle geliyorsun.
Ben seni tedavi etmem denirse, neyi tedavi edeceğiz o zaman?
Sanane doktor!
Sen beni iyileştireceksin derlerse de haksız olmazlar..

Bu kısım böyle:
Gelelim işin aslına;
Ameliyat komplikasyonlarından korkuluyor olmasıdır.
Elini taşın altına koyamamak bu. Mortal sicilini kabartmamaya çalışmaktır.
Benim elimde ölmesin yada daha amiyane tabirle "elimde patlamasın"
söyleminin kılıfıdır bunlar.
Zaten hasta o komplikasyonları ta en başında kabul etmiş.
Ben böyle yaşarım, ameliyat olursam da kumarımı oynamış olurum diyor hasta.

Mesela, çoğu kalp hastaneleri, acil, kalp krizi geçiren hastaları kabul etmezler.
Onlarda elektif, stabil, aciliyeti olmayan sıradan hastalar tedavi görürler.
Baktılar kendi hastalarının durumu ağırlaşıyor,
hemen üniversite hastanelerine sevki uygun görürler.
Nasıl olsa ölecekse, Üniversitede ölsün, bizim duvarlarımıza
astığımız kocaman reklamlarımızdaki ex yüzdelerimiz 0 ve 0'a yakın olsun.
Hepsini kutluyorum.. Zekalarına hayran olmamak elde değil..
Saygılarımla..