telefonla tehdit

merhabalar;
müvekkilim telefonla rahatsız ediliyor ve kendisini arayanın tespiti için savcılığa suç duyurusunda bulunmak istiyorum, ancak daha önce yapmadığım bir işlem va dilekçesini nasıl yazacagımı bilmiyorum kısa zamanım var ve bana yol gösterecek bir örnek bulamadım bu konuda yardım ede bilirseniz cok sevinirim şimdiden teşekkürler.
saygılarımla

Alıntı: Yazan mkaraca merhabalar; müvekkilim telefonla rahatsız ediliyor ve kendisini arayanın tespiti için savcılığa suç duyurusunda bulunmak istiyorum, ancak daha önce yapmadığım bir işlem va dilekçesini nasıl yazacagımı bilmiyorum kısa zamanım var ve bana yol gösterecek bir örnek bulamadım bu konuda yardım ede bilirseniz cok sevinirim şimdiden teşekkürler. saygılarımla

Sayın mkaraca,

Dilekçenin herhangi bir özelliği yok. Müvekkilinizin telefon numarasını belirtip olayı açıklayan bir dilekçe yazın. Konuşup, hakaret ediyorsa bunu belirtin; yok sadece açıp kapıyorsa bunu belirtin.Savcılık, arayan numarayı tespit için gerekli işlemi yapacaktır. Ancak müvekkilinize şu uyarıyı da yapmayı ihmal etmeyin: Arayanın kimliği ortaya çıktığında, bir sürpriz ile karşılaşabilir.

Saygılarımla

Sayın Ergin;
Ben bu konu ıle ılgılı olarak pek sonuc alınabıldıgını gormedım.Arayan kişinin kimliğini tespit konusunda Savcılıgın calısması nasıl oluyor ve nasıl oluyor da bır turlu sonuc alanımıyor?Cunku aramanın yapıldıgı sabıt ıken tespıt edılememesi gibi bir durumun soz konusu olamayacagını dusunuyorum.Saygılar...

karşılaştığım bir olayda güzel sonuçlar almıştı savcılık...

numarası dahi bilinmeyen bir telefonu bulmak gerekliydi. (sadece kullanılan telefonun kayıt numarası mevcut ) tüm telekominakasyon firmalarıyla yapılan yazışmalar sonucunda telefonda hangi numaralı hattın kullanıldığı tespit edildi. daha sonra telefonun Türkiye'nin neresinde kullanıldığı bulundu... açıkcası o olayda bir cinayet zanlısı aranmaktaydı.... ciddiyeti yüksekti.

yani eğer bulunmak istenirse bulunacaktır.

Alıntı: Yazan inc Sayın Ergin; Ben bu konu ıle ılgılı olarak pek sonuc alınabıldıgını gormedım.Arayan kişinin kimliğini tespit konusunda Savcılıgın calısması nasıl oluyor ve nasıl oluyor da bır turlu sonuc alanımıyor?Cunku aramanın yapıldıgı sabıt ıken tespıt edılememesi gibi bir durumun soz konusu olamayacagını dusunuyorum.Saygılar...

Sayın inc,

Bazen insan çok iyi bildiği bir yanıtı buraya yazarken yine de emin olmak istiyor. Çünkü bazı site üyelerimiz sağolsun, dedektif gibi yanlışımı arıyorlar.

Bu yüzden soruya yanıt verirken bilgilerimi doğrulatmak ihtiyacını hissettim.(Soru sahibi de acele cevap istiyordu) Telefonla bir savcı arkadaşımı aradım.O sırada odasında bir başka savcı daha varmış. Arkadaşım bana dilekçede bir özellik olmadığını, sanığın tespit edildiğini söyledikten sonra, diğer savcı benim de duyabileceğim şekilde;"boşver, zaten beraat eder"dedi. Ben de savcı arkadaşıma "Sayın savcının ev telefonunu ver de gece yarısı rahatsız edeyim. Nasılsa beraat eder mişim " dedim. O da savcıya döndü "Ev telefonunu veriyorum" dedi. Gülüştük.

Ama sonra düşündüm. Telefon numarası tespit edilebiliyor, bu kesin. Kimin telefon ettiği nasıl tespit edilecek? Diyelim ki bir işyerinin telefonu tespit edildi. Savcılık şüpheli olarak kimi çağıracak?Telefon kimin üzerine kayıtlı ise onu çağıracak. Şüpheli o saatlerde orada olmadığını veya işyerine hiç uğramadığını ıspatlarsa tabii ki beraat edecektir. Sorunun başlığı "Telefonla tehdit" ise de içeriğinde bu yönde hiç söz yok. Biliyorsunuz bir de telefon açıp, hiç konuşmayan sapıklarımız mevcut.Böyle durumlarda beraat etmesi kuvvetli bir olasılık.

Saygılarımla

Tesekkur ederım Sayın Ergın.Celıskılerle,eksıklıklerle,cözumsuzlukle dolu bır sorun daha...

Ben yıllar önce kayınpederin telefonu için böyle bir başvuruda bulunmuştum. İki üç ay sonra bana kayınpederimi rahatsız ettiğim gerekçesi ile bir ön ödeme yazısı geldi.

Eğer değişmedi ise uygulama kimin telefon ettiğini (telefon numaralarını) saptayıp ön ödeme kararı çıkarıyorlar. Konuşmalar dinlenmediği için kesin bir sonuca ulaşılamıyor.

Şimdi değişmiş olabilir.

Kaldı ki arama ankesörlü telefondan yapılıyorsa sonuca ulaşmak son derece güç.

Kolay gelsin.

Saygılar.

cevap veren herkese çok teşekkür ederim.bu durumlarda bildiğim kadarıyla en çok arayan numara tespit ediliyor. Ancak telefonun dinlenmesi gibi bir durum sözkonusu olamazmı acaba.yada konuşmaların dökümanı nasıl çıkartıla bilir. tehdit veya hakaretin ispatı için. çok teşekkür ederim

Bu kişsel hayat ve sırlara ilişkin bir konu olduğu için mahkeme kararı almanız gerekir. Emniyet de mahkeme kararı ile dinliyor. Müvekkilinizin talebi ile belki olabilir. Çünkü şahsa sıkı sıkya bağlı bir hak ve ciddi riskler taşıyor. Ancak emnin değilim. Uygulamadım. Uygulamasını da görmedim. Bir düşünce. İlgili savcı arkadaşla konuşursanız daha kısa bir sürede sonuca ulaşabilirsiniz sanırım. Saygılarımla.

Sabit telefonlarda usul belli, PTT den gelerek arandığınız telefon makınasına bır cihaz bağlıyorlar, kayda geçilmesini istediğinizde bir tuşa basıyorsunuz.

Gsm lerde durum ne olacak: Geçenlerde birisi sorduğu için ilgilendim. Sadece aranıyor, konuşulmuyorsa numara tespiti ile iz sürülüyor, konuşma içeriği de suç unsuru taşıyorsa, gsm şirketiyle savcılıkça yazışma yapılarak telefonunuz dinlemeye alınıyor. (Bilebildiğim kadarıyla, uygulamasını yapmadım)

Biraz geç olacak ama malum ramazan ve bayram ancak bakabildim, Telefonla tehdit neyle yapılıyor öncelikle burası çok önemli, sabit telefonla yapılıyorsa savcılık olarak telekoma yazı yazılıyor, telekom müracaat sahibide rahatsız eden kişiler aradığında birkaç işlem yapmasını istiyor müracaat sahibi o işlemleri yaptığı zaman numara tespit formuna düşüyor ve bir ayın sonunda savcılığa gönderiliyor, savcılıkta tekrardan müracaat sahibini çağırarak tespite düşen numaralardan şikayetçi olup olmadığını soruyor ama uygulamada rahatsız eden nedense pek düşmüyor ya bir yerlerden duyuyorlar ya aramayı bırakıyorlar , (çok önemli bir ayrıntı, geçmişe dönük tespit yapılamıyor) eğer tehdit olayı gsm operatörlerinden yapılıyorsa yani tehdit edilen kişi cep telefonundan tehdit ediliyorsa müracaat sahibinin kullanmış olduğu gsm operatörüne yazı yazılarak kişinin tehdit edildiğini iddia ettiği günün kayıtları isteniyor, genelde de sonuca ulaşılıyor, genelde biraz eksik olur, bu yöntemle sonuca ulaşılıyor...

Hali hazırda açılmış bir konu varken yeni bir konu açmak istemedim.Olay daha net.Bir mesaj geliyor.Kızınızı eskişehirden alın.yoksa... diye.Bu mesajı atan kişi bilinmiyor.Arandığında bu numara karımın telefonu deniyor.Ve olaydan haberi olmadığını söylüyor.Burada bence tehdit suçunun unsurları oluşmuş.Ve ortada bir mesaj sözkonusu olduğu için delil problemi de yok. Sizin fikirlerinizi de almak isterim.

değerli meslektaşlarım farz edelim ki arayan rahatsız ediyor küfür cinsel taciz neyse...Savcılığa verilecek dilekçeyle bu numaralar tespit edilir fakat karşı tarafın tacizini tanıkla desteklerseniz şüpheli cezalandırılır...devamında da manevi tazminat düşünülebilir

Telefonla Tehdit konusunda yargıtay yeni bir içtihatında, şöyle demiş:

T.C.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
E. 2004/5702
K. 2005/18847
T. 22.9.2005
• TEHDİT ( Sanıkların Müştekiye Tehdit İçerir Söz Sarfettiklerine Dair Müştekinin Soyut İddiası - Bu Suçtan Cezalandırılması İçin Yeterli Ve İnandırıcı Delil Bulunmaması Nedeniyle Beraati Gereği )
• TELEFONLA TEHDİT ( Cep Telefon Numarasından Suç Tarihinden Öncesinde Duygusal Arkadaşlık Yaptığı Müştekinin Cep Telefon Numarasının Muhtelif Zamanlarda Arandığı - Bu Suçtan Cezalandırılması İçin Yeterli ve İnandırıcı Delil Bulunmaması Nedeniyle Beraati Gereği )
5237/m.106
ÖZET : Dosya içerisindeki telefon kayıtlarına göre sanıklardan Ferahi adına kayıtlı cep telefon numarasından suç tarihinden öncesinde duygusal arkadaşlık yaptığı müştekinin cep telefon numarasının muhtelif zamanlarda arandığı sabit ise de; sanıkların müştekiye tehdit içerir söz sarfettiklerine dair müştekinin soyut iddiasından başka sanıkların bu suçtan cezalandırılması için yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar verilmelidir.

DAVA : Tehdit suçundan sanıklar İbrahim ve Ferahi'nin yapılan yargılamaları sonucunda; mahkumiyetlerine dair ( KARS ) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 9.9.2002 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi O Yer C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 27.2.2004 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

Dosya içerisindeki telefon kayıtlarına göre sanıklardan Ferahi adına kayıtlı cep telefon numarasından suç tarihinden öncesinde duygusal arkadaşlık yaptığı müştekinin cep telefon numarasının muhtelif zamanlarda arandığı sabit ise de; sanıkların müştekiye tehdit içerir söz sarfettiklerine dair müştekinin soyut iddiasından başka sanıkların bu suçtan cezalandırılması için yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA 22.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Mesajla ilgili olarakta yeni olmayan içtihatında şöyle demiş;

T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2002/461
K. 2002/3328
T. 6.3.2002
• TEHDİT ( Sanığın Yakınanın Cep Telefonuna Çektiği Mesajla Birçok Kez Ölümle Tehdit Etme Eyleminde Bulunması )
• CEP TELEFONU MESAJIYLA ÖLÜMLE TEHDiT ( Birçok Kez Çekilen Mesajla Tehdit Oluşması-Cezada Artırım Yapılması )
• ÖLÜMLE TEHDİT ( Sanığın Yakınanın Cep Telefonuna Çektiği Mesajla Birçok Kez Ölümle Tehdit Etme Eyleminde Bulunması )
765/m.191/1,80,191/2
ÖZET : Yakınanın cep telefonuna çektiği mesajla birçok kez "ölümle tehdit etme" eylemi TCY.nın 191/1, 80. maddelerine uyan suç oluşturur.

DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre suç tarihlerinin 14.4.2000 ile 20.4.2000 arasında olduğu kabul edilerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; sanığın, yakınanın cep telefonuna mesaj çekmek suretiyle birçok kez ölümle tehdit etme eylemlerinin TCY.nın 191/1, 80. maddelerine uyduğu gözetilmeden aynı Yasanın 191/2, 80. maddesiyle hüküm kurulması,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Orhan'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ( HÜKMÜN BOZULMASINA ), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas / hüküm mahkemesine gönderilmesine, 6.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.