|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
19-07-2006, 21:42 | #1 |
|
Polis, suçüstü halinde bile askeri gözaltına alamayacak
Terör, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve cinayet gibi ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda suçüstü hali olsa dahi polis; asker ya da silahlı kuvvetlerde görevli bir sivili gözaltına alamayacak.
Şahsi bir suç işlediğinden şüphe edilen asker, polis karakoluna ya da herhangi bir şubeye götürülemeyecek. Suçüstü halinde dahi şüpheli asker olay yerinde bekletilip inzibata teslim edilecek. Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, 6 Temmuz tarihinde operasyonel birimlere konu ile ilgili ‘gizli’ antetli bir genelge gönderdi. Genelgeye göre, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçüstü halinde subayları, askerî memurları ve astsubayları yakalamaya askerî inzibatlar, polisler, jandarmalar yetkili. Ancak bu durumda dahi şüpheli asker, olay yerinde tutulacak. En yakın inzibat karakoluna, yoksa askeri makama teslim edilecek. Ankara'nın Eryaman bölgesinde ‘Atabeyler Çetesi'ne yönelik operasyonda polis ile asker arasında yetki tartışması yaşanmıştı. Savcılık soruşturmasında, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli bir yüzbaşı polis tarafından gözaltına alınmış, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilmişti. Yüzbaşı gözaltına alındığında komutanlarına bilgi vermesi de sağlanmış, cumhuriyet savcısınca TEM şubesinde ifadesi alınamadan Merkez Komutanlığı'ndan gelen askerlere teslim edilmişti. Polis daha önce kamuoyunda Sauna Çetesi olarak bilinen gruba dönük soruşturmada ÖKK'da görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır'ı şahsi suçu nedeniyle gözaltına almış, savcı da Bozkır'ın ifadesini TEM şubesinde almıştı kaynak : http://www.zaman.com.tr/?hn=310133&bl=haberler&trh=20060717 |
20-07-2006, 09:43 | #2 |
|
bence yerinde..
günümüzde ceza davalarının konusuna giren davalrda olay yeri incelemesini bir savcı edasıyla yürüten polislerimizde ben fazla yetki verildiğini düşünüyorum.yazılı hukukta böyle bir yetkileri olup olmadığını kesin olarak bilmemekle birlikte olay yeri krokisini çizmek delil vs. gibi yapılacak işleri savcının yapması gerektiğini biliyorum..öyle oluyor ki polislerin karakolda aldıkları ifadelerde öyle sorular yöneltilmiş oluyor ki polisimiz olayı o dakika çzömüş oluyor.davaya hacet kalmadan işi bitiriyorlar ve bu da bence görülecek olan davanın seyrine büyük etki ettğinden yanlış hükümler verilmesine neden olabiliyor...
bence askerler ile ilgili bir konuda böyle bir ayrıma gidilmesinin nedeni de savunma konusunda görevli olan askerlerin yine kendi alanlarında görevli olanlar tarafından soruştutulmaları gerektiği olabilir ki bu bence de mantıklı..polisin yaptığı soruşturma hukuk mahkemelerinde görülecek olanlardır oysa askerlerle ilgili konularda görevli mah. askeri mah.lerdir ve bir uzamnlık gerktirir. teşekkürler.. |
22-07-2006, 00:07 | #3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Anayasa bu konuda Sizinle aynı fikirde değil Sayın MeLoDyY, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Askeri Yargı asker kişilerin askeri olmayan suçları konusunda yetkili yargı mercii değil.
Saygılarımla |
24-07-2006, 14:20 | #4 |
|
polisin gücü sadece vatandaşımıza yetiyor malesef...
|
11-08-2006, 21:08 | #5 |
|
Askeri gözaltına almayın’ genelgesi Danıştay’da
Ankara Barosu, gözaltına alınan ya da yakalanan asker kişilerin inzibat ya da askerî makamlara teslim edilmesini ve daha sonra cumhuriyet savcısına haber verilmesini öngören Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Ankara Barosu, TSK İç Hizmet Kanunu'nun da Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesini talep etti. Baro adına Danıştay'a dava açan avukat Kemal Vuraldoğan, atıfta bulunduğu genelgenin, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'ne aykırı olduğunu savundu. Dilekçede, “Asker kişilerin görevle ilgili olmayan suç işlemeleri halinde, polis tarafından en yakın askerî makama veya inzibat karakoluna davet edilmelerini öngören düzenlemenin, anlaşılabilir, gerçek ve somut bir farka dayanan, kanunun amacıyla ilişkili, akla uygun, makul, adil bir düzenleme olduğunu söylemek mümkün değildir. Düzenlemeyle herhangi bir fayda elde edilmesi mümkün olmadığı gibi anılan düzenleme çok önemli sakıncalar doğurabilecek niteliktedir.'' denildi. kaynak :http://www.zaman.com.tr/?bl=haberler&alt=&trh=20060810&hn=326935 |
11-08-2006, 23:38 | #6 |
|
Ankara Barosu'nun açmış olduğu iptal davası yerindedir.Çünkü böyle bir düzenleme en başta Anayasamızın 145.maddesine aykırıdır.Böyle bir durum sadece askerlerin görevleriyle alaklı suçlarında söz konusu olabilir ki askeri mahkemelerin kuruluş amacı da budur.Bu nedenle genelge iptal edilmelidir. Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner,emniyet teşkilatı bünyesinden gelmeyen biri.Dönemi süresince yapılan bazı düzenlemelere bakıldığında asker-polis yetki paylaşımında asker lehine kararlar alındığını görüyoruz.Daha önce de İç İşleri Bakanlığı tarafından, bazı il valiliklerine,il merkezlerinde de jandarmaya arama yapma,kimlik sorgulama gibi yetkilerin verildiği genelgeler gönderilmişti.Bu nitelikte bir düzenlemenin Sayın Gökhan Aydıner'in onayı olmadan yapılması mümkün değildir.Türkiye'de geçmişten beri asker-polis yetki paylaşımı sıkıntısı olduğunu hatırlarsak,Sayın Gökhan Aydıner'in ister istemez bazı kesimler tarafından çabuk manipüle olduğunu düşünüyorum.Bu genelgeyi de bu durumun neticesi olarak yorumluyorum...
|
12-08-2006, 14:47 | #7 |
|
Aslında burdaki kriter suçun niteliğidir. Eğer asker kişi, askeri olmayan bir suç işlemişse polis yetkilidir. Ancak asker kişilerin askeri suçlarında polisin hiçbir yetkisi yoktur. Bu yeni birşey değil kaç senedir uygulanan bir sistem.
Suçu, "askeri" yapan ise, suçun askeri bir bölgede veya askerlik göreviyle ilgili ya da askerlik görevinin yapıldığı esnada işlenmiş olmasıdır. |
12-08-2006, 17:35 | #8 |
|
Burada tam manasıyla bir ayrımcılık söz konusudur. Suçüstü halinde vatandaşın dahi yakalama yetkisi vardır. (CMK M.90)
Yakalama ve yakalanan kişi hakkında yapılacak işlemler MADDE 90. - [1] Aşağıda belirtilen hâllerde, herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir: a) Kişiye suçu işlerken rastlanması. b) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması. [2] Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler. [3] Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir. [4](5353 sk. değ.) Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir. [5](5353 sk. değ.) Birinci fıkraya göre yakalanıp kolluğa teslim edilen veya ikinci fıkra uyarınca görevlilerce yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır. [6] Yakalama emrine konu işlemin yerine getirilmesi nedeniyle yakalama emrinin çıkarılma amacının ortadan kalkması durumunda mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama emrinin derhâl iadesi istenir. Buna göre genelge kurum içi bir düzenleyici işlem olduğuna göre yalnızca polisi bağlayıp, vatandaşı bağlamayacaktır. O zaman polis bıraksın vatandaş yakalasın C. Savcısına haber versin mi diyeceğiz. Sayılan suçlar da çarpıcı biçimde terör, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve cinayet suçları sayılmış. Anayasa, CMK ve yönetmelik hükümleri bu kadar açık iken böylesi hukuk dışı bir genelge nasıl yayınlanabilir. Ayrıca genelge C.Savcısının yetkisine müdahale niteliğinde Asker bir şahıs sivil bir suç işlerken yakalanacak ama evvelemirde askeri mercilere teslim edilecek ondan sonra C.Savcılğına haber verilecek. Yok yaa. Neden? |
01-04-2012, 13:53 | #9 |
|
Ankara Barosunun Danıştay ve Anayasa Mahkemesi nezdinde açtığı davaların akibeti nedir. Sonuç çok önemli...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukat gözaltına alındı | madagaskar | Hukuk Haberleri | 20 | 31-12-2006 01:28 |
Karakolda dayağa suçüstü | Av.Ayşe | Hukuk Haberleri | 5 | 23-08-2006 16:55 |
Sucüstü | aeren4 | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 16-06-2003 11:17 |
Size 1 Lira Bile Bırakmam! | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 0 | 11-12-2002 20:02 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |