02-04-2006, 15:26 | #1 |
|
Kendİne GÜven Üzerİne!
En büyük iflas kişinin kendisine olan inancını yitirmesidir..
Çünkü yargı mercii önce insanın kendi benliğinde başlar. Şayet insanı bu çizgiye kadar getiren başarısızlıklar,yenilgiler,psikolojik travmalar aşılamayacak boyutlara geldiyse SUÇA EĞİLİM BAŞLAR. İnsan beyni içindeki YARGI MEKANİZMASI bloke olur. 1/ -AİLE İÇİ ŞİDDET İLE İLGİLİ MEVZUATLAR KONUSU *********************************************** A/- ERKEK BİR EŞ OLARAK SOSYOEKONOMİK SORUMLULUKLARINDA kendisini yetersiz -müflis-görmeye başladığında ..................KADINA..YÖNELİK................. ............ <..sözlü ,ve de dayağa dayalı> şiddet uygulayarak,sorunları aşmak yolunu seçer. B-SOSYAL ANLAMDA dış dünyada almış olduğu darbelerin faturasını hayatı paylaştığı eşi ve çocuklarına çıkarır ve onlara karşı tahammül edilemeyecek bir davranış sergilemeye başlar. c-Eğer bu süreç içinde kendisini kontrol edemeyecek ruh haline gelir, destekleyici unsur olarak bir de ALKOLE -KUMARA sığınır ise konu iyice içinden çıkılamayacak boyutlara gelir.. ÖLDÜRME / YARALAMA EYLEMLERİNE KADAR uzayıp gider bu durum. c-Eğer bu süreç içerisinde AİLEYİ KORUYAN RADİKAL BİR KONUM yoksa ruh sağlığı bozulmuş,korkak,pasif ya da //-tam tersi- şiddete eğilimli çocuklar yetişir..BU MODELDEKİ aile ortamlarında.. AİLE İÇİ ŞİDDETLE İLGİLİ MEVZUATLAR DERKEN BEN;TOPLUMUMUZDAKİ BU GERÇEKLERİN-bizim gerçeklerimizin-ALTINI ÇİZELİM İSTEDİM. Bir hukukçu değilim ama < BİR ANNE VE BİR EŞ OLARAK> toplumumuzda süratle artan sUç ve şiddet eğiliminden rahatsızlık duymaktayım.<özellikle ilköğretim okullarında son dönemlerde yaşanan gelişmeler ********************************* 2/-TOPLUM İÇİNDEKİ ROLLERDE <ÖZGÜVENİN ETKİLEŞİMLERİ> ************************************************** ***** A/Kadın olsun erkek olsun ,isimlerimizin önünde hangi sosyal statatünün adı geçiyor ise ROL olarak tanımlamaya çalıştığım anlam budur. B/Bu statüler içinde ev kadını,mimar kimyager,avukat,BABA/ANNE/YA DA DİĞER EBEBEYNLER/toplumun her kesitinde almış olduğumuz roller ve onların üzerimize yüklediği OLMAZSA OLMAZ SORUMLULUKLAR mevcuttur C/İŞTE BU ROL PAYLAŞIMLARINDAKİ İLİŞKİLERİN BOYUTUNDA DA BU sorun ile yüzleşiyor muyuz? D/İşveren işçi yönetici her ne konumda olunursa olunsun KİŞİNİN İÇ BENLİĞİ İLE İLGİLİ YAŞAMAKTA OLDUĞU BU SÜREÇ yaşam alanlarına yansır.ve sahip olduğu o dönemlerdeki psikoloji ile çevresindeki ATMOSFERİ yıpratır... E/ Kişi kendisinde başlayan bu olumsuz gelişmelerin farkına vararak PROFOSYONEL ANLAMDA bir destek alarak normale dönmek zorundadır.AKSİ HALDE <erteleyerek yok saydığı bu sorun ,ÖZGÜVEN AZALIMI>- TOPLUMDA SAHİP OLDUĞU ROLÜN imajını zedeleyecektir. SAYGILAR/nilgün çakıcı BURSA 4 NİSAN 2006-/SALI 12.00 |
02-04-2006, 20:00 | #2 |
|
Sayın çakıcı katılıyorum.
|
02-04-2006, 20:40 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Bağışlayın lütfen ben anketteki soruları pek anlamlı bulamadım.
Kişinin özgüvenini yitirmesi muhakkak davranışlarında farklılıklar yaratabilir hatta davranış bozukluğuna neden olabilir. Belki bu olumsuzluk, aile içi şiddete de neden olabilir. Bunu anlamak mümkündür. Anlaşılamayan husus ankette yer alan:
soruları içinde ilk sorudaki "... ilgili mevzuatlarda..." bu tür iflaslara neden ne olabilir? Biraz açabilirseniz sanıyorum katılımlar daha sağlıklı sonuç verebilir. Selamlar... |
04-04-2006, 00:26 | #4 |
|
Elbetteki kendine güven çok önemli konu ve bu hususta söylenecek çok şey var ama anket için ben de Sayın Mehmet S.Dikici'ye katılıyorum.Bu haliyle anket anlaşılır değil.Saygılarımla.
|
04-04-2006, 12:09 | #5 |
|
Nilgün hanım, eklemeleriniz için teşekkür edrim. Sanıyorum konu, daha iyi anlaşılır hale geldi.
Kişinin çeşitli nedenlerle özgüvenini yitirmesi sonucunda, kişiden kişiye farklılık arz etse bile özellikle maddi kaynaklı özgüven eksikliğinde, çoğunlukla aile içi huzursuzluklara rastlanmaktadır. Bu aile içi huzursuzluklarda ana etken özgüveni eksilen kişinin bizzat kendi davranışları olabileceği gibi, kişinin eşi ve çocukları gibi diğer aile fertlerinin davranışları da etken olabilir. Etken ne olursa olsun, aile içi şiddetin savunulması mümkün değildir. Tüm sorun, evlilik kurumunun yanlış manalandırılmasında yatmaktadır. Bu anlamlandırma, toplumumuzda evlilik kurumunun kutsal sayılması ve sanki hiç bir şekilde bozulamayacağı gibi bir temele dayanmaktadır. Evlilik birliği yürüdüğü ölçüde elbette ki önemlidir ve hatta muhafaza edilmesi için özen gösterilmesi gereken bir kurumdur. fakat, kanımca asla kutsal sayılmamalıdır. Kutsal sayılan değerlerin biçim değiştirmesi doğal olarak yadırganır ve tepkiye neden olur. Bu haliyle kutsal kabul edilirse evlilik birliğinin değişime uğraması da, ne yazık ki tepkilere neden olacak ve bu birliği haklı dahi olsa bitirmek isteyen taraf, kabahatli sayılacaktır. İşte aile içi şiddetin bence ana nedeni budur. sağlıksız kişi, bu evlilik birliğinin bitemeyeceğine şartlanmştır ve diğer tarafı da birlikte yaşam ne derece tahammül edilmez olursa olsun, katlanmaya mecbur görmektedir. Toplumsal travmadır bu hal... Mevzuat anlamında olaya yaklaşırsak, günümüz düzenlemelerinde aile içi şiddeti engelleyecek bir çok hüküm mevcuttur ve kanımca asla batı toplumlarından geri de değildir. Sorun mevzuatta değil, insanda ve genel olarak da toplumdadır. Ben böyle düşünüyorum. Selamlar.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
BİLİŞİM AĞI HİZMETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE BİlİŞİm SuÇlari Hakkinda Kanun Tasarisi | avfehmi | Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu | 3 | 12-01-2007 17:39 |
2006 Tüketici Güven Endeksi | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 02-11-2006 16:50 |
Hizmet Dışında Devlet Memurunun İtibar Ve Güven Duygusunu Sarsacak Davranışta Bulunma | Bülent | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 28-06-2006 13:29 |
Hukuka Olan Güven Duygusunun Erozyonu Mu, Yoksa...? | Gemici | Meslektaşların Soruları | 0 | 04-11-2003 16:12 |
Tapu Siciline Güven | nke | Hukuk Sohbetleri | 1 | 22-10-2003 17:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |