|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-11-2010, 10:14 | #1 |
|
Trafik kazası-Şikayetten vazgeçme-tazminat talebi
Merhaba, herkese kolay gelsin. Bir konuda biraz tereddütte kaldım de sizinle paylaşarak fikrinizi almak istedim. Bir müvekkilime karşıdan karşıya geçerken tam kaldırıma çıkmak üzere iken bir raç çarpıyor. Bunun üzerine hastaneye götürülen müvekkilim birşeyi olmadığı gerekçesi ile evine gönderiliyor. Bu arada polise verdiği ifadesinde de bir sprun olmadığı için "davacı ve şikayetçi değilim" şeklinde beyanda bulunuyor. Ancak daha sonra ağrılar başlyor ve özel bir hastaneye götürülünce kalça kırığı olduğu anlaşılıyor. Ameliyat oluyor ve 45 günlük isitrahat alıyor. Bu halde maddi ve manevi tazminat davası açmak istiyoruz. Ancak şikayetten vazgeçmiş olması tazminat istememize engel olur mu? Bazı Yargıtay kararları istenemez diyor bazılarında ise şahsi haklarından vazgeçmiş olmadığı gerekçesiyle itenebilir diyor. Ben de tereddütte kaldım. Birde ifadesinde davacı ve şikayetçi değilim şeklinde beyanda bulunması şahsi haklarından da vazgeçmiş olduğu anlamına gelir mi? Bu durumda maddi ve manevi taminat davası açmak mantıklı olur mu?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. |
22-11-2010, 12:26 | #2 |
|
MERHABALAR, bakınız;
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=21343 ayrıca eski ama şu kararı buldum. Belki yardımı olur. T.C. YARGITAY 4.Hukuk Dairesi Esas: 1975/546 Karar: 1976/1494 Karar Tarihi: 13.02.1976 TAZMİNAT DVASI - KAMU DAVASININ AÇILMASI - HAZIRLIK SORUŞTURMASINDAKİ AÇIKLAMANIN ANLAMI - KİŞİSEL HAKLARIN SAKLI TUTULMASI ÖZET: Hazırlık soruşturmasında kendisine kimin zarar verdiğini bilmediğinin açıklanması kişisel haklardan vazgeçilmesi anlamına gelmez. Çünkü, Yasada kamu davasının duruşması sırasında hem davadan vazgeçilmesi hem de kişisel hakların saklı tutulması kışılı öngörülmüştür ki böyle bir dava yokken ve zararı kimin meydana getirdiğnin bilinmediğinin açıklanması bu yolda bir vazgeçme bulunduğunun kabulünü gerektirmez. (765 S. K. m. 111) Dava: Davacı avukatı; müvekkilinin davalı tarafından yaralandığını ileri sürerek 152500 lira maddi ve manevi tazminatın alınmasını istemiştir. Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir. Temyiz eden ve duruşma isteyen : Davacı avukatı Dosya incelendi, gereği konuşuldu: Karar: Davacı polise verdiği ifadede aynen "... bana vuranın kim olduğunu bilmiyorum. Şu anda kimseden de davacı değilim" sözlerini, savcılığa verdiği ifadede ".... kimin tabancasından çıkan kurşunla yaralandığımı hala bilmiyorum. Kimseden şikayetçi değilim" sözlerini açıklamıştır. Oysa Türk Ceza Yasasının 111. maddesinde aynen "Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsiyesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez" denilmektedir. Görülüyorki davacı henüz hazırlık soruşturmasının yapıldığı sırada zarar vereni bilmiyordu. Buna rağmen bu açıklamanın geçerli olduğu benimsenmiş olsa bile bu açıklama ile kişisel haklardan vazgeçilmenin koşulu yasada ceza davasının açılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Oysa ortada böyle bir dava yok iken yapılan açıklama geçerli olsa bile davacıyı bağlamaz. Davacının açıklaması zararını istemekten vazgeçme anlamına gelmediğinden davanın incelenmesi gerekir. O halde mahkemenin yasa hükmünün anlamında ve benimsenmesinde düştüğü yanlış nedeni ile karar bozulmalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve davacı yararına takdir edilen 1000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 13.2.1976 gününde oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
22-11-2010, 12:46 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showp...20&postcount=2 |
22-11-2010, 14:03 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
TÜRK CEZA KANUNU SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI ŞİKÂYETE BAĞLI SUÇLAR Madde 73 - (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz. Türk Ceza Kanununun 73/7. fıkrası gereğince,şikayetçi, şikayetten vazgeçtiği sırada açıkça şahsi haklarından da vazgeçtiğini belirtmişse hukuk mahkemelerinde dava açamaz, böyle bir beyanı yoksa zamanaşımı veya hakdüşürücü süre içerisinde her zaman dava açabilir.Eski yasamızda ise tersine bir düzenleme vardı, şikayetten vazgeçen kişinin şahsi haklarını saklı tuttuğunu beyan etmesi gerekiyordu. Saygılarımla. |
22-11-2010, 14:21 | #5 |
|
TCK 73/7 ; suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçme sırasında şahsi haklarından da vazgeçtiğinin ayrıca açıklamış olması halinde artık hukuk mahkemesinde dava açılamayacağını belirtmektedir.Bu açıdan bakıldığında tazminat davası açmanıza engel bir durum olmadığını düşünüyorum.Bence asıl mesele ceza kovuşturması açısından şikayetten vazgeçmenin geçerli olup olmadığı ; çünkü yasa ,vazgeçme konusunda suçtan zarar görenin gerçek iradesini bilmek istiyor.Bu yüzden bence zarar görenin , zararı öğrendikten sonraki iradesi esas alınmalı ve yapılacak şikayete göre soruşturmaya yön verilmelidir.
|
22-11-2010, 20:43 | #6 |
|
Merhaba.
Araç Biliniyor ise, Yargılama ve Keşif Sonucuna Göre Sigortacı TTB Tarifesi Üzerinden Bedeni Zararı ( Hastane Masraflarını ve/veya Sakatlığı) Tazminle Sorumlu Olabilecektir. Bu Yönü İle Şikayetçi Olunmamasının da Önemi Bulunmamaktadır. İyi Çalışmalar. |
23-11-2010, 11:24 | #7 |
|
şikayetten vazgeçme
vazgeçme hakim huzurunda olmalı aksi halde hukuk davası açmanıza engel değil,ayrıca yeni TCK da hakim huzurunda vazgeçseniz bile şahsi haklarınızdanda vazgeçtiginizi açıkça belirtmemişseniz hukuk davası açabilirsiniz,sizin olayda kukuk davası açmanıza engel degil..Yargıtay 4.H.D sinin bu konuda bir çok kararı var.........
|
26-11-2010, 17:23 | #8 |
|
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Herkese kolay gelsin
|
02-12-2010, 16:33 | #9 |
|
Sayın meslketaşım;muhtemelen kazaya sebep olan aracın sigortasına karşıda alacak davası açtınız yada açmadan önce sigorta şirketine müracaatınız olmuşsa poliçdedeki teminatla sınırlı olan bedeli müvekkil adına tahsil edebilmeniz için vekaletnamede açıkça yetki olması gerekiyor.Aksi durumda sigorta şirketi ve güvence hesabı ibranameyi müvekkile imzalatıp hak sahibi adına ödeme yapıyorlar.Siz kendi avukatlık ücretinizi kurtarmanız için tek yol var....(adalet bakanlığı tüm reasürans şirketler birliğine gönderdiği bir genelge var bu genelge de.....30.11.2010...)
|
25-09-2014, 16:16 | #10 |
|
Tüm meslektaşlarıma merhabalar diyerek bu konuyla ilgili maruzatımı ben de dile getirmek istiyorum: Polis merkezinde ifadesi alınan şüpheli-müşteki şikayetçi ve davacı olmadığını beyan etmiş; fakat 2 gün sonra polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu,olay günü darp ve tehditlerle karşı karşıya kaldığını,ilk ifadesinde olayın şoku ile bu durumu dile getirmeyi ihmal ettiğini beyan etmiştir.
Bu durumda biz bu şahsın hangi beyanına itibar edeceğiz,şikayetçi olmamasını mı dikkate alacağız yoksa şikayetçi olmasını mı? Saygılarımla... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
karayollarından kaynaklanan trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talebi | Av. Caner | Meslektaşların Soruları | 0 | 12-08-2009 10:18 |
Trafik Kazası Tazminat Talebi Kapsamında Dini Harcamalar | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 7 | 07-07-2008 15:20 |
şikayetten vazgeçme ve tazminat? | bayhan | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-11-2007 15:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |