Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Anket Sonucu: Avukatlara Yeşil Pasaport Verilmeli mi?
Evet 1676 91,29%
Hayır 126 6,86%
Kararsız 34 1,85%
Oy Verenler: 1836. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 235)

İzmir Barosundan Avukatlara Yeşil Pasaport Talebi

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-07-2008, 20:23   #61
DeryaK

 
Olumlu

Alıntı:
Ben size tarafsız olması gerektiği nerede yazıyor söyleyeyim. Barolar birliği benim ödediğim aidatlardan pay alıyor. Barolar birliği yönetimini benim oy verdiğim meslektaşlarım seçiyor. Barolar birliği başkanı benim gibi avukat. Ben avukat olduğum için bu birliğe üyeyim ve bu zorunlu kılınmış kanunlarla. Daha ne söyleyeyim. Ben sosyal demokrat bir insan olmama rağmen birliğin yapmış olduğu siyasi söylevlere karşıyım. Bu söylevlerin yeri burası değil siyasi partilerdir. Sizden de ricam 'taraflı olması gerekiyor' nerede yazıyor, o konuda bilgi verirseniz seviniriz.


Sayın Meslektaşımı alkışlıyor ve teşekkür ediyorum.

Selam ve saygılarımla.
Old 08-07-2008, 21:57   #62
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan Barolar ve T.B.B. doğası ve 1136 sayılı yasa gereği taraflıdırlar

Alıntı:
Yazan illa_adalet
Öncelikle yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim..çözüm önerilerim konusunda yönetimlerin ulusal ve yerel bazda bir yerden başlamaları gerekiyor..Tarafsızlık demişsiniz bunun bir yerde yazmasına gerek var mı sizce?hepimiz ne iktidara,ne muhalefete,ne hakime ne savcıya eşit yakınlıkta olmamız için bir yerde mi yazması gerekiyor..size bir örnek vereyim vaktiniz olursa beraber de araştırabiliriz : Sayın Barolar Birliği Başkanımızın laiklik tehdit altında, İ.h.L. ler böyle dediği basın açıklamaları sayısını da çıkaralım..CMK larımız neden geçikiyor? görev başında hayatını kaybeden avukatlarımız için ne yapıyor? bir çok meslektaşımız sağlık güvencesini tedarik edemiyor bir de bunlar hakkında yaptığı basın açıklaması sayısını bulalım..farkı farkedersiiz umarım..saygılarımla

Alıntı:
Yazan avayhan
Ben size tarafsız olması gerektiği nerede yazıyor söyleyeyim. Barolar birliği benim ödediğim aidatlardan pay alıyor. Barolar birliği yönetimini benim oy verdiğim meslektaşlarım seçiyor. Barolar birliği başkanı benim gibi avukat. Ben avukat olduğum için bu birliğe üyeyim ve bu zorunlu kılınmış kanunlarla. Daha ne söyleyeyim. Ben sosyal demokrat bir insan olmama rağmen birliğin yapmış olduğu siyasi söylevlere karşıyım. Bu söylevlerin yeri burası değil siyasi partilerdir. Sizden de ricam 'taraflı olması gerekiyor' nerede yazıyor, o konuda bilgi verirseniz seviniriz.

Alıntı:
Yazan Derya Konak

Sayın Meslektaşım.

Tebrik ediyor ve alkışlıyorum.

TBB.nin bu zamanda üstlendiği misyon,avukat meslektaşlarımızın haklarını korumak değil,siyaset yapmaktır.

Meslektaşlarımızın görüşleri böyle. Oysa barolar ve T.B.B. doğası ve 1136 sayılı yasa gereği taraflıdırlar.

1136 sayılı yasayı tüm meslektaşlarımın çok iyi bildiğine eminim. Yine de anımsayalım:

Baroların Kuruluş ve Nitelikleri
Madde 76 - Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır.

Birliğin Görevleri
Madde 110 - Türkiye Barolar Birliğinin görevleri şunlardır :
1. Baroları ilgilendiren konularda her baronun görüşünü öğrenip, ortaklaşa görüşmeler sonunda çoğunluğun düşünce ve görüşünü belirtmek,
2. Baroların çalışmalarını ortak amaca ulaşacak şekilde tasarlayıp meslekin gelişmesini sağlamak,
3. Baro mensuplarının genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak,
4. Türkiye barolarını ve mensuplarını birbirine tanıtarak aralarındaki meslek bağını kuvvetlendirmek,
5. Her il merkezinde baro kurulmasına ve vatandaşlarda kendilerine ait davaları avukatlar eliyle açmanın ve savunmanın lüzum ve faydaları hakkındaki inancı yerleştirmeye çalışmak,
6. Kanunların memleket ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmesi ve yürütülmesi yolunda dileklerde, yayınlarda bulunmak, gerekirse ön tasarılar hazırlamak,
7. Baroları ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere duyurmak,
8. Adalet Bakanlığının, yargı veya yasama yetkisini taşıyan mercilerin ve baroların soracakları adli ve mesleki konular hakkında görüş ve düşüncelerini rapor halinde bildirmek,
9. Avukatların meslekte gelişmelerini teşvik edecek ve sağlıyacak her türlü tedbirleri almak,
10. Mahkeme içtihatlarının sistemli bir surette toplanması ve yayınlanması için Adalet Bakanlığı ve yargı mercileri ile işbirliği yapmak,
11. Kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak,
12. Baro mensuplarının ilmi ve mesleki seviyelerini yükseltmek için kitaplık açmak, dergi çıkarmak, konferanslar düzenlemek, telif ve tercüme eserler meydana getirilmesini teşvik etmek,
13. Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara erişilebilmesi için düşünülecek çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman toplantılar düzenlemek,
14. Memleket içinde kurulmuş hukukla ilgili kurul ve kurumlarla ilgilenmek ve temaslarda bulunmak,
15. Yabancı memleket baroları, avukatlar birlikleri ve hukuk kurumları ile temaslarda bulunmak ve uluslararası kongrelere katılmak,
16. Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek,
17. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak,
18. Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.

"Taraflı olması gerektiği nerede yazıyor?" diye sormuş bir meslektaşım. Yanıtı yasada var. Yine de biraz açalım:

Barolar ve T.B.B. taraflıdır. Hangi taraftadır peki? Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunan taraftadır; avukatlık mesleğinin gelişmesini savunan taraftadır. Hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, avukatlık mesleğine yapılan saldırılar karşısında taraftır.

Anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin nitelikleri sayılmıştır. Şöyledir bu madde:
"Türkiye Cumhuriyeti , toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."

Yine Anayasa'nın 5. maddesi devletin amacını şöyle tarif etmiştir:
" Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."

Barolar ve T.B.B., Anayasa'da nitelikleri belirtilen Türkiye Cumhuriyeti'nin her bir vatandaşı ve kurumunun sahip olduğu bir hakka, devletin Anayasa'da sayılan bu nitelikleri ile temel amaç ve görevlerine uygun şekilde yönetilmesini isteme hakkına sahiptir.

Yine Barolar ve T.B.B., meslektaşların hak ve yetkilerini korumak, geliştirmek bakımından da taraftır, taraflıdır.

Bu kurumların muhatabı doğal olarak iktidardır. Meslektaşlarımızın sözünü ettiği sorunların (örneğin C.M.K. görev ücretlerinin ödenmemesi sorunu) kaynağı iktidardır. İktidarda kimin, hangi partinin, hangi görüştekilerin olduğu önemli değildir. Önemli olan, mesleğimize, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine yapılan saldırıların ya da ihmallerin, devletin Anayasa'da belirlenen görevlerine uyulmamasının sorumlularının karşısında olmaktır. Bu, Barolara ve T.B.B.'ne yasa ile verilmiş bir görevdir.
Saygılarımla.
Old 08-07-2008, 22:12   #63
avayhan

 
Varsayılan

Nerelerden nasıl yorum yaptığınızı, yada bu yorum şeklinin ne tür bir yorum şekli olduğunu anlayamadım sayın Aladağ. Ayrıca gördüğüm kadarıyla koyu ile belirtilmeyen görevler daha fazla, üstelik koyu ile belirttiklerinizin çoğu dahi meslekle ilgili görevler. Takdiri üyelere bırakıyorum artık. Fikirlerinize katılmadığımı tekrarlamak isterim. Zira fikrinize katılmak demek, yarın zıt bir görüşteki kişinin birlik başkanı olması durumunda bu sefer tüm uç noktadaki siyasi görüşlerin birlik vasıtasıyla propagandasının yapılmasına izin vermek demek olur ki sonrasını tahmin etmek bile istemem.
Old 09-07-2008, 10:09   #64
illa_adalet

 
Varsayılan

Öncelikle zaman ayırıp ilgili mevzuatı indirdiğiniz için çok teşekkür ederim..Ama sizin sorduğunuz sorunun cevabını yine sizin vermiş olduğunuz cevap da bulamadım..taraftır neye taraftır demokrasiye taraftır..taraftır neye taraftır birliğe karşı yapılan haksızlığa taraftır..taraftır neye taraftır birlik mensuplarının haklarını kollayıp gözetmede taraftır..Biz acizane soruyorum Sayın Aladağ birliğimiz bunlardan hangisine değiniyor ve değindi!!! ben bir kısım siyasi görüşlerin temsilciliğini yapmıyorum bunu samimiyetimle söyleyeyim..TBMM meslek grubu bazında % 20 lere sahip hukukçular kendi menfaatleri kollama noktasın birlik nasıl bir politika izliyor?hiçbir siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün hukukçu vekillere bunu samimi ve inançlı bir şekilde bu haksızlıkları anlatarak avukatların durumunu bir nevi düzeltebilir..Muhasebecilele ilgili bir yasa tasarısında - toplam bildiğim kadarıyla 13.000 civarında mali müşavir ve muhasebeci var - yaptıkları kulislerle düzenlemeyi lehlerine çevirebilirken 60.000 üyesi olan baro başkanlığı siyasi malzeme yapılıyor..bir doktora bir cebir olduğu zmaan tüm türkiyedeki doktorlar iş bırakma eylemi dahil her yolda tepkilerini dile getirirken hergün bir avukat meslektaşımız ya darp ediliyor ya da öldürülüyor ve biz bunu sadece bir haber arasında okuyup ALLAH RAHMET EYLESİN demekten başka birşey yapıyor muyuz..Bunlara eğilen o dertlerle dertlenip çözüm arayan bir birlik temennisiyle..saygılarımla

Duruşmam sebebiyle alelacele yazdım..harf ve kelime hatalarından dolayı hepinizden özür dilerim..
Old 09-07-2008, 10:16   #65
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
ben bir kısım siyasi görüşlerin temsilciliğini yapmıyorum bunu samimiyetimle söyleyeyim.

Ödenmeyen, bekletilen CMK alacaklarımız hakkında da, ödemeyenler hakkında değerli görüşlerinizi paylaşmanızı isteriz. Ben makbuzunu kestiğim alacağıma 9 aydır kavuşamıyorsam, ödemediğim kdv lere vergi dairesince faiz işletilip, iş benim üç kuruşluk alacağıma gelince faizin esamesi okunmuyorsa kimse benden tarafsız olmamı, sessiz kalmamı beklemesin. Meslek örgütümden de beklemesin. Bilakis keşke daha çok sesimiz çıksa! Dağ başında bir çobanın koyunu kaybolsa onun tasası bile padişaha düşermiş. Bizim koyunumuz değil sürümüz kayboldu.
Old 09-07-2008, 11:50   #66
illa_adalet

 
Varsayılan

sayın av.neslihan benim yazımı tam okumadan olayın vermiş olduğunuz tepkiyle doğal karşılıyorum..iyi okursanız aynı şeyi söylediğimizi görürsünüz..ben diyorum ki bunca önemli konu da ne yapıldı????sadece bir dolmabahçe görüşmesi o da illerin başkanlarının ısrarı ve baskısıyla..bu konularda konuşup kamuoyu oluşturması gerekirken bir kısım siyasilerin borozanlığı yakışmıyor bunu söylüyorum..CMK konusunda sizin ne yaptığınızı bilmiyorum ama ben bakanlığa idari başvuruda bulunmuş birisiyim..sadece kendi çabam var..saygılarımla
Old 09-07-2008, 13:31   #67
DeryaK

 
Olumsuz

Sayın Aladağ.

"Siyaset yapmak" TBB. mevzuatında göremedim.
Old 09-07-2008, 13:36   #68
DeryaK

 
Önemli

Alıntı:
Fikirlerinize katılmadığımı tekrarlamak isterim. Zira fikrinize katılmak demek, yarın zıt bir görüşteki kişinin birlik başkanı olması durumunda bu sefer tüm uç noktadaki siyasi görüşlerin birlik vasıtasıyla propagandasının yapılmasına izin vermek demek olur ki sonrasını tahmin etmek bile istemem.


Bu sözleri ve sahibini alkışlıyorum.

Bir atasözönü izninizle hatırlatmak isterim.

"Anlayana sivrisinek saz.Anlamayana davul zurna az."

Selam ve saygılarımla.
Old 09-07-2008, 15:44   #69
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Derya Konak
Sayın Aladağ.

"Siyaset yapmak" TBB. mevzuatında göremedim.

Sayın Konak, önce kavramlarda anlaşmak gerekli. "Siyaset nedir?" TDK sözlüğüne göre siyaset, "Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış." demek. Yukarıdaki mesajımda alıntı yaptığım yasa hükümlerinden bazılarını koyulaştırmıştım. O koyu yazılmış hükümlere uygun hareket eden bir Baro'nun ya da T.B.B.'nin siyaset yapması kaçınılmazdır. Siyaseti dar anlamı ile ele aldığımızda, Baroların ve T.B.B.nin siyaset dışı kalmasını istemek doğaldır. Ancak geniş anlamda siyaset yapmak, her kişi ve kuruluşun hakkıdır. Yalnızca "hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak" bile siyaset yapmaktır.
Old 09-07-2008, 15:56   #70
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avayhan
Nerelerden nasıl yorum yaptığınızı, yada bu yorum şeklinin ne tür bir yorum şekli olduğunu anlayamadım sayın Aladağ. Ayrıca gördüğüm kadarıyla koyu ile belirtilmeyen görevler daha fazla, üstelik koyu ile belirttiklerinizin çoğu dahi meslekle ilgili görevler. Takdiri üyelere bırakıyorum artık. Fikirlerinize katılmadığımı tekrarlamak isterim. Zira fikrinize katılmak demek, yarın zıt bir görüşteki kişinin birlik başkanı olması durumunda bu sefer tüm uç noktadaki siyasi görüşlerin birlik vasıtasıyla propagandasının yapılmasına izin vermek demek olur ki sonrasını tahmin etmek bile istemem.

Sayın avayhan, yorum yapmadığım, yalnızca yasa ve Anayasa hükümlerini aktarıp açıkladığım mesajımı bir kez daha okumanızı rica ediyorum. Yasa ve Anayasa hükümleri herkesi bağlar. Yasalar (istisnalar dışında) kişilere göre yapılmazlar. Yasa hükümleri siyasetle içiçe görevler yüklemektedir. Bildiğiniz gibi hukuk hiçbir zaman siyasetten uzak kalmamış, tersine onunla yanyana gelişmiş, değişmiştir. Barolar ve T.B.B. propaganda yeri değildir; bunu söylemek istiyorsanız, katılıyorum. Ancak bu kurumların yasa ile verilen görevleri itibariyle doğal olarak muhalif olduklarını, bu özelliklerinin kişilerle ilgili değil, "hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunma" görevi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Yine mesleğimizi geliştirme çabası, sorunların çözümü/çözümsüzlüğü de (C.M.K. görev ücretlerinin ödenmemesi sorunu gibi) çoğu kez Baro ve T.B.B.'ni iktidarla karşı karşıya getirmektedir. Saygılarımla.
Old 09-07-2008, 19:36   #71
DeryaK

 
Karar

Alıntı:
TDK sözlüğüne göre siyaset, "Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış." demek
.

Sayın Aladağ.

Siyasetin tanımı buysa,TBB.nin "Devlet işlerini düzenleme ve yürütme görevi YOKTUR."

Selam ve saygılarımla.
Old 09-07-2008, 19:42   #72
DeryaK

 
Soru

Alıntı:
Barolar ve T.B.B. propaganda yeri değildir;


İyi de,bu durumda Baro Başkanları ile TBB.nin hergün siyasi açıklama ve demeçleri neden?

Saygı ile.
Old 09-07-2008, 20:52   #73
BaharB

 
Varsayılan

Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili görüş ve anlayış sahibi olmak için, illa ki bu konuda bir görevinizin olmasına gerek yok diye düşünüyorum. Bırakın bir meslek örgütünü, sivil toplum kuruluşunu, sokaktaki herhangi bir vatandaş veya 15 yaşındaki bir genç dahi devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili görüş ve anlayış sahibi olabilir, olmalıdır ve bunu ifade etmelidir. Bu bir vatandaşlık görevidir.

Kaldı ki Baroların ve Birliğin, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak gibi yasaların kendisine verdiği asli bir görevi vardır. Bu kavramlar aynı zamanda devlet işlerinin düzenlenilmesi ve yürütülmesinin en temel unsurlarını da oluştururlar. O yüzden Anayasanın ilk ve temel hükümlerinde yer alırlar. Dolayısıyla bu kavramları savunmak, korumak ve işlerlik kazandırmak görevi siyasetle kaçınılmaz olarak iç içedir.

Barolar ve birlik bu görevini yerine getirirken bence sakıncalı olan durum, devlet iktidarına talip olabilen tek sivil örgütlenme olan siyasi bir partiye angaje olmalarıdır. Çünkü bu durumda Siyasi Partinin, gündelik çıkar ve beklentilerine alet olmaları kaçınılmazdır. Siyasi bir görüşe ise tabi ki angaje olabilirler. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünü liberal, muhafazakar, milliyetçi, sosyalist vs. bir bakış açısıyla yorumlayabilirler. Nitekim, örneğin yıllardır Ankara da "Demokratik Sol" grup vardır ve baro yönetimine talip olur.

Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını kağıttaki yazı olmaktan çıkarıp layıkı ile uygulanabilir hale getirdiğimizde, eminim CMK alacakları da zamanında ödenecek, hatta gecenin bir vakti bir insanın hakkını korumak üzere CMK görevi için kalkıp gelen avukat maddi olmanın ötesinde manevi olarak da tatmin edilecektir.
Old 10-07-2008, 08:24   #74
av.halil canda

 
Varsayılan

arkadaşlar konu yeşil pasaport verilmesiyken siyasete karıştı.EN azından bu yeşil pasaport konusunda birlik olalım.Hemfikir olalım.Bunun için gerekirse bir komisyon kurup Adalet BAkanıyla ya da tetkili kimse onunla görüşme talep edelim.
Old 10-07-2008, 09:22   #75
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Barolar Birliği; hukukun üstünlüğü, erkler ayrılığı, insan hakları ve devletin yurttaşlarına hukuka uygun davranıp davranmadığı, kamu yararına uygun yasalar çıkartılıp çıkartılmadığı, ülke menfaatleri noktasında elbetteki taraftır.

Saygı ile.
Old 11-07-2008, 01:55   #76
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Üyelerimiz,

Site kurallarımız gereğince karşılıklı polemik doğurabilecek mesajların foruma gönderilmesi yasaktır. Bunun için polemiğin oluşması beklenmez, mesajda bu potansiyel görülürse şüphe üzerine dahi mesaj veya ilgili sözcükler silinebilir.

Öte yandan site yönetiminin tasarruflarının açık alanda tartışılması yasaktır. Site Forum Yöneticilerine hitap eden tüm mesajlar Site ve Forum Yönecileri ile İletişim Alanına gönderilmelidir.

Yeşil Pasaport konusu hakkındaki görüşüm.

Kanunda yeşil pasaport diye bir ibare yoktur. Kanuni terim Hususi Damgalı Pasaport'tur. Kabının yeşil olmasından dolayıdır ki adına yeşil pasaport denmektedir.

Barolar Birliğine belli bir meblağ verilerek alınan bir AB Avukat Kimliği var. Aynı işi gördüğü ve gerekiyorsa vize alımında büyük kolaylık sağladığı söylenmektedir. Bu nedenle bu kimlikle gidilen yer buradan farklı olarak Avukat denilince neredeyse hazır ol vaziyeti alınan medeni bir yer ise yeşil pasaportun pek de önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.

Ayrıca diplomat statüsü gereği alınan diplomatik pasaport ve sıradan pasaport arasında illa bir ayrıcalıklı sınıf yaratma ihtiyacı ancak bir şarki toplumda görülebilecek, kendisini diplomattan üstün görüp bunu kompleks edinen oligarşik yapının öncelikle kendisine yarattığı ve dalga dalga tabana yayıp suyunu çıkardığı bir ayrıcalıktır. Bu ara statüye karşı olunması gerektiğini düşündüğümden bu konuda talepkar olmayı kendi adıma kabul etmiyorum.

Alıntı:
Diplomatik pasaportlar:

Madde 14 - A) (DEĞİŞİK BENT: 28/05/1988 - 3463/2 md.) Hususi damgalı pasaportlar;

(DEĞİŞİK FIKRA 22/08/1989 - KHK - 378/1 md.)Türkiye Büyük Millet Meclisi eski üyeleri, eski bakanlar ile birinci, ikinci ve üçüncü derece kadrolarda bulunan veya bu kadrolar karşılık gösterilmek veya T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilip emekli kesenekleri bu derecelerden kesilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılan Devlet memurları ve diğer kamu görevlilerine; diplomatik pasaport verilmesini gerektiren vazifelerden başka herhangi bir resmi vazife ile veya kendi hesaplarına yabancı ülkelere gittikleri zaman verilir.(EKLENMİŞ CÜMLE RGT: 01.11.2005 RG NO: 25983 KANUN NO: 5411/168) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu üyeleri için, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilme ve emekli keseneklerinin bu derecelerden kesilmesi şartı aranmaz.

Bunlardan emeklilik veya çekilme sebepleri ile vazifelerinden ayrılmış olanlara da bu nevi pasaport verilir.

(DEĞİŞİK FIKRA 03/03/1993 - 3868/1 md.) Büyükşehir il ve ilçe belediye başkanlarına, görevleri süresince hususi damgalı pasaport verilir.

Hususi damgalı pasaport alabilecek durumda bulunanların eşlerine de aynı nevi pasaport verilir. Hususi damgalı pasaport almaya hakkı bulunduğu sırada vefat edenlerin dul eşlerine başkası ile evlenmemiş ise ayrı neviden pasaport verilmesi mümkündür.

Hususi damgalı pasaport alabilecek durumda bulunanların yanında yaşayıp, evli bulunmayan ve iş sahibi olmayan kız çocuklarıyla (İPTAL EDİLEN İBARE RGT: 19.03.2008 RG NO: 26821 ANY. MAH. 07.02.2008 T. 2004/30 E. 2008/55 K.) (YÜRÜRL. TARH.:19.03.2009) hususi damgalı pasaport verilir veya bunlar baba veya annelerinin pasaportlarının refakathanesine kaydedilir. Refakathanesine kayıtlı bulunanlar, pasaport sahibi ile seyahat etmedikleri takdirde o pasaportu kullanamazlar.

Old 11-07-2008, 09:14   #77
illa_adalet

 
Varsayılan

Bende forum yöneticisi meslektaşımızla hemfikirim..bu konu da tabiki şahsım adına öncelikli bir talep olarak görmüyorum..saygılarımla
Old 14-07-2008, 09:35   #78
alperdem

 
Varsayılan

Öncelikle yapılan başvurunun ne denli isabetli olduğunu belirtmek isterim. Avukatlık tüm toplumlarda saygınlığını kanıtlamış bir müessese olmasına karşın ülkemizde hak ettiği değeri bir türlü yakalayamamaktadır. Öte yandan, türlü yollara devlet memurluğu makamına erişmiş ve belirli bir kademeye gelmiş devlet memurlarının yeşil pasaporta hak kazandığını düşünürsek meslekte beş yılını doldurmak şartının neden arandığını merak etmekteyim. En azından bir meslek örgütünün başvuruyu neden bu şekilde yaptığını anlamak güç. Meslekte beş yılını doldurmayanlar yeşil pasaportu hak etmemekte midir?
Old 22-07-2008, 14:04   #79
yahya kemal yılmaz

 
Varsayılan

yeşil pasoportun benim için ve mesleğimizin için hiç bir önemi yoktur sadece tatil amaçlı kullanmak için olur onun için beni tatil için kabul etmeyen devlete vize veryen devlete zaten gitmem onun için gereksizdir benim için
Old 22-07-2008, 16:52   #80
selcukargun

 
Varsayılan

selamlar,
konuyla ilgili bir girişim:

http://www2.tbmm.gov.tr/d23/2/2-0296.pdf

bu linkten kanun teklifine ulaşabilirsiniz. teklif komisyonda
Old 22-07-2008, 20:57   #81
DeryaK

 
Yeni Fikir

"...Meslekte beş yılını doldurmuş avukatlara..."

Değişiklik teklifinde aynen bu şekilde yazılı.

Ancak yüksek öğrenim görmüş bir memurun, üçüncü dereceye gelmesi için gereken asgari hizmet süresi 18 yıldır.Bu süre hâkim ve Cumhuriyet savcıları için 10-12 yıl olabilmektedir.Bu süre çeşitli nedenlerle daha uzun da olabilir.Bu nedenle "...En az 20 yılını doldurmuş bulunan avukatlara..." ibaresinin hakkaniyete daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Selam ve saygılarımla.
Old 23-07-2008, 08:39   #82
Av. Fatih KARACA

 
Rahatsiz

Alıntı:
Yazan Derya Konak
"...Meslekte beş yılını doldurmuş avukatlara..."

Değişiklik teklifinde aynen bu şekilde yazılı.

Ancak yüksek öğrenim görmüş bir memurun, üçüncü dereceye gelmesi için gereken asgari hizmet süresi 18 yıldır.Bu süre hâkim ve Cumhuriyet savcıları için 10-12 yıl olabilmektedir.Bu süre çeşitli nedenlerle daha uzun da olabilir.Bu nedenle "...En az 20 yılını doldurmuş bulunan avukatlara..." ibaresinin hakkaniyete daha uygun olacağı kanaatindeyim.

Selam ve saygılarımla.

Sn. Konak;

Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının 10-12 yılda almaya hak kazanabildiği yeşil pasaportun avukatlara neden 20 yılda verilmesi gerektiğini merak ettiğimi belirtmek isterim.

Benim fikrim, avukatlara yeşil pasaport alma hakkı getirilecekse, meslekte kıdem farkı gözetilmeksizin tüm avukatlara bu hak tanınmalıdır. Yoksa, Molierac'ın ünlü "...En kıdemlinin en kıdemsizden farkı yoktur..." sözü, içi boşaltılmış, bürolarımızın duvarında gelen müvekkillere gösteriş için asılan bir tabela olmaktan ileri gitmeyecektir.

Madem 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl, vs... avukatlıkta geçirilen süre, kimi hakların kullanılması için şart koşulacak, o halde cübbelerimizin yaka ve omuzlarına dikeceğimiz rütbe ve işaretlerle bunu açıkça belli edelim. Biz de buna göre KURMAY AVUKATLIK için hazırlıklarımızı yapalım. Kimbilir, günün birinde GENERAL AVUKAT bile olabiliriz.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 23-07-2008, 09:01   #83
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Avukatlara olsa olsa mor pasaport verilebilir. Hele koskoca yönetmeliğe rağmen "sadece kendilerini ilgilendiren" Avukatlık Kanunu'na dayanıp vekaletnamesiz dosya incelemeye kalkışan avukatlara hiç pasaport verilmemeli, ruhsatları da iptal edilmelidir.
Old 23-07-2008, 12:42   #84
av.ozancelik

 
Varsayılan

bence yeşil değil kırmızı pasaport verilmeli...
Old 23-07-2008, 19:00   #85
üye18332

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Fatih KARACA
Sn. Konak;

Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının 10-12 yılda almaya hak kazanabildiği yeşil pasaportun avukatlara neden 20 yılda verilmesi gerektiğini merak ettiğimi belirtmek isterim.

Benim fikrim, avukatlara yeşil pasaport alma hakkı getirilecekse, meslekte kıdem farkı gözetilmeksizin tüm avukatlara bu hak tanınmalıdır. Yoksa, Molierac'ın ünlü "...En kıdemlinin en kıdemsizden farkı yoktur..." sözü, içi boşaltılmış, bürolarımızın duvarında gelen müvekkillere gösteriş için asılan bir tabela olmaktan ileri gitmeyecektir.

Madem 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl, vs... avukatlıkta geçirilen süre, kimi hakların kullanılması için şart koşulacak, o halde cübbelerimizin yaka ve omuzlarına dikeceğimiz rütbe ve işaretlerle bunu açıkça belli edelim. Biz de buna göre KURMAY AVUKATLIK için hazırlıklarımızı yapalım. Kimbilir, günün birinde GENERAL AVUKAT bile olabiliriz.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA



Sayın Karaca;

Rütbeleride gözle kolayca ayırt edilebilir olmasına dikkat ederek seçmeliyiz....
Söylediklerinize aynen katılıyorum hatta tam yazmaya başlamışken sizin yazınızı okudum ve yazmaktan vazgeçtim....
Saygılarımla,
Old 23-07-2008, 20:18   #86
DeryaK

 
Önemli

Sayın Meslektaşlarım.

Bu konuyu alınganlık meselesi yapmaya gerek yok.Daha düne kadar TBB.nin hazırladığı 1136 sayılı Yasa yerine geçecek yeni kanun teklifinde,avukatları "birine bağlı olarak çalışan-bağımsız çalışan" olarak ayırımcılığa kalkıştığını hepimiz gördük.Ancak buna tepki gösteren avukat sayısı sınırlı kaldı.Aslında bence de çok haksız bir düzenlemeydi.Bu kanun teklifine sessiz kalanların,yeşil pasaport konusuna gelince "en kıdemli=kıdemsiz" formülünü dayatması düşündürücü.

Elbette stajını yeni bitirmiş bir avukat ile uzun yıllardır mesleği fiilen icra eden, 1961 ve 1982 Anayasaları dönemlerini görmüş tecrübeli meslektaş büyükleri arasında bir fark olmalı değil mi?Bu mantığın da, hakkaniyetin de bir gereğidir.

Selam ve saygılarımla.
Old 25-07-2008, 08:30   #87
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Derya Konak
Bu kanun teklifine sessiz kalanların, yeşil pasaport konusuna gelince "en kıdemli=kıdemsiz" formülünü dayatması düşündürücü.

Sn. Konak,

Bu kanun teklifine sessiz kalıp kalmadığımı nasıl anladığınızı ben anlayamadım doğrusu. Ayrıca kıdem farkının meslekte herhangi bir ayrıcalığa yol açmasının söz konusu bile olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bence bu bir dayatma değil, avukatlık mesleğinin gereği ve özüdür. Bunun değiştirilmesi mesleğin temelinden dinamitlenmesidir. Avukatlıkta ne rütbeye ne de kıdeme yer yoktur. Avukatlık bir eşitler mesleğidir.

Alıntı:
Elbette stajını yeni bitirmiş bir avukat ile uzun yıllardır mesleği fiilen icra eden, 1961 ve 1982 Anayasaları dönemlerini görmüş tecrübeli meslektaş büyükleri arasında bir fark olmalı değil mi?Bu mantığın da, hakkaniyetin de bir gereğidir.

Görmüş geçirmiş bir avukatın elbetteki bir farkı olacaktır. Tecrübeli meslektaşlar zaten bunun karşılığını başka şekillerde alabilmekte ve kendilerine göre daha az tecrübeli avukatların da saygısını kazanmaktadırlar. Ancak daha ötesi olmaz, olamaz. Bir yasa maddesi ile avukatlar iki sınıfa ayrılamaz.

Bir avukatın tecrübeli olduğu için saygı görmesi başka şeydir ve fakat kağıt üzerinde diğer meslektaşlarına göre ayrıcalıklı olması çok başka bir şeydir.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 25-07-2008, 16:54   #88
avayhan

 
Varsayılan

Kanun tasarısını okudum. Beş yılını dolduran avukat diyor. Bence bu süre makul. Zira hukuk fakültesi 4 yıl ve 1 yıllık staj sonrasında rahatlıkla avukat olunabiliyor. Bunu gözönüne alırsak, emin olunki sırf yeşil pasaport alabilmek için sonradan hukuk fakültesini okumak isteyen kişiler dahi olabilecektir. Böyle bir süre olacak ki bu tür suistimaller önlenebilsin. Zira kimse yeşil pasaport alacağım diye toplam 10 yıllık bir maceraya atılmaz diye düşünüyorum.
Old 25-07-2008, 19:09   #89
DeryaK

 
Karar

Alıntı:
Bu kanun teklifine sessiz kalıp kalmadığımı nasıl anladığınızı ben anlayamadım doğrusu. Ayrıca kıdem farkının meslekte herhangi bir ayrıcalığa yol açmasının söz konusu bile olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bence bu bir dayatma değil, avukatlık mesleğinin gereği ve özüdür. Bunun değiştirilmesi mesleğin temelinden dinamitlenmesidir. Avukatlıkta ne rütbeye ne de kıdeme yer yoktur. Avukatlık bir eşitler mesleğidir.



Sayın Karaca.

Benim mesajım genel olarak mesleğe yöneliktir.Ben de neden kendinize çıkarım yaptığınızı anlayamadım.
Bütün mesleklerde derece,kademe,aşama ve mertebeler vardır.Pratisyen hekim ile cerrah hekim arasındaki fark gibi.
Old 25-07-2008, 19:15   #90
DeryaK

 
Mesaj

Alıntı:
.....emin olunki sırf yeşil pasaport alabilmek için sonradan hukuk fakültesini okumak isteyen kişiler dahi olabilecektir. Böyle bir süre olacak ki bu tür suistimaller önlenebilsin. Zira kimse yeşil pasaport alacağım diye toplam 10 yıllık bir maceraya atılmaz.



Sayın Meslektaşım.

Bu fikre şapka çıkarılır.

Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ankara Barosundan Ücretsiz Takip Programı avoev Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları 6 05-06-2011 00:07
İzmir Barosundan Etkinlikler kezzy Adliye Duvarı 3 07-10-2008 21:43
Ankara Barosundan marka-patent vekillerine uyarı Y£LİZ Hukuk Haberleri 0 02-03-2007 17:13
İzmir barosundan T.B.B ye büyük tepki.... Av.G.K. Hukuk Haberleri 5 14-02-2007 13:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11098289 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.