Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kira tespit davası ve ıslah

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-10-2010, 16:03   #1
elit

 
Varsayılan kira tespit davası ve ıslah

Kira tespit davasında belirtmiş olduğumuz miktarın ıslahı mümkün müdür? Teşekkürler...
Old 28-10-2010, 12:01   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elit
Kira tespit davasında belirtmiş olduğumuz miktarın ıslahı mümkün müdür? Teşekkürler...

Evet, davada talep ettiğiniz kira tutarını ıslah ile değiştirebilirsiniz.

Alıntı:
Yazan Av. Aykut Toklu
Önceden belirtmiş olduğunuz miktar zaten kira davasındaki bilirkişi incelemesi ile yeniden belirlenir ve o tutar üzerinden yeniden yapılanır.

Bu durumda dava açarken belirttiğiniz tutarın üzerinde bir bilirkişi tespiti varsa harç tamamlarsınız altında bir tespit varsa fazla olan harç size iade edilir.

Yani dava içerisinde bilirkişi inceleme raporu ile kira bedelinin yeniden tespiti ve buna göre de müddeabih değişebilir.

Mahkeme talepten fazlaya karar veremez. Bilirkişinin tespit ettiği kira tutarı talepten fazla ise ve talep edilen tutar ıslah ile artırılmamışsa, talep edilen tutara hükmedileceğinden yanıtınız yanlıştır.
Old 28-10-2010, 12:24   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Aykut Toklu
Burada mahkemenin re'sen Bilirkişi raporunu uygulaması gibi bir durumdan bahsedilmiyor!

Eğer bilirkişi raporu talep edilen kiradan fazla gelirse her mal sahibi, ev sahibi veya bu şahısların müvekkilleri davayı ıslah eder ve lehlerine olan bilirkişi raporunun uygulanmasını isterler.

Yani yazılan bilgiler doğrudur ancak bu kısımlar eklenmediği için ancak eksik olabilir.

İlginize... Saygılar...

Sayın Toklu, 2 no.lu mesajınızda ıslahtan sözetmediğiniz için o yanıtınız yanlıştır. Yukarıdaki mesajda da koyulaştırdığım kısımda (sanırım aceleden) hataen vekil yerine müvekkil yazmışsınız.
Old 28-10-2010, 12:34   #4
Av. Aykut Toklu

 
Varsayılan

Konuyla ilgili tüm mesajlarımı geri çekiyorum!

sizin verdiğiniz doğru bilgiler "elit" in işine yarayacaktır.

Saygılar...
Old 28-10-2010, 12:43   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Toklu, neden kızıyorsunuz? Yanıtınız doğru ise, bunu savununuz ve yanıtınızın neresinde ıslahtan sözettiğinizi gösteriniz.
Old 28-10-2010, 12:49   #6
Av. Aykut Toklu

 
Varsayılan

Ben bu tür sitelerde bu şekilde tartışmalara girmiyorum siz doğru diyorsanız mutlaka doğrudur

ayrıca kızmadım siz yazdıklarımın yanlış olduğunu bildirdiniz ben de yanlış olan kısımları geri çektim her iki mesajımda da yanlış ve hatalar buldunuz ben de başlık altında yanlış veya hatalı mesajlar bulunmasın diye mesajlarımı geri çektim.

Siz de bu mesajım dahil sizin de mesajlarınız dahil başlığı temizlerseniz sizin doğru verdiğiniz bilgiler dışında görünüş ve başlığı okuyanlar adına iyi olur...

Herhangi bir problem yok iyi çalışmalar iyi yazışmalar... Saygılar
Old 28-10-2010, 14:25   #7
elit

 
Varsayılan

Bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim, ben de sayın Av.Aykut Toklu ile aynı fikirdeydim ama bunu destekleyecek bir Yargıtay kararı ya da ıslah kurumu ve kira tespit davası ile ilgili olarak doğrudan bir kaynak bulamadığım için yardımlarınıza ihtiyaç duydum. Sayın Av.Cengiz Aladağ, açıklamanız ile ilgili olarak, bir Yargıtay kararı mevcut mu? Zira artık bir hukuki görüşünüzün olması yetmiyor,İçtihad var mı diye sorguluyorlar,özellikle de benim gibi stajyer avukatları
Saygılar,teşekkürler...
Old 29-10-2010, 08:51   #8
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan elit
Bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim, ben de sayın Av.Aykut Toklu ile aynı fikirdeydim ama bunu destekleyecek bir Yargıtay kararı ya da ıslah kurumu ve kira tespit davası ile ilgili olarak doğrudan bir kaynak bulamadığım için yardımlarınıza ihtiyaç duydum. Sayın Av.Cengiz Aladağ, açıklamanız ile ilgili olarak, bir Yargıtay kararı mevcut mu? Zira artık bir hukuki görüşünüzün olması yetmiyor,İçtihad var mı diye sorguluyorlar,özellikle de benim gibi stajyer avukatları
Saygılar,teşekkürler...

Islah yoksa, talepten fazlaya hükmedilemeyeceğine dair iki içtihat aktarıyorum:


T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

E:2003/7974
K:2003/8150
T:26.06.2003

Dava dilekcesinde
kira Parasının 1.1.2003 gününden baslayarak yıllık 5.400.000.000.- TL olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabülü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Kararı

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 1.1.2003 tarihinden başlayan dönem için yıllık
kira parasının tespiti istenmiştir. Mahkemece, önceki dönem kirasına % 65 endeks uygulanmak suretiyle ve taleple bağlı kalınarak 5.400.000.000.- TL kira parasına hükmedilmiştir.
Taraflar arasındaki
kira sözleşmesi 1.1.1999 başlangıç tarihli ve 2 yıl sürelidir.
1.1.2002 tarihinden başlayan döneme ilişkin
kira parası mahkemece endeks uygulamasına göre belirlenmiş olup istem ilk dönemi takip eden dördüncü döneme ilişkindir.
Taraflar arasındaki
kira ilişkisinin kurulmasından itibaren üç yıldan fazla bir zaman geçmiş ise, kural olarak yeni dönem kira parasının 18.11.1964 gun ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birlestirme Karan geregince hakim tarafından hak ve nesafet kurallarına göre saptanması gerekir.
Bunun icin oncelıkle dava konusu yerin yeniden
kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişiler tarafından belirlenmelidir. Böyle bir belirleme yapılırken, öncelikle benzer yerlerin kira sözleşmeleri getirtilmeli, dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır.
Dava konusu yerin yukarıda acıklandığı üzere getirebilecegi
kira parası usulunce saptandıktan sonra, bu husus dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafet kurallarına göre hakimce bir kira parası takdir edilmelidir.
Bu nedenle mahkemece yapılacak ıs; oncelikle hak ve nesafete göre
kira parasını saptamak (ancak temyiz edenin sıfatına göre 5.400.000.000.- TL'yi geçmemek üzere) olmalıdır.
Kabule göre de, tespiti istenen dönemde TEFE % 45.9 olduğu halde % 65 uygulanması doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.6.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2002/12779
K:2003/1388
T:17.02.2003

Taraflar arasındaki
kira tespiti davasının yapılan yarğılanası sonünda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi geregi düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının
kiracı olduğunu, 1999 yılı sonuna kadar aylık 80.000.000 TL. olan kiranın 1.1.2000 tarihinden itibaren yıllık perakende eşya fiyatları endeksine göre artırılması gerektiğini, ancak davalının bu hususa itiraz ettiğini ileri sürerek sozleşme gereğince 1.1.2000 tarihinden başlayarak aylık kiranın %68 oranında artış ile 134.400.000 TL. olduğunun tespitini istemiştir.
Davalı, davacının yasal sürede ihtarname cekmediği gibi davada acmadığını,
kira bedellerini PTT aracılığı ile tahsil etmekle de kira bedelini zımnen kabul ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece İstanbul Ticaret Odası'nın bildirdiği TEFE esas alınarak aylık
kiranın 1.1.2000 tarihinden itibaren 91.560.000 TL. oldugunun tespitine karar verilmiş; hükum, davacı tarafından temyiz edilmistır.
Taraflar arasında düzenlenen
kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 3. maddesinde, kira bedelinin 1999 yılı sonuna kadar 80.000.000 Tl. olduğu, yeni yıl kira ücretinin yıllık perakende eşya fiyatları endeksi miktarı üzerinden olacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece ise, İTO tarafından bildirilen TEFE artış oranı esas alınarak hüküm kurulmuştur. Oysa az yukarıda anılan sözleşme hükmu geregince hesaplamada yıllık perakende eşya fiyatları endeksinin nazara alınması gereklidir. Mahkemece yapılacak iş, sozlesmenin 3. maddesi uyarınca 1.1.1999 ila 1.1.2000 tarıhleri arasındaki yıllık perakende eşya fiyatlarındaki artışı gösterir endeks bilgisi alınarak yukarıda belirtilen dönemdeki perakende eşya fiyat artışı ortalaması belirlenmeli ve davacı talebini aşmamak üzere bulunacak miktara hükmedilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 21-07-2016, 12:17   #9
Av.GT

 
Varsayılan

5 yıl geçmiş ama google da arama yaparken bu sayfa çıktı karşıma, başka arama yapacakları da düşündüğüm içim aşağıdaki Yargıtay kararını paylaşıyorum.
T.C.
Yargıtay

6. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/3822
Karar No:2015/7528

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/545-2014/1136

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 01.03.2013 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin brüt 4.050 TL olarak belirlenmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 1990 yılında sözlü sözleşmeyle davaya konu taşınmazı kiraladığını, 01.03.2003 tarihinde yazılı sözleşme yapıldığını, aylık kira bedelinin 158,60 TL olarak belirlendiğini, davalının bir önceki dönem 360 TL kira parası ödediğini belirterek 13.05.2013 tarihinde açtığı dava ile kira parasının 01.03.2010 tarihinden itibaren 4.000 TL olarak belirlenmesini istemiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 30.09.2015 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek aylık kira parasının 4.500 TL olarak tespitini istemiştir. Davalı vekili kiralanan tapuda bağımsız bölüm olarak gözüküyorsa da bağımsız bölümlerin fiili olarak birleştirildiğini ve binanın hastane olarak kullanıldığını, diğer bağımsız bölüm maliklerinin de birden fazla bağımsız bölümü birlikte kiraya verdiğini bu bağımsız bölümlere ilişkin sözleşmelerin emsal olarak dikkate alınması gerektiğini, istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ikinci keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda davalı tarafça emsal olarak gösterilen yerlerin kiralananın da içinde bulunduğu hastahanenin içinde yer alan bağımsız bölümlerin ara bölme duvarları kaldırılmak suretiyle birleştirilmiş ve bu haliyle kullanılmakta olan yerler olduğunu, müstakil bağımsız bölüm olarak gerek mahallinde ve gerekse dosyaya sunulan kira sözleşmesi fotokopilerinde birden fazla bağımsız bölümün bir arada kiraya verilmiş olması ve hali hazırda bağımsız bölüm özelliğini kaybetmiş ve hastahanenin faaliyet amacı doğrultusunda farklı dizayn edilmiş olması nedeniyle kiralanana emsal olamayacağı, dava konusu kiralananın bulunduğu yerin giriş kat olması, kiralananın iki cephesinin yola cepheli olması, davalı emsallerinin ise kiralananın konumuyla hiçbir biçimde benzerlik göstermemesi nedeniyle davalı tarafça emsal yer olarak gösterilen yerlerin kiralanana emsal olamayacağı, davacı emsalinin ise kiralananla yüzölçümü dışında diğer özellikler yönünden aynı olması nedeniyle kiralanana emsal olabileceği, davalı tarafça emsal olarak gösterilen yerlerin ise kiralananla aynı binada bulunmaları nedeniyle inşaat kalitesinin kiralananla benzer özellikte olduğu ancak konum itibarıyla farklı durumda olmalarının yanında birden fazla bağımsız bölümün fiilen birleştirilerek ve bağımsız bölüm özelliği fiilen sonlandırılarak kiraya verilmiş olduğu hususları birlikte gözetildiğinde davalı emsallerinin kiralanana emsal olamayacağı belirtilmiştir.
Davada, kira bedelinin hak ve nesafet esaslarına göre belirlenmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı hastane olarak kullanılan ve kat irtifakı kurulan taşınmazın bir adet bağımsız bölümünü kiraya vermiş olup bu bağımsız bölümün keşif ile saptandığı üzere binanın girişinde bekleme salonu olarak dizayn edilmiş, bölme duvarları kaldırılarak ortak alan haline getirilmiş ve diğer bağımsız bölümlerle birleştirilmiş haliyle kullanılmaktadır. Dosya kapsamından diğer maliklerin de kendilerine ait bağımsız bölümler için kira sözleşmeleri yaptıkları anlaşılmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda diğer bağımsız bölümlerin emsal olamayacağı belirtilmiş ise de; Taşınmaz birden fazla malikten kiralanan bağımsız bölümlerden oluştuğuna göre diğer malikler ile yapılan kira sözleşmeleri ve bağımsız bölümlerin durumu, miktarı ve arsa paylarının da değerlendirilmesi gerekir.Mahkemece bu hususlar üzerinde durulup yeniden alınacak bilirkişi raporu ile kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de kira bedelinin tespiti davalarında ıslah yolu ile artış istenemeyeceği de dikkate alınmaksızın karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KISMİ MUHALEFET ŞERHİ:
6100 sayılı HMK 176 ve devamına göre ıslah, taraflardan birinin yargılama sırasında yaptığı usul işlemini düzeltmesi veya değiştirmesidir.
Bu yüzden çoğunluğun bozma ilamının son paragrafında yer alan “kira bedelinin tespiti davalarında ıslah yolu ile artış istenemeyeceği …” yönündeki görüşüne katılmıyorum.

T.C.
Yargıtay
6. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/7190 Karar No:2015/10218

Karar:

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2015
NUMARASI : 2014/159-2015/79

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, hak ve nesafet esaslarına göre kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 17.02.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık kira bedelinin brüt 8.750 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, taraflar arasında 01.02.2011 başlangıç, 01.02.2016 bitiş tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, aylık kira bedelinin net 4.500 TL olup, yıllık kira artışının tefe-tüfe ortalaması olarak belirlendiğini, bundan ayrı sözleşmede ''Taraflar, ilk 3 (üç) yılın sonunda sözleşme de belirtilen koşullar da arttırılan kira bedelini karşılıklı mutabakatla bölge rayiçlerine göre yeniden belirleyecek ve yazılı mutabakat yapacaktır, yapılacak olan artışa ilişkin mutakabata varamazlar ise son 2 yıla ait söz konusu kira bedeli artışı bilirkişi marifeti ile tespit ettirilir'' düzenlemesi bulunduğunu, tarafların aylık bedel konusunda anlaşmadıklarını belirterek aylık kiranın hakkaniyete uygun biçimde 17.02.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 8.000 TL olarak belirlenmesini istemiş, 12.02.2015 tarihli beyan dilekçesi ile davayı brüt 8.000 TL kira bedeli üzerinden açtıklarını, 22.12.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda brüt kira bedelinin aylık 9.200 TL olarak belirlenmesi için davalarını ıslah ettiklerini belirtmiştir. Davalı vekili TBK 344 gereği davacının talebinin kabul edilemeyeceğini, endekse göre artış yapılması gerektiğini, davaya konu yerde kiraların davacının istediği kadar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan keşifler sonucunda ilk bilirkişi kurulu kiralananın boş olarak kiraya verilmesi halinde aylık brüt 8.750 TL, hak ve nesafet indirimi ile aylık brüt 8.125 TL, ikinci bilirkişi kurulu, aylık brüt kiranın 9.200 TL, hak ve nesafet indirimi yapılırsa aylık brüt 8.750 TL olacağını bildirmiş, mahkemece ikinci bilirkişi raporuna uyularak 17.02.2014 tarihinden itibaren aylık brüt kira 8.750 TL olarak belirlenmiş ise de; kira bedelinin tespiti davalarında ıslah yolunun kapalı olduğu gözetilerek dava dilekçesinde gösterilen ve 12.02.2015 tarihli dilekçeyle açıklığa kavuşturulan aylık brüt 8.000 TL kira bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 23/11/2015
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira Tespit Davasından Sonra Yeni Kira Tespit Davası FTKY Meslektaşların Soruları 9 15-03-2012 11:06
Uzun süre talep edilmeyen kira alacağı ve kira tespit davası moonliner Meslektaşların Soruları 2 23-07-2009 11:48
kira tespit davası ile kira arttımı ile ilgili açılacak dava aynı mıdır? elif dinler Hukuk Soruları Arşivi 12 06-02-2007 00:38
Eda davası -bozma- davanın konusuz kalması-ıslah -tespit davası seyyah7272 Meslektaşların Soruları 2 27-05-2006 17:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07362604 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.