|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-05-2002, 14:53 | #1 |
|
Yk'da Tüzel Kişilerin Temsili
Anonim şirketlerin yönetim kurullarında tüzel kişilerin birden fazla üye ile temsil edilemeyeceği yönünde Danıştay kararı mevcut. Öğretide de bu yönde görüşler de var. Fakat, yabancı sermaye uygulamasında bu kuralın gözardı edildiği ve yabancı şirketlerin birden fazla üye ile yönetim kurulunda temsiline izin verildiği görülmekte.
Buna göre, 6 kişilik bir yönetim kurulunda bir tüzel kişinin 2 üye ile temsil edildiğini farzeder isek, yönetim kurul toplantısında bu iki üyenin diğer bir üye ile kullandığı olumlu oylar neticesinde alınan karara karşı, bu iki tüzel kişi yöneticinin oylarının tek oy sayılması gerektiği ve/veya tüzel kişinin YK'da birden fazla üye ile temsil edilmesinin kanuna aykırı olduğu itiraz ileri sürülebilir mi ? |
22-05-2002, 22:38 | #2 |
|
TK.m.312/II uyarınca, ancak gerçek kişiler YK. üyesi olabilirler.
Pay sahibi olan tüzel kişi, YK. üyesi seçilemez. Ancak kendi temsilcisini üye seçtirebilir. Yargıtay’a (11. HD., 29.12.1976, 790/809) göre, anonim şirket pay sahibi olan tüzel kişiler, şirket yönetim kuruluna birden fazla üye seçtiremez. Bu görüş doktrinde de desteklenmektedir. Bkz. ÇAMOĞLU/Poroy/Tekinalp, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku. Kanaatimce, AŞ ortağı tüzel kişinin yönetim kuruluna birden fazla üye seçtirmesini yasaklayan emredici bir kural mevcut değildir. Bu nedenle bu yönde bir ana sözleşme hükmünün kesin geçersizliğinden söz edilemez. |
22-05-2002, 23:02 | #3 |
|
YK'ya birden fazla temsilci seçtirebilmek için esas sözleşmede grup imtiyazı yaratılması ve bu yolla, dolaylı yoldan birden fazla kişi ile YK'da temsil edilmek bana daha uygun geliyor.
Ayrıca, sözünü ettiğiniz Yargıtay kararını hangi kaynakta bulabileceğimi bildirirseniz, kararın tamamını okumak isterim. |
22-05-2002, 23:59 | #4 |
|
Yargıtay kararı metni için bkz. Osman KİPER, Uygulamada Ticaret Şirketleri, İstanbul, 1995, s.511.
Selamlar... |
23-05-2002, 18:04 | #5 |
|
Teşekkürler.
Aynı karar Gönen Eriş tarafından yazılan Açıklamalı-İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu, Ticari İşletme ve Şirketler kitabının (Genişletilmiş 2. Baskı) 874. sayfasında, aynı tarih ve karar-esas numarası altında Danıştay 3. Dairesi kararı olarak belirtilmektedir. Kanımca ortada bir yanlışlık var. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünce bakanlığa yazılan yazıdan aşağıya aktardığım bölümler sanırım konuya ışık tutacaktır. Son bölüm ise, mahkeme kararlarının ve eşitlik ilkesinin nasıl hiçe sayıldığına bir örnek oluşturmakla hem ilginç hem de ceza avukatlarının ilgisini çekecek türden. " ..... Malumları olduğu üzere, T. Ticaret Kanununun şirket yönetim kurulu teşkiline dair 312. maddesinde hükmi şahıs ortakların yönetim kurulunda yalnız bir üye ile temsil edileceği hakkında kesin bir ifade bulunmamakla birlikte, anılan maddenin 2. fıkrası ile Kanunun diğer hükümleri ve özellikle de tereddütleri gidermek için Bakanlığımızın müracaatı üzerine Danıştay 3. Dairesinden istihsal olunan 29.12.1998 tarih ve Esas no 1976/790, Karar no 1976/809 sayılı karar çerçevesinde Genel Müdürlüğümüzde yapılan tatbikatta, anonim şirket ortağı hükmi şahısların şirket yönetim kurulunda birer temsilci bulundurmalarına izin verilmekte idi. Nitekim, Danıştay kararında aynen; "yönetim kurulu pay sahibi ortaklardan teşekkül edeceğinden ve hisse miktarı ne olursa olsun, bir ortağın ortaklık sıfatı da tek olduğundan, gerçek veya tüzel kişi, her ortağın yönetim kurulunda ancak bir üyeliği ve bir oyu olması zorunludur." denilmektedir. Kurulması için izin talebinde bulunan .... A.Ş'nin ana sözleşmesinin, yönetim kurulunun teşkiline dair maddesi Bakanlığımız tatbikatına aykırı bulunmaktadır. Ancak bundan önce bazı yabancı sermaye şirketleri, kuruluş sırasında, bu şirketlerin yabancı ortaklarının ülkemize getirecekleri döviz ve yapılacak yatırımların milli ekonomimize sağlayacağı faydalar gözönünde bulundurularak adı geçen şirketlerin yönetim kurullarında yabancı hükmi şahıs ortakların birden fazla üye bulundurmalarına imkan veren anasözleşmeler ile kurulmalarına makamların tasvibi ile izin verilmiştir. Diğer yanda ....... belediyesinin yabancı ortakla kurduğu şirkette de yönetimde istikrar sağlanması için mezkur belediyenin yönetim kurulunda birden fazla üye bulundurmasına izin verilmiştir...... Bakanlığımız tatbikatında istikrarı sağlamak ve farklı muameleye yol açmamak için bundan böyle bir anonim şirketin yönetim kurulunda hükmi şahısların birden fazla üye bulundurmalarına izin verilmesi hususu takdirlerinize arz olunur..... uygundur. 5.12.1986 Sanayi ve Ticaret Bakanı " Ortada bir uygulama var, para gelsin diye ayırımcılık var, Danıştay kararı var, bu karara aykırı olarak tatbikatta ayırımcılığı kaldırmak da var. Güler misiniz, ağlar mısınız ? Derler ya; - Adın ne? - Reşit. - Sen de sen işit ! Saygılar, Selamlar. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği var mı | Seyda | Meslektaşların Soruları | 30 | 10-06-2019 21:17 |
sigortacının 3. kişilerin zararlarından sorumluluğu | av.ezgi | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-06-2006 14:41 |
Jandarmanın tüzel kişiliği | Hammerfall | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-05-2006 11:21 |
Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğu | orcan talşık | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 15-02-2002 00:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |