Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Nur'un Merdiveni

Yanıt
Old 04-07-2009, 23:42   #61
Nur Deniz

 
Varsayılan Yolunu Bulurum

öyle çok üzüldüm ki ben
neyi sevdiysem yarım
ne çok istediysem az
ayrılık alışkanlık biraz
hayat kokusu bulurum
sandım omuzumda yarım
inanmak isterken sevdiğne
yük oldu sevdam
kalamam
kalmak isterken giderim
susmak isterken ağlarım
sensizde elbet yaşarım
yolumu bulurum ben
akmak isterken dururum
uçmak isterken konarım
sensizde senle olmanın
yolunu bulurum ben

Yonca Lodi

Başkalarının teselli adı altında akıl vermesinden sıkıldığınızda, sizin bir konu hakkında ne bildiğinizden emin olmadan ahkam keserlerken, anlatmak istemediğiniz her şeyi deşelediklerinde, sizi sizden daha iyi tanıdıklarını sandıklarında, ben olsamla başlayan cümleler kurulmaya başlandığında;

Siz siz olun, bunu dinleyin. Maksadım tavsiye değil, bana iyi geliyor da.
Old 05-07-2009, 13:03   #62
Nur Deniz

 
Varsayılan

1960 dan sonra kadın haklarının, erkek haklarıyla denk hale gelmesi için çalışılan ve yayılan bir düşünce tarzı olarak biliyorum.

Hiç ilgimi çekmedi dersem yerinde olur.

Bana göre KADIN:

1- Kişisel hak ve özgürlüklerinin bilincinde, insan haklarına saygılı, ekonomik ve sosyal açıdan kimseye bağımlı olmayan ,kendini eşitlik adı altında üstün göremeyen bu durumu negatif yönde kullanmayandır.

2-Cesur, eğitimli, başarılı, bağımsız , şefkatli ve sevecendir.

3-Aile, iş ve sosyal hayatta kendi görev ve sorumluluklarını yerine getiren, ve kendinden daha kötü durumda olan hemcinslerine yardımcı olan, bilgisini paylaşandır.

4-Erkek düşmanı değildir.

5-Çalışkandır.

6-Fiziksel görünümünü saklamayan ve günün giyim tarzına göre giyinen, yeri geldiğinde, eteğini elbisesini, topuklularını da kendine yakıştırandır.

7-Dimdik duran, korkmayan, planlı yaşayan, kendini dağıtmadan, önce kendine sonra başkasına saygılıdır.

8-Tanrı nın yarattığı içgüdüsel görevlerden kaçınmayan ve bunu en iyi şekilde yapmaya özen gösterendir.(Annelik gibi.)

9-Sırf haklarımı koruyorum tarzıyla, gereksiz saçmalamayandır.

10-Mantıklıdır, zekasını doğru kullanandır.

11-Erkeği ezici bir güç olarak kabul etmeyendir.

12-Kendinin farkındadır.



Ben bir KADINIM, feminist miyim bilmiyorum..

Sizce?
Old 06-07-2009, 13:10   #63
Nur Deniz

 
Varsayılan Yarın Benim Doğum Günüm :)

Uzun bir yoldan geliyorum.

Zaman zaman sıkışan ve huzursuz , karanlık bir dönem geçirdim.Kimse bana sormadı bu hayatı ister misin diye.. Kendi alanım dışındaki tüm ses, stres , sıkıntı, ve de sözleri duymak zorundaydım..Ama dediğim gibi dar ve karanlık bir alandı, bu alandan çıkarsam , hayatımı kaybedebilirdim.

Yaşamın tüm gereklerini yerine getirdim, bekledim, sabrettim, hayatımı tehdit eden olaylara karşı tepkiler verdim..

İstenmeyen bir gebelikti zannedersem benimkisi.

Bu süreci büyük bir sabırla atlattım ve miadımı doldurdum.

Bir kaç gündür, tekme , ağrı, gerginlik nedeni ile yol arayışımı sürdürmekteyim. Başıma bir şey gelirse bundan sorumlu olanların da başının belaya gireceğinin sinyallerini verdim.

Yeni hayat için çok büyük hazırlıklar beklemiyor beni.. Yatacağım yer hazır değil, benim sorumluluklarımı taşıyacak kimse de yok. Ne yiyip ne içeceğim ben ya. Aracım da yok.. Yürümeyi ve mesafeler katetmeyi öğrenmek zorundayım. Bir de varlığımı hissettirmek zorunda kalacağım bir dünya.

Dünya nasıl bir yer acaba? Büyük mü? Zorlanacak mıyım? Kendi kararlarımdan sıkıntı mı yaşayacağım? Kimleri seveceğim? Aşk dedikleri şey de ne? Güzel mi? (Yeniden) kime aşık olacağım? Bir yol arkadaşım olacak mı? Bu soruların yanıtını yarından itibaren almaya başlayacağım..

Bir kez geliniyormuş hayata.. Ben hayatın hakkını vereceğim.. Komiğim ben biliyorum. Eğlenmeye vakit ayıracağım..Ve gezmeye, dünya öyle büyükmüş ki, görebildiğim her yeri görmeyi amaçlıyorum..

Susuz burda da yaşayamıyor insan, İzmir dedikleri bir yer varmış, su çokmuş oraya yerleşsem rahat ederim diye düşünüyorum şimdiden.

Gürültü çıkacak ben doğarken, yine insanlar tartışacak, bana ne?

Kalbim bir başka çarpıyor bu günlerde.. İnanılmaz bir merak ve heyecan içindeyim..Yapacağım o kadar şey var ki.. Göbek bağından bile sıkıldım. İki de bir elime ayağıma dolaşıp duruyor.İlk işim bağlarımı kesmek olacak.

Burda aldığım eğitime göre büyük insanlar ilk önce beni ağlatacaklarmış. Sinir oldum bu büyüklere , gülmenin nesi var ki? Ve ya beklemenin..Elbette nefes alacağım. Kararlıyım.. Gülmeyi de öğrendim bu arada, bir dostum diyor ki, gülersen her şey daha güzel olur, aklımda kaldı..

Herkesin farklı düşünceleri varmış Mesela güzellik kavramı herkese göre değişirmiş. Güzelmiyim bilmiyorum. Ama güzel insan olmayı hedefliyorum.. Çok düşümdüm aylardır. Ne yapacağımı planladım.

Yarın benim doğum günüm..

Küllerimden doğacağım.
Old 08-07-2009, 13:37   #64
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bütün olumsuzluklara, bütün sıkıntılara, ağırlık ve yavaşlıklara rağmen bu gün başka bir gün..

Daha güzel ve daha parlak..
Old 12-07-2009, 23:43   #65
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kayısı Pestili

Nerden de geldi bu şimdi aklıma, anneannemin kayısı pestili..Personelimiz nöbete kayısı ve erik getirmiş. Kayısı yerken birden aklıma küçükken yediğimiz kayısı pestilleri ve üzerine yediğimiz sopalar geldi.

Çok kuzenim var. Bir gün anneannemdeydik hepimiz. Sürekli oyun, dilediğimiz kadar özgürdük. Yemek yememiz şartıyla tabi ki. Şartlı özgürlük nasıl oluyorsa?Anneannem bütün gün uğraştı kayısı ve erik pestillerini tepsi tepsi pişirdi, döktü, kuruttu ve serdi..

Akşam güneş batarken, eve girdik ve balkonda iplere yuvarlak yuvarlak serilmiş pestilleri gördük.Pestiller kurutulacak, içine ceviz içi konup sarılarak, rulo şeklinde nişasta ile kaplanıp yenilecekti.Kim bekler ki kışı.Daha 5-6 yaşlarında bir sürü çocuk. Birbirimize yardım ederek aşağıdan hoplamak, sıçramak sureti ile pestilleri ısırıp kopartık ve yedik. Ama bütün diş işlerimiz pestillerin üzerine çıktı.

Kuzenimin biri diğerini kaldırdı ve diş, ağız izlerini kaybetmek için 2 tane kayısı pestilini tamamen yedi.Ben zaten yakalanmamız kaçınılmaz diyerek hepsini yemeyi göze alamadım. Erikler hadi neyse de kayısılar 1 saat içinde ishal vakası olarak yiyenleri ele verdi.

Akşam gelen annemler ve teyzemler boş tepsiler, tarumar olmuş ipler, yarım yamalak pestilleri ve anneanemi elinde oklava, bizi de sedirde susmuş ve sıralanmış olarak gördüğünde bir de kayısı ağacını keselim dediler.

Yediğimiz dayaktan daha çok , kayısı kesilecek diye, ağlamaya başladık. Ama susmuyoruz.Tamam kesmeyeceğiz deselerde dayakta suskunluğumuzu veryansınla kapatmaya çalışıyoruz.

Kayısı halen kesilmedi. Geçenlerde oğlum altında oynadı. Ama ne anneannemden ne de evinden eser kalmadı.

Sabun kokan çamaşırlarını, fesleğen , pestil ve sarmalarındaki kokular halen burnumuzda.

96 yaşında oğlumu da görerek vefat etti anneannem.Özledik.
Old 26-07-2009, 16:11   #67
Nur Deniz

 
Varsayılan

Hiç bir şey beni , bir insanın gözlerine bakmak kadar mutlu etmiyor.

Göremediğiniz ne varsa, saklanan ne varsa, yüzündeki maskelere takılmadan görüp , anlayabilirsiniz.

Korku, kızgınlık, yalnızlık, sevinç, mutluluk, huzur,endişe, özlem ve hüzün.Her şey vardır gözlerde.Kişiler her şeyini saklasa,gözlerinden saklayamaz hangi duygu durumunda olduğunu.

En çok sevdiğim ise, gözlerdeki hüzündür. Neden bilmem severim ben gözlere yansımış hüznü.Ve en çok bu duygu çeker beni.Hüzünlü gözlerin etrafında, mimiklerden dolayı çizilmiş çizgiler olsa da, kimse göz bebeklerinden kaçıramaz ki her şeyi. Bakmasını bilene.

Bir insana inanmak için de gözlerine bakmak yeter samimiyetini anlamak için.Saniyenin çok az da birindeki bir zamanda bile anlayabilirsiniz rahatlıkla her şeyi.

Hüzünlü gözler.Ne yapayım, çekiyor beni. Merak ediyorum neden diye? Daha da bir oyalanıyor, daha da sürdürüyorum.Elimde değil. Henüz yanılmadım.
Old 18-08-2009, 01:04   #68
Nur Deniz

 
Varsayılan

Aynaya baktım...

Bakışlarımda hüzün var artık

Gülümsemelerimde acı

Yüzümün tam ortasında şefkat

Hayat bu..

Kaşlarım yılgın

Saçlarım da bir kaç tel beyaz

Ben miyim bu

Yüzümde gençliğin ışıltısı değil

Hayatın kendisi duran..

18.08.2009
Old 07-09-2009, 12:50   #69
Nur Deniz

 
Varsayılan

Öğrenin..

Çalışın..

Deşeleyin..

Karıştırın..

Cesur olun..

Dikkatli olun..

Ayrıntılara takılın..

Bulandırın..

Dinleyin ..

Selam verin..

Önemseyin..

Sevin..

Yakın davranın..

Yerine koyun...

Kar-Zarar dengesi kurun..

Kendinize güvenin...

Düşünün..

Sakin olun..

Merak edin..

Sorun...

Tanıyın..

Yakın durun..

Çözün..

Bildirin...

Düşünün veeeeeeeeee....

Başarın...
Old 09-09-2009, 17:06   #70
av.ozancelik

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Bilmem şu feleğin bende nesi var

Her gittiğim yerde yar ister benden

Sanki benim mor sümbüllü bağım var

Zemheri ayında canım, gül ister benden.

Soğuk ve zemheri denince nedense hep bu türkü aklıma gelir.

Yar ve gül değil.

sadece türkü demek
Old 16-09-2009, 08:30   #71
Nur Deniz

 
Varsayılan

Aynı şeyi güvendiğiniz bir kişi söylüyorsa, inanın..

İki kişi söylüyorsa kendinizi sorgulayın..

Üç kişi söylüyorsa, önlem alın ve değişin...
Old 01-10-2009, 13:39   #72
Nur Deniz

 
Varsayılan

Artan, azalan..

Çoğalan, büyüyen

Biten, yiten...

Beş gün...

Kalan..
Old 10-10-2009, 07:28   #73
Nur Deniz

 
Varsayılan

Sana şiirler yazmak istiyorum

Güzel hikayeler anlatmak

Hayretten gözlerin kocaman açılsın istiyorum

Gülümserken kapansın

Sana güzel şeyler söylemek istiyorum

Kendimi anlatabildiğim

Senden daha güzel..

Beni anlatmak istiyorum sana

En güzel sesimle anlatmak ,söylemek istiyorum

Bu hırçın denizin ne dalgalar gördüğünü

Ne girdaplar yaşadığını ve ne meltemler estiğini

Sana hayatımı anlatmak istiyorum hayatım

Düşünüyorum

Beceremiyorum

Karar veriyorum sonra ,seni dinlemeyi yeğliyorum

Daha güzel, daha sakin, daha kararlı ve daha doğru anlatan kim?

Sen söyle ben dinleyim

Güzel olan sensin

Sevgilim...
Old 15-10-2009, 15:25   #74
Nur Deniz

 
Varsayılan

Düşüp kalkmaktan, daha dizlerimin acısı geçmeden yeni yaralardan yoruldum..

Ama hayattan bıkmadım, bilenmekten sıkıldım.. Ya ben keserim bu hayatı ya hayat beni...
Old 18-10-2009, 22:41   #75
Nur Deniz

 
Varsayılan

Artık kısa cümleler kurup , özet geçmek istiyorum her şeyi..Tekrarlardan kaçarak özü bulmak istiyorum..Soruda sormasam nasıl olur diye düşündüm bu gün bir soru yüz soruyu getirebiliyormuş..

Kolayına kaçmak gerekir diye düşünmüştüm,basit düşün , pratik uygula derken, kumdan kaleler cazip gelmişti...Oysa ne kadar da emindim kalelerimden..Ne kadar sağlam sandımsa, düşünün işte... Korkudan mıydı önyargılara sarılmam, yoksa işime mi öyle gelmişti bilemiyorum..

Merak perçinliyor beni, çivi gibi düşünceler hem sağlamlaştıyor hemde korkutuyor..

Mantıklı cevapların karşısında ikna olmak isterken ikna olmamak için direnen kendine kendin nasıl engel olabilirsinki? Düşünmek bile tuhaf..

Sussam nasıl olur diye düşündüm, onuda beceremedim zaten..Her zamanki gibi..
Old 29-10-2009, 10:51   #76
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kum
Sarı kum taneleri vardı avuçlarımda
Elimdekilerle bir aşk yaratacaktım..
Güzel sözler duymak istediğim dudakların
Bir nefeste kumlarıda aldı benden, aşkımıda
Gözyaşlarımı silmek için
Küçük ellerim şimdi gözlerimde
Oysa, 60 dakika 60 saniye önce
Sen umulmayan bir dalga gibi bana
Sevebilme ihtimalini bile bırakmadın....
Old 29-10-2009, 10:53   #77
Nur Deniz

 
Varsayılan

Beklemeyeceğim artık
Her şey geçiyorda,
Bu zamanla başım dertte benim
Pes ediyorum artık
Ay geçti, aylar geçti
Gün geçti, günler geçti
Saatler bile geçtide
Geçmeyen sadece saniyeler...
Old 29-10-2009, 10:53   #78
Nur Deniz

 
Varsayılan

Gidiyorum ben
Geldiğim gibi değil ama
Yüreğimde bir ton hüzün
Bin ton soru ile zihnimde

Kızgınım sana halen
Susuyorsam sende söylemediğin için
Gitme demen yeterli olmayacak
Çünkü demeyeceksin...
Old 29-10-2009, 10:54   #79
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bir kelebek kanadı
Tam yüreğimin üzerinde
Korkak, zayıf ve ürkek
Kalbim dursun istiyorum
Old 29-10-2009, 10:55   #80
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kelimeler uçuyorda etrafımda
Bense düzene koymaktan acizim
Bu yüzden susuyorum...

Pes etmişlik var ruhumda
Yada kabullenmek
Sadece bekliyorum....
Old 29-10-2009, 12:56   #81
Nur Deniz

 
Varsayılan Deli Felsefesi

Ben varım sen yoksun yine
Aramızda ne dağlar nede zaman var
Sen yoksun, ben var mıyım?
Bakamıyor, konuşamıyor, duyamıyorsam eğer
Gülümseyemiyorsam gözlerine
Bende yokum o halde
Madem var değilim
Keşke yokluğunda yok olsam.....
Old 30-10-2009, 17:59   #82
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ayak izlerine basarak birini takip ederseniz, onu geçmeniz mümkün değildir..

Nereden okudum bu sözü hatırlayamıyorum ama birkaç gündür hep aynı olayı yaşıyorum… Söylemek istiyorum sonra vazgeçiyorum;

-Kardeşim madem o kadar akıllısın o kadar zekisin, o kadar çalışkan o kadar beceriklisinde neden bunu kabullenmen bu kadar zaman alıyor diye…

Basit insanların en çok yaptığı şey kendisinden daha güçlü insanlara sığınıp daha basit sandıkları ile dostluk kurmalıdır..Basit insandır nede olsa, anlatır anlatır sorulmasa da, sonra korkmaya başlar..Halbuki karşıdaki insanın hiç ilgisini çekmez bile diğerinin ne söylediği ne düşündüğü…Korktukça hata yapar, hata yaptıkça korkar…

Basit insan hep bekler, oyuna girmez, bu zararlı oyun hep bekleyen tarafına işler..

Korkan insanı hemen anlarım ben, çünkü saldırmaya başlar…Bir an önce karşıdakini eleme çabasındadır çünkü..Yanlış yapar…Sorabilir mesela hata yapmadan önce;

-Benimle ilgili bir sorunun var mı? Diye…Sormaz soramaz…Saldırdıkça kendini mahveder..Umarsızlık en büyük cezadır. Diğerinin de içi içini yemesi..

Sevgisiz ve saygısız insanlardan da korkarım ben ..Kendini övenlerdende…Kısaca sorulmadan anlatılan her şey zarardır insana…
Old 14-11-2009, 02:57   #83
Refya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan supernatural
Bulent, avucunu acmis kendisine dogru elini uzatan adama ters ters bakti.
Elli yaslarinda gosteren adam, gormeye alistigi hirpani kiyafetli dilencilerebenzemiyordu. Uzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yuzu
temiz ve saglikli gorunuyordu. "Sapa saglam adam gidip calisacagina dileniyor, belki benden daha zengindir" diye dusundu.

Zaten cani cok sIkkindi,birde sinirlenmisti.
Alayci bir ses tonuyla:
- Ekmek parasi mi istiyorsun ? diye sordu.
- Hayir cikolata parasi lazim!
Bulent'in kizginligi saskinliga dondu. Espri yetenegi olan dilencinin hali de baska oluyor diye dusundu.
- Niye siz ekmek bulamayinca cikolata mi yiyorsunuz?
- Hayir. Ekmek bulamadigimiz gunler genellikle bulgur pilavi yeriz, onu da bulamadiysak ac yatariz.
Bulent adamin ciddi mi konustugunu yoksa dalga mi gectigini anlayamamisti.
- Bu gun karniniz doydu ustune tatli mi istedi caniniz?
- Fakirin cani mi olur ki, tatli istesin beyim.
- Bu bir kamera sakasi mi yoksa sen is bulamamis stendapci misin?
- Hicbiri degil. Sadece fakirim. Bugun karimin dogum gunu, ona cikolata goturmek istiyorum.
- Dogum gununde yas pasta alinir bildigim kadariyla.
- O bizim icin degil zenginler icin. Otuz yillik evliligimiz boyunca ona bir kez bile yas pasta alamadim. Ama her dogum gununde mutlaka
cikolata goturdum.Cikolatayi cok sever.
Adamin soyledikleri Bulent'in dikkatini cekmisti. O aksam karisiyla kavgaetmis, kapiyi carpip kendini sokaga atmisti. Arabasina da binmemis sahile kadar yurumustu. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamisti . Oysa eskiden denizi
seyrederken cok rahatlardi. Dalgalar sIkintisini alip gotururdu.
Fakat karisinin evde agliyor oldugunu bildigi icin olsa gerek, hicbir sey onu rahatlatmiyordu.
Dilenciyle konusurken biraz kafasi dagilmisti. "Acaba soyledikleri gercek mi,yoksa uyduruyor mu" diye dusundu.
- Cebinde bir cikolata alacak para yok mu simdi?
Bulent'in sorusu uzerine adam ceplerini bosaltti, bir nufus cuzdanindan baskabir sey cikmadi.
- Ben dilenci degilim. Isim yok. Gunluk calisirim, ne is bulursam yaparim.Fakat bu gun butun gun is aradim, aksilik bu ya, hicbir is bulamadim.
Bulent oturdugu banki isaret ederek yer gosterdi.
- Oturun biraz dertleselim bari, dedi.
Adam cekingen cekingen oturdu yanina.
- Yokmu esin dostun, borc alacak akraban?
- Fakirin akrabalari da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karinlarini doyururlar.
- Dilenecek kadar cok mu seviyorsun karini ?
- Hem de cok seviyorum. Otuz yilimi aydinlatti o benim.
- Himmmm. Ask hemde otuz yil suren ask. Hayret dogrusu! Askin omru en fazla uc
yil diyorlar oysa. Sen otuz yildan bahsediyorsun.
- Evet. Gecen yillar sevgimi azaltmadigi gibi artirdi.
- Soyle o zaman nedir evlilikte mutlulugun sirri?
Soylediklerine bakilirsa sen mutlulugun formulunu bulmus gibisin.
- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Oyle formul falan bilmem.
- Formul dediysem kimya formulu sormuyorum canim. Bende alti yillik evliyim.Sevdigim kadinla evlendim, fakat mutlu degilim. Surekli kavga
ediyoruz. Dahaiki saat once kapiyi carptim ciktim.Evimiz, arabamiz, isimiz, gucumuz, her seyimiz var, ama mutlu degiliz. Senin
hicbir seyin yok, ama mutlusun. Para mi acaba bizi mutsuz eden?
- Hicbir seyim yok mu? Hayir benim her seyim var. Benim karim her seyim.Sevgilim, esim, arkadasim, hayat yoldasim. Hayatimi
paylastigim insandan daha degerli ve daha onemli ne olabilir ki dunyada?
Sizin ev, araba, is diye her sey dediginiz seylerdir aslinda hicbir sey olan.
- Oyle deme, su kadar varligin icinde bile karim her seyden sIkayet ediyor. Birde fakir olsam kim bilir ne olur?
- Altin tasin, kan kusana faydasi yoktur beyim. Sen kadin ruhunu hic anlamamissin. Hicbir kadin iyi bir evde oturdugu, hergun cesit cesit yiyecekleryedigi icin mutlu olmaz. Bir kadin, kocasinin her seyi oldugunu bildiginde ancak mutlu olur.
- Sizin mutlulugunuzun sirri bumu ?
- Olabilir. Ben karima degerli seyler alamiyorum ama ona benim icin ne kadar degerli oldugunu hissettiriyorum. O da cok mutlu oluyor.
- Bir kadina degerli oldugunu nasil hissettirilir?
- Kucuk kizi severek.
- Kucuk kiz mi ? Hangi kucuk kiz ?
- Yasi kac olursa olsun her kadinin icinde hic buyumeyen bir kucuk kiz vardir.O kizi ne kadar cok sever, ne kadar cok mutu edersen, o kadini
da o kadar mutlu edersin.
- Nasil yani ?
- Kucuk kiz neleri sever, nelerden hoslanir bir dusunun. Kucuk kizlar hep begenilmek, ilgi gormek isterler. Guzel olduklarini duymaya
bayilirlar.Kendilerine prensesmis gibi davranilmasini beklerler. Kucuk kizlar hep prenses olmayi hayal ederler. Surprizlerden hoslanirlar. Biraz simartilmak isterler.
Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. Iltifata doymaz kucuk kizlar.
Oyle degil mi?
- Haklisin. Benim dort yasimda bir kizim var. Adi Aylin. Her aksam boynumasarilir "babacigim beni ne kadar seviyorsun?" diye sorar.
Giysisini degistirdigi zaman etrafimda "Baba guzel olmus muyum?" diye sorar durur. Guzelsin demem de yetmez ona. " Harikasin prenses gibi olmussun" demeliyim. Dunyanin en guzel kizi demeliyim.
- Iste kadinlar bir omur boyu bunu duymak isterler. Ben elli yasindaki karima boyle davraniyorum. Omrumuz olurda seksen, doksan yil da yasarsak ben ona boyle davranmaya devam edecegim. Ona "bebegim" diye hitap ediyorum cok hosuna gidiyor. "Bebegim bana bir cay yaparmisin?" dedigimde cay yapmak icin nasil kosturdugunu gormelisiniz.
- Hic kavga etmezmisiniz siz?
- Kavga evliligin tadi tuzu. Arada biz de tartisiriz. Kusup barismanin tadiayridir. Benim karim bir keci kadar inatcidir. Onunla barismak icin ugrasmak ayri bir keyif verir bana.
- Benim esim cok ciddi kadindir. Hic kucuk kiz havasi yok onda.
- Kucuk kizlar buyudukleri zaman artik sevgi, ilgi istemeye utanirlar. En ciddiyada en yasli kadinin bile o kucuk kiz mutlaka vardir. Yeter ki sen o tatlikizi sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o kucuk kizi asla aldatma. Yoksa bir daha sana guvenmez ve ne yaparsan yap hep kuskuyla bakar.Kucuk kizlar hem cabuk mutlu olurlar hemde cabuk kirilirlar. Cok narindir
onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumusak
dokunuslari severler.
- Bu tavsiyeni deneyecegim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum. Bazen islerim cok yogun oluyor o zaman eve cok yorgun gidiyorum.
- Bu sadece bir bahane. O kucuk kizi mutlu etmek dunyanin en kolay isi. Cogu
zaman birkac tatli soz yeterli olur. Sen o kucuk kizi mutlu ettiginde karsiligini fazlasiyla alirsin. Artik o seni rahat ettirmek icin elinden gelen gayreti gosterir. Karisi mutlu olmayan erkek
mutlu olamaz.Mutlu olmak isteyen erkek once hayat arkadasini mutlu etmelidir. Dusunsene
somurtkan, mutsuz, surekli soylenen biriyle yolculuga ciksan ne kadar mutlu olabilirsin.
- Haklisinda bende butun gun ailem icin calisip yoruluyorum.
- Yine para, yine dis sebepler. Evet para onemli ve gerekli ama kadinlar para icin erkekleri sevmezler. Para gecici mutluluklar verir.Kadinlar hediye almayi severler. Paran varsa hediye al tabi. Ama hediyeyle mutlu olmasini bekleme. Hediyenin yanina sevgini katmazsan hediyenin
bir anlami yoktur. Benim hicbir zaman cok param olmadi. Gunluk kazandim gunluk
yedik. Bazen ac kaldigimiz gunler oldu.
Hicbir zaman karimin kulaklarina altin kupe takamadim ama her zaman ask sozleri
fisildadim. Hicbir zaman boynuna pirlanta gerdanlik alamadim ama hep opucuklerle sevdim boynunu. Hicbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumusacik sardim bedenini ve mutlu ettim onu.
Adam ayaga kalkti.
- Bana musaade, artik gitmeliyim, karim merak eder. Sende git evine kucuk kizin gonlunu al, belki o kucuk kiz simdi evde aglayip duruyordur.
- Bulent de ayaga kalkti. Kuvvetlice elini sIkti.
- Sizi tanidigima cok memnun oldum.
Elini birakti koluna girdi. Yolun karsisindaki pastaneyi gosterdi.
- Hadi gel esin icin suradan cikolatali pasta alalim, dedi.
Pastayi aldilar. Adam hayatinda ilk defa karisina yas pasta goturmenin mutluluguyla, bin
bir tesekkur ederek evginin yolunu tuttu. Bulent de pastanenin yanindaki manavdan karisinin en sevdigi meyvelerden aldi.
Evine geldiginde karisi sismis gozlerle mutfak masasinda oturmus su iciyordu.Bulent hic konusmadan meyveleri buyukce bir tabaga dokup yikadi., sonra esinin onune koydu.
- Bunlar dunyanin en sansli meyveleri, dedi.
Inci hic konusmadi.
- Sorsana "niye" diye.
Inci kizgin kizgin:
- Niye? Diye sordu.
- Cunku dunyanin en guzel ve en tatli kadinin midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. Inci sasirmisti. Bir anda yuzunun
ifadesi yumusamisti.
- Bunlar senin sevdigin meyveler, senin icin aldim.
- Hayret bir sey! Her zaman kendi sevdigin meyveleri alirdin. Benim hangimeyveleri sevdigimi iyi hatirlamissin. Aslinda bu bekledigim istedigim birseydi. "bak senin sevdigin meyveleri aldim"Ama simdi kiymeti yok. Cunku sana cok kirginim, meyve alarak
gonlumu alamazsin.
- Ozur dilerim seni kirdigim icin.
Sonra Bulent yere diz coktu.
- Cezam neyse raziyim. Ama bir tek sey istiyorum senden. Seni delice
seven bu adami senden mahrum etme.
- Bulent yere comelmis, boynu bukuk bir vaziyette cok komik gorunuyordu.
Inci kikir kikir gulmeye basladi.
- Affetmek o kadar kolay degil. Bakalim hangi cezalara katlanabileceksin, dedi.
Bulent iste o zaman ona muzip muzip bakan esinin icinde sakladigi kucuk kizi gordu.
Bundan sonra her sey daha farkli olacak diye dusundu.
Her erkeğin okuması gerken, muhteşem bir hikaye.
Teşekkür ederim, paylaştığınız için.
Old 15-11-2009, 14:35   #85
Nur Deniz

 
Varsayılan

Hayat bu...

Zamanı geldi mi hüzünlü şarkıların, avunmanın, oyalanmanın, sadece zamana bırakmanın yoksa?

Sezen e döneceğim , ağlayacağım zaman zaman, ağlarken gülümseyeceğim, bir nokta koyacağım yazılmamış söylenmemiş bir şeye..Unutacağım...
Old 15-11-2009, 15:12   #86
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Biliyorum ki ben,
Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler dışında,
Hiçbir şeye sahip değilim.
Biliyorum ki ben,
Tatlı bir sevgiyi,küçük bir sevinci tattığım anlar dışında
Hiçbir şeye sahip değilim.
Goethe


Sevgili Goethe

Sevgiyi ve sevinci küçük görmemek gerektiğine ilişkin sözünü sevinçle okudum. Bence de yaşam bunlardan ibarettir. Felsefe, iktisat, hukuk, tıp ve tüm mühendislik bilimleri insanları sevindirmek için uğraşıyor. İnsan da azıcık sevgi için uğraşsa fıstık gibi hayatımız olur.

Son nefesinde ''Biraz daha ışık'' dediğin rivayet ediliyor. İnsanlar sevgiden anlamadıkları için sanıyorum seni yanlış anladılar: ''Biraz daha aşk'' dediğine eminim.

Sevgilerimle saygılarımla








Old 15-11-2009, 15:21   #87
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sevgili Goethe

Sevgiyi ve sevinci küçük görmemek gerektiğine ilişkin sözünü sevinçle okudum. Bence de yaşam bunlardan ibarettir. Felsefe, iktisat, hukuk, tıp ve tüm mühendislik bilimleri insanları sevindirmek için uğraşıyor. İnsan da azıcık sevgi için uğraşsa fıstık gibi hayatımız olur.


Son nefesinde ''Biraz daha ışık'' dediğin rivayet ediliyor. İnsanlar sevgiden anlamadıkları için sanıyorum seni yanlış anladılar: ''Biraz daha aşk'' dediğine eminim.

Sevgilerimle saygılarımla


Sizde olmasanız cesaret veren, elimde ve kalbimde kalacak söylemek istediklerim, kalsın diyorum, yazıyor siliyorum ama beni bir kalbim birde beynim hiç dinlemiyor..Teşekkür ederim..
Old 15-11-2009, 17:29   #88
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
elimde ve kalbimde kalacak söylemek istediklerim, kalsın diyorum, yazıyor siliyorum ama ...
Susmayı diplomatlara ve suçlulara bırakmak daha doğru. İçimizdeki dere akmazsa bataklık olur.
Old 15-11-2009, 17:42   #89
Nur Deniz

 
Varsayılan


Haftada birkaç kez gittiğim yolun manzarası bu resme benziyor artık ..Bende gittikçe ve döndükçe bu resme..Bazen hiç gereği yokken iniyorum arabamdan bir su başında güneş batarken..Güneşe bakıyorum, çünkü o zaman bakabiliyorum sadece..Aklıma gözlerine bakmaktan kaçındığım biri geliyor ..Sonra düşünüyorum.. Belkide gözlerine bakmaktan çekindiğim birini düşünmek için iniyorum hiç gereği yokken arabamdan …Neyi düşünüyorsam, sanki aklımdan çıktığı var..

Sonra güneş batıyor..

Ben eve dönüyorum…Aslında bu günlerde hiçbir yere sığamıyorum..






Old 15-11-2009, 23:36   #90
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Aklıma gözlerine bakmaktan kaçındığım biri geliyor ..

Size bir kalıntıdan bir alıntı vereyim:

Öyle bir mahcubiyetim var ki
Bundan hiç pişman olmadım:

Keşke gözlerine daha çok baksaydım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09013009 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.