Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Ömer adaletinin acısını paylaşıyoruz..

Yanıt
Old 08-11-2006, 12:20   #1
yağmurdamlası

 
Varsayılan Ömer adaletinin acısını paylaşıyoruz..

Merhaba arkadaşlar,
Sayın ömer adaleti yani hasan beyi Ankara Toplantısında tanıma fırsatı bulduk.O hem iyi bir üye olmakla sevecenliğiyle üyelerle itibat kurarken hem de acılı bir babaydı.Evlat kaybetmenin acısını ne yazık ki o çom iyi biliyordu ve bu acı veren ateşte henüz onun kalbinde çok yaralayıcıydı.Sizlere hasan beyin kızın sitesinin adresini vermek isterim...
www.gokcengocer.com buradan inceleyebilirsiniz arkadaşlar.Hepinize tek tek msj atmak yerine bu yolu tercih ettim hepinize mutlu bir ömür ve sevdiklerinizle yaşamanı dileklerimi sunuyorum..
Old 08-11-2006, 13:49   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Önce, Hasan Bey’e acısını hatırlatacak böyle bir yazı doğru olur mu diye endişe ettim. Sonra düşündüm ki, bu acı zaten unutulmayacağından, paylaşılmasını saklamaya da gerek yok. Bu nedenle Sayın yağmurdamlası'na teşekkür ederim.

Acı varsa, çekilir. Acı, sevginin yan ürünü. Sevgi, acı çekmekle yaşanmaya devam ediyor. Evlat sevgisi bitmeyeceğinden, sonsuz acıya da dayanmak gerekiyor.

Hasan Bey’in acıyı karşılamasındaki metanet ve olgunluğa hayranım. Yıkılmamış. Duyguların selinde boğulmamış. Dünyaya küsmemiş. İnsanlıktan hala umutlu: Bir şeylerin değişmesi için uğraş vermekte. Boş vermişliğe, aldırmazlığa karşı bir mücadele vermekte. Sanırım, hukukçu olmamasına karşın sitemizde olması da hukukun bu yönde gelişmesi için hukukculara yol göstermek içindir.

İnsan yaşamını hiçe sayıp, gereken özeni göstermeyen magandalara karşı hukuk daha etkili olmalı. Tehlike gerçekleştikten sonra hukuk ne yapsa boşuna oluyor. İnsan yaşamı geri gelmiyor. Hukuk ne yapacaksa daha tehlike doğmadan yapmalı.

Hasan Bey’in bu haklı mücadelesine hepimiz destek olmalıyız.

Belki bu desteği tek başımıza veremeyiz ama sitemizin Ceza HÇG bu konuda da bir tez hazırlarken, her üye kendince bir katkıda bulunabilir.

Gökçe’nin gözleri bize bakıyor. Diğer çocuk gözleri bakmıyor sanmayın. Her masumun gözü Adalet Meleği’nin elindeki kitaptan medet ummakta. Adalet Meleği’nin aklı ve yüreği bizde; hukukçuların içinde. Bu gibi hukuki çalışmalarda ileri adımları bizler atmalıyız. Hukukun gelişmesini Meclis Adalet Komisyonlarına havale etmemeliyiz. Sitemizin varlık nedeni o zaman anlam kazanır.

Her hukukçu hukuk bilgisini acılara karşı kalkan gibi kullanarak VAR olmalıdır; yoksa hukukçu değil, hukuk mezunu olur.

Saygılarımla
Old 08-11-2006, 14:43   #3
yağmurdamlası

 
Varsayılan

Sayın armağan bey aynı teşekkürü ben de size tekrarlıyorum.İlk önce ben de endişe duydum acaba hata mı ettim bu konuyu açtığım için faka gerçekten acılar biz yaşadıkça aslında hayatımızda yer almaya devam ediyorlar.Bizim sorunumuz insan hayatının kıymetsiz sayılmasına bir çözüm bulamamamız bence.Bu kadar kolay insan hayatı kazanılmıyor bir evlat kolay büyütülmüyor ve geriye kalan da kolay çekilmiyor.Sizlerin bilgisiyle ve tecrübesiyle bir çözüm yolu bulunması gerektiğine inanıyorum..Saygılarımla...
Old 09-11-2006, 16:13   #4
ömer adaleti

 
Varsayılan Hiç Bir Adalet Benim Adaletim Olmayacak

Merhaba Yağmur ve Armağan bey

Çok teşekkür ederim, yaşadığım acıya ortak olduğunuz için,kızımı cennet'e uğurlayalı bugün tam 136 gün oldu,her yolculuğun bir dönüşü var derler ama bu yolculukta kızımın dönüşü olmayacak,en çok beni sarsan da bu, bazan bunu tersinden düşünüyorum acaba kızım başka bir yerden, Dünya denilen yere uğurlandıda orayamı dönüşü oldu.Tıpkı bizlerinde döneceği gibi,Gökçen bana Allahın bir hediyesiydi, herkesin evladı gibi.

Hiç bir ana babanın yaşamı kendisine ait değildir,yalnızca çocuklarına aittir,şu anda gözlerini kapayıp 2 dakika için kendini benim yerime koyabilecek bir insan tanımıyorum,bir an öyle düşünseniz bile tüyleriniz diken diken olur,düşünmemek için kafanıza başka şeyler sokmağa çalışırsınız,çıldıracak gibi olursunuz.Allah kimseye böyle acı yaşatmasın.

Ama şu da bir gerçek ki hiç kimse ''benim başıma böyle bir şey gelmez'' diye düşünmesin,bende üstüme konduramazdım,bende diğer insanlar gibi bu toplumdaydım,bende diğer babalar gibi kızımı tehlikelere karşı uyarırdım,hatta gün gibi hatırımda elektirik kazaları konusunda özellikle uyarmıştım ve kızım bunu çok iyi biliyordu,ama şunu bilmiyordu ki dondurma almak için gittiği bir bakkal'ın dış kapısına elektirik akımı geçtiğini,ve bu iş yerini çalıştıran gayri insani yaratıklarında bu elektirik kaçağından haberleri olduğunu,kızımdan yarım saat öncesine kadar 2 küçük çocuğun daha bu kapıda çarpıldığını ama onların spor ayakkabı giydiği için olayı hafif atlattıklarını,bakkalı uyaran çocuklara,yaratıkların - ''Hadi Hadi saat geç oldu evinize gidin size ne kapıdan'', dediğini,yine aynı şekilde 2 gün önce kapının altından geçen elektirik kablosu için kendisini uyaran ve - ''buradan kapıya elektirik geçer birisinin canına sebep olursunuz'' diyen bir vatandaşada - ''Senin ne işin var gitsene köyüne'' diye terslediğini(bu insanlar aynı bu şekilde savcıya ifade verdiler)

Nereden bilebilirdi minik Gökçen'im,bilseydi o minik ellerini o kapıya uzatırmıydı,bilseydi dünya markası bir dondurma firmasının reklamlarına aldanıp gidermiydi o bakkala,bilseydi ülkemizde kaçak akım rölesinin zorunlu olduğunu ama TEDAŞ ın denetim yapmadığı için(elektirik parası ödemez iseniz elektiriğinizi kesmeğe anında gelirler) bir çok yerde kaçak akım rölelerinin takılı olmadığını,bilseydiki Atatürk ün kurduğu cumhuriyette insan hayatının çok ucuz olduğunu ve suçluların içeriye bile girmeden; babasının iş yerinin karşısında ,hiçbir şey olmamış gibi satışlarına devam edeceklerini. Bütün bunları bilseydi minik GÖKÇEN gidipte o kapıyı açmak için dokunurmuydu ?

Evet ben biliyorum kızım gelmeyecek artık ama kızımın sitesinde www.gokcengocer.com tüm bu duyarsızlıklara ve yaratıklara karşı savaş açtım,tek başıma kalsamda bu savaşımı sonuna kadar götüreceğim ve kazanacağım,Ülkemde başka Gökçen'lere kıyılmaması için mücadele edeceğim,Gökçen'in sayfası bir çok taşı yerinden oynatacak zamanı geldiğinde bunu herkes görecek ölmediğim müddetçe bu mücadeleme devam edeceğim.Mahkemenin bu yaratıklara vereceği ceza benim adaletim olmayacak''HİÇ BİR ADALET BENİM ADALETİM DEĞİLDİR'' benim adaletim olması için Gökçen'imin bana geri verilmesi lazım ki burada bile ailecek çektiğimiz acıların hakkı kalır eğer varsa bu adaleti yerine getirecek merci,ben çektiğim acıların karşılığını helal edeceğim.Buradan beni destekleyen,savaşımda benim safımda yer alan herkese teşekkür ederim.Umarım başka Gökçen'lere kıyılmaz,başka ocaklara ateşler düşmez bundan sonra.
Old 09-11-2006, 16:36   #5
üye8180

 
Varsayılan

Küçük ve sevimli gökçen için kurduğunuz siteye göz attım. Gözyaşlarım süzülüverdi birden. Allah rahmet eylesin. Nurlar içinde yatsın. Cennette o babası biliyorsunuz. Allah size de sabırlar versin. Kalbim sizinle.
Old 09-11-2006, 16:41   #6
yağmurdamlası

 
Varsayılan

Sayın hasan bey,
ALLAH ölüm acısını kimseye göstermesin desek de malesef hayatın gerçeğini kabullenmek istemesek de bu var ve varolacak da.Fakat böyle acı bir şekilde hiç ummadığın anda ölüm kapımızı çalınca insanı derinden sarstığına inanıyorum.Fakat toplumumuzun insan hayatına verdiği değerde azaldı maalesef..Duyarlılık kalmadı fakat size bu konuda arkadaşlarımızın yardımcı olacağını umuyorum..Hiçbir suç cezasını bulmadan bitmez vicdan mahkemesiyle karşılaşmak daha kötü bir cezadır..
Old 09-11-2006, 17:01   #7
cLaW

 
Varsayılan

Ömer bey,sizi anlayamam çünkü böyle birsey yasamadım,acınızı paylasırım dersem o da yalan olur kanımca,çünkü siz canınızdan bir parcanızı kaybetmissiniz ben hic kaybetmedim..ama sunu bilmenizi isterim,yazdıklarınızı okuyunca bile hüzne boğuldum ki siz bu acıyla yaşıyorsunuz,size saygı duyuyorum.Allah sabır versin demekten baska birsey gelmiyor elimden..
Old 09-11-2006, 17:07   #8
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sevgili Hasan Abim,
Sözlerimin kitlendiği, beynimin işleyişini yitirip aklımın durduğu anlar yaşıyorum seninle konuştuğumuzdan beri. Ceza Hukukundan çok iyi anlamasam da elimde ceza kitapları senin işine yarayacak,zihnini daha da açabilecek örnekler arıyorum,sana gösteriyorum, elimden/elimizden ne gelebilir diye düşünüp duruyorum. Bunun bir nedeni var, senin mücadelenle başlayacak/adım atılacak değişimlerin umudu!!!Tüm meslektaşlarımı da bu mücadeleye davet ediyorum izninizle.
Belki de günü geldiğinde Türkiye'de taşları yerinden oynatacak mücadeleni izliyorum, dinliyorum, defalarca takdir edip, hayran kalıyorum! Azmine, gücüne,bir hukukçu olmamana rağmen iyi bir hukukçu gibi kanunları araştırıp incelemene,tüm acına rağmen bunu bizlere hissettirmemek için yaptıklarına bakıyorum...Sen inanılmaz bir insansın,inanılmaz bir baba ve eşsin!

Gökçenimiz yeryüzünden gitti, kanatlanıp şeker pembesi bir kuş oldu belki ama yüreği onunla çarpan bir ailesi daha var artık. Türk Hukuk Sitesi! Burada abileri ablaları var. Onun için, onun adına ve tüm Gökçenlerimiz adına neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bunun için bir ilk adım var bildiğim kadarıyla, ancak bunun ilanı yapıldı mı bilemediğim için şu an yazmayı uygun görmüyorum.
Miniğim Gökçenimin huzur içinde olmasını dileyerek, ona sonsuzlukta açan ve renklerin en güzellerinden binlerce çiçek sunuyorum!
Canım Hasan Abim ne desem boş olacak biliyorum ama, sana ve tüm ailene sonsuz sabır, metanet ve başsağlığı diliyorum.
Saygılarımla...
Old 10-11-2006, 02:52   #9
crocus

 
Varsayılan

Biraz önce siteye girdim ve keşke girmeseydim çok etkilendim.Ama çevrenin bilinçlenmesi ve sizin acınızı hafifletmesi açısından çok iyi olmuş.En acısı evlat acısı derler..O yüzden size ve ailenize sabır dilemekten başka elimden birşey gelmiyor,keşke gelebilse..Unutmayın ki siz ne yaparsanız yapın,nerde olursanız olun omzunuzun üstünde sizi izleyen zeytin gözlü bir melek var....
Old 11-11-2006, 15:19   #10
Kavaz

 
Varsayılan

Sayın Hasan Bey;
Tanısma toplantımızda sizin eşinizin ve kızınızın gözlerindeki ifadeyi gördüğümde,içinizdeki çıglikları duydum.Eminim ki sızın su an ki çabalarınız bu çığlıkların ufak bir yansıması.Bazen yapmak istediklerimiz için uğraşırken bir de bakıyoruz ki biz hala yolun başındaymışız ve daha yapmamız gereken çok şey varmış.Bu nedenle çok uzun bir yolda yürümeye başladığınızı söyleyebilirim.Ancak vazgeçmeyeceğinizi de biliyorum.Önemli olan yalnız yürümediğinizdir.
Bunların yanında,bildiğiniz gibi,kim neyi hak ediyorsa ona o verilmelidir.Bu konuda kesinlikle içimde bir acıma duygusu veyahut bir tölerans bulunmamaktadır.Yalnız burada onemlı olan nokta kişinin hak ettiğinin(ceza veya ödül)sınırlanın belirlenmesidir.Bu sınırlamalarda neleri esas almak gerekir diye düşünüyorum.Sizinde belirttiğiniz gibi verilen hiç bir ceza minik bir meleğin yaşam hakkının elinden alınmasına karşılık verilemez.Ancak sorumluluk bakımından yaklaştığımda;bu hayatta en nefret ettiğim ve tahammül edemediğim husus,bir işin iki kere yapılmasıdır ve eger bir kerede yapamıyorsan sırf yapmış olmak için yapılmış gibi göstermektir.Bu konuda asla taviz veremiyorum ve sinirden çıldırıyorum.Bunları harhangi bir kurum,sistem veya kişi için soylemiyorum.Bir sekilde görevini ihmal eden,savsaklayan,eksik yapan,yapmayan herkes sorumluluğunu yerine getirmemesinden dolayı,ortaya çıkan zararları göze almak zorundadır.Öncelikle bu bilinç yerleştirilmelidir.
Kelebeğimiz için çok üzgünüm(biliyorsunuz bazı düşüncelerim var melek ile ilgili)her bir fotografı ile uğrasırken,inanamıyorum,inanamıyorum...Gülücükleri nde,gözlerindeki ışıltıyı ve kalbini görüyorum.Ne kadar şanslıymış sizin gibi bir aileye sahip olduğu için.Eminim çok gururludur.Bu hayata sıkı sıkıya tutunup verdıgınız mucadeleyı gördukçe daha da gurur duyuyordur.Abla olan Meleğimiz(ismini yazmak istemedim)içinde diyebilirim ki;çok küçük yasta hayatta nelerle ugrasması gerektiğini ve ne için yaşadığını ve en önemlisi hakkını aramayı öğreniyor,vazgeçmemeyi,kararlılığı,birey olmanın ne demek olduğunu ve daha bir çok şeyi...Kuvvetli bir kişilik büyütüyorsunuz,yaratıyorsunuz.Belki büyünce o da harika bir hukukçu olur ne dersiniz?
Hasan Bey ve değerli ailesi;
Ankara'da bir kolunuz olduğunu unutmayınız.Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.Sizin acınızı dindermek mümkün olmayacak ama en azından baskalarının bu acıyı yaşaması engellenebilecektir.Umudunuz umudumuzdur,acınız acımız...
Saygılarımla...
Old 11-11-2006, 21:48   #12
Merhaba

 
Varsayılan

Merhaba,

Tam da şimdi, şu an, bu konu başlığı dikkatimi çekti ve okudum.

Öyle derin bir teessür içindeyim ki….

Aniden yüreğe saplanan, ama öldürmeyen yüzlerce okun veremeyeceği kadar acı ve hüzün….

Böyle durumlarda söylenebilecek tüm sözlerin ne anlamı olabilir bilemiyorum…

Dilim tutuk….

Ben de acınıza dokunduysam bağışlayın….

Umarım ve dilerim ki bu dokunuş, çok azına da olsa teselli olur büyük acınızın…

Sabır ve metanetler diliyorum. Sabır ve metanetler diliyorum tüm kalbim ve duygularımla…

Çocuklar bu dünyada da melektir….Çocuklar o alemde de melektir…

Zamanın sonsuzluğunda hep melek olarak kalacak onlar…

Hep melek olarak kalacak onlar…..


(Merhaba)
Old 13-11-2006, 19:17   #13
asiyeöngü

 
Varsayılan

Allah, kimseye böyle bir acı vermesin. Başınız sağolsun.
Old 13-11-2006, 20:36   #14
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Hasan Bey'in acısından daha büyük bir acı olabilir mi, bilmiyorum.

Ancak kendisi ve ailesiyle tanışmış biri olarak bu acıyı taşımalarındaki vakara tanık oldum. Bu, çok az bulunan birşeydir. Tüm ailenin önünde saygıyla eğilmek gerek. Kızlarının adına kurulan kütüphane gerçekten örnek olacak bir davranış.

Bazı insanlar acılarına saplanıp kalırlar, Hasan Bey ve ailesi gibi bazı insanlar ise acılarını asaletle taşımayı becerirler.

Ne söylesem eksik kalacak...
Old 13-11-2006, 22:09   #15
minee.mine

 
Varsayılan

Sözcüklerin tükendiği insanın çok şey söylemek isteyipte hiçbirşey söyleyemediği bir durum . Çünkü ne yapsak ne desek acınızı sizin yaşadığınız şekilde hissedemez acınızı hafifletemeyiz....
Tanrıdan size ve ailenize sabır diliyorum ..............
Başınız sağolsun.... Allah başka acı göstermesin
Old 14-11-2006, 15:52   #16
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Ben konuyu baştan itibaren izliyordum. Özellikle bir şeyler yazmak istemedim. Bu konuda ne yazılabilir ki...Bir insan nasıl teselli edilebilir.Benim de 16 yaşında bir kızım var...Tırnağına bir şey olsa canım yanar...Böyle durumlarda hep o aklıma gelir.

2 yıl önce, bir avukat arkadaşım 11 yaşındaki kızını trafik kazasında kaybetmişti. Başsağlığına gittiğimde, hiç bir şey diyememiştim. Sadece uzun süre sarılıp, ağlaşmıştık. O travmayı ben bile aylarca üzerimde atamamıştım.

Arkadaşım ise, o günden sonra bir hayalete dönmüştü...Gercekten em büyük acının evlat acısı olduğuna o gün inanmıştım.

Ama Hasan Bey hakkında yazılanları okuyunca, olması gerekenin bu olduğuna inanıyorum. Çünkü bir ailesi var ve hayat devam etmektedir. Minik yavrusunun anısına anlamlı bir eylem içindedir. Kendisini bu dik duruşundan dolayı kutluyorum.

Başsağlığı diliyorum.

Saygılarımla
Old 14-11-2006, 19:24   #17
ömer adaleti

 
Varsayılan Sen Ne ÇektİĞİmİ Bİrde Bana Sor

Böyle bir şarkı var hatırlarsanız,çok doğruymuş.Şu anda yaşadığım bir anı anlatayım,okumakta olduğunuz yazımı,yazmadan önce Suat beyin mesajını okumağa başlamıştım,tam o esnada eşime,kızım Sencer in dersine yardım için arkadaşımın geleceğini haber vermek üzere telefon açtım..... telefon açıldığında ''babbaaa'' diye ses geldiği an dondum kaldım kızım GÖKÇEN... BİR AN KARŞIMDA KIZIM GÖKÇEN VARDI SANKİ... imkansız belki ama sanki hiç bir şey olmadı, bütün yaşadığım kötü şeyler bir kabusdu,farkında olmadan uyandım ve işte kızım Gökçen karşımdaydı, beynim durdu sanki , o bir kelime süresinde donan zaman eridiğinde farkına vardım.Kızım Sencer ile konuşuyordum,Sencer'ime söyleyeceğimi söyledim telefonu kapadık ama.....tutmağa çalıştığım gözyaşları boşanıverdi,şu anda yaşadığım gerçek bu ve içim allak bullak oldu,bir kez daha bilendim duyarsız yaratıklara karşı,yemin ettim artık bu yaratıklara ülkemde rahat yaşama şansı vermeyeceğime,hukukçu değilim ama bana göre bilinçli taksirin kalkması lazım.Bu kadar ince çizgiyle ayrılan iki madde arsında 20 yıl gibi büyük bir fark olamaz.Eğer bir insan olası kasttan yargılanması gerekirken,bilinçli taksirden yargılanırsa(yanlışlıkla) 20 yıl daha az yatacak,böyle madde olur mu?
Saygılarımla
Old 15-11-2006, 00:03   #19
ömer adaleti

 
Varsayılan

Ayfer hanım
Siz harikasınız bu fotoğrafa yazdığınız yazının anlamı bizim için çok derin,anlatmama imkan yok siz anlayın lütfen sizi çok seviyoruz sevgili öğretmenim
saygılarımla
Old 15-11-2006, 00:32   #20
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Hasan Bey,

Bahsettiğiniz olayı, çok sevdiğim ve 7 yıldır hasret olduğum babaannemin vefatından sonra bire-bir ben de yaşadım. Telefonda bir başkasının sesini, bir an -bıçak gibi keskin bir an- babaannem zannetmiş ve donakalmıştım. Anlatması zor; şuurun bulanıklaştığı o an biraz daha devam etse sanırım çıldırmak olasıydı.

Ne yazık ki sadece o an bakımından sizi anlayabiliyorum ama acınızı tümüyle paylaşıyorum.

Yine yine boğazım düğümlendi. Size sabırlar dilerim.

Sevgilerimle.
Old 15-11-2006, 01:11   #21
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Sınıfımın Meleği



Sevgili Gökçen,
Bu yıl 1.sınıf okutuyorum ,hepsi de senin gibi melek.Öyle masum öyle temizler ki.Ama biz büyükler maalesef sizler kadar masum ve temiz değiliz.Sizlere karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen büyüklerinizi nasıl affedeceksiniz bilmiyorum.

İnsanın içinden bazen; bu pis,acımasız ve senin gibi yüzlerce minik çocuğun canına kıyıldığı savaşları görmemek için senin gibi melek olmak geliyor .Yerinde rahat uyu meleğim.Bulunduğun yerin bu dünyadan çok daha iyi bir yer olduğuna inanıyorum.Seni sevenlerin seni yaşatıyor Gökçencim.Seni sınıfıma yerleştirdim ve hep orda kalacaksın.Resimdeki diğer arkadaşlarınla beraber büyüyeceksin.Ama sanıyorum bu arada ben senin yanına gelmiş olurum.Senin için dua edemiyorum zira sen zaten bir meleksin.
Old 15-11-2006, 16:07   #22
ömer adaleti

 
Varsayılan

Sevgili JEAN
Evet o an.... beynim tamamen durdu sanki bütün yaşadıklarım çok gerçekci bir kabustu ve ben farkında olmadan uyanmıştım işte GÖKÇEN bana ''babbaa'' diyordu.Sen yaşamışsın çok iyi anlıyorsun sen ne hissettiysen bende onu hissettim umarım babaanne de Gökçen'le birliktedir ve bizleri izleyerek mutlu oluyorlardır. Allah rahmet etsin sevgili arkadaşım mekanı cennet olsun.
Old 15-11-2006, 18:33   #23
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

hasan bey ( bu son.bundan sonra abi ) bu sayfayı şimdi okuma fırsatı buldum.
ve herkes gibi ben de çok ama çok üzüldüm.dünya tatlısı bi meleğiniz var.evet o hala var.belki madde yok ama ruh var.boncuk gözleriyle hepimize bakıyo görmüyo musunuz?
acınızı paylaşıyorum demek çok silik kalacaktır biliyorum ama, söyleyecek söz bulamıyorum...
Old 15-11-2006, 18:47   #24
ömer adaleti

 
Varsayılan

Sevgili Elvann
Tabiki abi demenden memnun olacağım,hepiniz benim kardeşimsiniz,bugün kütüphanenin tabanı yapıldı,kitap rafı için ölçüler alındı,yarın çelik kapı ve pencere korkuluğu ölçüleri alınacak,bilgisayarlar için tesisat çekilecek sanırım bütün bunlar yapılırken meleğimde bizi boncuk gözleriyle izliyor olacak,seninGökçen'i gördüğün gibi bende görüyorum,çok teşekkür ediyorum sana ve tüm kardeşlerime elvann. Çok şey söylemek istiyorum ama....
Old 01-12-2006, 08:58   #25
TUNA

 
Varsayılan

Yine işler ve mesjları ancak okuyabldim. gerçekten çok üzgünüm. böyle bir acı karşısında ne söylense boş. ateş sadece düştüğü yeri yakar.
Old 06-12-2006, 17:50   #26
Ayfer Gökçen

 
Varsayılan Meleğimize ait bir haberi paylaşmak istedim.



Küçük Gökçen'in ismi yaşayacak,

Gaziantep'te, yaklaşık 5 ay önce marketten dondurma almak isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden 9 yaşındaki Gökçen Göçer'in ismi, okulundaki kütüphaneye verildi.




Elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Mehmet Emin-Zekiye Üstünel İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisi Gökçen Göçer'in ismi, babası ve öğretmenlerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Valiliği'ne yaptığı başvuru sonucu okulun yeni yapılan kütüphanesine verildi. Kızının isminin kütüphaneye verilmesinin ardından kitap bağışı kampanyası başlatan baba Hasan Fuat Göçer, "Gökçenim geri gelmeyecek ama bu kütüphane veya kütüphaneler binlerce Gökçen yetiştirecek ve buralardan yetişecek çocuklar, ülkeye daha faydalı ve daha duyarlı olacaktır" dedi.

Acılı baba, kızı Gökçen'in bir duyarsızlık sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, duyarlı insanlardan bu kampanyaya destek vermelerini istedi. Baba Göçer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımızın daha iyi eğitim alabilmesi için bilgisayarlı bir kütüphane olması gerektiğini düşündük. Böylelikle çocuklarımız verilen ödevlerini burada yaparak internet kafelerden kurtulmuş olacak. Aynı zamanda kitap kampanyası başlattık. İnternette Gökçen adına açtığımız siteden yardımsever insanlar katılarak bu kampanyaya kitap bağışı yaparak destek veriyor. Ülkemizin geleceği bu çocuklarımıza emanet. Cahil bir toplum olmaktan kurtulup duyarlı insanlar yetiştirmek için eğitimin ve kütüphanelerin büyük önemi var. Benim kızımın başına gelen, duyarsızlıktan kaynaklanmıştır. Bunun için bütün duyarlı yardımsever insanlardan destek bekliyoruz."

Baba Göçer, kampanyaya destek vermek isteyenlerin, kızı adına kurduğu "www.gokcengocer.com" internet adresinden bilgi sahibi olabileceğini kaydetti.

Gökçen'in sınıf öğretmeni Serap Kaleoğlu ise, Gökçen'in adının kütüphaneye verilmesinin gurur verici olduğunu ifade ederek, "Bir ilki gerçekleştirdik. Gurur verici bir olay. Keşke Gökçen de aramızda olsaydı. Gökçen çok sessiz, temiz, pırıl pırıl bir çocuktu. Herkes tarafından sevilen bir öğrenciydi. Duygusal ve hassas biriydi" dedi.

Gökçen'in sınıf arkadaşları Niran Karakuzulu ve Çağatay Öner de, arkadaşlarının adının yaşatılmasından dolayı mutlu olduklarını ifade etti.
(TB-MT-NÇ-NÇ-Y) iha Yayın Tarihi : 2 Aralık 2006 Cumartesi
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07372308 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.