Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşçi alacak ve Hizmet Tespit davasında ispat sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-12-2016, 14:48   #1
mskaya

 
Varsayılan İşçi alacak ve Hizmet Tespit davasında ispat sorunu

ayın Meslektaş ve Üstadlarım,
Daha önce sitede açılan konularda da çok araştırmama rağmen tam olarak sorunuma uygun bir cevap bulamadığım için bu konuyu açmış bulunmaktayım. Değerli bilgileriyle yardımda bulunanlara şimdiden sonsuz teşekkürler.
Müvekkilim bir iş yerinde yaklaşık altı yıl boyunca(2010-2016 arası) sigortasız olarak çalışıyor. Daha sonra işten atılıyor.
Bu süre boyunca çalışmasına tanık olarak aynı işyerinde çalışmayan fakat komşu işyerinde çalışan kişiler, işyerinin bulunduğu apartman yöneticisi, kapıcısı gibi kişiler vardır.
Yazılı delil olarak da müvekkilin birkaç banka şubesinde sürekli olarak işveren adına olan teminat mektupları ve çekleri teslim aldığına dair imzalı belgeleri ilgili bankalardan istetmeyi düşünüyorum.
Yine aynı zamanda elimizde müvekkil imzalı şirket adına teslim aldığı bir takım belgeler var.
Doğru mu yaptım bilmiyorum ama ben öncelikle alacak davası açtım. Kıdem, fazla çalışma, ihbar vs alacakları talep ettim. Dava dilekçesi ekine yukarıda bahsettiğim müvekkil imzalı belgeleri ekledim ve tanık deliline dayandım.
Şimdi hizmet tespit davası da açmalı mıyım? eğer açarsam ispat sorunu yaşar mıyım?
Açmazsam alacak davasında ispat konusunda sorun yaşama ihtimalim olur mu?
Herkese şimdiden teşekkürler.
Old 13-12-2016, 11:30   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Açmış olduğunuz alacak davasından sonra veya öncesinde hizmet tespiti davası açmanız durumunda hizmet tespiti davasının bekletici mesele sayılması gerekir. Yani hizmet tespiti davası kesinleşmesi beklenir ve sonrasında alacak davası karara bağlanır. Bu konuda ki yargıtay kararı aşağıda yer almaktadır.

Ayrıca zaten elinizde müvekkilinizin söz konusu işyeriyle ilgili işlem yaptığınıza dair evrak varsa ispat sorunu yaşamazsınız diye düşünüyorum. Komşu işyerinde çalışan kişiler, işyerinin bulunduğu apartman yöneticisi, kapıcısı gibi kişileri tanık da dinletebilirsiniz. Hizmet tespiti davalarında fiili çalışmanın nasıl ispat edilmesi gerektiğine dair aşağıda ki 2. yargıtay kararı işinize yarayabilir.
T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/35299
Karar: 2009/1731
Karar Tarihi: 22.01.2009


ÖZET: Davacı tarafından aynı davalılar aleyhine hizmet tespiti davası açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, açılan bu hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmamış sonucu beklemeden hüküm kurulmuştur. Hizmet tespiti davası sonucu verilecek karar iş bu davayı etkileyeceğinden mahkemece sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli buna göre hüküm kurulmalıdır.

(4857 S. K. m. 17, 57) (1475 S. K. m. 14) (1086 S. K. m. 45)

Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, giyim, yemek yardımı, bayram ikramiyesi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalılardan Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü Temsilen Taşlıçay Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi O. F. Tüfek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dosya içeriğinden, davacı tarafından aynı davalılar aleyhine hizmet tespiti davası açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, açılan bu hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmamış sonucu beklemeden hüküm kurulmuştur. Hizmet tespiti davası sonucu verilecek karar iş bu davayı etkileyeceğinden mahkemece sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli buna göre hüküm kurulmalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

YARGITAY 21. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/1442
KARAR: 2015/648

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 2005/Ocak – 15.06.2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ve prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait büfede garson olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi veya bildirilen çalışma bulunmadığı, davacı tanıkları davacının çalışmalarını doğrularken davalı tanıklarının davacının davalı yanında geçen çalışması bulunmadığını beyan ettikleri, dönem bordrolarının dosya arasına alınmadığı ve bordro tanığı da dinlenilmediği, komşu işyeri tanıklarının tespiti için zabıtaya yazılan yazıya ise etrafta davacıyı tanıyan bilen bulunmadığını bildiren müzekkere ile cevap verildiği, davacı tarafından delil olarak sunulan fotoğraflarda üzerinde lacivert renkli işyeri üniforması olduğu anlaşılan kıyafet ile bir büfe önünde durduğu anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.

Somut olayda; davalı işyerinin dönem bordroları dosya arasına alınmadan, varsa bordro tanıkları dinlenilmeden ve zabıta tarafından komşu işyeri tanıklarının tespiti için yazılan yazının yetersiz olduğu, komşu işyeri tanıklarını tespit etmediği, zabıta tarafından komşu işyeri tanıkları tespit edildikten sonra tanıkların mahkemece dinlenilmesi gerektiği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.

Mahkemece yapılacak iş; davalı işyerinin talep edilen döneme ait bordrolarını getirterek re'sen tespit edilecek bordro tanıklarını dinlemek, davalının tanık olarak dinlettiği ve davacının 20.03.2012 tarihli dilekçesinde belirttiği E... Han'daki Turkcell işyeri sahibi ile Hasan isimli kişiler haricinde, davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile çalışanları tespit edip bu kişilerin de beyanlarına başvurmak, komşu işyeri sahipleri dinlenilirken davacının delil olarak sunduğu fotoğrafları da göstererek fotoğraflardaki büfenin davalıya ait işyeri olup olmadığını, davacının giydiği kıyafetin işyeri kıyafeti olup olmadığını sormak, davalıdan da bu fotoğraflar sorularak davacının giydiği kıyafetin işyerine ait olup olmadığını açıklatmak, davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamında olup olmadığını ve vergi kaydını araştırmak, zabıta marifeti ile işyerinin handaki diğer işyerlerine servis yapıp yapmadığını, yapıyorsa servisin kim tarafından yapıldığını, ayrıca büfede yiyecekleri kimin hazırladığını araştırmak, yine davalıdan da bu hususları sorarak zabıta tarafından düzenlenecek tutanak ile beyan arasında çelişki varsa gidermek, davacıdan da davalı işyerinde başka çalışan olup olmadığı sormak ve başka çalışan olduğu beyan edilir ise bu kişi/kişileri dinlemek, davalı tarafından davacının evsiz olduğu iddia edildiğinden davacının nerede yaşadığını ve davalı büfede çalışmıyor ise geçimini nasıl sağladığını yine zabıta marifeti ile tespit etmek, davalının işyerinin bağlı bulunduğu karakoldan işçilik alacaklarına ilişkin dosyada davalının belirttiği şekilde hırsızlık olduğuna dair kayıt bulunup bulunmadığını sormak ve böylece toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-12-2016, 09:42   #3
mskaya

 
Varsayılan teşekkürler

Üstadım cevabınız için çok teşekkür ederim. Ben açtığım alacak davasında delil olarak müvekkilimin o işyerinde çalıştığını kanıtlamak için imzaladığı birkaç belge koydum fakat "birkaç banka şubesinde sürekli olarak işveren adına olan teminat mektupları ve çekleri teslim aldığına dair imzalı belgeleri" deliller kısmında özel olarak belirtip o bankalara müzekkere yazılarak ilgili belgelerin istenilmsini talep etmedim.
acaba bu bir hak kaybıma sebep olur mu duruşmada tanıklarımı bildirip bu bankalara müzekkere yazılmasını istesem mahkemece kabul edilir mi?
Eğer dava dilekçsi ile bildirmemişsiniz bu delilleri sadece tanık delili ve son birkaç aya ait imzalı belgeler ile alacak davasını kazanamazsınız diyorsanız Hizmet Tespit davası açmalımıyım?
Teşekkürler.
Old 16-12-2016, 09:47   #4
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Bence bankalardan da ilgili belgelerin istenmesini talep etmeniz yerinde olur. Delil listesinde bu yazılardan bahsetmişseniz talep edebilirsiniz. Ancak talep etmemeniz hak kaybına neden olacağını da zannetmiyorum. Zira zaten işveren adına olan imzalı belgeler ve tanık beyanıyla davanızı ispat edebilirsiniz.
Ayrıca ben sizin yerinizde olsam alacak davası devam ederken hizmet tespiti davası açmam. Yukarıda bahsettiğim üzere bu davanızı uzatır. 5 yıllık hak düşürücü süre geçmeyecekse alacak davası bittikten sonra bu davayı da dayanak olarak gösterip hizmet tespiti davası açmak daha isabetli olur diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşçi Alacağının Belirsiz Alacak Davasında Açıklanması savunma Meslektaşların Soruları 3 01-09-2014 13:31
Hizmet Tespit & İşçi Alacağı, Hakdüşürücü Süre Av.Bülent AKÇADAĞ Meslektaşların Soruları 7 10-01-2009 10:07
hizmet tespit ve alacak davası parézer Meslektaşların Soruları 2 05-10-2007 14:28
menfi tespit davası teamül iddiası ve ispat sorunu Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 2 24-02-2007 12:24
hizmet tespit davasında husumet sorunu denk Meslektaşların Soruları 1 06-04-2006 18:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03259397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.