TCK 244/4.md. maddi ve manevi unsuru oluşmuş mudur?

Sayın meslektaşlarım merhaba,
Müvekkilim Rus uyruklu A,ülkemizde ikamet etmek için, Türkiyede eğitimine devam etmesini istediği kızını da yanına alarak gelmiş, burada ev almak için tapuya başvuruda bulunmuş,Ege ordu komutanlığından izin yazısı beklemektedir.Müvekkilim satın alıp henüz tescilini gerçekleştirmediği evin parasını da ödeyerek ikamet etmeye başlamıştır. Bu arada internet ortamında gezerken Londra/İngiltere'de bulunan firmada danışmanlık işi yapmak üzere anlaşama sağlamış ve sözleşme imzalayarak mail ile göndermiştir.Firmada çalıştığını söyleyen ve Rusça konuşan biri müvekkili aramış, hesabına para göndereceklerini, hesabına yatan paranın içinden kendi payına düşen ücretini alarak başka bir hesaba göndermesi gerektiğini söylemiştir. Karşı tarafa güvenen müvekkil, banka şubesine giderek hesabına yatan parayı söylenilen şekilde göndermiştir.
Aradan bir kaç gün geçtikten sonra müvekkil yine aynı banka şubesine başka (kendi ile alakalı) bir iş için tekrar gittiğinde banka güvenliği tarafından Bilişim suçları büro amirliğine teslim edilmiştir. Meğer müvekkilin hesabına gelen para, X şirketinin hesabından şirketin bilgisi olmadan müvekkilin hesabına aktarılmıştır. Bilişim suçları büro amirliğinde ifadesi alındıktan sonra savcılığın telefonla talimatı üzerine salıverilmesine karar verilmişse de müvekkil yabancılar şubeye teslim edilmiştir. Malumunuz üzerine yabancılar şube, suça karışan herkesi sınırdışı ettiğinden müvekkili de sınırdışı etmek üzere Geri Gönderme Merkezinde bekletmektedirler.Yabancılar şube, müvekkilin sevk maddesinin TCK 244 olduğundan bahisle sınırdışı edileceğini, ancak takipsizlik ya yada beraat kararı ile serbest bırakabileceklerini söylemektedirler. Benim şahsi kanaatim suçun hem maddi hem de manevi unsurunun oluşmadığı, dolayısı ile müvekkilin aldatıldığı için suçsuz olduğu, atılı suçtan dolayı yargılanamayacağı kanaatindeyim.Müvekkilin sınırdışı edilmemesi için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hakkında siz değerli meslektaşlarımın acil yorumlarınızı ve yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla.

Yabancıların sınır dışı edilmesi ; suç işlendiğinin yargılama makamları önünde sübuta ermesi ve bu durum üzere , hapis cezasına mahkumiyet ile cezanın infazının tamamlanmasından sonra mümkün olacaktır.Aksi durumda , yani kişi hakkındaki soruşturmanın kovuşturmaya dönüşüp , neticede ceza almadan önce sınır dışı edilmesi kanuna aykırı olacaktır.Kaldıki şahsın , yargılamasının yapılmaması halinde suç işlediğine kim karar verecektir ?Ayrıca şahıs sınır dışı edildiğinde yargılaması nasıl yapılacak ve ceza tertibi yoluna gidilirse mezkur ceza nasıl infaz edilecektir ? Tüm bu hususların ilgili makamlarca gözönüne alınmasına yönelik ihtarlarınızı yapmanızın faydalı olacağı kanaatindeyim. Şunu da belirtmekte fayda var ki ; adli para cezasına mahkumiyet ya da hapsin başkaca tedbir hallerine çevrilmesi durumunda da sınır dışı edilme kararı verilmez.