|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-11-2008, 20:41 | #1 |
|
bankanın sorumuğu olduğu miktarda şubeye ilamsız takip
Bankaların çeklere ilişkin sorumlu olduğu miktarlar için yapılan icra takibinde, bizzat şubeye yapılan takip husumet yönünde reddedilir mi? İcra takibinin ilgili bankanın genel müdürlüğüne mi yapılması gereklidir yoksa genel müdürlüğe izafen işlemi reddeden şubeye mi? Zira bildiğim kadarıyla banka şubelerinin taraf sıfatı yoktur. Dolayısıyla bizzat şubeye yapılacak bir icra takibine itiraz söz konusu olacaktır. Bu ihtimalde itirazın iptaline dahi gidilmiş olsa, husumet nedeniyle dava reddedilir düşüncesindeyim.
Konu ile bilgi veren tüm meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim. |
11-11-2008, 21:30 | #2 |
|
Acaba çeki ibraz ettiğinizde ödemekle sorumlu olduğu miktarı ödemekten neden imtina etti banka şubesi?
T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi E:1985/7416 K:1986/161 T:24.01.1986 ALACAK DAVASI BANKA ŞUBELERİNİN YETKİLERİ Banka şubesi, şube konusu içinde kalmak koşuluyla; sözleşme yapmaya, semeni saptama ve tahsile, sulh ve tahkime, davada aktif ve pasif husumet ehliyetine haiz olmaya, bono, poliçe ve çek düzenlemeye yetkilidir. 818 s. BK m. 450, 451, 453/2 Taraflar araşındaKi davadan dolavı, (Soma Asliye Hukuk Hakimliği)'nce verilen 29.5.1985 tariH ve 606 - 145 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü Davacı vekili, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalının müvekkili bankaya (300.000) lira borcu bulunduğunu, ödemediğini yapılan takibe itiraz edildiğini belirterek (300.000) liranın faiz ve inkar tazminatı ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, banka şubesinin dava açma yetkisi bulunmadığını, asıl borçlunun Şefik olup müvekkilinin bankaya bir borcu olmadığı gibi müşterek borçlu ve müteselsil kefil de olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, ilgili dosya, belgeler ve bilirkişi raporu gereğince (170.419.15) liranın faiz ve inkar tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu olayda, banka şubesince dava dışı kimseye davalının kefaleti ile açılan kredi ilişkisi nedeniyle oluşan borcun tahsili için banka şubesi yetkilisinin (özellikle şube müdürünün) dava açma hakkı olup olmadığı, diğer bir deyişle, banka şubesinin davada taraf olup alamayacağı tartışma konusu yapılmış bulunmaktadır. Sorunun çözümlenebilmesi için şubenin başında bulunan mümessilin sıfatı ve yetkilerinin ne olduğu hususu açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Şube başında bulunan kişiye şubenin mevzuu icinde kalma koşulu ile şube işlemlerinin gerektirdiği bütün sözleşmeleri akd ve yerine getirme yetkisi verildiğine göre, bu yetkinin BK.nun 49. ve onu izleyen maddelerinde düzenlenmis bir ticari mümessili oldugunun kabulü gerekir. Ticari mumessiller ise, ozellıkle dış ilişkilerde kanunun tayin ettiği ayrık durumlar dışında yetkileri sınırlandırılamayacağından; fevkalâde mahiyet taşısa bile, şube mevzuu içinde katma koşuluyla her türlü işlemleri işletme adına akd ve ifasına yetkili bulunmaktadırlar. 0 halde, şube başında bulunan ve ticari mümessil yetkisini havi banka müdürünün OK.nun 450 ve 451. maddeleri hükümleri ile 453/2. maddesinin mefhumu muhalifinden şube mevzuu içinde kalma koşuluyla sözleşme yapmaya, semeni tesbit ve tahsile, sulh ve tahkime, davada aktif ve pasif husumet ehliyetine haiz olma yetkisine, bono, poliçe ve çek düzenlemeye yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir. Esasen, Yargıtay'ın içtihatları bu yonde olduğu gibi (Yargıtay Ticaret Dairesi 1.10.1963 gün ve 1638/3600 sayılı kararı, Yargıtay HGK.nun 15.1.1964 gun ve 55/T.~D. 600 sayılı kararı) doktrinde de bu hususlar yukarıda acıklandıgı sekilde kabul edilıp savunulmaktadır (Bkz. Prof. H. Arslanlı, Kara Ticaret Hukuku Umumi Hükümler, İst. 1960 s. 104 - 106, 166 - 172; S. Akyazan, Banka ve Ticaret Hukuku, Ank. 1972, s. 64- 71; Prof. Poroy ~st. 1983, s. 43-44). 0 halde, mahkemece itirazın iptali davasının banka şube yetkilisince açılmasında usule aykırılık olmadığı şeklindeki kabulünde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. So n u ç Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle mahkeme kararının (ONANMASINA), bakiye 20.448.- lira temyiz ilam harcının davalıdan alınmasına, 24.1.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak:YKD - 1986/4 - Sayfa:547 |
12-11-2008, 09:35 | #3 |
|
Sayın Av. Feridun Bey
Göndermiş olduğunuz Yargıtay Kararı için çok teşekkür ederim. Bankanın red gerekçesi, 6 aylık zamanaşımına uğramış olması sebebiyledir. Ancak yasadan kaynaklanan bir alacak olması sebebiyle 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının 10 yıl olduğuna ilişkin Yargıtay kararının olduğu forumda gündeme gelmesine karşın, henüz foruma bir karar konulduğuna rastlamadım. Ayrıca başka bir banka şubesi de vekaletnamede, bankanın sorumlu olduğu miktarın çekilmesi için ayrıca düzenlenmiş olması gerektiği, ahzu kabz yetkisinin, bu miktarı bankadan çekmeye avukatın yetkili olmadığını söyledi. Bu hususlardan reddeden banka şubelerine karşı ilamsız icra takibi başlatacağım. Karar gerçekten çok faydalı oldu. Tekrar teşekkür ederim. |
12-11-2008, 10:19 | #4 |
|
Sayın Av. Feridun Bey, 2004 yılında bankanın sorumlu olduğu miktarı bilyor musunuz?
Şimdiden teşekkür ederim. |
12-11-2008, 10:51 | #5 |
|
08 Ocak 2008 – 26750 28.Oca.08 435.-YTL Tebliğ 17 Ocak 2007 – 26406 29.Oca.07 410.-YTL Tebliğ 14 Ocak 2006 – 26049 30.Oca.06 370.-YTL Tebliğ 11 Ocak 2005 – 25697 24.Oca.05 350.-YTL Tebliğ 15 Ocak 2004 – 25347 19.Oca.04 310.000.000.-TL Kanun 8 Mart 2003 – 25042 09.Tem.03 300.000.000.-TL Tebliğ 13 Kasım 2002 – 24935 02.Ara.02 60.000.000.-TL Basın Duyurusu 30 Mayıs 1997 2 Haz 1997 5.000.000.-TL Tebliğ 18 Şubat 1995 – 22206 18.Şub.95 1.500.000.-TL Tebliğ 18 Haziran 1993 – 21611 18.Haz.93 500.000.-TL Tebliğ 16 Mart 1990 – 20463 16.Mar.90 125.000.-TL Kanun 03 Nisan 1985 - 18714 03.Eki.85 20.000.-TL |
12-11-2008, 11:58 | #6 |
|
sayın hukukçu;
çok teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çekte Bankanın Sorumlu Olduğu Tutar | TABUOSMAN | Meslektaşların Soruları | 3 | 27-02-2009 15:48 |
Bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar | avukat1980 | Meslektaşların Soruları | 5 | 08-10-2008 09:26 |
Bankanın sorumlu olduğu miktarda süre | hukukcu1985 | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-06-2008 10:31 |
Çekte Bankanın Sorumlu Olduğu Tutar | Av.Selim HARTAVİ | Meslektaşların Soruları | 3 | 05-09-2007 11:02 |
bankanın sorumlu olduğu miktar | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 10 | 30-03-2007 14:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |