Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM), THS Hasta Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece hasta haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [HASDEM Portalı]

taşıkardi

Konuyu Kilitleyin
Old 16-07-2010, 15:37   #1
erenay

 
Önemli taşıkardi

kulaklarına t tüp takılmak için hastaneye yatırdığımız oğlumuzun bademcik sorunu olduğu ve onunda alınması gerektiği söylendi bizde çocuk için olumlu olacaksa yapılmasını istedik ve 07 07 2010 tarihinde saat 08,20 de ameleyata girdi ve uzun süre çıkmadı ondan sonra emeleyata giren çocuklar ameleyata çıkınca biz şüpelenmeye başladık içerden bilgi almamız hemen hemen imkansızdı saat 10 00 dan itibaren bize çocuğunuzun ameleyatı başarılı geçti şuan uyandırılma odasında diye oyaladılar saat 11 00 de artık iyice şüphelenince bu sefer çocuğunuz uyandı birazdaha bekleyin çıkacak denildi ve biz saat 12,30 kadar değişik doktorlar tarafından benzer ifadelerle rahatlatmaya çalıştılar ve en nihayet 12,30 da çocuğumuz görebildik her nekadar bize söylemeselerde çocuğmuzun fazla narkoz verilerek nabzı dakikada 250 atarak taşi kardi denilen koma durumuna girdiğini öğrendik fakat doktorlar bunun anesteziden kaynaklanmadığını çocuğun kalp sorunu olabileceğini söylediler bunu üzerine bize en yakın zamanda bir kalp uzmanına çocuğun muhayne edilmesini istediler türkiyenin en iyi çocuk kardiyoleji uzmanlarından biri olan x hocaya gösterdik oda çocuğumuzun hiçbir kalp sorunu olmadığını söyledi.bu durumda biz bu fazla narkozdan dolayı taşikardi durumuna sokan doktorlar veya hastene hakkında dava açabilirmiyiz açarsak ne şekilde açarız yardımcı olursanız şimdiden teşekkür ederiz çünkü çocuğumuz neredeyse ölüyordu ve cezasız kalmasını istemiyoruz
Old 21-07-2010, 21:04   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı

Alıntı:
Tıbbi müdahalelerden ötürü ortaya çıkan zararlardan hekimin sorumlu tutulabilmesi için öncelikle eylemin standartlara uygun yapılıp yapılmadığının tespiti gereklidir.

Bütün hekimlik uygulamaları hastalar yönünden belirli bir risk oluşturmaktadır. Bu riskler, hekimlik uygulamalarının doğasından kaynaklanmakta, büyük kısmı hekim tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsa bile kaçınılmaz nitelik taşımaktadır. Buradaki riskler izin verilen risk çerçevesinde kaldığı müddetçe bunun adı komplikasyon ( istenmeyen durum ) olmaktadır.

Komplikasyon olduğu hallerde tıbbi uygulama hatasından ve hekimin kusurundan ve dolayısıyla hekimin ve idarenin sorumluluğundan söz edilemez. Bu nedenle tıbbi müdahalelerde izin verilen risk ile tıbbi malpraktis ayrımı hassasiyetle yapılmalıdır.

“ Yapılan tıbbi müdahale, klasik tıp bilgilerinde, uluslar arası literatürde komplikasyon olarak adlandırılıyorsa ve bu müdahale tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde yapılmışsa, istenmeyen sonuçlar meydana gelse bile, hekime sorumluluk yüklenemeyecektir.

Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi, hekimin tanı ve tedavide standart ve belirlenmiş davranış biçimlerinden farklı davranması veya görev ihmali sonucu, hastada geçici sağlık bozulmasından, ölüme kadar giden bir değişkenlikte zarar neden olunması halinde ise malpraktis ( tıbbi uygulama hatası ) söz konusu olacaktır. Zamanında fark edilmez veya fark edilmesine karşın gerekli önlemler alınmaz ya da fark edilip önlem alınmasına karşın yerleşmiş standart tıbbi girişimde bulunulmaz ise komplikasyon malpraktise dönüşür.

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_779.htm

Açıklandığı gibi hekimin kusur durumunun tespit edilmesi için öncelikle dosyanızın onaylı tam bir fotokopisinin edinilmesi,Üniversitelerin adli tıp ana bilim dalına başvurarak ilgili uzmanın da katılımı ile kusur konusunda görüş oluşturulmasının istenmesi ve sonuca göre hareket edilmesi uygun olacaktır.

Kusur tespit edildiğinde ,tabip odasına şikayet,savcılığa şikayet,maddi ve manevi tazminat davası olası yasal olanaklardır.

Bir avukattan hukuki destek almanızı öneriyoruz.
Old 21-07-2010, 23:16   #3
Nur Deniz

 
Varsayılan

Sn Konuk,
Öncelikle geçmiş olsun. Umarım şu anda çocuğunuz sağlığına kavuşmuştur. Yapılacak operasyona göre (ameliyata) uygulanacak anestezi yöntemi daha hasta ameliyata girmeden anestezi uzmanınca, tahliller, tıbbi geçmiş, kalıtımsal hastalık, kronik ya da akut hastalıkları değerlendirilmeden ve hangi anestezi uygulanacaksa buna karar verilmeden hiç bir hasta ameliyata alınmaz.

Bir diğer konu ise, anestezi uzmanınca ya da operasyonu yapacak hekim tarafından, ya da size ameliyatın ve anestezi risklerini anlatmadan ve bu konuda onayınız alınmadan hasta yine operasyona alınmaz.

Bu bilgilendirme formları ve onay formları mutlaka sizinde imzanızla çocuğunuzun dosyasında mevcuttur. Öncelikle bir dilekçe ile dosyanın örneğini alınız. Size anlatılmayan açıklanmayan ve onayınız alınmadan yapılmış bir işlem var ise bu bir kusurdur.

Anlatımınızdan emin olmamakla birlikte çocuğunuzun genel anestezi altında (uyutularak) ameliyat edildiğini anlıyorum. Taşikardi bir hastalık değil belirtidir. Bu da operasyonda, anestezide olmasada ortaya çıkabilecek bir durumdur.

Endişenizi anlamakla birlikte, uzman ekibin de tavsiyesi üzerine gittiğiniz kardiyoloji uzmanı da çocuğunuzun kalbine dayalı bir rahatsızlığı olmadığını beyan etmiştir. Bu mutlu bir haberdir.

İçinizdeki endişe devam ediyor, ve işlemde bir hata olduğunu düşünüyorsanız, öncelikle hastanenin hasta hakları birimine ve Sn Kayar ın belirttiği diğer mercilere şikayette bulunabilirsiniz.

Hak kaybına uğramamak için de mutlaka hukuki yardım alınız.
Geçmiş olsun, saygılarımla....
Old 22-08-2010, 02:52   #4
hukuksever_dr

 
Varsayılan

Sayın Okuyucular;
Gazetenin birinin internet sitesinde Amerikada kazanılmış en ilginç hukuk davalarına ait ilk on sıralanmıştı. Ne kötü ki bu sıralamanın en tepesindeki bu 10 davanın çoğu sağlık ile ilgili olanlardı.
Maddi manevi tazminat kazanılan bir dava şöyle: Amerikada adama doktoru kanser teşhisi koyuyor ve hstalık çok ileri evre olduğu için tahmini şu kadar ömrün kaldı diyor. Hastalık bu, adam tahmin edilen süreden fazla yaşıyor, ve doktoruna ölmediği için dava açıyor ve kazanıyor. Herhalde adam dava gerekçesi olarak; benim psikolojimi bozdu, kendimi ölüme hazırlamıştım,tüm hayatımdan vazgeçmiştim, hayatımı yaşayamadım, nede olsa öleceğim malımı mülkümü sattım ve hepsini boş yere harcadım tarzında sebepler sunmuş olabilir. Bir bakıma haklı olabilir. Doktor olarak adama 3 ay ömrün kaldın de, adamda gitsin öleceğim diye evini satsın, parayıda o güne kadar yapamadığı şeylere harcasın, beklenen sürede ölmeyince kalan zamanda evsiz kalsın, suçlusu kim doktor; mantıklı mı mantıklı ancak Amerika hukuk sistemi için mantıklı.

Bizim hukuk sistemimiz bu şekilde davranmaz, doktor hastanın sağlığına zarar verdi mi vermedi mi? Yani aynı durumdaki hastaya kanser teşhisi koyamayan birşeyin yok deyip gönderen hastalığın ilerledikten sonra teşhis konmasına sebep olan doktor sorumlu tutulabilir.

Yukarıda anlatılan taşikardiye giren çocuk şu an sağlıklı ise, hastada herhangi bir arıza kalmamışsa sonuç mahkeme yükünü arttırmaktan başka fayda sağlamayacaktır.
İddia etseniz ki bu problemden dolayı maddi kaybımız olmadı ama psikolojik olarak etkilendik manevi tazminat isteme hakkımız yok mu? Amerikada olunsaydı iyi bir dava konusu olurdu. Ama bizim hukukumuzda olası bu dava konusu olan manevi tazminatlarda "sebepsiz zenginleşme" sebebi ile geri çevirme olasılığı yüksektir.

Konuya bir başka açıdan bakarak: İddia edilse ki bu taşikardi sebebiyle doktorlar bizi gereksiz yere kalp doktoruna yönlendirdi ve bizde gidip bir sürü para harcayıp; üstelik hocaya gittik çok da para verdik hocaya; çocuğumuzun kalbinin normal olduğunu öğrendik. Bize gereksiz yere masraf yaptırıldı, bunun tazmini için dava açsak olur mu? O zaman her doktora gittiğimizde yapılan ve normal çıkan her tetkik için her bir doktoru dava mı edeceğiz?

Başka bir bakış açısı ise: Hastamızı taşikardiye sokan bu doktorlar cezasız mı kalacak? Bundan dolayı maddi manevi tazminat davası açamazmıyız? Bugün bize birşey olmadı ama yarın başkasının çocuğuna bu yeteneksiz doktorlar zarar verebilir, bari bunu engelleyelim, şikayetçi olalım. Bu şuna benzer; trafikte aracınızda seyir halinde iken çok hızlı giden bir araç sizi tehlikeye atacak şekilde solladı, o sırada yanınızdaki kişi video kamera ile tesadüfen bu olayı kyıt altına altı. Bu sürücüye karşı arabama olası kaza halinde şu kadar masrafım olurdu, bu olmamış masrafı istiyorum diye bir dava açılabilir mi? Yapılacak tekşey elinizdeki görüntüyü trafik polisine götürüp ona trafik cezası kestirebilirsiniz, bir daha yapmasın diye. Bu doktorlar içinde ilgili yerlere şikayet ederek inceleme yaptırıp hatalı oldukları tespit edilirse ceza verdirebilirsiniz.

Yoksa halimiz Amerikadaki gibi eline sıcak kahveyi döken ve eli yanan kadının ünlü fast-food zincirinden kahve bardağının üzerinde "dikkat sıcaktır, üzerinize dökmeyin, yanarsınız" ibaresi yok diye milyon dolar tazminat alan aptal görünümlü uyanıkların zenginleştiği ülke olurduk.

Avukat olmasam da ülkemizde sağlık ile ilgili açılacak davalarda ilk bakılacak şey; ortada bir zarar var mı? Hemşire çocuğuma iğne yaptı, çocuğumuzun canı çok yandı, çok ağladı, biz de bundan dolayı çok üzüldük, yemeden içmeden kesildik, günlerce işe gidemedim, bundan dolayı birde işten atıldım, davacıyım hemşire iğne yapmasını bilmiyor, işten atılmama sebep oldu. Bu bir zarar mıdır?

Bir doktor olarak söyleyeceğim tek şey "Şükür ki henüz Amerika olmadık"
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04554701 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.