21-11-2006, 15:43 | #1 |
|
İçtihat- itirazın iptali davası
4077 S.K.m. 2, 3, 23) (1086 S.K.m. 7,27)
Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Davacı, davalının çocuklarının davacı şirkete bağlı özel Y. Lisesinde okudukları2001-2002 öğretim yılı ve 2002-2003 öğretim yılından kalan eğitim ücreti bedellerini ödememesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kısmi itirazının iptaline, takibin 9.471.500.000.-TL asıl alacak 118.393.750.- TL birikmiş faiz üzerinden yürütülmesine, asıl alacağa faiz yürütülmesine, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallan, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımlan verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ( sağlayıcı-satıcı ) davalıya ( tüketici-alıcı ) eğitim hizmeti sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın ( i ) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.07.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. |
13-01-2007, 19:49 | #2 |
|
Sanırım bu olayda davacı şirket icra takşbş yapmış,davalının kısmi itirazı üzerine duran takibi devam ettirmek isteyen davalı genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış ve kazanmıştır.Bunun üzerine davalı temyize gitmiş ve yargıtay'da konu tüketicilerin korunması hakkında kanun kapsamında olduğu için bu konuda tüketici mahkemeleri yetkilidir diyerek kararı bozmuştur.Fakat benim anlamadığım nokta şu:İcra takibi sonucu davalının itirazı üzerine alacaklı itirazı hükümden düşürmek için genel mahkemelere ya da icra mahkemesine başvurabilir.Bu sebeple yargıtayın bu konuda genel mahkemeleri görevsiz bulması bana yanlış gibi geldi.Bu konuda herhangi bir fikri olan varsa paylaşırsa memnun olurum.Saygılar...
|
19-01-2007, 21:00 | #3 |
|
Biraz düşününce sorumun cevabını kendim buldum.Genel mahkemelerde itirazın iptali davası açılmış.Sanırım bu dava asliye hukukta açılmış.Yargıtayda tüketici mahkemesine gidilmediği için davayı usulden bozmuştur.Kararda bir yanlışlık yok...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
itirazın iptali davası | johnross | Meslektaşların Soruları | 19 | 10-06-2014 12:30 |
arkası bankaya vurdurulmayan çeke dayanarak itirazın iptali davası | bozoli | Meslektaşların Soruları | 27 | 12-10-2009 19:52 |
itirazın iptali Davası - Islah - Sebepsiz Zenginleşme Davasına Dönüştürme | Ersin KUŞ | Meslektaşların Soruları | 5 | 12-10-2009 10:54 |
Alacak davası ve muvazaalı tapu devrinin iptali... | Av.Özlem KALAY | Meslektaşların Soruları | 6 | 18-12-2006 13:44 |
tapu iptali ve tescil davası-tanıklar-ispat | nisa | Meslektaşların Soruları | 3 | 18-12-2006 03:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |