|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-09-2006, 23:42 | #1 |
|
(Alacak Davası) Turizm İşletmesinin Tur Operatöre Şirketten Alacağı
Otelcilik alanında faaliyet gösteren A Ltd. Şti.(otelci), oteline müşteri sağlayan B Tur A.Ş.'ne (tur operatörü) Temmuz.2005-Eylul.2005 tarihleri arasında rezervasyon ve konaklama bedelleri adı altında açık fatura kesiyor. Faturayı tur operatörüne 20.09.2005'de bir tutanak ile teslim ediyor.
Tur Operatörü bu faturaya; 1) Taraflar arasında konaklama bedellerinin tur operatörü şirket tarafından ödeneceğine dair bir anlaşma bulunmadığını, bu nedenle konaklama bedellerinin konaklayan müşteriden alınması gerektiğini,.. 2) Faturaya dayanak yapılan rezervasyon fişi vb. belgelerin faks çıktısı olduğunu, bu gibi materyallerin hukuken delil niteliğinde olmadığını, bu tür materyallere dayalı olarak fatura keşide edilerek alacak talebinde bulunulamayacağını,... 3) 1. ve 2. paragraftaki itirazı kabul görmese bile Tur Operatörü şirketçe yaptırılan rezervasyonların tümünde konaklama olmadığını, ancak konaklama yapan müşteriler için konaklama bedeli ödemesi gerektiğini, bu nedenle faturanın aşkın olarak keşide edildiğini, rezervasyon yapılsa bile sadece konaklama yapan müşterilerin hesabını ödeyebileceğini, diğer kısımdan sorumlu olmayacağını,... 3) Yine bir kısım müşterilerin rezervasyon tarihlerinden daha uzun süre konaklama yaptıklarını, fazladan yapılan konaklama bedellerinden sorumlu olmadığını,.. iddia ederek faturaya itiraz ediyor.. Otelci Şirket, Tur Operatörünün itirazlarını hiç dikkate almadan 25.10.2005 tarihinde fatura teslim tutanağı, rezervasyon fişleri (faks), rezervasyon teyit belgeleri(faks), müşteri konaklama kartları belgeler ile; Otelci Şirket bu durum üzerine faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine girişiyor ve takipte asıl alacak ile birlikte 20.10.2005 tarihinden itibaren aylık %10 faiz, asıl alacağın %5'i kadar icra gideri adı altında alacak talep ediyor. Ödeme emrini alan Tur Operatörü faturaya itirazında ileri sürdüğü hususlar tekrarlıyor ve ayrıca taraflar arasında faize ve icra giderlerine dair bir anlaşma bulunmadığını, tarafların tacir olması nedeni ile sadece reeskont faizi talep edilebileceğini, faizin başlangıç tarihinin de takip tarihi olacağını ileri sürerek takibe ve borca itiraz ediyor. ========== Bu olayda; 1) e-mail, faks çıktısı durumundaki rezervasyon fişleri, rezervasyon teyit belgeleri vb. materyaller delil olarak kullanılabilir mi? Bu anlamda faks çıktısı durumundaki rezervasyon ve rezervasyon teyit belgeleri Tur Operatörü şirketi bağlar mı? 2) 1.maddedeki materyallerin delil olarak kabul edileceği var sayılsa Tur Operatörü şirket rezervasyondan fazla yapılan konaklama bedellerinden ve rezervasyon yapıldığı halde konaklama yapılmayan bedellerden sorumlu tutulabilir mi? 3)Otelci Şirketin aylık %10 faiz ve %5 icra gideri talebi hukuka uygun mu? Bü anlamda Tur Opetatörü Şirketin faize ve icra giderlerine dair itirazları hukuka uygun mu? Faizin başlangıç tarihi ve oranı ne olmalıdır? 4)Fatura teslim tutanağı (faturaların tarihini, seri numarasını ve tutarını içermektedir), rezervasyon fişleri, rezervasyon teyit belgeleri ve müteri konaklama kartlarına dayalı olarak fatura tutarı alacak için ihtiyati haciz kararı talep edilebilir mi? --- Göstereceğinizi umduğum sabır için şimdiden teşekkür ederim.. Saygılarımla.. |
28-09-2006, 02:27 | #2 |
|
**************
ALACAK DAVASI - FATURA TEBLİĞİNE RAĞMEN ÖDENMEYEN HİZMET BEDELİ - YEMİN KAYIT NO : 79735 ************** Esas Yılı : 2005 Esas No : 4753 Karar Yılı : 2005 Karar No : 10381 Karar Tarihi : 20.06.2005 Daire No : 13 Daire : HD ************** ÖZET : Davacılar, davalı klubün oyuncu ve yetkililerinin sahibi oldukları otelde konakladıklarını ancak fatura tebliğine rağmen bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 9.877.265.000 TL.nın ödetilmesini istemiştir. Davacıların teklif ettiği yemin üzerine davalı klüp temsilcisi beyanında 4-5 yıl öncesinde davacıların otelinde konaklandığını ancak o dönemdeki otel masraflarını maden-iş sendikasının ödemeyi üstlendiğini, rezervasyonu yaptıranın da sendika olduğunu bu nedenle klubün borcunun bulunmadığını açıklamış ve yemini bu şekilde eda etmiştir. Davalının eda ettiği yeminin içeriğine göre, davalının faturaya konu hizmeti aldıklarını kabul ettiği ve bedele de bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre , hizmet bedelinin ödenmediği anlaşıldığına göre, davanın kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile reddi bozmayı gerektirir. ************** (1086 S. K. m. 337) DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü: KARAR : Davacılar, davalı klubün oyuncu ve yetkililerinin sahibi oldukları otelde konakladıklarını ancak fatura tebliğine rağmen bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 9.877.265.000 TL.nın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar dairemizin 19.9.2002 tarihli ilamı ile, "davacıların fatura içeriği hizmeti davalıya verdiklerini yazılı delil ile ispatlamaları gerekir, davacıya yemin dahil tüm delilleri sorularak sonucuna uygun bir karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuş, ve mahkemece bozmaya uyularak yapılan yemine göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacıların teklif ettiği yemin üzerine, davalı klüp temsilcisi beyanında 4-5 yıl öncesinde davacıların otelinde konaklandığını ancak o dönemdeki otel masraflarını maden-iş sendikasının ödemeyi üstlendiğini, rezervasyonu yaptıranın da sendika olduğunu bu nedenle klubün borcunun bulunmadığını açıklamış ve yemini bu şekilde eda etmiştir. Davalının eda ettiği yeminin içeriğine göre, davalının faturaya konu hizmeti aldıklarını kabul ettiği ve bedele de bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre , hizmet bedelinin ödenmediği anlaşıldığına göre, davanın kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcı istek halinde iadesine, 20.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤) ************** .: CopyRight by Sinerji A.Ş. :. ************** TİCARİ İŞLETME/ TİCARİ DEFTERLER KAYIT NO : 21009 ************** Esas Yılı : 1992 Esas No : 3864 Karar Yılı : 1993 Karar No : 5040 Karar Tarihi : 08.07.1993 Daire No : 11 Daire : HD ************** ************** DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesince verilen 8.4.1992 tarih ve 40-374 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.7.1993 gününde taraflar avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikitan evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin Hotel Village House adlı otelin işletmecisi olduğunu, telefonla yapılan rezervasyonlarla davalının müvekkiline ait otele muhtelif tarihlerde turist grupları gönderdiğini, müvekkilince gerekli hizmetin verilmesine rağmen davalının bedelini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla fatura bedeli olan (32.392.800) TL.nin Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, birbirleriyle ve müşterileriyle ilişkileri hakkındaki yönetmeliğin 18,29 ve 40 maddeleri uyarınca 8.8.1989 tarihinden itibaren aylık % 10 faiz ve % 5 masrafla birlikte; bu olmadığı takdirde iskonto faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı - karşı davacı vekili cevabında, davacının müvekkiline çektiği 8.8.1989 tarihli telgraftan da anlaşılacağı üzere davacının muhatabını müvekkili değil, dava dışı Seren Turizm ve Ticaret A.Ş. olduğunu, müvekkili değil, dava dışı Seren Turizm ve Ticaret A.Ş. olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hiç bir anlaşma olmadığını, müvekkiline ait müşterileri davalıya ait otelde Seren Turizm ve Ticaret A.Ş. ye rezervasyon ettiğini, seren ... A.Ş.nin de turistlere ve turizm acentalarına rezervasyon ettiğini, uygulamada turizm acentalarının birbirine karşı sorumlu olduğunu, bu itibarla davanın Seren... A.Ş.ye ihbarın isteyerek davanın reddi talebinde bulunmuş; karşı davasında ise; davacının Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 1989/9306 takip sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine giriştiği icra takibine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle davacı-karşı davalıya (11.394.860) TL. ödenmek zorunda kaldığını, anılan borcun da aynı nedenle Seren ... A.Ş.nin borcu olduğunu ileri sürerek, (11.394.860) TL. nin 28.12.1989 tarihinden itibaren aylık % 10 faiz ve % 5 masrafla birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve TTK.nun 83. maddesi uyarınca davacı şirket temsilcisine yaptırılan ve yerine getirilen yemine göre, davacının otel konaklama hizmetinden dolayı davalı - karşı davacıdan (32.392.800) TL. alacaklı olduğu, davalının telgrafla temerrüde düşmesinin söz konusu olmaması davacının yönetmelik hükümleri uyarınca faiz istemesinin mümkün olmadığı keza istirdat isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine, davanın kabulüyle (32.392.800) TL.nin kararda gösterilen nisbetlerdeki reeskont faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1 - TTK.nun 82 vd. maddeleri uyarınca ticari defterlerin kesin delil olarak kabul edilebilmesi için maddelerde öngörülen diğer şartların yanısıra ticari defterlerdeki kayıtların birbirlerini doğrulaması defterlerin kanuna uygun bir şekilde tutulmuş olması ve defterler lehe delil olarak kabul edildiği takdirde sahibine tamamlayıcı yemin yaptırılması gerekir. Bu genel açıklamadan sonra dava konusu olaya dönersek; hükme dayanak yapılan bilirkişiler raporunda da açıkça belirtildiği üzere davacının tasdike tabi olan defterlerinin kapanış tasdiki bulunmadığı gibi karşı tarafın defterlerin de dava konusu edilen meblağlarla ilgili bir kayıt mevcut değildir. O halde davada defterler tek başına delil kabul edilemez ve koşullarının oluşmaması nedeniyle yaptırılan tamamlayıcı yemin de sonuca etkili olmaz. Mahkemece, davacının 8.8.189 tarihli telgraf metninde yer alan faturaların daha önce Serez ... A.Ş.ye kesildiğine ilişkin beyanı nazara alınarak, davacı temsilcisinden neden daha önce faturaların Serez .. A.Ş.ye kesildiği sorulmak, bilahare de davalının savunması üzerinde durularak talep veçhile davalının Serez... A.Ş.ye ödeme yapıp yapmadığı hususunda davalı ve serez ... A.Ş. defterleri üzerinde, aralarında turizm alanında uzman bir bilirkişinin de yer aldığı yeni bir heyet vasıtasıyla inceleme yaptırılmak, bu çerçevede davaya dayanak yapılan kaldı belgelerinin işlevinin ne olduğu hususunda bilirkişilerden mütalaa alınmak, gerektiğinde davalı şirket temsilcisinden sorulmak suretiyle bu belgelerin davacı eline nasıl geçtiği tesbit olunmak ve sonucuna göre dava ve karşı dava yönünden bir hüküm kurulmak gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı (karşı davacı) yararına bozulması gerekmiştir. 2 - Davacı yönünden yapılan temyiz incelemesine gelince; davacı davada yönetmelik hükümlerine göre faiz talebinde bulunduğuna göre mahkemece bilirkişilerden yönetmelik hükümlerine göre tarafların sıfatlarının ne olduğu hususunda mütalaa alınarak faiz hususunda sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, TTK.nun 20/3. maddesinin açık hükmüne rağmen telgrafla temerrüde düşürülemeyeceğinden bahisle reeskont oranına göre faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, bir an için davalının davadan önce temerrüde düşürülmediği kabul edilse dahi dava tarihinden itibaren neden yönetmelik hükümlerine göre faize hükmedilemeyeceğinin gerekçesine yer verilmemesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Hükmün (1) nolu bendde yazılı nedenlerle davalı (karşı davacı) Çelebi ... A.Ş. yararına, (2) nolu bendde yazılı nedenlerle ise davacı (karşı davalı) Ar-Tur... Ltd.Şti. yararına BOZULMASINA, taraf vekilleri duruşmaya gelmediğinden taraflar yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 8.7.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ************** .: CopyRight by Sinerji A.Ş. :. Bir fikir vermesi açısından bu iki kararı sundum. Zaten açık fatura deyince ilk akla gelen ticari defterlerin incelenmesidir. Öte yandan ikinci kararda belirtilen bir yönetmelik var anladığım kadarı ile bu %10 ve %5'lik faizler buradan gelen bir alışkanlık olsa gerek.. Ayrıca e-mail ve faks çıktısı olan belgelerin de tur operatörü şirketten sadır olduğu ispatlanırsa yazılı delil başlangıcı hükmünde kabul edilebileceği yine ilk akla gelen olgulardan biri.. Fatura teslim tutanağında tur şirketinin imzası bulunması da dayanılabilecek bir diğer nokta bence, zira her iki taraf da tacir ve ihtirazi kayıt konulmaksızın faturanın kabulü noktasından hareket edilebilir. Ayrıca faturaya itiraz süresinde mi? Bu da önemli.. İlk aklıma gelenler bunlar oldu.. Öncelikle şu yönetmeliği bulduğumuzda orada bir şeyler var gibi sanki... |
28-09-2006, 16:22 | #3 |
|
Merhaba,
Öncelikle (B) ve (A) arasındaki hukuki ilişkiyi tespit etmek gerekiyor. Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 23.3.1983 Resmi Gazete Sayısı: 17996 İkinci Bölüm - Seyehat Acentaları İle Otel İşletmeleri Arasındaki İlişkiler
SÖZLEŞMELERBİRİNCİ KISIM Otel sözleşmeleri : Madde 5- Acenta ile otel arasında yapılacak otel sözleşmelerinde akit serbestisi esastır. Böyle bir özel sözleşme olmaması halinde veya özel sözleşmede yer verilmeyen tüm konularda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Otel sözleşme türleri : Madde 6- Acenta ile otel işletmeleri arasında üç çeşit otel sözleşmesi düzenlenebilir. a. Bireysel olarak seyahat eden (münferit) müşterilerle ilgili sözleşmeler, b. Grup olarak seyahat eden müşterilerle ilgili sözleşmeler, c. Belirli bir sürenin üzerindeki rezervasyonlar için yapılacak (kontenjan) tahsis sözleşmeleri İKİNCİ KISIM
Otel sözleşmesinin meydana gelmesi:OTEL SÖZLEŞMELERİ İLE İLGİLİ KURALLAR Madde 7- Bir otel sözleşmesinin oluşması acentadan otelciye yapılacak rezervasyon talebi ile başlar. Rezervasyon talebinin yazılı olması gerekir. Sözlü talepler, en geç bir hafta içinde otelciye ulaşacak şekilde yazılı olarak (mektup, telgraf, teleks v.b) teyid edilir. Otel sözleşmelerinin kapsamı Madde 8- Otel sözleşmlerinde aşağıdaki hususlar belirtilebilir. -Taraflar -Rezervasyon süresi (başlama, sona erme, kesintiler) -Rezervasyonların süre içindeki dağılımı,(odalara ilişkin ayrıntılar) -Rezervasyon süresi içindeki (tam, yarı, ölü) sezon fiyatları) -Özel durumlar (indirimli fiyatlar, ücretsiz hizmetler) -Mali koşullar, hesabın kapatılması, haber verme süresi, verilebilecek güvence türü) -Rezervasyonların iptaline ilişkin haber verme süreleri, sonuçları ve mali sorumlulukları, -Sözleşmenin uygulama aşamalarına (zamanlamasına) ilişkin ayrıntılar, -Sözleşmenin yürürlüğe konabileceğini bildirmek için son tarih, -Kesin rezervasyonların dağılımı, -Yerleşme listelerini göndermek için son tarih, -Ayrılan yerlerin tutulmaması halinde seyahat acentasına ödenecek tazminat, -Otelcilik kusuru veya sözleşmeye kısmen ya da tamamen uymaması halinde ödeyeceği tazminat, -Ödeme yöntemleri, -Konukları eşdeğerdeki bir otele aktarma olasılığı, -Mücbir haller ve bu hallerde tarafların hak ve sorumlulukları, -Sözleşmenin iptali ile ilgili ayrıntılar. Otelcinin kabulü: Madde 9- Otel sözleşmesi otelcinin kabulü ile tamamlanır. Kabul, otelci tarafından 3 gün içinde yazılı olarak (mektup, telgraf veya teleks) belirtilmelidir. Kabulde acentanın talep ettiği hizmetlerin bedeli de yazılır. Otelcinin isteyeceği ön ödemenin miktarı ısmarlanan hizmetlerin (oda, kahvaltı,yemekler V.S) sezonda 3 gecelik, sezon dışında 1 gecelik fiyatına eşittir. Ön ödeme: Madde 10- Otelcinin rezervasyon talebinin kabulü için bir ön ödeme (Teminat akçesi, kapora veya teminat mektubu) talep etmesi halinde, otel sözleşmesi ancak bu ödemenin yapılmasıyla veya bu ödemeyi kanıtlayan belenin ibrazından sonra yürürlüğe girer. Otelci ön ödeme olarak gönderilen parayı aldığını en geç 24 saat içinde bildirir. Otelciye yapılacak ödeme: Madde 11- Sözleşmede belirtilen hizmetler için otelci tarafından seyahat acentasına bildirilen fiyatlar hiçbir şekilde otele doğrudan başvuran müşteriler için tarifede belirtilen fiyatlardan yüksek olamaz. Faturanın seyahat acentasınca ya da doğrudan doğruya yolcu tarafından ödenmesi bu kuralı değiştiremez. Fiyat değişiklikleri : Madde 12- Otelcinin otel sözleşmesi ile mutabık kılınmış fiyatlara uyması gereklidir. Fiyatların değişmesi halinde yeni fiyatların uygulamaya konması için 30 günlük bir uyarlama süresi bırakılacaktır. Ancak, bu fiyat değişiklikleri, teyit edilmiş rezervasyonlar için uygulanmaz. Acentaların, otel işletmeleriyle yapacakları otel sözleşmelerinde döviz cinsinden fiyat belirlenebilir. Anlaşma süresi içinde bu fiyatın Türk Lirası karşılığı tasdikli tarifeyi aşması, tarife üstü fiyat uygulaması kabul edilmez. Acentanın Yükümlülüğü : Madde 13- Seyahat acentası yalnız otele gönderdiği rezervasyon belgesinde belirttiği hizmetlerin bedelini ödemekle yükümlüdür. Faturanın ödenmesi : Madde 14- Ödemenin bizzat müşteri tarafından yapılacağı konusunda anlaşmaya varılan durumlar dışında, fatura, otel sözleşmesini yapan acenta tarafından ödenir. Faturalar sözleşme ile belirlenen zaman sınırları içinde , ya da böyle bir hüküm yoksa faturanın alınmasından itibaren 30 gün içinde ödenir. Bu süreden sonra borç miktarı için aylık % 10 faiz ve ana borcun % 5'ı oranında tahsil masrafı tahakkuk ettirilir. Uzun süreli konaklamalarda otelci acentadan sürenin sonunu beklemeden verilmiş olan hizmetlerin tutarını kısım kısım talep edebilir. Acentanın rezervasyon yaptığı, fakat ödemenin doğrudan müşteri tarafından yapıldığı durumlarda otelci kredi kartı kabul edip etmemekte serbesttir. Acentaya komisyon ödenmesi : Madde 15- Belirli bir sürenin üzerindeki rezervasyonlar için yapılan sözleşmeler dışında, diğer otel sözleşmeleri ile ilgili olarak otelci acentya verdiği hizmetler (oda-yemek) bedellerinin belli bir oranında komisyon öder.Otelci komisyonu yalnız sözleşmeye taraf olan seyahat acentasına öder. Komisyon oranı : Madde 16- Seyahat acentasına ödenecek komisyonun oranı ika tarafın kabulü ile belirlenir. Aksin anlaşma olmayan durumlarda, komisyon, vergi ve servis ücreti hariç faturanın %10'udur. Süre uzatımı : Madde 17- Müşterinin otelcinin muvafakatiyle otelde kalış süresinin uzatılması veya otelde kaldığı sırada ilerki bir tarih için yeni bir rezervasyon yaptırması hallerinde de otelcinin acentaya komisyon ödemesi esastır. Müşterinin aynı seyahat sırasında otel içinde yer değiştirmesi veya aradaki süre 30 günden az olmak koşuluyla otelde aralıklı olarak kalması durumları süre uzatılması kabul edilecektir. Müşterinin uzatmaları dahil 60 günden fazla otelde kalması halinde 60 günü aşan süren için acentaya komisyon ödenmez. Faturanın müşteri tarafından ödenmesi : Madde 18- Faturanın doğrudan müşteri tarafından ödenmesi durumunda, otelci fatura toplamı üzerinden seyahat acentasının komisyonunu belirler ve müşterinin ayrılışından itibaren 30 gün içinde acentaya öder. Bu süreden sonra borç miktarı için aylık %10 faiz ve ana borcun %5'ı oranında tahsil masrafı tahakkuk ettirilir. ÜÇÜNCÜ KISIM
Hizmette eşitlik:OTELCİ VE ACENTANIN KARŞILIKLI YÜKÜMLÜLÜKLERİ Madde 19- Otelcinin bir seyahat acentasının müşterisi olarak seyahat eden kişilere (ister bireysel ister grup halinde olsunlar) otel sözleşmesi uyarınca vereceği hizmetler, aynı koşullar altında kendi müşterilerine sağladığı hizmetlerle aynı kalitede olacaktır. Madde 20- Otelci ayırtılan yerleri, geliş günü saat 14,00'den ayrılış günü sat 12,00' ye kadar müşterinin kullanımına açık tutacaktır. Otelcinin genel yükümlülüğü : Madde 21- Usulüne uygun olarak yapılmış ve teyit edilmiş bir rezervasyonla ill olarak otelci sözleşme ile yükümlendiği hususları yerine getirmek zorundadır. Bunları yerine getirmeyen otelci acentanın bu nedenle uğradığı gerçek zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Ancak otelci rezervasyon kabulü sırasında bilinmeyen bir durumun ortaya çıkması ve en az üç hafta önceden acentaya bildirilmesi koşuluyla müşterileri yakın çevredeki eşit veya daha iyi nitelikli başka bir otele yerleştirebilir. Bu durumda fiyat farkları otel tarafından ödenir. Otelci hiçbir şekilde acenta müşterisini kendi müşterisi haline getirecek yöntemlere başvurmaz. Mücbir sebepler: Madde 22- Taraflardan birinin öngörülesi ve engellenmesi irade dışında olan zorlayıcı sebeplerle otel sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmesi imkansız hale gelirse bundan dolayı herhangi bir tazminat ödemez. Bilgi verme Madde 23- Otelci acentaya otelin yeri, sınıfı, servislerinin niteliği konusunda doğrudan ve eksiksiz bilgi vermek zorundadır. Acenta otelcinin verdiği bilgileri doğru ve eksiksiz olarak müşterilerine yansıtır. Karşılıklı yükümlülük: Madde 24- Otel ve acenta müşterileri nezdinde birbirlerinin ticari itibarını zedeleyecek ve servislerin niteliği hakkında şüphe uyandıracak herhangi bir ifadeden kaçınmak zorundadırlar. Acent ve otel arasında herhangi bir otel anlaşması mevcut değilken taraflardan biri böyle bir anlaşma varmışçasına ilan ve reklam yapamaz, duyuruda bulunamaz. Gerek seyahat acentası gerekse otelci sözleşmede belirtilen fiyatı müşterilere ve 3. Kişilere bildiremez. DÖRDÜNCÜ KISIM
İptalin şekli:İPTALLER Madde 25- Otel sözleşmesinin tümüyle veya kısmen iptali yazılı olarak yapılmalı ve tarih konmalıdır. Acenta tarafından veya telefonla yapılan tüm iptaller yazılı olarak teyid edilmelidir. İptalde tazminat : Madde 26- Sözleşmelerin kısmen veya tamamen iptallerinin şekil, süre ve şartları ile sonuçları ve ödenmesi gerekecek tazminat hakkında aksine anlaşma olmayan haller için Yönetmeliğin Üçüncü bölümü hükümleri uygulanır |
29-09-2006, 11:54 | #4 |
|
Merhaba,
Yapılacak ilk iş hukuki ilişkiyi tespit etmek,demiştim oradan devam edelim, yönetmelik uyarınca, zaten siz bir sonuca ulaşmışınızdır,ben de kendi görüşümü söylüyeyim: 1. ilk bakmamız gereken, otel sözleşmesi kurulmuş mu buna bakmak lazım, a)icap; anlaşılan sözlü talepler, yazılı olarak teyit edilmiş b)kabul; otel üç gün içinde kabulü, yazılı olarak seyahat acentasına bildir miş mi? bu sürede bildirmemişse, ortada bir sözleşme yok demektir.(iyiniyet kuralları devreye girecektir ama o başka bir mesele) icap var kabul var ise, sözleşme kurulmuştur. Şimdi sözleşmenin hükümlerine göre haraket edebiliriz.Yönetmeliğin 14. maddesi bizim sorunumuzla ilgili madde.Faturayı kim ödeyecek meselesi yani. Ancak, bana göre bir terslik var, yönetmelik, ücretin seyahat acentası tarafından ödeneceği söylüyor, ancak, TTK'NUN Ticari işler telallığı ve genel Tellalık hükümlerinde aslolan otelde kalacak olan kişilerin ödeme yapılmasını düzenliyor. ortada bir otel sözleşmesi var denebilir ancak anladığım kadarıyla otel sözleşmesi tellallık hükümlerinden özelleşmiş bir sözleşme ve de önemlisi yönetmelikle ortaya çıkmış.Yani bir yerde, kanun,diğer yerde sözleşme... 2. İkinci sorunuzun cevabının yönetmeliğin 13. maddesi açıkça veriyor. 3.sunulan 11 HD'sinin içtihatını nasıl yorumlarsınız bilmem ama bence, faiz konusunda da kanun hükümleri uygulanmalı, tur operatürü, ihtarname ile temerrüde düşürülmemişse faiz ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebilir. |
29-09-2006, 14:39 | #5 |
|
Turizm uygulamalarında genellikle işler fakslarla ve sözlü anlaşmalarla yürütülmektedir. Turizm şirketleri karşısında nispeten zayıf durumda olan otel işletmeleri usulüne uygun otel sözleşmesi yapılmasında ısrar edememektedir.
Sorudaki olayda otel sözleşmesi kurulmamıştır. Faks ile rezervasyon ancak sözlü nitelikte bir icap olarak kabul edilebilir. Otel işletmesinin kabul işlemi de yoktur. Otel sözleşmesi ancak mektup telgraf teleks gibi kimin çektiği belli olan yollarla yazılı olarak yapılır; faks gibi kimin çektiği belli olmayan yolla yapılamaz. Bu nedenlerle tur operatörü şirketin itirazları yerindedir. Poliste veya Jandarmada otelde kalanların günlük kayıtları tutulmaktadır. Yapılacak yargılamada bu resmi kayıtlara göre bilirkişilerce hesaplanacak bir tutarın, faksta yazılı isimlerle ve sürelerle sınırlı olmak kaydıyla, tur operatöründen alınıp, otel işletmecisine verilmesi yolunda bir karar adalete uygun olacaktır kanısındayım. Bu nedenle otel işletmesinin uzun sürecek dava yoluna gitmesi yerine, tur operatörü şirketin kabul ettiği miktarı alarak sonuca gitmesi yerinde olur. Saygılarımla |
21-06-2013, 17:52 | #6 |
|
ilgili yönetmeliğe ilişkin bir konu hakkında siz üstadlarımın yardımını rica ederim,
Acente sözleşme gereği ön ödeme olark bir miktar ödeme yapıyor müvekkil otele ancak turizmde ön görülemeyen bir olay nedeniyle rezervasyonlar iptal oluyor ve müşteri girişi yapılmıyor sözleşmede hiç bir faiz veya şu yönetmelik şu kanun uygulanır şeklinde bir ibare madde yok.acente söz konusu ödemeyi geri almak için ihtar yolluyor ve sonrasında takibe koyuyor müvekkil otel takibe itirazı kaçırıyor ve ana alacağa yıllık %120 faiz işletiyor , burada uygulanacak faiz avans faizi mi yoksa söz konusu yönetmelikte ki aylık %10luk faizin mi işleneceği konusunda karışıklık yaşıyoruz fahiş faiz nedeniyle menfi tespit davası açmayı düşünüyoruz görüşlerinizi ve yardımlarınızı rica ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
asliye hukuk mahkemesinde açılabilecek alacak davası mı | özge_law | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 07-01-2007 01:47 |
Ödenmeyen Vekalet Ücreti - Baro Hakem Kurulu - Alacak Davası | Av.Özlem KALAY | Meslektaşların Soruları | 4 | 19-12-2006 11:47 |
Alacak davası ve muvazaalı tapu devrinin iptali... | Av.Özlem KALAY | Meslektaşların Soruları | 6 | 18-12-2006 13:44 |
alacak ve tazminat davası | alikemal | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 11-07-2006 01:23 |
Eşler Arasında Alacak Davası Yargıtay Kararı | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 24-03-2005 20:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |