|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-08-2011, 19:17 | #1 |
|
Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2 Adet Yargıtay Kararının Yorumu
Değerli Meslektaşlarım Merhabalar ;
2 Adet Yargıtay Kararını sizlerinde yardımlarıyla yorumlamak istiyorum. Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 1.Yargıtay Kararı ; T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi Esas: 1989/7513 Karar: 1989/9438 Karar Tarihi: 25.05.1989 TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVA AÇILMASI İÇİN KİRALAYANIN MAKUL VE MÜNASİP UZUN BİR SÜRE KULLANMAMASI VE BUNUN BİR TEHDİT AMACINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİN İYİ NİYET KURALLARI İLE BAĞDAŞTIRILAMAMASI ÖZET: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli değildir. (6570 S. K. m.7) (743 S. K. m. 2/2) Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, 1.07.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira aktine göre her ayın 5'ine kadar aylık peşin ödenmesi gereken kira paralarından 1987 yılı kira paralarının zamanında ödenmediğinden yasal içerikli ve 16.7.1987 keşide ve 28.7.1987 tebliğ tarihli ihtarname gönderdiğini ileri sürüp 11.11.1988 tarihinde açtığı dava ile taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı, davanın geç açılması sebebiyle aktin yenilendiğini savunmuştur. Gerçekten temerrüt sebebiyle açılacak davalar yasada herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Temerrüt ihtarına dayanan tahliye davaları yasal içerikli ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ihtara konu edilen aylara ait kira parasının ödenmemiş olmasıyla temerrüt olgusu gerçekleşir ve o tarihten itibaren davacı davasını açabilir. Dava açılması için yasada bir tavan süre sınırlaması olmamakla beraber bu hakkı elde eden kiralayanın makul ve münasip uzun bir süre kullanmaması ve bunun bir tehdit amacına dönüştürülmesini iyi niyet kuralları ile bağdaştırmak mümkün değildir. Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK’ nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.05.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Siz Değerli Meslektaşlarım Tarafından Yorumlanmasını İstediğim 2.Yargıtay Kararı ; T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi Esas: 2005/6008 Karar: 2005/9127 Karar Tarihi: 06.10.2005 TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE TALEBİ - KİRA ALACAĞI - İYİNİYET ÖZET : Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi isabetsizdir. (4721 S. K. m. 2) (6570 S. K. m. 7) Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edilmemesi üzerine davacı, mahkemeden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece tahliyeye karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili davanın 28.4.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince 2001 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Eylül ayları kirası olan 665.000.000.-TL. ödenmemesi üzerine hakkında icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra borcunu ödemediğini bildirerek kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davalı, takip konusu kira borcunu 31.3.2003 tarihinde ödediğini, davanın en geç temerrüt tarihini takip eden bir yıl içinde açılması gerektiğini, takibe rağmen 2002, 2003 ve 2004 yılı kiralarının belirlenerek bu yıllara ait kira parasının da davacı idarece ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin alındığını, bu itibarla sözleşmenin yenilendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen takibe ve davaya dayanak yapılan kira sözleşmesi 28.4.1998 başlangıç tarihli olup, akit sonu 31.12.1999 olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin niteliğine göre 1.1.2000 tarihinden itibaren yıldan yıla yenilendiği tartışmasızdır. Davacı vekil tarafından davalı hakkında kira alacağı ve tahliye istemli olarak yapılan icra takibi üzerine düzenlenen Örnek 51 ödeme emri borçluya 30.1.2002 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. İstek 2001 yılı kirasına ilişkin olup, davalı borçlu asıl kira alacağı olan 665.000.000.- TL'yi yasal otuz günlük ödeme süresi geçirildikten sonra 31.3.2003 tarihinde ödediğinden temerrüt gerçekleşmiştir. Ne var ki dava 10.2.2005 tarihinde açılmıştır. Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü ile tahliyeye karar verilmesi hatalı olmuştur. Karar bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Değerli Yorumlarınız ve Katkılarınız için Şimdiden Teşekkür Ederim... |
20-08-2011, 12:32 | #2 |
|
-Sayın tiryakim: Bilindiği gibi temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi durumunda, kiranın ödenmemesi halinde kiralayan kiracıya ihtar çeker ve asgari 30 günlük süre vererek kira borcunu ödemesini ister. kiralayan bu 30 günlük süreden sonra tahliye davasını MAKUL süre içerisinde açmalıdır. 1. kararda bu husus üzerinde durulmuştur. makul süre içerisinde açılmış mı diye yerel mahkemenin araştırmasını istemiş.
-2. kararda da yine aynı şekilde makul süre üzerinde durulmuş. |
20-08-2011, 13:22 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerlendirmeniz çok yanlış meslektaşım. Makul Süreden Kasıt Ne? Hangi nedenle Makul süreden rededilmiş... İhranamenin tebliği ile davanın açılış tarihi arasında 1 yıllık süre geçtiği için mi rededilmiş ? davanın türü nedir ? vb.... bu konular açısından değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. |
20-08-2011, 14:13 | #4 |
|
Makul süre belli bir süre değildir. Her olayın özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bunu da takdir hakkı olayın özelliklerine göre mahkeme ve yargıtaya aittir. 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra makul süre içerisinde dava açılmalıdır. Kira akdi yenilendikten ve hatta kiralayan yeni dönem kira paralarını tahsil ettikten sonra geçmişte ödenmeyen kira parası nedeni ile tahliye davası açması tamamen kötü niyetlidir.Kararlarda da bu şekilde üzerinde durulmuştur.Yargıtay kararlarında hangi hallerin kötü niyet olacağını örneklendirmiş.
'' davayı akdi ilişki yenilendikten ve temerrüde ilişkin dönem geçirildikten uzun süre sonra 31.12.2004 tarihinde açmıştır.'' '' Yeni kira yılının başlamasından üç yıla yakın süre geçtikten sonra davacının önceki dönem kira paralarının ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünden söz ederek tahliye davası açmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmadığının kabulü gerekir.'' ''Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır. Her hakkını kullanılmasını ve borçların ifası iyi niyet kuralına tabi olduğuna ve aksinin yasal yönden korunması mümkün olmadığına göre davacının dava hakkını bu üstün kural içerisinde kullanıp kullanmadığı ve uygun süre bulunmamasının bu haktan feragatı içerip içermediği araştırılıp değerlendirme tabi tutulmadan davanın kabulü isabetli görülmediğinden kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. '' Makul süre içerisinde açılan davaya örnek vermek gerekirse yani şahsen ben hakim olsam temerrüde düşülen kira dönemi bitmeden dava açılmışsa aynı şekilde kira ilişkisi yenilenmemiş ve temerrüttten sonra kira ilişkisinin devam ettiğini gösteren kira parası tahsil edilmemişse makul süre içerisinde dava açılmıştır şeklinde değerlendirilebilinir. |
20-08-2011, 14:39 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
|
20-08-2011, 16:07 | #6 |
|
Yani ; yukarıda analizi yapılan somut Yargıtay Kararında Kiralayan tarafından kiracıya gönderilen İhtarname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş, dava bu tarihten itibaren yasada öngürülen 1 yıllık süre geçirildikten sonra ( 1 Yıl 3 Ay 13 Gün sonra dava açılmış ) 11.11.1988 tarihinde açıldığı için dava reddedilmiştir. Eğer yukarıda analizi yapılan karardaki dava 1 yıl içinde açılsaydı dava süre yönünden reddedilmezdi.
|
20-08-2011, 16:31 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de Sayın lawyer1502 gibi, içtihatların itirazın iptali için öngörülmüş bir yıllık süre ile hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Zaten içtihatlarda da bu süreden sözedilmemiş, tersine MK 2'ye göre makul sürede açılmayan davanın reddi gerektiği belirtilmiş. Bunu, içtihatların özet kısmının sonunda yazılı "ilgili oldukları yasa maddeleri"nde de görebilirsiniz. Buradaki "makul süre" konusunda da Sayın av.elfida'ya katılıyorum. Makul süreyi, 1 yıl gibi herhangi bir süre olarak belirlemek mümkün değildir. Makul süre her davanın özelliğine, kira başlangıcı ve dolayısıyla yenilenmesi tarihine, dava açılmadan geçen süreye, dava açılmasındaki gecikmenin nedenlerine vb. göre değişecektir. Özellikle kira sözleşmesinin kendiliğinden yenilenip, kira paralarının ihtirazi kayıtsız alınması, makul sürenin geçtiğine delalet edecektir. |
20-08-2011, 16:41 | #8 |
|
kesinlikle av.elfida'ya katılıyorum
|
20-08-2011, 16:49 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Altı çizili yerde ne demiş elfida ; Kira akdi yenilendikten ve hatta kiralayan yeni dönem kira paralarını tahsil ettikten sonra geçmişte ödenmeyen kira parası nedeni ile tahliye davası açması tamamen kötü niyetlidir demiş. Borçlar kanunun 126. maddesi ne diyor geçmişe yönelik 5 yıllık kira parası istenebilir diyor.5 yıllık kira parası istendiğine göre geçmişe yönelik 5 yıllık kira parasını isteyebilirsin . yukarıda analizini yaptığım dava ise 1 yıl 3 ay 13 gün sonra açıldığı rededilmiş.
kararda ne diyor dava hakkı 1yıl 3 ay 13 gün sonra kullanılmış diyor. kararda ne diyor ihtarname ne zaman tebliğ edilmiş 28.07.1987 tarhinde karar göre dava ne zaman açılmış 11.11.1988 davanın açıldığı tarih ile ihtarın tebliğ tarihini çıkardığında sonuç ne olur. 1 yıl 3 ay 13 gün olur... bu ne demek yani ; ihtarın tebliğ edildiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasındaki süreden bahsediyor. bu süre ne kadarmış karara göre 1 yıl 3 ay 13 günmüş... dava reddedilme sebebi neymiş peki ihtarın tebliğ ile davanın açılğı tarih arasında 1 yıl 3 ay 13 günlük süre olmasıymış... |
20-08-2011, 16:52 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın tiryakim, Tekrar tekrar aynı şeyleri soruyorsunuz. İçtihatlara bakınız, bir yıllık süreden sözedilmiyor, ikisinde de davaların "MK 2'deki iyiniyet kurallarına aykırı olarak makul süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddedilmesi gerektiği" yazılı. Yani makul süre, yukarıda açıkladığım gibi, her davanın özelliğine göre ve MK 2'deki iyiniyet kuralları gözönünde tutularak belirlenecektir. |
20-08-2011, 17:01 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın tiryakim, Sizin sorunuza yanıt yazan birine, soruyu okumamış gibi davranamazsınız. Hala davaların konusunu soruyorsunuz. Oysa içtihatlarda davaların temerrüt nedeniyle tahliye davaları olduğu açıkça yazıyor. Siz istediğiniz gibi analiz yapabilirsiniz. Ben düşüncemi yazdım, benim için konu kapanmıştır. |
20-08-2011, 17:07 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu kararın, ilk mesajınızdaki iki kararla hiçbir benzerliği yok. İlk ikisinde MK 2'ye göre karar verilmiş, bunda ise yasada açıkça yazılı 1 yıllık süreye göre. |
20-08-2011, 17:10 | #13 |
|
Analizi yapılan kararda ;
Olayımızda; da 28.8.1987 tarihinde elde edilen dava hakkı 1 yıl 3 ay 13 gün süre geçtikten sonra kullanılmıştır.bu yüzden dava rededilmiştir. eğer İİK 67 . maddesind ebahsedilen 1 yıllık üsre içinde dava açılsaydı rededilmezdi. |
20-08-2011, 17:14 | #14 |
|
bu konudaki bilginziden bu kadar emindiyseniz konuyu neden açtınız sayın tiryakim? amacınız bizlere de birşeyler öğretmekse teşekkür ederiz
|
20-08-2011, 17:26 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Değildir, desem faydası olur mu? Bu forumdaki bütün Yargıtay kararlarını yanlış yorumlamışsınız. Meslektaşlar(Özellikle Cengiz Bey) ısrarla yorumlarınızın yanlış olduğunu belirtmiş. Ama siz hala yanlışta ısrar etmektesiniz. Belki katkı olur, diye yazdım. |
20-08-2011, 17:29 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki yorumlarını istediğim yargıtay kararları neden rededilmiş. |
20-08-2011, 17:32 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
20-08-2011, 17:35 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Cengiz Bey gayet güzel açıklamış. |
20-08-2011, 17:41 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Cengiz Bey gayet güzel açıklamış. |
20-08-2011, 17:46 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben anladım. Çok açıktı. Olmasaydı, ben de farklı şeyler yazardım. O nedenle tüm beyanlarına katılıyorum. |
20-08-2011, 17:54 | #21 |
|
vlla ben hiçbir açıklamaya katılmıyorum. kararlar çünkü çok açık ...
2005 tarihli kararda ; Yeni Kira Döneminin Başlamasından Üç Yıla Yakın Süre Sonra Önceki Temerrüde Dayalı Tahliye Davası Açmasının İyi Niyet Kuralıyla Bağdaşmadığından bahsediyor...örnek 51 ödeme emri 30.01.2002 tarihinde tebliğ edilmiş , dava 10.02.2005 tarihinde açıldığı için rededilmiş, yani 3 yıl 11 gün geçtikten sonra dava açılmış ve rededilmiştir. 1989 tarihli kararda ,ise ; Temerrüt Gerçekleştikten Uzun Süre Sonra Tahliye Davası Açılması nın iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından bahsediyor...ihtaname 28.07.1987 tarihinde tebliğ edilmiş aynı ihtarnameye dayalı dava ise 11.11.1988 tarihinde açıldığı için rededilmiş. yani 1 yıl 3 ay 13 günlük süre geçmiş. |
20-08-2011, 17:57 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Demek ki, itirazın kaldırılması/iptali davasından bahsetmiyor. TMK 2 inci maddesinden bahsediyor. |
20-08-2011, 18:01 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Sorun da burada zaten. Siz kararlardaki sürelere takılıp kalıyorsunuz. Oysa onlar o davalardaki somut duruma ilişkin, temerrüdün oluşumu ile dava tarihi arasındaki süreler. Yargıtay da bu sürelerin MK 2'deki iyiniyet kurallarına aykırı ve makul olmayan süreler olduğu kanısında. Siz Yargıtay'ın İİK'da itirazın iptali için öngörülmüş 1 yıllık süreyi dikkate aldığını ve bu süreden sonra açıldığı için davaların reddi gerektiğine karar verdiğini düşünüyorsunuz. Oysa içtihatlarda bu bir yıllık sürenin sözü bile geçmiyor. Somut duruma göre makul süre değişebilir, 1 yıldan az bir süre bile duruma (ve MK 2'ye) göre makul süre sayılmayabilir. |
20-08-2011, 18:05 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
tamam işte sizde diyorsunuz cengiz bey ; temerrütün oluşması ile davanın açılması arasındaki süre 1 yılı geçtiği için davalar rededilmiş... eğer 1 yıl geçmeden açılsaydı rededilmezdi.. |
20-08-2011, 18:08 | #25 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Borçlu itiraz etmemişse, "İtirazın kaldırılması" davası açamazsınız. Çünkü ortada "itiraz" yok. Sadece "tahliye" davası açarsınız.
Somut olay ve bahsettiğiniz 2 Yargıtay kararında da "ödeme emri "yok. |
20-08-2011, 18:09 | #26 |
|
Peki şöyle sorim o zaman ;
Siz bir borçluya karşı örnek 13 gönderdiniz... örnek 13 borçluya tebliğ edildi. Borçlu 1 hafta içinde itiraz etti. Siz itirazın iptali davasını 1 yıl 1 ay sonra açarsanız veya itirazın kaldırılması davasını 8 ay sonra açarsanız sonuç ne olur ? |
20-08-2011, 18:11 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Davalar red olur. Ama konu o değil. Çünkü dayanak gösterdiğiniz 2 Yargıtay kararının da bu konuyla alakası bulunmamaktadır. |
20-08-2011, 18:16 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Doğru, ikinci Yargıtay kararında "ödeme emri" var ama fakat "itiraz" yok. Ödeme var. Tahliye davası ise, yaklaşık 3 yıl sonra açılıyor? Sizce neden? |
20-08-2011, 18:17 | #29 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
) Yargıtay kararının sadece işine yarayan kısmını yazan, geri kalanını silen karşı taraf vekili gibi yapmışsınız, Cengiz Bey öyle dememiş) |
20-08-2011, 18:17 | #30 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ben öyle birşey demiyorum, nereden çıkarıyorsunuz? Tam tersine yukarıdaki mesajımda şunu diyorum:
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
yargıtay 12. hukuk dairesinin bir kararını arıyorum | g.emre | Meslektaşların Soruları | 3 | 19-04-2011 15:18 |
İki adet Yargıtay kararının metnine ihtiyacım var. | Av.Özgür KARABULUT | Meslektaşların Soruları | 4 | 22-01-2010 17:24 |
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin kararını arıyorum | hak 198 | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-05-2009 10:28 |
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2004/10639 E. | sailor1981 | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-05-2008 22:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |