Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Evlenme Genetik Bir Şey Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-06-2008, 15:43   #1
Gemici

 
Varsayılan Evlenme Genetik Bir Şey Mi?

THS'de 'Boşanma Genetik Bir Şey Mi?' başlığı altında tartışılan bir konu var.
'Boşanma'dan önce veya 'boşanmadan' önce evlenme/evlilik geldiğine göre 'evlenme'yi de tartışalım isterseniz.

Evet: Evlenme genetik bir şey mi?

saygılarımla
Old 23-06-2008, 15:00   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
'Boşanma'dan önce veya 'boşanmadan' önce evlenme/evlilik geldiğine göre 'evlenme'yi de tartışalım isterseniz.

Evet: Evlenme genetik bir şey mi?

saygılarımla


Genetikten önce, söyleminizin oldukça fonetik göründüğünü ve salt bu açılımla bile sağlam ipuçları verdiğini söylemeliyim

Ev'lenince, bir çatı altında yaşam sürdürülmüş, çoğalmış olunur. Boş'anılınca, insanlar boş/yalnız kalır. Galiba en çok da bu kelime açılımı nedeniyle, evlenme genlerimize "sonradan" işlenerek, zamanla(/sonradan/yapay olarak) genetik ve üstelik, egemen kılınmıştır. Boşanma'dan önce ve boşanmadan sonra, geçerliliğini hiç yitirmediğini izleriz

Saygılarımla...
Old 25-06-2008, 23:53   #3
Gemici

 
Varsayılan

Nişanlanma, Evlenme, Boşanma
Nişanlanma, Evlenme, Boşanma
Bu üç kavramın emir veya tavsiye olarak kullanılışını, fakülteyi hiç derslere girmeden dışarıdan çalışarak bitirmem ayıp olur düşüncesi ile fakülteye ders dinlemeye gittiğim bir gün medeni hukuk dersinde Zahit İmre’den duymuştum. Nişanlanma, evlenme, boşanma kavramlarından ikisini bir arada duyduğumda veya okuduğumda o günü hatırlarım hep. Birde bu kavramların hukuki tarifini düşünürüm. Nişanlanmayı geçelim isterseniz. Evlenme ve boşanma nedir?

Cevabı Prof. Dr. Ejder Yılmaz’ın Hukuk Sözlüğü veriyor.
Evlenme: Evlenme yeteneklerine sahip bir erkek ve bir kadının, yasalarda öngörülen biçimlere uygun, ortak bir yaşam kurmaları.
Evlenme akdi: Birbirileriyle evlenmek istiyenlerin bu konudaki irade ve kararlarını evlenme memuru önünde karşılıklı ve açıkça beyan etmeleri ve bunun üzerine evlenme memurunun aktin yapıldığını bildirmesi ile tamamlanan hukuksal durum.
Boşanma: Eşlerden birinin istemi üzerine, yargıcın bu istemi yerinde görerek, eşler arasındaki evlilik ilişkisine son vermesi.

'Boşanma Genetik Bir Şey Mi?' başlığını her gördüğümde aklıma takılan soru şu: 'Hukuki bir işlem ne ölçüde genetik olur?' 'Evlenmenin veya boşanmanın genetiklisi, genetiksizi olur mu?'

'Boşanma Genetik Bir Şey Mi?' sorusunda bir türkçe hatası mı yoksa bir mantık hatası mı var? Yoksa herhangi bir hata yok ta ben mi öyle düşünüyorum. Yargıcın evlilik ilişkisine son vermesi anlamına gelen 'boşanma' ile eşlerden birisinin veya ikisinin genleri arasında nasıl bir ilişki var?

Saygılarımla
Old 26-06-2008, 00:01   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

"Genetik" moda mı?
Ben evlendim, boşandım. Evlenmenin ve boşanmanın genetik olduğunu sanmıyorum; eminim ki ikisi de genetik değil. Ama insanca. Başka sözüm yok.
Old 26-06-2008, 12:56   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

Yargıcın evlilik ilişkisine son vermesi anlamına gelen 'boşanma' ile eşlerden birisinin veya ikisinin genleri arasında nasıl bir ilişki var?

Saygılarımla


2. no.lu mesajımda yanıtladım sanıyorum
Old 26-06-2008, 17:21   #6
Ekin EKŞİ YILMAZER

 
Varsayılan Evlilik bir hastalık da olabilir:)

Evlenmeden önce kız isteme ve nişanlanmayı da genetik mi diye sorabilirizJ Yasada yer almamasına rağmen uygulamada kız isteme diye bir şey var. Nişanlanma da resmiyeti olmamasına rağmen kanunun hukuki sonuç bağladığı bir durum. Bizler nedense evlenmeyi kağıt üzerine atılmış imzalar olarak algılamaktayız. Örf ve adet kurallarımıza göre ise evlenmenin kurucu unsuru düğündür. Düğünün anlamı ise halka duyurmadır. Ancak birbirini tanımadan yapılan evlilikler nedeniyle evlilik sadece kağıt üzerinde ya da düğünsel kalabilmektedir.
Evlenmeyi maddi ve manevi bütünlüğün kurulması şeklinde tanımlayabiliriz ve geriye kalan ise teferruattır. Yasaca veya hukuk düzenimizce belirtilen kurallar, evlenmenin devlet için gerekli usuli işlemleridir. Bu usuli işlemler sağlıklı bir toplum yapısı için şart koşulmuştur. Buna devletin evliliği tanıması da diyebiliriz.
Evlilik hakkındaki başlıca görüşler şunlardır:
- karşılıklı ve birbirine uygun iradelerin oluşturduğu aile hukukuna özgü bir sözleşme olduğu.
- onu meydana getirenlerden bağımsız bir kurum olduğu,
- şekli koşullarını belirleyen şart tasarruf olduğudur.
Bu üç görüşün de eksik yönleri vardır.
- Sözleşme görüşünde taraflar bozucu şart belirleyebilmelidirler. Oysa ki toplumlar sözleşmenin bozulması hususunda sözleşilmesini ahlaki kötülük olarak algılamaktadırlar. Tek gecelik ilişki yaşayan genel ev kadınlarını buna örnek gösterebiliriz. Sözleşme görüşünde Taraflar çocuk yapılmasını veya kaç çocuk yapılmasını bile sözleşememektedirler. Ancak taraflar şunda hemfikirdir ki; eşler para kazansın, eşler çocuk doğursun ve çocukların büyüyeceği en az yirmi yıl ayrılma olmasın. Bu süreden sonra ayrılık fikrinin geldiğini uygulamadan bilmekteyiz. Bunlara bir evlilikten beklenen asgari ölçüler diyebiliriz. Böyle bir sözleşme aile hukukunda değil ancak borçlar hukukunda yer alabilir.
- Kurum olduğu fikrini savunanlar kadınla erkeğin zımni sözleşmesini kabul ederler ancak burada toplum çıkarları ile örtüşen kurum çıkarları söz konusu olmaktadır. Bu görüş biraz gelenekçi bir görüştür. Bu durumda kuruma vergi numarası bile verilmesi düşünülecektir. Bu görüş aynı zamanda kontrollü ekonomi ve Ergenekon gibi terimleri de açıklayan fakat toplumun bütününü açıklamakta yetersiz kalan bir görüştür.
- Şart tasarruf görüşü biraz daha liberal bir görüştür. Ancak iradelerin açıklanmasından önce de evlilik gerçekleştiği için eksiktir.
Ben bu görüşler içerisinde hiçbirini kabul etmiyorum ve tarafların maddi ve manevi birlikteliklerini oluşturmaları ile evliliğin tamamlandığını ayrıca bir açıklama kararının kurucu değil, bildirici olduğunu düşünüyorum Bu nedenle, evlilik genetik bir şeydir. Herkes hasta veya olanaksızlık içinde olmadığı sürece evlenir. Bir çocuk doğduktan sonra nüfusa yazılır, doğmadan önce nüfusa yazılmaz. Ancak evlilik olmadan yapılan birleşmeler kadına tecavüz veya zina sonucunu doğurabileceğinden, sonuçları ağır olacaktır. Bu arada herkesin düştüğü bir yanlışlığı belirtmek isterim: Herkes cinsel ilişki dendiği zaman seks yapmayı anlamaktadır. Ancak cinsel ilişki seks değildir. Tensel dokunma ve öpüşme de cinsel ilişkidir. Dokunmaktan tutun elele tutuşmaya kadar, bütün tensel ilişkilerde toplumdan topluma farklı hukuki sonuçlar bağlanmıştır. Hatta izlediğim bir halk dansında gördüğüm kadarıyla, Sovyet rusyasında öpüşmek bile tokalaşmak ile eş değer sayılmıştır. Bizim toplumumuzda ise; bazı yöreden yöreye farklılık göstermekle birlikte baskıcı bir toplum olmamamıza rağmen, mesafeli ve saygıyı üstün tutan gelenekçi bir toplum olmamız nedeniyle tensel birleşmeler bile ayıp olarak algılanmaktadır. Cinsel ilişki evliliğin kurulduğunun kanıtıdır ama yeterli değildir.
Evlilik hangi andan itibaren kurulmuş sayılacaktır sorusuna kimi yerlerde resmi ilişki, kimi yerlerde düğün, kimi yerlerde cinsel birleşme, kimi yerlerde çocuğun doğması ile kimi yerlerde sürekli bereberliğin sağlandığı ve olanakların kurulduğu anda, yanıt verecektir. Toplumların hukuklarını oluştururken örf adetlerini belirleyip yasalarında yansıtmış olmaları gerekmektedir. Uygulamada evlilik için zenginlik şart olmamakla birlikte en fakir insanımız bile düğün ve nikah yapmaktadır. Kaçarak evlenenlere ise düğün yapılmamaktadır. Yapılsa bile kız evinden kimse düğüne gitmemektedir.
Bütün bu anlattıklarımla birlikte eşitlik ilkesine göre evliliği ticari bir birleşmeye (iki aile arasında olduğu ve büyüklerin aracı olması nedeniyle iki ailenin birleşmesi şirketlerin birleşmesidir demekte) veya hizmet sözleşmesine (birden fazla kadının alınmasının serbest olması, kadının daha güçsüz olduğu gerekçesi ile ) benzetenler de vardır. Bu iki görüş de evliliğin sözleşme olmasına dayanmakla birlikte eşit olanlar ve eşit olmayanlar arasında bir ayrım yapmaktadır. Bu görüş evliliğin aile hukuku sözleşmesi olduğunu kabul etmez. Bu bir borçlar hukuku sözleşmesidir demektedir.
Evliliği herkesin yakalandığı bir hastalık olarak da düşünebilirsiniz. Bu görüşü daha çok feministler veya cinsel tercihlerini sorgulayanlar savunmaktadır.

Sizin sorunuza gelecek olursak, “evlilik genetik mi” sorusunu “herkes evlenmek zorunda mıdır” şeklinde anlıyorum. Evet doğmak, ölmek, tuvalete gitmek, okula gitmek, çalışmak, para kazanmak gibi evlilik bir zorunluluktur. Ancak herkes boşanmak zorunda değildir ve türk toplumu mahkemeye gitmeyi bir utanç olarak görüp kolay kolay boşanmayı kabul etmez. Bizde boşanma diye bir şey yoktur. Ancak erkek ikinci bir kadın alabilir onu da ayrı bir eve koyar ve ayrılık benzeri bir durum yaratılmış olur.

Vatan gazetesinden aldığım şu haberi de eklemeyi uygun buluyorum:
- Lisede Hamilelik Paktına Tepki-
ABD’nin Massachusetts eyaletinde bir grup lise öğrencisi, aynı dönemde hamile kalarak bebeklerini büyütmek için anlaşma yaptı. 17 öğrencinin aynı anda hamile kalması ile ortaya çıkan olay eyalet sakinleri üzerinde şok etkisi yarattı.(21.06.2008)
Burada evliliğin manevi unsuru yok. (Duygusal birliktelik)

Sanırım bu yazı ufak bir makale olduJ Sorunuz, yazımı geliştirmek için heves yarattı. Böyle bir olanak yarattığınız için teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma genetik bir şey mi? Ekin EKŞİ YILMAZER Hukuk Sohbetleri 22 11-09-2008 17:22
Hukuk genetik manipülasyonlara ne kadar hazır? Hekimbaşı Hasta Hakları Çalışma Grubu 0 08-03-2007 17:08
Adli Biyoloji Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği (ABGEDER) Av.Ali Osman Özdilek Hukuk Haberleri 2 30-09-2006 22:44
Genetik Kaynaklarımızın Korunması Milli Bir Davadır. Av.Ali Osman Ozdilek Hukuk Sohbetleri 0 07-05-2003 06:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05868912 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.