24-05-2010, 10:28 | #1 |
|
Avukatın,borçluya "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" mesajı göndermesi
Merhaba
Bu gün müvekkilin cep telefonuna şöyle bir mesaj gelmiştir; "xx bankasına olan borcunuzdan dolayı bu gün adresinize haciz işlemleri için gelinecektir.Hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır...Tel...." Müvekkil aleyhine icra takibinden başka hiç bir işlem yapılmamış olup borçlunun ödeme taahhüdü de bulunmamaktadır. Bu durumda Alacaklı vekilinin ,borçluya Hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır biçiminde mesaj göndermesinin yasa ve meslek ilkeleri bakımından dğerlendirilmesi ve görüşlerinizi rica ediyorum. |
24-05-2010, 12:20 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
"Hakkınızda Tutuklama Kararı Çıkartılacaktır" ifadesinin aşağıdaki meslek kurallarına aykırı olduğu düşüncesindeyim:
Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları:
|
24-05-2010, 14:41 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Admin'e katılmakla birlikte, işlem yapmadan önce sözkonusu telefonun avukata ait olduğundan emin olmak lazım. Banka/GSM takipleri yapanların bazıları yanında ilginç kişiler çalıştırmaktadır. |
24-05-2010, 15:22 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
|
24-05-2010, 15:31 | #5 |
|
Avukat hiç bir zaman böyle bir beyanda bulunamaz
Sayın Yılmaz Kayar;
Benim de müvekkilime böyle bir mesaj gelmişti. Balıkta da arz ettiğim gibi avukat hiç bir şekilde böyle bir beyanda bulunamaz. Avukatın böyle bir eylemde bulunması başka bir suça vücud vermese bile görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur. Dolayısı ile avukat hakkında adli ve idari bakımdan suç duyurusunda bulunmak her zaman mümkündür. Saygılarımla |
24-05-2010, 15:42 | #6 |
|
Sn. Admin ve Sn. Ergin'e katılıyorum. Hatta Sn. Ergin'in mesajının ikinci cümlesine daha çok katılıyorum.
Maalesef, toplu SMS servisleri bu tür bürolarda cümle kurma yeteneğinden yoksun insanların ellerine teslim ediliyor. "Patron" meslektaş ise ay sonu tahsilat/kar dengesinden başka bir şey gözetmiyor. İcra hukuku iflas ediyor böyle olaylarda! Saygılarımla... |
24-05-2010, 16:45 | #7 |
|
Neden hemen avukatı asıp kesiyoruz ki ! Bilmem farkında mıyız ama mesajı alan borçlu , borcundan hiç bahsetmiyor ; Habibe hanıma ; borcun ödenmesi konusunda yardım almaya değil de avukatı mahkum etme konusunda yardım almaya geliyor.Ayrıca bu durum Sayın Admin'in dediği gibi genel anlamda cezai ya da Sayın Ali Rıza beyin belirttiği gibi özel anlamda 257'ye vücut vermez.257'ye göre fiilin cezalandırılabilmesi için eylem nedeniyle kişilerin veya kamunun zarar görmesi ve kişilere haksız bir kazanç sağlanmış olması gerekir.Burada çok sayın borçlunun nasıl bir maddi zararı söz konusu olmuştur acaba !!
|
24-05-2010, 16:55 | #8 |
|
Sn. Demirtaş,
Sizin deyiminizle "hemen avukatı asıp kes"miyoruz, bir kişinin borçlu olması onun cep telefonuna (yasal bir dayanağı olmaksızın) "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" mesajı gönderilmesini haklı göstermez. Öte yandan Sn. Habibe Hanım gerekli görmemiş ki borcun tasfiyesine veya ödenmesine ilişkin kısmını bizimle paylaşmamış... O mesajdan " borçlu , borcundan hiç bahsetmiyor ; Habibe hanıma ; borcun ödenmesi konusunda yardım almaya değil de avukatı mahkum etme konusunda yardım almaya geliyor." şeklinde bir sonucu nasıl çıkardığınızı da ben anlamadım. Saygılarımla... |
24-05-2010, 17:16 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın M.SERDAR DEMİRTAŞ,
Borçluya yapılan bir icra takibinden dolayı avukatın borçluyu "tutuklatamayacağı" kesin. Peki bu mesajı göndermenin amacı nedir? Hepimiz biliyoruz ki, Avukatın burada amacı yasaları bilmeyen "vatandaşı" gerçekte olmayan bir ceza mekanizması ile korkutmak, yani aldatma yoluyla hak elde etmeye çalışmak. Bana sorarsanız hak elde etmek için her yol mübah değildir ve "adalet savaşçılarının" da sonuç kadar, sonuca ulaşmak için seçecekleri metotların da etik, adil ve saygıdeğer olduğundan emin olması gerekir. Yalan, dolan, aldatma, kandırmayla hak elde etmek dinamitle balık avlamak gibidir: Başlangıçta çok etkili olabilir ve herkesten çok balık avlanabilir ama bir süre sonra avlanacak balık kalmaz ve tarih de olta yerine dinamit kullananı iyi balıkçı olarak değil, denizi katletmiş ve balıkçılık mesleğini bitirmiş balıkçı olarak anar. |
24-05-2010, 18:08 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Yani size göre mesajı gönderen avukat sahtekâr ! Takdir edeceğiniz üzere 'yalan , dolan , aldatma ' dolandırıcılığın unsurlarıdır. Bence hüküm kurmadan önce ' NEDEN ' sorusunu sormalısınız.Bildiğiniz üzere dolandırıcılığın maddi unsuru ' HAKSIZ KAZANÇ 'sağlamaktır.Şayet avukatın gerçekleştirdiği eylem haksız kazanç elde etmeye yönelikse yani nedenin cevabı haksız kazançsa ; ancak o zaman yapılan eylemi ' dolan ' olarak niteleyebiliriz.Ancak sayın meslektaşımızın ' haksız kazanç ' gayesi yoksa , o zaman ; ' hırsızın hiç mi suçu yok ' dememiz gerekir.Neden ; meslektaş demek ki yılmış artık , bıkmış adam ; ' yalancı , dolancı ' borçlulardan demiyoruz da hemen meslektaşı dolandırıcılıkla suçluyoruz! |
24-05-2010, 18:30 | #11 |
|
Sayın M.SERDAR DEMİRTAŞ,
Ben hiçbir mesajımda ceza kanunundaki dolandırıcılık suçu işlenmiştir demedim, dedim mi? TCK gereğince dolandıcılık suçunun unsurları olayda oluşmamış olabilir ancak sarfedilen ifadenin "yalan, dolan ve kandırma" olduğu bence şüphesiz: TDK Sözlük: "Yalan" : Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz "Yalan Dolan": Hile, aldatmaca Kandırmak : "Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek, Aldatmak" Benim söylediğim ise bir Avukatın "yalan, dolan, aldatma ve kandırma" ile işinin olmayacağı ve eğer olursa bunun Avukatlık Meslek kurallarına aykırı olduğu (bkz konudaki ilk mesajım) Sadece amaca bakıp, ona ulaşmak için her yolu mübah sayarsak, o zaman borçlunun kafasına silah dayayıp borcu tahsil eden kişiye de "demek ki yılmış, bıkmış, neticede borçlu değil miydi, hırsızın hiç mi suçu yok, zaten haksız kazanç oluşmamış" şeklinde savunmada bulunmak mümkün olabilir. |
24-05-2010, 18:51 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence, avukatın "Bu gün adresinize hacze gelinecektir..." şeklindeki mesajında borçlu bakımından bir problem yok. Devamında gelen "Hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır..." mesajı ise tamamen densizliktir. Hacze gitmek istemeyen tembel bir avukatın olta atmasına benziyor. Netice itibariyle bu mesaj bir hakkın kullanılacağının ihtarı anlamında üslubun sorgulanması temelinde, disiplin yaptırımı bakımından değerlendirilebilir. Ancak -kanaatimce- bu mesaj, yersiz ve densizce olsa da suç teşkil etmez. Baroya şikayet etmek daha doğru olabilir. |
24-05-2010, 18:54 | #13 |
|
Sayın Admin ; ben sözlüğe göre değil de TCK'ya göre meslektaşımı savunmak istedim. Siz de takdir edersiniz ki bizler ; hakim ve savcıların muhatap oldukları kişilerle muhatap oluyoruz.Ancak onlardan farkımız ; onların arkasında bilmem kaç milyon jandarma , bilmem kaç milyon polis ve Türk Devletinin tarihsel soyut gücü olmasıdır.Bir farkımız daha var ki ; sanık ya da davacı veya davalı tek başlarına el pençe vaziyette hakimin karşısında yer alırken ; bizim karşımıza sülaleleriyle geliyorlar! TEK BAŞIMIZA MÜCADELE EDİYORUZ.İşbu sebeple avukatlıktan daha saygıya şayan bir meslek kabul edemiyorum.Elbette diyeceksiniz ki ; o halde bazıları bu saygıyı yok etmesin.İnanın ki hiçbir hareketimiz , hakettiğimiz saygıyı ortadan kaldıramaz.Çünkü biz savaşçıyız , savaşıyoruz ve savaşacağız.Mesleğime ilk başladığımda tecrübeli meslektaşların asık yüzlü olmalarını ; onların kibirli olmasına , insan sevgisinden yoksun olmalarına , hoşgörüsüzlüklerine yorardım.Ama artık anlıyorum ki bizler savaşçıyız ; hakim ve savcılarda savaşçı ; ama yukarıda anlattığım farkla.Bu yüzden bence , meslektaşım hiç olmazsa bizden azıcık töleransı hakediyor.
|
24-05-2010, 19:54 | #14 |
|
Sayın meslektaşın uyarısı " borcunuzu ödemediğiniz taktirde hakkınızda şartları dahilinde icra ceza davaları açılacak ve bu davaların sonucunda yakalanmaya ve hapis cezasına maruz kalabileceksiniz" şeklinde olsaydı sanırım makul ve etik olabilirdi ama doğrudan "tutuklama kararı çıkacaktır" şeklindeki ibarenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Tabi bu arada, yapılan uygulamayı hiçbir şekilde tasvip etmemekle birlikte, bur tür işlemlerin sebebinin tamamen icra mekanizmasında alacaklı ve borçlu arasındaki kurulması gereken dengenin son değişikliklerle tamamen borçlu lehine şekillenmesi olduğunu da eklemek istiyorum. |
24-05-2010, 20:42 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Yukarıdaki alıntıyı nasıl anlamam, daha doğrusu nasıl anlaşılması gerektiği konusunda, doğru dürüst bir sonuca varamadım daha. Sayın M.SERDAR DEMİRTAŞ, 'savaşıyoruz ve savaşacağız' derken, savunma makamı adına ve hukukun ve adil bir düzenin oluşmasından yana savaştığınız ve savaşacağınız sonucunu çıkarıyorum. Eğer yazdıklarınız belirttiğim şekilde algılanacaksa, borçluya Hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır türünden hukuki bir dayanağı olmayan, borçluyu korkutmak amaçlı bir ifade kullanan ve avukatlık mesleğine ters düşen bir kişinin kullandığı bir ifadeyi ve dolaylı olarak yapılan hareketi ve hu hareketin sahibini neden savunduğunuzu çıkaramdım. Saygılarımla |
25-05-2010, 12:31 | #16 |
|
Sayın Gemici ; hukuk ve adalet adına savaşmak ayrı bir konu ; elbette onu da yapıyoruz.Ancak ben burada ekmeğimiz adına savaşmaktan bahsediyorum.Lütfen diğer meslekler ile aramızdaki ekmek için savaşma farkını görün ! Hakim ve savcıların arkalarında milyonlarca silahlı güçle yaptıkları savaşı biz tek başımıza yapıyoruz.Ne doktor ne öğretmen ne marangoz ya da v.s. bir meslek böyle bir savaş veriyor. Bakın ana sorun bizim meslektaşlarımıza olan tavrımızla ilgili ! Bir tercih yapmalıyız.Meslektaşlarımızın hatalarından ya da tecrübesizliklerinden ya da yılmışlıklarından ve hatta kötü niyetlerinden yararlanmalı mıyız yoksa onların ayıplarını örtmeli miyiz.Biri bir ayıp yapmış olabilir.Bizim asaletimiz gelen müvekkile ya da müvekkil adayına mezkur ayıbı ifşa etmek midir yoksa Ahmet'e Mehmet'e laf etmeden sadece hukuki yorum yapmak mıdır ! Bana da her gün çok sayıda avukat şikayeti geliyor ve sadece ' gidip borcunuzu ödeyin ' diyorum.Bana ; ' bu hareketin sahibini neden savunduğumu çıkaramadığınızı ' söylemişsiniz ! Ben de meslektaşlarının hata veya kasıtlarından ekmek çıkarmaya çalışanları anlayamıyorum.
|
25-05-2010, 12:57 | #17 |
|
bu konunun tartışılması hiçbir şekilde avukatlık mesleği hakkında menfi bir izlenim oluşturmaz. aksine, durumun yanlışlığını bizzat meslekten olanların tartışması gayet olumludur. şahsen, bu tür hareketleri yapan meslektaşların kesinlikle cezalandırılmasından yanayım. '' ya avukattır, meslektaşımızdır; bunu da görmeyelim.'' mantığı, diğer meslekleri icra edenlerde de mevcuttur ve bu durum ülkemizde yaşamayı her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. doktor, doktorun; polis, polisin; hakim, hakimin yanlışını örttükçe kendi mesleğimiz açısından da, daha tahammül edilmez durumlarla karşılaşmaya mahkumuz.
|
25-05-2010, 13:00 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Bizler pastaya layığız. Pastamız olmazsa aç kalırız ama yine de ekmeğe muhtaç olmayız. Saygılarımla |
25-05-2010, 13:19 | #19 |
|
Sayın Fidel ; sitemizi ne zaman ziyaret etsem 5-40 arası üyeye karşılık bini geçkin sivil ziyaretçi görüyorum.Yeniden yeniliyorum ki bizi , hiçbir meslekle karşılaştıramazsınız.Hiçbir meslek grubu yoktur ki kelle koltukta ve bu kadar bedava çalışsın.Sizin dediğiniz gibi değil yani diğer meslekleri icra edenler gibi değil bizim durumumuz.
|
25-05-2010, 15:22 | #20 |
|
sayın Demirtaş,
açıkçası tam olarak neden rahatsız olduğunuzu anlamadım. hakim ve savcının arkasındaki kamu gücü, bizde olmadığı için; zaman zaman bu tür hukuki olmayan yöntemlere başvurmamız mazur mu görülmelidir? tam olarak bundan mı bahsediyorsunuz? avukatlar hakkındaki ön yargıyı izale etmek, onların hatalarını mazur görmekle değil, herkesin işini hukuka uygun yapmasıyla mümkündür diye düşünüyorum. burayı okuyan ve meslekten olmayan kimseler de, en azından bu yanlışlığı tespit eden avukatları görmekten memnun olacaklar, kafalarındaki avukat tanımını da ona göre şekillendireceklerdir. |
25-05-2010, 16:06 | #21 |
|
Cümleyi iyi analize etmek gerek.
Arkadaşlar merhaba. Cümlede "hakkınızda hapis kararı çıkarılacaktır." demektedir. "çıkarılmıştır" ifadesi kullanılsa idi bence suç unsuru oluşurudu. Ancak gelecek zamanda olacak bir işlem anlatılmaktadır. Borçlunun borcunu ödememesinin yaptırımı hapis cezası olamayacağından ancak ileriki aşamada hukuka uygun alınmış tahhüt anlaşmasını ihlal ettiği taktirde hakkında hapis cezası çıkarılacaktır. Buda ileriki aşamada olabilecek bir durum olarak görülebilir. Bu yüzden cümlenin bu kadar dar anlamda yorumlanarak alacaklıya ya da veikiline yüklenmenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Teşekkürler.
|
25-05-2010, 16:10 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
|
25-05-2010, 16:29 | #23 |
|
T.B.B. Avukatlık Meslek Kuralları
M.26: "Hiçbir avukat, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkındaki düşüncelerini kamuoyuna açıklayamaz. Bu yoldaki şikayetlerin mercii yalnız barolardır." + 1136 S.K. m.134: "Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır." Saygılarımla... |
26-05-2010, 13:08 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukuk adına savaşmak ? bu bağlamda ekmek için savaşmak ? Hukuk kuralları çerçevesinde savunma hakkı kullanılırken, sanığın ( müvekkilin ) suçlu iken suçsuzluğuna yönelik karineler oluşturmak ya da fiile kanununda öngörülen ve pozitif hukuk normlarının uygulanmasını sağlamak ? Hukukçu olmanın yüklediği görev sorumluluk ve misyon hukuk kurallarını dolanmak mı ? hukuk kurallarının tam işlerliğini sağlamak mı savaşmak ? Müvekkil haklarını savunurken kanundan doğan haklarının teslimini yine hukuk kuralları çerçevesinde teslimini sağlamak iken, karşı yanın haklarını da yine aynı kurallar çerçevesinde koruma yükümlülüğü ortadan kaldırılabilir mi ? Hukukçu hukuk savaşını verirken, sadece ekmek savaşı olarak nitelendirir ise, kurallardan , hukuktan hak ve adaletten uzaklaşır. Savaşmaktan kasıt, Mesleki etik kuralları ve hukuk adına kuralların tam ve eksiksiz ( olması gereken ) uygulanmasını sağlamak olmalı diye düşünyorum. Meslektaşlarımızın hatalarını örtbas etmektense, yine öngörülen yasal kurallara riayet edilmesi koşulu ile hataların kaldırılmasını minimize edilmesini sağlamaya çalışmak gerek ... |
19-06-2010, 01:48 | #25 |
|
merhabalar,
geçenlerde benim de bir müvekkilime borcunu ödemediği taktirde tutuklanacağı yönünde bir mesaj gelmiş. o kadar korkmuş ve heyecanlanmıştı ki bir süre kendisini yatıştırmam gerekti. hemen arkasından mesajı gönderen büroyu aradım, mesajın atılmasından sorumlu kişi bir stajyer avukatmış. asıl dosya avukatının bundan haberi olmamasının bence imkanı yok. çok etik dışı ve çirkin bir durum... hayat boyu gerek meslekte gerek özel hayatlarımızda yoruluyoruz, yer yer tıkanıyoruz... yine de, yaşadığımız sorunların çözümünü başka yanlışlar yaratarak aramamak gerekir. borçlu borcunu ödemiyor diye asılsız beyanlarla korkutma yolunu seçerek amaca ulaşmaya çalışmak fikrimce doğruyu ve iyiyi merkezinizden ötelemektir. bizde 'ama'lı cümleler çoktur: tamam demokrasi olsun ama...türkiye buna hazır değil, deriz. tamam tutuklama belki çok ağır kaçtı ama..borçlu da borcunu ödemiyor ki kardeşim..! tasavvufta şöyle birşey vardır: sen nasılsan etrafındaki nesneler de senin oluşuna göre şekillenirler. sen iyiysen çevrendeki enerji de buna göre yayılır. yani aslında demem odur ki bazen bir yaprak gibi savrulup gitmek iyidir ama gerektiğinde yıkılmadan doğru davranışta ısrar eden insanların varlığını bilmek de çok güzeldir... |
19-06-2010, 02:07 | #26 |
|
stajyer avukatın eylem ve işlemlerinden de avukat sorumludur. Avukatın stajyeri üzerinde denetim ve gözetim sorumluluğu bulunmaktadır. Bunu yazan stajyer avukat asıl avukatın bundan haberi yok demenin oldukça iyimser bir düşünce olacağı kanaatindeyim. Alacaklının alacağını almak için böyle yapabilir ama avukata ne oluyor diyen arkadaşın düşüncesine de karşıyım. O zaman alacağı almak için her yola başvurulabilir düşüncesi hakim olur ki o zamanda avukatın yaptığını tasvip etmiş oluruz.
|
19-06-2010, 14:39 | #27 |
|
Eylem meslek etiğine ve meslek kurallarına aykırı olduğu kadar. Haksız rekabet de içeriyor.
Aynı borçludan alacağı olan bir başka alacaklının vekili olduğumuzu düşünelim. Tam bizimle borcu ödemek için sözleştiği gün diğer alacaklının Avukatından gelen böyle bir mesaj nedeniyle tüm parayı alıp, KORKUDAN, diğer tarafa götürüp ödüyor. Bunu da asıl alacaklı olan müvekkilimize bahanesi olarak söylüyor. O anda müvekkilimizin gözünde biz AHLAKLI ama beceriksiz Avukat karşı tarafın Avukatı AHLAKSIZ ama becerikli Avukat olur. Hiçbir şekilde de bunu müvekkilinize meslek etiği ile şununla bununla anlatamazsınız. O, alamadığı parasının derdindedir. Bu nedenledir ki bunları kendi içimizde tartışamazsak, vatandaşla hiç tartışamayız ve yine bu nedenledir ki bu ve buna benzer hareketleri yapanlara en ufak bir acıma gösterilmemelidir. Avukatlık ünvanını kazanmak ucuz olmadığı gibi, o ünvanı korumak da bu kadar ucuz olmamalıdır. |
22-06-2010, 16:26 | #28 | |||||||||||||||||||
|
Katılımcı meslektaşlarım, "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" kısmıyla daha çok ilgilenmişlerdir. Sayın Kayar, soruyu sorarken konuyu koyulaştırdığı için münazarayı bu alan üzerine yoğunlaştırma amacı olduğunu bende varsayıyorum. Taşın büyüğünü temsilen Sayın Admin'e atmaya çalışırsam, o da ilk cevabında "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" kısmını meslek kurallarına aykırı bulmuştur. "Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar" Tutuklama kararı olmadan "tutuklanacaktır" ibaresinin varlığı meslek kurallarına aykırı bulunmasına rağmen haciz kararı olmadan "bugün haciz işlemleri için adresinize gelinecektir" ibaresi aykırı bulunmamaktadır. Bu çelişkiyi belki şöyle açıklayabiliriz, avukatın haciz kararı alma ihtimali vardır; ancak tutuklama kararı alma ihtimali yoktur. İhtimal olmayan bir husus için avukatın bu beyanı iletmesi meslek kurallarına aykırıdır. Eğer durum benim açıkladığım gibi ise, olayda haciz kararı verilme ihtimali kadar, tutuklama kararı verilme ihtimalide mevcuttur. Her ne kadar AİHM borca aykırılıkta hürriyet bağlanamaz dese de veya Mal beyanında bulunamamak suçunun infazı gerçekleşmesede, mal beyanında bulunmama halen bir suç değil midir? Şu an ezbere yazıyorum fakat bildiğim bir şey varki "yasallık çerçevesinde" icra hukukunda halen borçlunun hürriyetinin bağlanması ihtimali vardır. Bu çerçevede bakarsak, Sayın Admin'in dayanak olarak belirttiği AMK 5. maddesine göre, mesajı ileten "avukat" mesleki çalışmasını yürütürken, hukukla ve yasayla ilgisiz bir açıklama yapmamıştır. Diğer dayanak olan 31. maddesinde ise "hasım" olarak gösterilen kişiden ben çekişmeli yargı hukukundaki hasımdan bahsedildiğini anlıyorum. Maddenin özü itibariyle, icra takibinde borcu inkar etmemiş olan borçlu hasım değildir, şayet borca itiraz etmiş olsaydı, maddede belirtildiği üzere hasım olacaktı. Dava dilekçesini veya ıslah dilekçesini vekile tebliğ edemeyiz. Bilsek de vekili olduğunu yine edemeyiz. (uygulama da özellikle ıslah dilekçeleri muhakeme devam ederken vekile tebliğ edilmektedir. Bu uygulamaya "ayrı bir tartışma konusu olarak" katılmıyorum) İzah etmeyi becerebildim mi bilmiyorum ancak, soruya cevap verme hakkımı saklı tutarak yazılanlara karşı görüşlerimi beyan etmek istedim. Kolay Gelsin... |
22-06-2010, 17:09 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
aslında avukatlık bu işte.. bir olayı gerçekten bambaşka ve hatta sizin görebildiğiniz gibi uç bir açıdan görebilmek.. zor ama imkansız olmayan bir ihtimalden bahsetmişsiniz.. Bende yukarıdaki kanun maddesinde belirtildiği üzere avukatı sadece baroya şikayet edebilmek gerektiğini düşünüyorum.Bir avukatın başka bir avukat hakkında vatandaşa olumsuz konuşma davranışından nefret ediyorum.fakat malesef bunu yapan çok meslektaşımız var... birbirimizin kuyusunu kazmaya çalışmak bizi sadece dibe çeker diye düşünüyorum..bu yüzden böyle olayların burada tartışılmasını çok yararlı buluyorum.. |
25-06-2010, 14:30 | #30 |
|
"maliye ..Gazetesi" Adı Altında Maliye İle Bağlantılı Olduğu İzlenimi Veren Satıcılar başlıklı konuyu okuyup arkasından bu konuyu okuyunca iki konu arasında fazlaca benzerlik ferkettim.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukuk Mahkemesinden yazışma için "masraf" isteyen Bankalara "dur" diyen karar | Avukat Hakan Eren | Hukuk Sohbetleri | 48 | 09-11-2012 01:33 |
Avukatın birden fazla davada görev yapmasına bağlı "yarar çatışması" | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-04-2008 00:06 |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Avukatın Bürosunun Camına "Dilekçe Yazılır" Şeklinde Tabela Asması | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 25 | 02-04-2007 18:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |