|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-06-2010, 10:31 | #1 |
|
İsim Benzerliği Sebebiyle Yapılan İcra Takibine Karşı İtiraz
30,00 TL'sı kadar cüz'i sayılabilecek bir bedelli bonaya dayanılarak yapılan icra takibinde, borçlu adresi çeşitli kurumlardan sorulup borçlunun başka bir ilin ilçesinde bulunan adresine tebligat gönderiliyor. Tebligatı alan şahıs icra dosyasındaki borçlu olmamakla birlikte, isim ve soy isim benzerliği mevcut. Maddi hukuk bakımından borçlu olmayan bu şahıs icra takibine itiraz ediyor fakat maddi koşulları elvermediği için duruşmaya katılamıyor. Süresi içinde dosyayı da yenilemediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilip,davalı (alacaklı) vekiline 285,00 TL'sı vekalet ücretine hükmediliyor. Alacaklı vekili bu ilama dayanarak vekalet ücreti alacağı için şahıs adına icra takibi başlatıyor.Şu an itibariyle borç 544,00 TL'sı. Şahıs maddi açıdan ödeme yapabilecek durumda değil. Meslektaşımın araştırma sonucu elde ettiği adrese ödeme emri tebliğ etmesi hukuka ve etiğe aykırı değil, bunun farkındayım. Fakat borçlu olmayan bu şahısın da (yeterli hukuki bilgisi olmadığı ve duruşmaya katılmadığı için) vekalet ücretini ödemek zorunda kalması avukat olarak beni vicdanen rahatsız etti. Avukatla görüşemedim katibinin verdiği bilgi ise, davasını takip etseydi bizi ilgilendirmez şeklindeydi. Şahsın ödemek zorunda kalacağı bu bedel için genel hükümlere göre tazminat davası açmayı düşündüm. Olayı bilhassa meslek etiği çerçevesinde değerlendiren görüşlere ihtiyaım var. Şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.
|
01-06-2010, 14:58 | #2 |
|
Ayırıcı hiçbir bilgi bulunmadan araştırma yapılmasını anlayamadım. Yani alacaklı vekili sadece isim soyisim yazarak mı kurumlardan adres talep etmiş, yoksa ayırıcı bir takım bilgileri de vermişmi ? Benzer durumlarda kurumlar kimlik numarası vs. gibi bilgiler verilmediğinden hataya mahakl verilmemesi için talebi genelde reddediyorlar.
Söylediğiniz kadarı ile takip kesinleşmiş, bu durumda menfi tespit veyahut bedeliödeyerek istirdat davası açabilirsiniz. Bu davaları kazandığınız takdirde müvekkilinizin daha önceden açtığı dava, alacaklının ihtilafa rağmen icraya devam ettiği sonucunu doğuracak ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini sağlayacaktır. Ancak takip dayanagı borcun kaynagını araştırmakta yarar var diye düşünüyorum. Saygılar, iyi çalışmalar |
01-06-2010, 17:09 | #3 |
|
Meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim.Ama ben farklı bir konudan bahsetmek istemiştim sanırım konuyu karmaşık aksettirdim.B şahsı adına Eskişehir'de kambiyo takibi yapılmış.B şahsının adresi Ankarada tespit edilmiş ve ÖE tebliğ edilmiş.Tebligatı alan şahıs C.(fakat B ile isim soy isim aynı).Borçlu olmadığı için de eskişehir İTM'de borca itiraz etmiş fakat duruşmaya (bilgisizlik ve maddi olanağı olmadığından)katılmamış, süresinde de dosyayı yenilememiş.İTM dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davalı(kambiyo takibindeki dosyada alacaklı)vekili lehine de 280TL VEKALET ÜCRETİNE HÜKMETMİŞ.Avukatta 280TL'lik vekalet ücreti için ilamlı takip yapmış,C şahsına. Hukuken hiç bir sorun yok fakat C kendi ismini taşıyan bir tebligatı borçlu olmadığı halde alıyor, itiraz ediyor fakat davayı takip edemediği için, tabiri caizse durduk yere aleyhine icra takibi başlatılıyor.Avukat zaten ilk icra dosyası için C aleyhine icrai işlem yapmıyor, gerçek borçlu olmadıının farkında. Ben bu durumu hiç etik bulamadım açıkcası.Hatayı yapan avukat vekalet ücretine hak kazanıyor, kusuru olmayan vatandaş ise borçlu konumuna giriyor.İlk başta tazminat davası açılabilir diye düşünmüştüm fakat ilk dosya sebebi ile tebligattan başka yapılan bir işlem yok (haciz vs.)Avutın vekalet ücretini talebi tamamiyle yasal ama ben etik bulmadım.
|
01-06-2010, 20:44 | #4 |
|
menfi tespit davası açın
ayrıca meslektaşa bir mektup yazın iade taahhütlü ve eğer takibi durdurmazsa baroya şikayet edeceğini bildiri vazgeçmezse baroya şikayet edin disiplin kurulu ona büyük bir ceza verecektir bu meslek böyle yapılmaz eğer hasımda hata yaptıysan ve bu bir şekilde ortaya çıkmışsa gerçek hasmı aramak gerekir |
02-06-2010, 06:54 | #5 |
|
Vekalet ücretine mahkum olan müvekkiliniz vekalet ücretini ödemek durumunda kalacağını düşünüyorum. Şİmdi siz menfi tespit davası açsanız ve kazansanız bile menfi tespit davasının itm de verilen kararın vekalet ücretini ilga edeceğini düşünemiyorum. Menfi tespit davası başka bir dava itm deki borca itiraz veya imzaya itiraz başka bir davadır. Bu yüzden yapacağınız; menfi tespit davası açarak ve kötüniyet tazminatı isteyerek vekalet ücreti ve kötüniyet tazminatı kazanarak ve şartları oluşmuşsa manevi tazminat davası açarak ödeyeceğiniz vekalet ücretinin acısını çıkartmak olmalı diye düşünüyorum.. Saygılar..
|
02-06-2010, 07:51 | #6 |
|
Murat Bey size katılıyorum, esasen açılabilecek bir dava yok diye düşünüyorum.Zira ilk dosya sebebiyle zaten işlem yapılmamış ikinci dosyadaki alacak ise vekalet ücreti ile ilgili.Bahsettiğim (isim benzerliği şansızlığı yaşayan)şahıs ikinci dosyada borçlu, zira takibin dayanağı İTM ilamındaki vekalet ücreti. Avukat İTM'deki dosyaya belliki yalnızca vekalet sunmuş,dosya işlemden kaldırıldığında ise vekalet ücretine hak kazanmış.Beni üzen bu vekalet ücretine hak kazanma sürecini başlatan olgunun kusursuz da olsa avukatın kendi hatasından kaynaklanması.Üstelik bu vekalet ücretinin ödenmesi için ihtar mektubu vs ile borçluya bildirim yapabilecekken ilamla vakit kaybetmeksizin icra takibi başlatmış.Bu noktada menfi tespit davasını kazanma şansı yok diye düşünüyorum zira iamlı takipte şahıs gerçekten borçlu.Belki de ben yanlış düşünüyorum ama avukatın ikinci takipteki tutumu bana etik gelmedi.
|
02-06-2010, 09:28 | #7 |
|
bu meslek böyle yapılmaz
bu meslektaşımız bu vek ücretinden sarfınazar etmeli baroya şikayet tedbir talepli |
02-06-2010, 10:18 | #8 |
|
meslektaşın
tedbiren işten yasaklanmasını talep edin o meslektaş eğer kocaeli barosundan ise ruhsatı eve asar anı olarak |
02-06-2010, 11:05 | #9 |
|
Açıkcası ben meslektaşımı şikayet etmek istemiyorum,etsem dahi pek bir sonuç alabileceğimi düşünmüyorum zaten.
|
23-01-2019, 10:13 | #10 |
|
T.C.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi 2016/19850 2017/4477 Karar Tarihi: 01.06.2017 İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KARARIN DAYANDIĞI DELİLLERLE GEREKTİRİCİ SEBEPLER - DELİLLERİN TAKDİRİNDE BİR İSABETSİZLİK BULUNMAMASI - YERİNDE GÖRÜLMEYEN BÜTÜN TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE USUL VE KANUNA UYGUN BULUNAN HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ ÖZET: Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekir. (2004 S. K. m. 67) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili ile aynı adı taşıyan başka bir kişiye ait kredi kartı alacağı için ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/6039 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, davalı bankanın bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın kaldırılması ve alacak davası açmadığını, müvekkilinin halen bankada takipli gözüktüğünü, başka bir bankaya kredi almak için başvurduğunda hakkında yasal takip olduğu, bu nedenle kredi verilemeyeceğinin söylendiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve mağdur olması sebebi ile davalının 10.000,00-TL manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın isim benzerliği nedeniyle sehven davacı hakkında icra takibi başlattığını, yapılan yanlışlığın düzeltildiğini takibin itirazla durduğundan davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca manevi tazminatı gerektirecek bir husus olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı banka tarafından davacı aleyhine isim benzerliğinden başka bir kişiye ait borç nedeniyle davacıya karşı takip başlatıldığı, yanlışlığın anlaşılmasına rağmen davalı bankanın kredi kartı borçlarını ödemeyenlerle ilgili olarak ... Cumhuriyeti ... bildirilen listeden davacının adını silmediği, bu nedenle davacının bankalara tüketici kredisi için yaptığı başvurusunun reddedildiği, davalı bankanın takibi geri çekmediği gerekçesiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacının haksız icra takibi nedeniyle kişilik haklarının zarar görmüş olduğu gerekçesiyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Takibine İtiraz ve Borçlunun İtirazından Vazgeçmesi | turbo | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-05-2010 12:41 |
Sigorta Şirketinin Başlattığı Kambiyo Takibine Karşı Hangi Mahkemeye İtiraz Etmeliyim | Engin YILMAZ | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-10-2009 15:54 |
Kambiyo Senedine Dayanan İcra Takibine Kısmi İtiraz ve Takibin İptali. | preator44 | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-04-2008 15:55 |
İcra Takibine itiraz ve ödeme emri üzerinde yapılan değişiklik | sethvalor | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-04-2008 16:26 |
İsim Benzerliği Ve İcra | elemterefish | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 03-02-2005 09:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |