|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-01-2012, 15:50 | #1 |
|
Davalının TC Kimlik Numarasını İsteyen Mahkeme - Bulamazsak Hmk 150 Gereği Dosyanın İşlemden Kaldırılacağı İhtarı.
actiĞimiz Bİr Davada Davalinin Adresİnİ Dava DİlekÇemİzde BelİrtmİŞtİk. Teblİgat Bİla TeblİĞ Gelİnce Mahkeme Bİzden Davalinin Kİmlİk Numarasini Bİldİrmemİzİ Aksİ Halde Hmk. 150 GereĞİnce Dosyanin İŞlemden KaldirilacaĞini İhtar Ettİ. Bu Uygulama İle İgİlİ GÖrÜŞlerİnİzİ Beklİyorum.saygilar...
|
19-01-2012, 16:09 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Valla üstadım bence yanlış karar olur...
Çünkü ;HMK 150 de tc numarası olmazsa dosya işlemden kaldırılır diye bir madde yok...Bence kesinlikel yanlış
Bence siz talep edeceksiniz mahkeme bulacak..Mahkeme bulamadı mı ilanen tebligat yapılacak ... Yok öyle ; Davalının T.C kimlik numarasını bildirin bildiremezseniz davannızı açılmamış sayalım.. Hakim öyle birşey yapamaz yapsa bile yargıtay da bozulur diye düşünmekteyim... İyi Çalışmalar... |
19-01-2012, 22:58 | #3 |
|
Ben de Sayın Tiryakim'e katılıyorum
|
20-01-2012, 00:06 | #4 |
|
HMK m.119 gereği dava dilekçesinde bulunması gereken ve zorunlu olan unsurla belirtilmiş ki bunların arasında davalın kimlik nosu yok!Kaldı ki hakiminiz m.150 yi de a bendi olarak algılamış herhaldeişlemden kaldırsın bakalım
|
20-01-2012, 09:45 | #5 |
|
Davalının kimlik numarası bulma zorunluluğunu davacının üzerine yıkmak Türkiye'de yargı yükünün azaltılması için en etkili yol olur herhalde, zira davaların %80'i açılamaz!
Ortada bir dava varsa bu demektir ki, taraflar arasında bir çekişme - husumet söz konusu ve bu anlaşmazlık o kadar ciddi ve çözülmez hale gelmiş ki, taraflardan biri Devletin çözmesini isteyerek yargıya başvurmuş. İki taraf arasında bu kadar çekişme söz konusu olduğunda, bir taraf diğerinin TC kimlik numarasını nasıl bulabilir, dedektif mi tutacak? Bu yükümlülüğün kanunda olmadığını zaten meslektaşlarımız belirtmiş ama kanuni olmamanın yanında, bana mantıki de gelmiyor. Mahkeme yargı erkine sahip, bir zahmet Nüfus İdaresine yazıp o adresteki kişinin TC kimlik numarasını sorsun. Zaten siz taraf olarak sorsanız Nüfus İdaresi büyük ihtimalle cevap vermeyecektir, o nedenle Mahkemenin sorması da kaçınılmaz. Not: Lütfen mesajlarınızı tamamı büyük harflerle yazmayınız, forum programımız otomatik olarak küçültmeye çalışıyor ancak Türkçe harfleri küçültmeyi beceremiyor ve gördüğünüz gibi mesaj yarısı büyük, yarısı küçük harflerle zor okunur hale geliyor. |
20-01-2012, 13:06 | #6 |
|
Ben davanın tarafı değilim ama bu ihtardan tırstım vallahi...
Öğleden sonra forumu açan meslektaşıma ulaşıp, davalının ismini öğreneyim de TC no'sunu ben de araştırayım; hatta bu konuda THS'de kampanya başlatalım, hep beraber araştıralım! Böyle bir karar da olmaz böyle bir ihtar da olmaz; kaale almayın derim. |
20-01-2012, 13:08 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Yasaya aykırılık çok bariz olduğu için başka birşey mi kastediliyor diye şüphe taşıyorum. Ben hiçbir hakimin, bu sebebe dayalı olarak m.150'yi zikrederek, ara karar oluşturacağına inanmak istemiyorum. |
20-01-2012, 14:57 | #8 |
|
Önce hakime bakmalı hakim mi diye,sonra karar bakmalı karar mı diye?!..Dosya işlemden davalının T.C.kimlik numarası yok diye kaldırılıyorsa şayet ortaklığın giderilmesi davalarının pek çoğunun da sonuçlanması imkansız hale gelir.El insaf diyorum...
|
20-01-2012, 15:13 | #9 |
|
Avukat olarak TCKN. bilgilerine ulaşabilmek gibi bir lüksümüz de yok zaten. Bazen VKN. su olan bir kişinin TC nosuna ulaşmak bile imkansız iken bu görevin de biz avukatlara yüklenmiş olmasına bir anlaşm veremedim.
Vekili olduğumuz kişinin kimlik bilgilerini sunma ki Dilekçede belirtilmesi zorunlu unsurlar Md.119 gereği dışındakiler vekili olarak bizi bağlamaz. Bu konudaki kararlar da hukuki gerekçeden yoksundur. |
20-01-2012, 15:20 | #10 |
|
An itibariyle benzer bir durum başıma gelmiş. Gelmiş diyorum zira dosyaya bakmasını rica ettiğim meslektaşım bana mahkemeden ihtar gönderildiğini ihtarda da "Davacının belirttiği adrese yapılan tebligat bila dönmüş olup, davalının adresinin 1 haftalık kesin süre mahkemeye bildirilmesi aksi halde dosyanın işlemden kaldırılacağı" yazıyormuş. Meslektaş kalem müdürüyle konuştuğunda TK. 21/2'ye göre tebligat yapabilmeleri için bizim talepte bulunmamız gerektiğini söylemiş.
Nedenini de gerekçesini de anlamış değilim. Ki biz davalının T.C. kimlik numarasını da bildirmiştik. Üstelik davamız kesinleşmiş boşanma davasından sonra açılan nafak davasıydı. Delillerimizden biri de verilen boşanma kararıydı ve orada da mahkeme davalıya ulaşamadığı için T.K.21/ye göre tebligat yaptığını kararında açıkça belirtmişti. Pazartesi günü ilk işim gidip hakimle konuşacağım. Sırf gerekçesini merak ettiğim için. Ayrıntılı bir dilekçe yazacağım usulde böyle birşey olmadığına dair ve dileçemdeki talebe ilişkin arar karar tesisi isteyeceğim. Zira yargıtayın bu konuda karar vermesini beklemek çok uzun süre alacak ve bu da mağduriyetlere yol açacaktır. Bakalım daha nelerle karşılaşacağız?! |
20-01-2012, 16:27 | #11 |
|
Valla buradan bazı hakimlere sitemlerimi ileteceğim de bulundukları konum itibarıyla yasayı kendi koyduklarını sanıp uyguluyorlar ben de Bakırköy de iş mahkemesine başıma geleni anlatsam tüyleriniz diken diken olur hakim davalı avukatına sorar tanığa sorunuz varmı var sayın hakim avukat olarak döner sorularımı bir bir sıralarken hakim cıyak cıyak bağırır ona değil bana ileteceksiniz ne alakası var sayın hakim yeni usul kanunumuz doğrudan soru sorma hakkımızı olduğunu belirtiyor hayır yok öyle bir şey var efendim yok dedim neye uğradığımı şaşırdım 3 tane duruşma salonunda bekleyen avukat bir tane sgk vekili yanımda bir de karşı tarafın avukatı kimse destek olmadı YALNIZ YAPAYALNIZ ÇARESİZCE tartışmayı keserek biraz da gıcık olup dosyamda aleyhe karar çıkarmasın korkusuyla hakime hanımın egosunu tazeledik şimdi Madde 152 yazıyorum : Duruşmaya katılan taraf vekilleri ;TANIKLARA,Bilirkişilere ve duruşmaya çağrılan diğer kişilere duruşma disiplinine uygun olarak DOĞRUDAN soru yöneltebilirler.Taraflar ise hakim aracılığıyla soru sorabilirler Buradan Baro Başkanımıza da seslenmek istiyorum her ne kadar eğitimler verseniz seminerler yapmış olsanız da Başkanım lütfen seminerlerin sayısını artıralım kendimi yalnız çaresiz hissediyorum bende açıp kitabın tamamını okumadım ama bu konuda bas bas bağırdılar direkt soru soracağız diye tam bir eğitimle donanımlı olmak yetmiyor bir de destek gerekiyor diğer meslekdaşlardan amaaa yeter isyan ediyoruumm ben
|
20-01-2012, 17:20 | #12 |
|
Sayın sebepsiz zenginlesme,
Bir başka başlık altında paylaşmış oldugum bir mektubu buraya aktarıyorum: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=2489 Evet madem konu alevlenmiş, şu efendi - esir konusu ile ilgili olabileceğini düşündüğüm bir mektubu, evet bir yargıca yazdığım mektubu mesleki bir konu olması sebebiyle dostlarla paylaşmak istiyorum. Konu hem 6100 sayılı Yasa ile hem de, neyse sözü mektuba bırakalım. Yorum ve eleştirilerinizi bekliyorum: Sayın Yargıç ******, Mahkemenizde, .12.2011 günü katıldığım talimat duruşmasında, duruşma esnasında yaşadığımız bir olayı size açıklamak için bu mektubu kaleme alıyorum. Söz konusu duruşmada tanıklar mahkemece dinlenip ifadeleri alındıktan sonra taraf vekili olarak bize “Sorunuz var mı?” diye sordunuz. Biz de sorumuzun olduğunu belirtip tanıklara sorumuzu yönelttik. Bu esnada bize bir uyarıda bulundunuz ve “Avukat bey, soruyu mahkemeye hitaben yöneltin” dediniz. Biz de 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince (madde 152) tanıklara doğrudan soru soracağımızı belirttik; ve bu şekilde sorularımızı doğrudan yönelttik. Tamamen yasaya dayanan bu talebimizi elbette siz de olumlu karşıladınız. Ancak sorumuzu tanığa yöneltirken bize bir uyarı daha yaptınız ve “Avukat bey lütfen ayağa kalkın” dediniz. Biz buna karşın, “Sayın yargıç, lütfen müdahale etmeyin bu şekilde daha uygun” şeklinde yanıt verdik ve sorularımızı tanıklara oturduğumuz yerden yönelttik. Öncelikle yasal düzenlemelere baktığımızda, avukatların duruşma esnasında iki halde mutlak surette ayağa kalkma zorunluluğu olduğunu görürüz. Birincisi, tanıklar yemin ederken, ikincisi hüküm fıkrası okunurken ayağa kalkma zorunludur. (HMK m.233 - 294) Bunun dışında avukatların duruşma esnasındaki herhangi bir aşamada ayağa kalkma zorunlulukları bulunmamaktadır. Ancak uygulamada avukatların büyük çoğunluğu (ben de dahil olmak üzere) mahkeme yargıcı ile konuşurken ayağa kalkar. Bu genellikle bir saygı ifadesi, bir gelenek olarak kabul edilir. Ancak bir avukatın, tanığa soru sorarken ayağa kalkması asla zorunlu olmadığı gibi, esasen bu konuda uyarılması, şık bir davranış biçimi değildir. Çünkü bir avukat, duruşmada ne zaman ayağa kalkması ne zaman oturması gerektiğini bilir. Bu konuda kendisine bir uyarı yapılması gereksizdir. Durumu ve konu hakkındaki yorumlarımızı, bilgi ve eleştirilerinize sunar, bu vesile ile saygılarımızı bildiririz. Avukat Hakan EREN İstanbul Barosu – 22201 |
20-01-2012, 17:21 | #13 |
|
Kararın hatalı olduğu açık. Bu konuda meslektaşlarımın görüşlerine katılıyorum. Ayrıca hatalı ve yasaya aykırı ara karardan dönülmesi hakkında vereceğiniz dilekçenizde Hakime HMK m.46/1-c ve 46/3'ü bir hatırlatmanızı öneriyorum.
|
24-01-2012, 14:24 | #14 |
|
Bugün kararı veren hakimle görüştüm. Verilen kararı sorduğumda evet doğru karar vermişiz dedi. Ben de gerekçesini söyleye bilirmisiniz ben HMK.da böyle bir hüküm göremiyorum dediğimde. Açtı bir kanununa baktı önce sonra da HMK 119/2 dedi. Sözkonusu hükümden o sonucu çıkmadığını söylesem de nafile tabi anlatamadık derdimizi. Adresi bulamayacağımızı söylediğim de, bizim mernis adresini tespit edip sunmamız gerektiğini söyledi. Şu an için av.lara verilmiş böyle bir imkan olmadığını söyleyince, talepte bulunun dedi. 119. maddeyi aynen yazıyorum yorum sizin;
Madde 119 - (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:a) Mahkemenin adı.b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.g) Dayanılan hukuki sebepler.ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, hakim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır. |
24-01-2012, 14:31 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Davacı/vekili, mahkemeden talepte bulunur, mahkeme yazışır, her türlü belge ve tebligata yarar adresi, kimlik bilgisini vs. yi tesbit eder. Siz, bu arada bulursanız elbette mahkemeye bu bilgiyi verirsiniz ama bulamazsanız hiçbir şey yapmayın tabii; yasa sizden yana... |
24-01-2012, 14:47 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben yanlış verilen ara karardan dönülmesi için bir dilekçe yazıyorum üstad. Yoksa devamlı aynı şeyle başka mahkemelerde de tekrar tekrar uğraşmak istemiyorum. |
24-01-2012, 14:55 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Böyle bir ara kararına, sizin (2. kez olarak) ve başka bir meslektaşımızın rastlayacağını sanmıyorum. |
24-01-2012, 14:58 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı mahkemeye davamız düşmezse. |
24-01-2012, 15:36 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad konuyu açan meslektaşımın da başına benzer bir olay geldiğinden ve geçmiş tecrübelerden ötürü ben pek emin olamıyorum açıkçası |
30-01-2012, 15:13 | #20 |
|
Av. Ömer Güntay'a,
Çok iyiniyetli olduğunuzu düşünüyorum. Henüz tebigat elime gelmedi ama UYAP tan tebligat üzerinde okuduğum şerh bu durumun çokça kullanılacağını gösteriyor. Hakime hanım açtığım ortaklığın giderilmesi davasında (tapudan aldığım) adrese gönderilen tebligatın yapılamaması nedeniyle bir hafta kesin süre içerisinde adres bildirmemi aksi takdirde HMK 119/2 gereğince davanın açılmamış sayılacağı ihtarını içerir tebligat göndermiş. Diğer davalılar açısındanda mı açılmamış sayılacak acaba!!!
|
30-01-2012, 15:59 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Öyleyimdir. |
30-01-2012, 23:14 | #22 |
|
Eğer kamusal yetki vekile tanınsaydı olabilirdi belki
T.C Kimlik numarası yok ve bulunamadı diye davalar düşecek olursa çok yoğun istismar olur 6100 sk. da bunu öngörmüyor zaten bütün özel ve tüzel kişilikler ile kamu kurum ve kuruluşları yargılama sürecine yardımcı olmak zorunda olduğuna göre bu sayılıan birimlerden birisinin ve/veya birkaçının yardım veya marifetiyle kişiye bir tebligat yapıllacak, bu husus zorunlu, hata insana mahsus unutmayalım lütfen hakimler de insan diye düşünüyorum
|
31-01-2012, 14:29 | #23 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.3: "...r) Nüfus kaydı: Aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgileri, s) Nüfus kayıt örneği: Aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgilerin özetlerini gösterir belgeyi,...ifade eder." Aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler m.7: "...Aile kütüklerinde aşağıdaki bilgiler bulunur: a) Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ... g) Yerleşim yeri adresi. ... (a), (g) ve (ğ) bentlerinde belirtilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur..." Gizlilik m.9: "(1) Nüfus kayıtları ve bu kayıtların tutulmasına dayanak olan belgeler gizlidir. Bunlar, yetkili ve sorumlu memurlar ile teftiş ve denetim yetkisi olanlar dışında kimse tarafından görülüp incelenemez. Mahkemeler bu hükmün dışındadır..." Nüfus kayıt örneğini almaya yetkili olanlar: m.44: (1) Nüfus kayıt örneklerini; a) Bakanlık, b) Dış temsilcilikler, c) Asker alma işlemleri için Milli Savunma Bakanlığı, ç) Adli makamlar, d) Adli işlemlerle sınırlı olmak üzere kolluk kuruluşları, e) Evlenme işlemleri için evlendirme işlemini yapmaya yetkili olanlar, f) Ölüm işlemleri için resmi sağlık kuruluşları, g) Kaydın sahipleri veya bunların eşleri ile veli, vasi, alt ve üst soyları ya da bu kişilere ait vekillik belgesini ibraz edenler, nüfus müdürlüklerinden doğrudan almaya yetkilidirler. (2) Birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan kurumlar ve tüzel kişiler, yazılı olarak başvurmak ve istem nedenini açıkça belirtmek suretiyle Bakanlık veya mülki idare amirinin emri ile nüfus kayıt örneğini alabilirler. Bakanlık bu madde hükümlerini işletmek üzere Kimlik Paylaşımı Sistemi kurar. (3) Yerleşim yeri adresi ve diğer adres bilgilerinin verilmesi kişinin rızasına bağlıdır..." m.45: "1) Bakanlık, Kimlik Paylaşımı Sistemi ve Adres Paylaşımı Sistemi veri tabanlarında tutulan bilgileri bu Kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde kurumlar ile diğer kişilerin hizmetine açabilir. Yerleşim yeri adresi bilgileri ancak kurumlar ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu çerçevesinde faaliyette bulunan bankaların paylaşımına açılabilir..." m.52: "...Adrese ilişkin bilgi ve belgeler nüfus müdürlüklerinden, Adres Paylaşımı Sisteminden veya Kimlik Paylaşımı Sistemine bağlanarak bu sistemdeki kayıtlara uygun belge üretebilen muhtarlıklardan temin edilebilir..." Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği (Dayanak m.3: 5490 S.K.) Adres Bilgisini Alma Yetkisi m.20: "(1) Adres bilgisini; a) Bakanlık, b) Kurumlar, c) Kaydın sahipleri, almaya yetkilidir..." Gizlilik m.31: "Sistemin işletilmesinde ve sistemden yararlanmada kanunlarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan özel hayatın gizliliğine ilişkin hükümler esas alınır."
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...1&postcount=67 HMK m.119'la konunun alakasızlığı zaten ortada... P.S: HMK yürürlüğe girdi (aslında çoğu maddesi yeni bile değil, HUMK döneminde uygulanmayan/unutulmuş maddeler) ve yargının eli ayağı birbirine dolaşıyor... Nedeni hakkında söylenecek çok şey var ama THS kurallarına uygun ve kısa olanını söyleyeyim: "avukat olmak/hakim olmak başka, hukukçu avukat/hakim olmak başka"... Saygılar... |
31-01-2012, 14:56 | #24 |
|
Adresi bulmak yükümlülüğün avukata yüklenmesine karşı olmakla beraber Hakimin kurduğu mantık şöyle olduğunu tahmin ediyorum;
HMK 119/1-b b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve ADRESLERİ . Adresi(doğru olanı) bildirme yükümlülüğü bizde davalıya çıkan tebligat iade olunca; HMK 150/1 Madde 150 - (1) USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE DAVET EDİLMİŞ TARAFLAR, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Davalıya çıkan tebligat iade olunca dava dilekçesinde bizim bildirdiğimiz adres yüzünden usulüne uygun davet edilememiş sayılıyor.Kendi yorumum olmadan Hakimin yorumunun böyle olduğunu tahmin ediyorum.Saygılar |
31-01-2012, 15:12 | #25 |
|
Bilgi
HMK m.438: "(1) Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligat, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır."
Gerekçesi: Maddede, tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılması esası benimsenmiştir. Ancak, tahkimin amacı ve niteliği göz önüne alınarak taraflara aksini kararlaştırabilme imkânı tanınmıştır. 7201 S.K. m.10: "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." +HMK m.150: "Usulüne uygun davet EDİLMİŞ" önşartı getiriyor... Saygılar... |
27-03-2012, 15:30 | #26 |
|
Sayın meslekteşlarım aynı durum bugün benim başıma geldi, 21 adet davalının bulunduğu ortaklığın giderilmesi davasında davalıların adreslerini bildirmemiz için kesin süre verildi ve ihtar edildi.hatta bu muhtıra olarak tarafıma tebliğ edildi.6100 hem masraflar hem işlemler yönünden haksız,adaletsiz ve gerekçesiz birçok karara dayanak oldu şimdiden.
|
27-03-2012, 17:01 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Kahabat 6100'de mi yoksa içerdiği maddeyi yanlış yorumlayanlarda mı? 1086'yı mı özlüyoruz yoksa? Dilini dahi anlamadığımız, bir çok maddesi laçka olmuş, birçok maddesi de pas tutmuş 1086'yı mı? |
07-11-2012, 17:20 | #28 |
|
davalının T.C. kimlik numarası olmasına rağmen
T.C.
MUSTAFAKEMAL PAŞA
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA)
.
MUHTIRA
ESAS NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI VEKİLİ : AV CEYHUN DOĞAN KÜÇÜKÇİL
KONU : Davalının adresinin bildirimi hakkında
Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dava dosyasında Davalı nın bildirilen ................................... adresine tebligat yapılamadığından, davalının tebligata yarar açık adresinin bildirilmesi için; tarafınıza HMK'nun 119/1 -b maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içinde davalının açık adresinin bildirilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağı İHTAR OLUNUR. 07/11/2012 şeklinde muhtıra tebliğine karar vermiş sayın mahkeme 119/1-b den bu çıkar mı el insaf diyorum |
07-11-2012, 17:28 | #29 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benzer bir ihtarı içeren tebligat üzerine, şöyle bir dilekçe vermiştim, Bakırköy hakimi tarafından kabul edildi. Yararlanırsınız diye ilgili kısmını ekliyorum. İyi akşamlar..
|
07-11-2012, 17:33 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
teşekkür ederim bende hazırladığım bir dilekçe örneğini ekliyorum MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ'NE DOSYA NO : DAVACI : VEKİLİ : AV. C. DOĞAN KÜÇÜKÇİL DAVALI : KONU : Adres Bildirilmesi yönündeki muhtıraya itirazlarımız. AÇIKLAMA : Sayın Mahkemeniz dava dilekçemiz ile davacıya çıkarılan tebligatın bila ikmal iade edilmesi neticesinde tarafımıza davacının tebligata yarar adresini bildirmek üzere kesin mehil içeren ihtaratlı davetiye tebliğ etmiş olup iş bu davetiyeniz .............................günü tarafımızca tebbellüğ edilmiştir. DAVALI YANIN T.C. KİMLİK NUMARASI EKSİKSİZ OLARAK DOSYANIZA BİLDİRİLMİŞTİR. Dava dilekçemiz ile birlikte Mustafakemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesi esas sayılı dosyası içreği mucibince muttali olduğumuz davalının T.C. Kimlik numarası verilmiş olup iş bu kimlik bilgisi UYAP sistemine Mahkeme kalemince işlenmiş ve kişinin kimlik bilgileri elektronik ortamda sorgulanmıştır. Bu nedenle Sayın Mahkemenin davalının elektronik ortamda mernis adresini sorgulaması imkanı var iken ve bu imkanı kullanmasına engel bir durum yok iken bizden kamu gücümüz olmadığı halde adres bildirmemizi talep etmesi kanaatimizce hem yasaya hem de Usul Ekonomisi İlkesine aykırıdır. Bu nedenle Muhtıranıza itiraz ve vaki ara karardan dönülmesini talep ediyoruz. DAVALI YANIN DAVA DİLEKÇEMİZDE BİLDİRDİĞİMİZ ADRESİ DAVALININ Mustafakemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesi esas sayılı dosyası içreğinde MEVCUT BİLDİRMİŞ OLDUĞU ADRESİDİR. Dava dilekçesinde beyan ettiğimiz adresin uydurulmuş bir adresmişcesine kanaatimizce usulün sayın mahkemeye verdiği yetkiyi dahi aşarak; tarafımıza muhtıra tebliği cihetine gidilmesi tarafımızda esef hissi uyandırmıştır. Halbuki ekte sunduğumuz Mustafakemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesi esas sayılı dosyası içreğinde mevcut davalının Menderes Sulh Ceza Mahkemesine vermiş olduğu ifadesinden de analaşılacağı üzere beyan ettiğimiz adres bizzat davalının bildirdiği ikamet adresidir. Bu nedenle basit bir UYAP sorgulaması veya yazılacak bir emniyet araştırması ile tespiti mümkün adres bahsinin bir muhtıraya konu edilerek tarafımıza bu hususta kesin süre verilmesi cihetine gidilmesi kanaatimizce HMK hükümlerine aykırıdır. Nitekim HMK 27. Maddesi Hukuki dinlenilme hakkı MADDE 27- (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir. Demek sureti ile yargı makamlarına resen tarafların dosyadan ve gelişmelerden haberdar edilmesi hususunda karar alma yetkisi vermekte olup davalının adresinin araştırılması ve her türlü araştırmaya rağmen bulunamaması ihtimalinde ilanen tebligat yapılmasına kadar olanaklar var iken ve adres araştırması hususunda hiçbir yetkimiz ve kamu gücümüz yok iken Sayın Mahkemenizce böyle bir ödev ile ödevlendirilmek bizi üzdüğü gibi kudretimizi de aşmaktadır. Ayrıca bu husus kanun koyucunun kanaatimizce güttüğü amaca da aykırıdır. Ancak Adı geçen davalının araştırdığımız kadarı ile adresi .................................................. ..................................... olup davalının iş bu adresine ve sayın mahkemeniz kalemi tarafından UYAP MERNİS sorgulaması yolu ile elde edilecek adresine dava dilekçemizin ve eklerinin tebliğini saygı ile arz ve talep ederiz. Davacı vekili Av. C. Doğan KÜÇÜKÇİL |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
MÜracaata Kalan Dosyanin Yenİlenmesİ | Nil Şeker | Meslektaşların Soruları | 5 | 29-08-2013 13:49 |
Benim Hattimla Esim Beni Aldatiyo Ve Tel numarasini Televizyona Vererek Arkadasliklar Kuruyorr | deniz52 | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 15-07-2011 10:37 |
İŞlemden Kaldirilan Dosyanin Yenİlenmesİ | Av.TYILMAZ | Meslektaşların Soruları | 5 | 02-04-2009 16:27 |
İcra Hukukunda Dosyanin DÜŞmesİ | aslıav | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-12-2008 10:20 |
Örnek No 13 Ve Mal Beyaninda Bulunma İhtari | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-07-2007 16:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |