Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ÜÇÜncÜ KİŞİnİn VermİŞ OlduĞu İpotek Nedenİyle SorumluluĞu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-05-2011, 11:03   #1
avcihansahin

 
Varsayılan ÜÇÜncÜ KİŞİnİn VermİŞ OlduĞu İpotek Nedenİyle SorumluluĞu

Kıymetli meslektaşlarım öncelikle herkese kolay gelsin.

Müvekkil bir şirket lehine bir taşınmazı üzerine ipotek tesis ettiriyor. Daha sonra şirketin borcu ödememesi üzerine müvekkil aleyhine icr takibine geçiliyor. Zarfta; bu zarf Örnek 6 icra emri ve ilam sureti ihtiva eder yazıyor. Ancak zarfın içersinde örmek 7 ödeme emri mevcut. Ayrıca takibe dayanak belgedede resmi senet gösterilmiştir. Resmi senette aynen şu ibare mevcuttur "müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 1. dereceli....."

1- Müvekkilin ipotek tesisi sırasında resmi senetle kefil olması mümkün mü?
2- İcra takibi yönünden takibin iptali mümkün mü?
Old 13-05-2011, 23:16   #2
levi

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım

1-Müvekkiliniz tapu da sadece resmi senedi imzaladı ise kefilliği yoktur,sadece ipotek ettirdiği ile sorumludur.Eğer ayrıca bir senet ya da genel kredi sözleşmesi imzaladı ise kefilliği söz konusudur.

2-Takibi iptal ettiremezsiniz.

Teşekkürler
Old 13-05-2011, 23:41   #3
harkan

 
Varsayılan

1-resmi senette kefalete ilişkin hükümler varsa geçerlidir ve kefil olmuştur
2-ödeme emrinin iptali
Old 14-05-2011, 09:59   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avcihansahin
Kıymetli meslektaşlarım öncelikle herkese kolay gelsin.

Müvekkil bir şirket lehine bir taşınmazı üzerine ipotek tesis ettiriyor. Daha sonra şirketin borcu ödememesi üzerine müvekkil aleyhine icr takibine geçiliyor. Zarfta; bu zarf Örnek 6 icra emri ve ilam sureti ihtiva eder yazıyor. Ancak zarfın içersinde örmek 7 ödeme emri mevcut. Ayrıca takibe dayanak belgedede resmi senet gösterilmiştir. Resmi senette aynen şu ibare mevcuttur "müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 1. dereceli....."

1- Müvekkilin ipotek tesisi sırasında resmi senetle kefil olması mümkün mü?
2- İcra takibi yönünden takibin iptali mümkün mü?

Merhabalar;

Daha önce farklı bir soru için açılan başlıkta tartışılmıştı ilk sorunuz:

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...219#post445219

Son mesajımda alıntı yaptığım Yargıtay kararı açıklayıcı olacaktır:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/5503
Karar: 2003/5364
Karar Tarihi: 11.11.2003

...
Kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece doğrudan gözetilmesi gereken İcra ve İflas Kanununun 45/1. maddesi gereğince, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Davalılar Ahmet ve Nevzat taşınmaz payları üzerinde tesis olunan ipotekler, borçlu şirketin davacı alacaklı ile yaptığı kredi sözleşmesinin teminatı olup; hukuksal niteliğince üst sınır ipoteğidir ( MK. Madde 851 ). Bu davalılar ipotek akit tablolarına göre, üçüncü şahıs durumunda olup, bizzat borçlu değillerdir. Bizzat borçlu olmayan üçüncü şahıs ipotek borçlusunun sorumluluğu ise, borçlunun borcunu ödemesi halinde ipotekli taşınmazın yahut taşınmaz payının icraca satılmasına ve satış bedelinden ipotek tutarınca borcun ödenmesine katlanmaktan ibarettir. Bu nedenle, ipotek borçlusu üçüncü şahsın borçtan ötürü şahsen sorumluluğu yoktur ( MK. Madde 884 ). Üçüncü şahıs ipotek borçlusunun teminat ipotekli taşınmazını yahut taşınmaz payını kayden devretmiş olması onun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez ( MK. Madde 888 ).



...


Dava dilekçesinde, Nevzat ve Ahmet in ipotek akit tablosunu aynı zamanda müteselsil kefil sıfatıyla da imzaladıkları ileri sürülmüş olduğu halde mahkemece bu husus incelenip değerlendirilmemiştir. Oysa, ipotek kurulmasına ilişkin sözleşme, kefillik sözleşmesini de içerebilir. Çünkü, Borçlar Yasanının 484. maddesi gereğince, kefillik yüklenimi yazılı olarak yapılmış ve kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktar da gösterilmiş ise, geçerli bir kefillik sözleşmesi kurulmuş olur. Bu durumda da, anılan davalılar TTK.nun 7, Borçlar Yasasının 484 ve 490. maddeleri hükümleri uyarınca, müteselsil kefil sıfatıyla, davacı alacaklıya karşı, borçluya sağlanmış kredinin ana para ve fer'ilerinin ve işleyen faizi ile işlemiş faizin bir yıllığının toplamları kefalet limitini geçmemek üzere sorumlu olurlar. Kefilin tesis ettiği ipoteğin, asıl borcun teminatı olması durumunda, İİK.nun 45. maddesinde öngörülen önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip zorunluluğu kefile karşı sözkonusu olmaz. Borçlar Yasasının 487. maddesi gereğince; borçlunun hakkında takip yapmadan ve rehni paraya çevirmeden de, alacaklı kefiller hakkında icra takibi yapabilir. Kefil, kefalet sözleşmesiyle yüklendiği kefalet limiti tutarı ve ayrıca kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur ( BK. Madde 490 ). Üçüncü şahıs ipotek borçlusu davalıların aynı zamanda kefil olmaları durumunda, ipotekle yükümlü taşınmazları, güvence tutarından fazla değerde olması ve alacaklının istenebilir alacağı miktarının ve kefalet sorumluluğu tutarının, ipotek tutarından fazla olması koşullarının oluşması halinde; davacının kefalet borçlularının tasarruflarının iptali hakkında, hukuksal yararı bulunduğu için dava açabileceği kuşkusuzdur.

İkinci sorunuza da "Takibin iptali için hukuki gerekçeniz nedir?" diye soruyla karşılık vermek gerekir, diye düşünüyorum.

Saygılarımla...
Old 16-05-2011, 11:01   #5
avcihansahin

 
Varsayılan

Sayın Av. Özgür Karabulut yanıtınız için çok teşekkürler. Eklemiş olduğunuz karar gerçekten çok işime yaradı teşekkürler.
Old 02-11-2012, 16:03   #6
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan İpotek - Kefalet

Sayın meslektaşlarım,

TMK. MADDE 881.- Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.
İpoteğe konu olacak taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde bulunması gerekmez.

TBK. 603. maddesinde "Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına İlişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır"

denilerek kefalet sözleşmesinin kişisel güvence verilmesini gerektiren tüm sözleşmelere yaygınlaştırıldığı, görülmektedir.

Bu durumda, taşınmaz 3.şahsa ait ise, TMK.m.881 kapsamında tesis edilmek istenilen ipotek işleminden önce, TBK.m.603 uyarınca kefillik sözleşmesi (TBK.m.583 vd.) yapılması zorunlu mu olmaktadır?

Saygılarımla
Old 02-11-2012, 16:20   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın meslektaşlarım,

TMK. MADDE 881.- Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.
İpoteğe konu olacak taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde bulunması gerekmez.

TBK. 603. maddesinde "Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına İlişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır"

denilerek kefalet sözleşmesinin kişisel güvence verilmesini gerektiren tüm sözleşmelere yaygınlaştırıldığı, görülmektedir.

Bu durumda, taşınmaz 3.şahsa ait ise, TMK.m.881 kapsamında tesis edilmek istenilen ipotek işleminden önce, TBK.m.603 uyarınca kefillik sözleşmesi (TBK.m.583 vd.) yapılması zorunlu mu olmaktadır?

Saygılarımla

Üstadım "zorunlu" olmamalıdır. 3 .şahıs borcu "taşınmazının değeri" kadar garanti edecektir. Bunun dışında kalan borçtan sorumlu olmaması için kefalet sözleşmesini imzalamaması gerekecektir.
Old 02-11-2012, 16:41   #8
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Üstadım,

Tapu Dairesi Başkanlığının “Genel Duyurular 2” başlığı altındaki
http://web.tkgm.gov.tr/tapu/index.ph...nel_duyurular2
010.07-20-8349
08 10 2012
6098 sayılı TBK/Kefalet

Duyurusunu nasıl anlayıp, yorumlamalıyız ?
Old 02-11-2012, 16:56   #9
harkan

 
Varsayılan

"TBK. 603. maddesinde "Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına İlişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır"

ipotek ayni teminattır,
Old 02-11-2012, 16:57   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Üstadım,

Tapu Dairesi Başkanlığının “Genel Duyurular 2” başlığı altındaki
http://web.tkgm.gov.tr/tapu/index.ph...nel_duyurular2
010.07-20-8349
08 10 2012
6098 sayılı TBK/Kefalet

Duyurusunu nasıl anlayıp, yorumlamalıyız ?

Üstadım,

Verdiğiniz link, kefil olmayı kabul edenlerden istenilecek belgelere(eşin rızası gibi)ve kefilin el yazısıyla kabulüne dikkat çekmektedir. Ben hala 3. kişinin kefil olmadan da taşınmazına ipotek tesis ettirebileceğini düşünmekteyim.

Asıl sorun bence şudur: Kefil olacak taşınmaz sahibinin eşinin rızası açıkça aranmaktadır. Kefil olmayan 3 .kişinin eşinin rızası aranacak mıdır? Bu konuda yasada açıklık bulunmamaktadır.

Alıntı:
Tapu sicilinde gerçekleştirilen kefalet ipoteklerinde taşınmaz maliki sınırlı ve ayni bir sorumluluk altına girmektedir. Lehine ipotek verilen kişi ya da kurumlar tarafından ipotek sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefalete ilişkin hükümler eklenmesi hallerinde ise taşınmaz malikinin aynı zamanda müşterek ve müteselsil kefil olarak kabul edildiği yerleşmiş yargı kararlan ile de sabittir. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile kefilin (kişisel güvence sağlayanların) korunması amacıyla getirilen sıkı tedbirler yukarıda değinilen TBK 583, 584 ve 603. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddeler ile; kefalet ya da kişisel güvence sağlayan sözleşmelerde kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi zorunluluğu getirilmiş, ayrıca eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık karan olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir.
Old 02-11-2012, 18:48   #11
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Üstadım,

"DUYURU"nun uygulama koşulu....

1) BORÇLU ile TAŞINMAZ Malikinin AYNI KİŞİ OLMADIĞI durumlar

ile

2) İpotek klozunda (sözleşmesinde) KEFALETE İLİŞKİN HÜKÜMLER ( TBK.m.581)BULUNMASI halidir,

denilebilir mi?

Evet ise...

TBK.m.581 kapsamına girmeyen bir ipotek ?

Hepinize sevgiler
Old 02-11-2012, 19:18   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Üstadım,

"DUYURU"nun uygulama koşulu....

1) BORÇLU ile TAŞINMAZ Malikinin AYNI KİŞİ OLMADIĞI durumlar

ile

2) İpotek klozunda (sözleşmesinde) KEFALETE İLİŞKİN HÜKÜMLER ( TBK.m.581)BULUNMASI halidir,

denilebilir mi?

Evet ise...

TBK.m.581 kapsamına girmeyen bir ipotek ?

Hepinize sevgiler

Bu yazdıklarınıza aynen katılıyorum Üstadım.
Old 02-11-2012, 20:10   #13
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Üstadım,

İpotek tesisi ile, taşınmaz maliki 3.şahıs (A):
(B) ile (C) arasındaki (örneğin bir sözleşmesel ilişkiden) doğmuş ve/veya doğabilecek borç için

1)İpotek bedeli (?) ile sınırlı olarak
2)İpotek bedeli (?) ile sınırlı olmadan (sözleşme borcu için)

İpotek alacaklısı (C)’ye karşı ayni bir sorumluluk altına girerse…

Ayırımı yapılabilir mi ?

1.Yapılırsa, “Duyuru” bağlamında TBK.m.581 uygulaması açısından bir fark olur mu?

2.Tapu görevlisi, tarafları, İpotek sözleşmesine (klozuna), (“Duyuru” doğrultusunda), örneğin; “ TBK.m.583,584 ve 603’de belirtilen hususlar yasaya uygun olarak yerine getirilmiş olup, işlemden kaynaklanabilecek hukuksal sorumluluk ipotek alacaklısı (C)’ye aittir” şeklinde bir beyanda bulunmaya mecbur edebilir, aksi halde işlemi yapmayabilir mi?
Old 03-11-2012, 17:11   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Üstadım,

İpotek tesisi ile, taşınmaz maliki 3.şahıs (A):
(B) ile (C) arasındaki (örneğin bir sözleşmesel ilişkiden) doğmuş ve/veya doğabilecek borç için

1)İpotek bedeli (?) ile sınırlı olarak
2)İpotek bedeli (?) ile sınırlı olmadan (sözleşme borcu için)

İpotek alacaklısı (C)’ye karşı ayni bir sorumluluk altına girerse…

Ayırımı yapılabilir mi ?

1.Yapılırsa, “Duyuru” bağlamında TBK.m.581 uygulaması açısından bir fark olur mu?

2.Tapu görevlisi, tarafları, İpotek sözleşmesine (klozuna), (“Duyuru” doğrultusunda), örneğin; “ TBK.m.583,584 ve 603’de belirtilen hususlar yasaya uygun olarak yerine getirilmiş olup, işlemden kaynaklanabilecek hukuksal sorumluluk ipotek alacaklısı (C)’ye aittir” şeklinde bir beyanda bulunmaya mecbur edebilir, aksi halde işlemi yapmayabilir mi?

Üstadım,

3 üncü kişi taşınmazına bir başkasının borcu için ipotek koydurursa, sadece ipotek bedelinden sorumlu olur. İpoteğin geçerli olabilmesi için, bedelin belirli olması yasal zorunluluktur. Aksine sözleşmeler geçersizdir. Bu olasılık TBK 581 inci madde kapsamı dışındadır.

Eğer 3 üncü kişi, ipotek bedeli ile sınırlı olmadan(sözleşme borcu için)işlem yapacaksa, 3 üncü kişi olmayacak aksine kefil olacaktır. TBK 581 inci maddede hüküm altına alınan bu husustur. Bu halde de yine ipotek bedeli belli olacaktır. Tapu memurunun burada nasıl bir denetimi sözkonusu olacak onu anlamadım. Tapu memuru, ipoteğin kurulması için gerekli olanların(yukarıdaki mesajlarda yazılıdır) yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle yetinecektir. 3 üncü kişi sözleşme borcuna da kefil olacaksa ve tek taşınmaz varsa, borç ödenmediğinde taşınmaz satılacak ve bakiye borçtan da sorumlu olacak.

Tapu memurunun,

Alıntı:
işlemden kaynaklanabilecek hukuksal sorumluluk ipotek alacaklısı (C)’ye aittir

şeklindeki ifadesinin önemi yoktur. Çünkü ipotek konulan taşınmaz, borcun tamamını karşılamazsa, kefil diğer malvarlığıyla sorumlu olacaktır(3 üncü kişiden farklı olarak). Bunun dışında ne gibi bir hukuksal sorumluluk olabilir ki?

Sizi şahsen tanıdığım için, yukarıya aktardığım bilgileri bildiğinizden eminim. O nedenle "benim atladığım, bir satır arası mı var acaba " diye düşünüyorum.
Old 03-11-2012, 17:48   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin

"DUYURU"nun uygulama koşulu....

1) BORÇLU ile TAŞINMAZ Malikinin AYNI KİŞİ OLMADIĞI durumlar

ile

2) İpotek klozunda (sözleşmesinde) KEFALETE İLİŞKİN HÜKÜMLER ( TBK.m.581)BULUNMASI halidir,

denilebilir mi?

Evet ise...

TBK.m.581 kapsamına girmeyen bir ipotek ?


Sayın Metin,

Bildiğiniz ve belirttiğiniz gibi bankalar ve sair kredi kuruluşları, kredi borçlusu lehinde ipotek veren kişiyi, ipotekle sınırlı olmaksızın aynı zamanda borçlunun tüm borçlarından da sorumlu tutmak amacıyla, ipotek sözleşmesine "kefil", "Müteselsil kefil" veya "Müşterek borçlu" gibi ibareler ekleyerek, ipotek yükümlüsünü asıl borçtan da sorumlu tutma yoluna gidebilmektedirler.

TBK'nunda, eşin, bir başkası lehine "kişisel güvenceler" verdiği durumlar için eşinin rızasını şart koştuğu günümüzde, uygulamada sıkıntılar oluşmaması için sözkonusu duyurunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Duyurudan çıkan sonuç, sanki "ayni güvence" olan ipotek'in tek başına, "kişisel güvence" olarak zikredilen TBK hükmü kapsamında sayılmayacağı ve diğer eşin rızasına gerek olmayacağı gibi anlaşılmakta ise de, isabetle kuşkulandığınız gibi kişisel güvence için eşin rızasını arayıp, daha güçlü teminat sağlayan ipotek için eşin rızasını aramamak tuhaf durmaktadır. Kanaatimce kişisel güvence için eşin rızası arandığı bir durumda, bundan çok daha kesin ayni güvence içeren ipotek güvencesi için eşin rızasının aranması evleviyetle gereklidir. Bu bakımdan TBK.603'de yer alan "kişisel güvence verilmesine ilişkin... diğer sözleşmeler" ibaresini, "güvence verilmesine ilişkin... diğer sözleşmeler" şeklinde anlamak doğru olur.

Başka deyişle belirttiğiniz gibi ipotek sözkonusu ise, eşin rızasının aranmayacağı bir hal TBK.581 karşısında düşünülemez.
Old 05-11-2012, 16:59   #16
harkan

 
Varsayılan

diğer eş için aile konutu sebebiyle ipoteğin fekki davası açılabiliyor... aile konutu olmayan örneğin bir tarla vb.. gibi taşınmazların 3. kişi olarak ipotek verilmesinde eşin rızasını ararsak o halde, kefalet ve ipotek uygulamalarını ortadan kaldırmak gibi bir sonuca gider,

benim şahsi fikrimi sorarsanız aslında bir başkasının borcu için kimse sıkıntı yaşamasın derim..

çoğu zaman hatır gönül kurulan bu ilişkiler insanı olumsuz etkiliyor, o yüzden sana kefil olacağıma gel borç vereyim mantığı daha iyi, en azından ödenmezse borç verdim ödemedi denir, kefil olunca başkasının borcu için 3. kişilerle muhatap olmak daha negatif etki yaratıyor..
Old 16-09-2013, 14:48   #17
feyzaday

 
Varsayılan

A şahsı kendine ait gayri menkulleri (11 adet) üç adet şirketin borcu için ipotek verebilir mi? Bu şirketler ve A şahsı ipotek akit tablosunda kendilerini müteselsil ve müşterek kefil gösterebilirler mi? (şirketlerin büyük hisseleri A şahsına aittir. )
Bir başka deyişle B şirketi ile A şahsının şirketleri arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak verilecek dairelerde B şirketi A ile birlikte diğer üç şirketinde müteselsil ve müşterek kefaletini istiyor. Formül ?
Old 16-09-2013, 22:00   #18
balina

 
Varsayılan

Taşınmaz sahibi sadece ipotek veren ise taşınmazın satılması ile sorumluluğu son bulur.
Kanımca "müşterek kefil ve müteselsil kefil" olarak belirtilmesinin sebebi icra takibi hazırlanırken kullanılan programın yazılımından kaynaklanmaktadır.
İcra meri yazan zarftan ödeme emri çıktı ise ödeme emrinin iptalini isteyebilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hatalı Enjeksİyon Nedenİyle Sİnİr Hasari-saĞlik BakanliĞinin SorumluluĞu Av. Başak SANCAR Meslektaşların Soruları 23 16-09-2022 17:59
İpotekli Taşınmazı Satın Alanın Sorumluluğu/ Zamanaşımı/ İpotek Fekki TRINITY Meslektaşların Soruları 14 11-02-2015 21:31
Boşanma - İpotek - 3. şahsın sorumluluğu Av.M.Yücel Meslektaşların Soruları 2 02-12-2010 23:01
İş Kazası-Üçüncü Kişinin Sorumluluğu-Zamanaşımı Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 5 10-02-2007 01:55
Ödemeden Men Talİmati Nedenİyle Bankanin Sorumlu OlduĞu Mİktari Ödememesİ lawyerh Meslektaşların Soruları 1 01-07-2006 22:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09326696 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.