|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-07-2007, 17:18 | #1 |
|
Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları - tüzel kişilik - husumet
Siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıklarının tüzel kişiliklerinin olmaması nedeniyle kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, husumetin parti genel merkezlerine yöneltilmesi gerektiği konusunda Yargıtay kararı arıyorum.
Şimdiden teşekkürler. |
03-07-2007, 18:35 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kararlar Kazancı'dan alınmıştır. |
03-07-2007, 20:46 | #3 |
|
Sayın osmaniye
Sorunuzla ilgili Sayın Av.Suat Ergin'in gönderdiği kararlar çok güzel. Aşağıdaki 'Kanunlardaki özel hükümler' istisnasına ve parti tüzüğüne de dikkat etmeniz halinde davayı husumetten kazanırsınız. Siyasi Partiler Kanunu madde 15 : Partiyi temsil yetkisi genel başkana aittir. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydı ile parti adına dava açma ve davada husumet yetkisi, genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine aittir. Saygılarımla |
18-07-2009, 22:00 | #4 |
|
Acil!!! Kira borcuun ödenmemesi nedeniyle tahliye talepli icra takibi başlatıcam. Yalnız borçlum ilçe belde teşkilatı yani sözleşme müvekkilim ile ilçe belde teşkilatı arasında imzalanmış. Bu kurumdan borç tahsil edilebilir mi, daha doğrusu nasıl yapabilirim? Kimin malvarlığına yönelmem gerekir? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla
|
19-07-2009, 18:53 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu foruma yazdığınıza göre, mesajları da okumuş olmalısınız. Sunduğum kararlar yeterince açık değil mi? |
25-07-2009, 06:38 | #6 |
|
Kararları yeni okudum çünkü daha önce bu forumu bulamamış ve bu nedenle yeni bir konu açmıştım. Ancak bu forumla bağlantısı olduğu için mesajım buraya alınmış. Kararlarınız fazlasıyla yeterli teşekkür ederim. Saygılarımla
|
15-03-2012, 13:50 | #7 |
|
Sayın meslektaşlarım,
Siyasi parti il-merkez ilçe başkanlığı binasında çalışan müvekkilimle ilgili hizmet tespiti davası açtık. Husumet genel merkeze yöneltildi.Genel merkez ,davaya cevabında benim böyle bir çalışanım yok ,Siyasi Partiler Kanunu 71.maddesi ve parti tüzüğü gereği işe alınma ve çalıştırılma konusunda herhangi bir yöneticiye yetki ve onay vermedim.Ben sorumlu değilim diyor.Bunun üzerine yöneticilerin müvekkili kişisel sorumluluklarında çalıştırdıkları düşüncesiyle mahkemeden dönemde görev yapan il-ilçe başkanlarının isimlerinin kim olduğunu ,bu kişileri davaya müdahil etmek istediğimizi bildirdik.Mahkeme de şimdilik isimlerin öğrenilmesi yönünde ara karar verdi. Şimdi sorulara geçelim: 1-Davacının parti binasında uzun süredir çalıştırıldığı tanıkla ispatlayabileceğimiz bir konu.Hatta merkez ilçe başkanlığı mührü ve başkanının imzasını taşıyan “sekreter kartı” var.Ancak genel merkez “ben çalıştırmadım,kimseye çalıştırılması için görev ve yetki vermedim beni sorumlu tutamazsınız” diyor.Bu savunmayı mahkeme haklı bulur mu? 2-Davalı parti tüzel kişiliği (genel merkez) haklı ise ,tespite konu yıllarda partinin il-ilçe başkanlarının şahsen sorumluluğu söz konusu olur mu?Bu kişileri davaya müdahil olmalarını sağlayarak aleyhlerine hüküm kurulabilir mi? Üstte belirtilen emsal daire kararları, genel merkezin sorumlu olmadığı yönünde ama kişisel sorumluluklar ile veya açılan davaya müdahillikle sorumlu olunabileceğine ilişkin varsa kararlarınızı ve düşüncelerinizi paylaşmanızı rica ederim.Saygılarımla. |
01-08-2012, 21:47 | #8 |
|
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi Esas: 2001/4845 Karar: 2001/6113 Karar Tarihi: 04.06.2001 İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVALININ PASİF HUSUMET EHLİYETİ BULUNMADIĞI - DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi isabetsizdir. (2820 S. K. m. 71) (818 S. K. m. 32) Dava: Dava dilekçesinde 11.419.536 lira asıl alacak ve ferileri için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. KARAR: Davacı vekili dilekçesi ile; Refah Partisi İl Başkanlığının 06.11.1995 tarihli Karatay Telekom Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu yazıda davalı İsmail Tunca'nın Parti adına telefon satın almaya, form doldurup gerekli evrakları imzalamaya, sözleşme ve akitler yapmaya yetkili kılındığı bildirilmiş olmakla, adı geçenle 07.11.1995 tarihinde müvekkili ile Refah Partisi İl Başkanlığı adına abone sözleşmesi imzalandığını, tahakkuk eden fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin fesh edildiğini ve konuya ilişkin Siyasi Partiler Kanununun 71. maddesinin amir hükmü gereği Parti tüzelkişiliği adına sözleşmeyi imzalayan kişi ve kişilerden borçların tahsili imkanı mevcut bulunduğundan davalı hakkında başlatılan icra takibinde davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; İsmail Tunca'nın Refah Partisini temsilen davalı olarak gösterildiğini, oysa Refah Partisinin Anayasa Mahkemesinin kapatma kararı üzerine fiil ehliyetini ve tüzelkişiliğini yitirdiğini, bu nedenle ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağını ve dava açılamayacağını, kaldı ki ölü kişinin temsilinin de mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71/2. maddesi gereğince davalının yaptığı sözleşmeden kişisel olarak sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden icra takibinin; Refah Partisi aleyhine değil ve fakat 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi imzalayan kişi olarak İsmail Tunca aleyhine yapıldığı ve itirazı üzerine de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 71. maddesinde <Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler; genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurullarına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzelkişiliği adına sözleşme yapılmasına ve yükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı, parti tüzel kişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.> hükmünü amirdir. OLAYIMIZDA İSE; davalı, Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi'nin yetkilendirmesi üzerine hukuki muameleyi gerçekleştirmiştir. Davalı, aktin tarafı değildir. Refah Partisi Konya İl başkanlığı adına temsilci sıfatı ile sözleşmeyi imzalamıştır. Bu itibarla davalı İsmail Tunca 2820 sayılı Yasanın 71/2. maddesinde anılan <sözleşmeyi yapan....> olarak kabul edilemez. BK.nun 32/2. maddesi uyarınca mümessilin (temsilcinin) yaptığı hukuki muamele temsil olunanca yapılmış sayılıp, sözleşmeyi yapan kişinin Refah Partisinin İl Başkanı Zülfikar Gazi olduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf Refah Partisi Anayasa Mahkemesince kapatıldığından dolayı tüzelkişilik aleyhine değil de Siyasi Partiler Kanununun 71/2. maddesi gereğince sözleşmeyi yapan kişi adına açmış bulunduğuna göre; bu durumda ancak, anılan madde gereğince sözleşmeyi yapan olarak Refah Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi aleyhine takipte bulunabilir ve dava açabilir.Mahkemece, davalının pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) bulunmadığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Bu karara göre abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarihteki parti il başkanına karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip yapılabilir mi ? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
lehdar kısmına tüzel kişilik isminin yazılması çekin kambiyo vasfını kaybettirir mi? | erdemlihukukcu | Meslektaşların Soruları | 2 | 13-04-2007 12:04 |
karayolları genel müdürlüğünün tüzel kişiliği var mı yok mu yoksa husumet kime | kerim | Hukuk Soruları Arşivi | 14 | 09-11-2006 19:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |