|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-07-2012, 13:06 | #1 |
|
işçinin uyuması, kıdem tazminatı
Mrb arkadaşlar. bir işyerinde sağlık görevlisi olatak çalışan işçi normal mesaisi gece 22:00 da başlaması gerekir iken, o gün saat 18:00 da işe çağrılmış ve gece 01:00 da başını masada yaslamıştır. bu husus kamera kaydı ile tespit edilerek işçinin iş akdi feshedilmiştir. daha önce işçi hakkında tutulmuş tutanak ve uyarı yok. 8 yıllık kıdemi var. iş akdinin feshi haklımıdır?
|
19-07-2012, 13:13 | #2 | |||||||||||||||||||
|
İş akdinin bu nedenle feshi haksızdır. Öncelikle savunması alınmalı ve sunulan savunmadaki gerekçeler değerlendirilerek -gerekirse- ihtarda bulunulmalı idi. Elbette ki, işçinin olağan mesai başlangıcından çok daha önce işyerine çağırılmış olması ve uykusunu gereği gibi alamamış olduğu karinesi göz önünde bulundurulduğunda ihtarın haklılığı da tartışılabilir. Saygılarımla.. |
19-07-2012, 14:30 | #3 |
|
Burada önemli olan işçinin uyumasının işe ve işyerine etkisidir. İşçinin uyuması sebebiyle herhangi bir zarar doğmamışsa,işlerde bir aksaklık meydana gelmemişse fesih haksızdır, diye düşünüyorum.Bu ilişkin Yargıtay kararları da mevcut,isterseniz ekleyebilirm.
|
20-07-2012, 11:16 | #4 |
|
Müvekkilinizin yapmış olduğu işin çok önemli bir görev taşıması halinde (örneğin acil servis görevlisi ve uyuması ile hastaların mağduriyetine yol açmışsa) işverenin feshinin geçerli olabileceği görüşündeyim.
Ancak iş yerinde belirttiğimiz gibi önemli bir görevi bulunmuyorsa, feshin haksız olduğu ve müvekkilinizin tazminat hakkının bulunduğu kanaatindeyim. Konu hakkında Yargıtay'ın da kafası bayağı bir karışık Paylaştığım içtihadı incelemenizi ve özellikle muhalefet şerhini okumanızı öneririm. İyi çalışmalar. T.C. YARGITAY 9.Hukuk Dairesi Esas: 2002/5385 Karar: 2002/20192 Karar Tarihi: 30.10.2002 İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - KIDEM TAZMİNATI TALEBİ - BİLDİRİMSİZ FESİH HAKKI - TEHLİKELİ İŞ - DAVACI İŞÇİNİN DİNAMİT DEPOSUNDA BEKÇİLİK YAPARKEN UYUMASI - UYUMA OLAYININ MAHZURUNUN İSPATININ ARANMASINA GEREK OLMAMASI ÖZET: İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmek işverene bildirimsiz fesih hakkı verir. İşverenin fesih iradesi de bu yöndedir. Davacı işçi, baraj inşaatında dinamit deposunda bekçi olarak çalışmaktadır. Niteliği itibariyle tehlikeli iştir. Bilindiği üzere kanunda işin tehlikeli olması yeterli olup zarar aranmaz. Davacı işçinin dinamit deposunda bekçilik yaparken uyuması yasa hükmünün tereddütsüz uygulanmasını haklı kılar. Mahkemece somut olay ve bunun karşılığı olan norma yanlış anlam vererek, uyuma olayının mahzurunun ispatını araması kanuna aykırıdır. (1475 S. K. m. 14, 17) Dava: Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Hüküm süresi içinde, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Karar: Dava kıdem tazminatı isteğine ilişkindir. Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı bekçinin hizmet sözleşmesinin fesih nedeni görevi başında uyumaktır. Bu olgu 23.9.1999 tarihli tutanak ve onu doğrulayan ve davacıyı işe alan tanık Tuncer Sezgin'in ifadesiyle kanıtlanmıştır. Her ne kadar feshin haklılığını kanıtlamak ödevi işverene ait ise de; davalı tarafın savunmasının aksini kanıtlayacak; davacı tarafından hiçbir delil ileri sürülmemiştir. Davacının hizmet sözleşmesi 23.9.1999 tarihli kararla İş Kanunu 17/II. maddesi gereğince fesih edilmiştir. Davacı işçiye tebliğ edilmek istenen fesih tutanağında iş güvenliğinin tehlikeye düşürüldüğü açıkça vurgulanmıştır. İş Kanununun 17/II-h maddesine göre, işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmek işverene bildirimsiz fesih hakkı verir. İşverenin fesih iradesi de bu yöndedir. Fesih yazısında belirtilen ahlak ve iyi niyet kavramları İş Kanunu 17/II.bendinin kenar başlığı olup (a) dan başlayan (h) ye uzayan fıkraları kapsar. Davacı işçi, baraj inşaatında dinamit deposunda bekçi olarak çalışmaktadır. Niteliği itibariyle tehlikeli iştir. Bilindiği üzere Kanunun 17/II-h fıkrasında işin tehlikeli olması yeterli olup zarar aranmaz. Davacı işçinin dinamit deposunda bekçilik yaparken uyuması anılan hükmün tereddütsüz uygulanmasını haklı kılar. Mahkemece somut olay ve bunun karşılığı olan norma yanlış anlam vererek, uyuma olayının mahzurunun ispatını araması az yukarıda anlatılan hukuki gerekçeye aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Davacının da imzasını taşıyan işverence düzenlenen <işe son verme> başlıklı belgede <24.9.1999 tarihinde İş Kanunu'nun 17/2-g maddesi gereği iş akdinin bildirimsiz olarak fesh edilmiştir> ibaresinin yazıldığı, ayrıca fesih nedeninin açıklanmadığı görülmektedir. İşveren iddia ettiği davacının uyuma eylemini 1475 Sayılı Yasanın 17/2-g bendinde açıklanan yapmakla ödevli bulunduğu görevi yapamamak olarak vasıflandırarak fesih eylemini gerçekleştirmiştir. İşveren <işe son vermek> yazısındaki bu tavsifi ile bağlıdır. Anılan bentteki önceden hatırlatma unsuru gerçekleşmediğinden feshin haklılığı kabul edilemez. Diğer taraftan eylemin ve feshin aynı yasa maddesinin <h> bendine göre yapıldığı kabul edilse bile olayla ilgili bilgi veren tek tanık Tuncer Sezgin hem tanık hem de fesih kararı veren disiplin kurulu başkanıdır. Mahkeme bu nedenle de bu tanığın beyanına değer vermemiştir. Mahalli mahkeme hakimi tanığı bizzat dinleyendir. Bu nedenle delilleri en iyi değerlendirecek durumdadır. Dosya üzerinden inceleme yapan dairemizin hakim bu yöndeki talebine müdahale ederek bozma kararı vermesini yerinde görmemekteyiz. Gece 12 saat görev yapan davacının ne şekilde uyuduğu başka bir anlatımla iradi arada mı uyuduğu yoksa görev süresinin uzunluğu nedeni ile geçici bir uyuklama halinde mi olduğu belirlenmiş değildir. İradi veya gerekli özeni gösterilmeme sonucu uyuma hali haklı bir fesih nedeni sayılsa da, on iki saat gibi uzun bir gece nöbetinde çöken kısa süreli uyku halinin doğmasında sekizer saatlik üçlü vardiya düzenlemeyen işverenin davranışının da etkili olduğu düşünülmeli, bunun sonucunda fesih gibi ağır bir cezaya katlanılması işçiden beklenmemelidir. Her olay kendine özgün şartlara göre değerlendirildiğinde adaletin gerçekleşmesi mümkün olacaktır. Somut olayımız yönünden hakimin kararı dosya içeriğine uygun düştüğünden ve onanması görüşünde olduğumuzdan, çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz. |
20-07-2012, 11:50 | #5 |
|
Fesih en son çaredir her zaman için , öncelikle ihtar veya uyarma vermeleri gerekir.
|
20-07-2012, 17:17 | #6 |
|
Sayın Toprak,
Yargıtay işçinin çalışma saatleri içerisinde uyumsı nedeniyle iş akdinin feshi ile ilgili oldukça farklı kararlar vermiştir. Bunun temel nedeni her olayın kendi içinde gerçekleşen şartların farklı olmasıdır. Örneğin Yargıtay'ın, gece bekçisinin yada güvenlik görevlilerinin görevleri başında uyumasını (genel olarak bu davranış nedneiyle bir zarar olduğunu ispatı ile birlikte)İş Kanunu 25/II-ı işin savsaklanması ve tehlikeye düşürülmesi maddesinden hareketle haklı fesih saydığı kararları mevcuttur. Yargıtay ağır ve net bir tehlike hali ile ispatlanan bir zarar karşısına haklı feshe olanak tanımaktadır. Ancak işin niteliği itibariyle ağır sonuçlara yol açması beklenmeyen ve maddi olay açısından zarar koşulu gerçekleşmemiş olaylarda Yargıtay'ın farklı kararları bulunmaktadır. Örneğin; YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2008/11037 KARAR NO : 2009/1879 KARAR TARİHİ : 09.02.2009 Davacı güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır, dava¬cı tanığının anlatımına göre işinin gereklerini yerine getirmediği, görevi sırasında uyumuş olduğu anlaşıl¬maktadır. Söz konusu eylemin sadece bir kez olduğu anlaşıldığından, bu durum işverence haklı değil geçerli fesih nedenidir.... şeklinde karar vermiştir. Özetle Yargıtay'ın bu durumlarda feshi iyiniyet kurallarına göre şekillenmektedir. Ayrıca iş akdinin feshi sırsaında izlenmesi gereken usul konusunda da şartlara uyulması yada uyulmaması, kıdem-ihbar tazminatına hak kazanmada belirleyici unsur olabilir. Bahsi geçen olayınızda mahkemenin haksız feshe ve kıdem tazminatına hak kazandığına karar vereceği kanaatindeyim. Özellikle işçinin özlük dosyasında başkaca bir tutanak yada menfi kaydı olmaması ve işe gitmesi gereken saatten önce çağrıldığı için dinlenemeden gitmiş olabileceği ihtimali işçinin elini kuvvetlendiren etkenler. Buna dinlenecek tanık beyanları ve iş mahkemelerinde işçinin haklılığı genel prensibini de eklerseniz sonuç kaçınılmaz gözüküyor. Tabii olayda anlatılmayan yada gözden kaçırılan başkaca hususlar mevcut değilse... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
istifa eden işçinin ikramiye, ihbar ve kıdem tazminatı talebi | emrahcevik | Meslektaşların Soruları | 16 | 20-06-2013 19:15 |
istifaya zorlanan işçinin kıdem tazminatı talep edebileceği haller | Av. Cihat BİNGÖL | Meslektaşların Soruları | 15 | 16-10-2009 09:51 |
istifaya zorlanan işçinin kıdem tazminatı | aynur2075 | Meslektaşların Soruları | 26 | 19-06-2009 20:28 |
İşe başlamayan işçinin ihbar ve kıdem tazminatı | Av.Onur Tunga | Hukuk Sohbetleri | 2 | 13-05-2008 10:42 |
emekli çalışan işçinin kıdem tazminatı | av.mansur | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-09-2007 00:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |