|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-12-2010, 20:32 | #1 |
|
Hakimin açıkça taraflı kararı karşında yapılacaklar hakkında önerileriniz nelerdir ve yalancı tanıkların cezalandırılmasına örnek karar arıyorum
Değerli meslekdaşlarım!
Takip ettiğim bir boşanma davasında davacı müvekkilem sadakatsizlikle suçlanıyor. Davalı kocanın kızkardeşi ve yeğeni yalan tanıklıkta bulunarak müvekkilemin geceleri gizli gizli cep telefonuyla konuştuğunu ifade ettiler. Ancak savcılık aracılığıyla celp ettirdiğimiz telefon kayıtlarına göre idda edilen bu görüşmelerin hiç biri yapılmamış. Çünkü müvekkil görümcesi ve onun kızı tarafından iftiraya uğramıştır. Davaya bakan mahkeme hakimi davalının arkadaşıdır.Hakim Beyin tayin ve lojman işlerini nüfuzlu bir kişi olan davalı halletmiştir. Sayın hakim tarafların nikahlarına katılmış,takı merasiminde davalıyla resim çektirmiş, dava boyunca davalıya misafirini ağırlar gibi davranmıştır. Dava sonunda Hakim bey davalının yalancı tanıklarını hükme esas alıp, sunduğumuz telefon kayıtlarını görmezden gelerek müvekkili daha ağır kusurlu bulmuş, hukuka olan inancımızı derinden sarsmıştır.Bu durum karşısında yapılacaklar hususunda önerilerinizi önemle rica ediyorum. |
06-12-2010, 23:38 | #2 |
|
Hakim; bakmakta olduğu davada, bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedeleyecek her türlü davranış ve hareketten kaçınmalıdır. Davalı ve hakimin yakın arkadaş olması karşısında, hakimin kendi kendisini reddetmesi gerekirdi. Anladığım kadarıyla, mahkeme karar vermiştir. Acaba siz, reddi hakim talebinde bulundunuz mu?
Bunun dışında, hakimi, HSYK'ya şikayet edebilirsiniz. Saygılarımlaa. |
07-12-2010, 08:32 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Yıldızoğlu yanıtınız için çok teşekkürler.Evet Mahkeme karar verdi.Başlangıçta reddi hakim talebinde bulunmadık. 25 yıllık bir hakimin işi ile arkadaşlığı birbirinden ayırabileceğini,elimizdeki telefon kayıtları gibi objektif delilleri yok sayarak karar verebileceğine hukuktan bu kadar uzaklaşabileceğine ihtimal vermedik iyi niyetli düşündük. Ancak malumunuz üzere reddi hakim talebi davanın her aşamasında yapılabilir. Şu anda reddi hakim talebinde bulunmaya, davayı temyize ve HSYK ya şikayete hazırlanıyorum. |
07-12-2010, 11:39 | #4 |
|
C Savcılığı dosyasına celbedilen görüşme kayıtlarında boşanma davasında dinlenen tanıkların beyan ettiği görüşmelerin yapılmadığı anlaşıldığına göre bu kayıtların onaylı fotokopisinin boşanma dosyasına sunulması gerekirdi. Esas hakkındaki beyanlarda savcılıkça celbedilen bu kayıtların tanık ifadelerini değerden düşürdüğü ve hükme esas alınmaması gerektiği beyan edilebilirdi. Eğer bu beyan yapılmışsa mahkeme tanık ifadelerinin samimi olmadığını ve dikkate değer olmadığını kabul etmeliydi. Sunulduğu halde mahkeme tanık ifadelerine itibar edip başkaca delil de yoksa davacı eşi ağır kusurlu kabul ettiyse (yanlı ve yanlış tanık ifadelerine dayanarak) bu husus temyiz ve bozma sebebidir. Eğer bu kayıtlar boşanma dosyasına sunulmamışsa temyiz dilekçesine eklenebilir.
C Savcıları davanın sonuçlanmasından önce yapılan yalan tanıklık şikayetlerine takipsizlik kararı verebilmektedir. Sizin yaptığınız şikayet bu sebeple takipsizlikle sonuçlanırsa dava sonuçlandıktan sonra tekrar şikayette bulunmanız mümkündür. |
07-12-2010, 12:37 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Temyiz dilekçenizi yazarken şu kararı dikkate alarak yazmanızı öneririm. http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=4968 Ayrıca merak ettiğim için: neden yargılama sırasında hakimi reddetmediniz? (Bu soru daha önce bir başka meslektaşımız tarafından da sorulmuş ve siz cevaplamışsınız. Sorumu geri alıyorum. ) |
07-12-2010, 13:45 | #6 |
|
Bir boşanma davası sırasında davalımızın yakınları yalan beyanda bulunmuşlardı. Duruşma sonrası yalan tanıklıktan şikayette bulunduk ve Savcılığa tanıklarımızı dinlettik.
Savcılıkça dinlenen tanıkların anlatımından boşanma davası duruşmasında şüphelilerin yalan söylediğini ortaya koyan anlatımlar tesbit edildi. Savcılık,boşanma davası sonuçlanmamış olduğu için takipsizlik kararı verdi. Ancak bu soruşturma kapsamında dinlenen tanık anlatımları yalan beyanı ortaya koyduğu için yeni bir delil olarak savcılık dosyasının onaylı suretini boşanma dosyasına ibraz ettik.Bu delil boşanma davasında yalan anlatımları değerden düşürdü,davalının amacı olan müvekkileye ağır kusur isnad edilmesi gerçekleşmedi ve tazminat talepleri kabul edildi. Karar onandı. |
07-12-2010, 16:53 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslekdaşım paylaşımınıza teşekkürler.Ancak eğer yargıtay bu dosyayı onarsa Türkiyedeki bütün evlilikler risk altında demektir.telefon kayıtları objektif bir delildir.Hakimin takdir edebileceği bir delil değildir.Eğer yargıtayda bu delili görmezden gelirse, varlık sebebinin bir anlamı kalırmı? Malumunuzca görümce gelin anlaşmazlıkları çok yaygındır ülkemizde.Husumeti olan bir görümce gelinin geceleri gizli gizli görüşme yaptığı iftirasında bulunursa gelin kendisini nasıl savunacak? |
07-12-2010, 17:58 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
|
07-12-2010, 18:11 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
saygılar bizden HSYK ya daha önce hiç şikayette bulunmadım.Şikayet usulünü ve incelemenin nasıl yapıldığını biliyormusunuz? bilen arkadaşlardan paylaşımlarını rica ediyorum |
07-12-2010, 18:34 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sevgiler, saygılar,iyi çalışmalar |
07-12-2010, 18:46 | #11 |
|
Savcılar hukuk davasının kesinleşmesini arıyorlar bildiğim kadarıyla. Ama siz ilk mesajınızda savcılık aracılığıyla görüşme kayıtlarını celbettirdiğinizi yazmışsınız. Savcılık dosyası ne ile ilgiliydi,yalan tanıklıktan şikayet dosyası değil miydi. Ben öyle anladım. Umarım şikayetiniizi yapıp gelen kayıtları boşanma dosyasına yeni delil olarak sunmuşsunuzdur.
Yalan tanıklıkla ilgili emsal karar mutlaka vardır. |
07-12-2010, 19:41 | #12 |
|
Sn. Avukat202
Yapılacaklar, yapılması gerekenler yukarıda konuşulmuş, konuşuluyor da, ancak size tavsiyem Av.Mehmet Saim Dikici'nin ihtarına uymanız, yapacağınız tüm yazılı ve sözlü başvurularınızda hukuki lisanı elden bırakmamanız, hakaret/iftira sayılabilecek ifadelerden kaçınmanız, hukuki olarak ispatlayamayacağınız iddiaları dile getirmemeniz ve en önemlisi davanız ile kendinizi bütünleştirmemeniz. Öncelikle kendinizi, sonra müvekkilerinizi sakinleştirin. Karar kesinleşmedi... Yapacağınız başvurular için olayın soğumasını bekleyin. Öfke ile değil akıl ile hareket edin... İleride pişman olacağınız sözler sarfetmeyin... Zor bir olay ancak metanetle üstesinden gelmeye çalışın. unutmayın biz hiçbir şekilde sonucu garanti etmiyoruz, edemeyiz. Biz yapmamız gerekenleri yapmakla yükümlüyüz. |
07-12-2010, 20:01 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
|
07-12-2010, 20:12 | #14 |
|
Müvekkilinizi arayan numaraların ve görüşmelerin dökümünü delil olarak sunduğunuza göre,tanık anlatımlarını çürütmüş oluyorsunuz. Bunları temyiz dilekçenize yazıp
görüşme detaylarını temyiz dilekçenize de eklerseniz Yargıtay için inceleme kolaylığı olur. Bu listenin ( arama kayıtlarının) yargıtayın dikkatinden kaçmayacağını zannederim.İleride karar kesinleştiğinde yalan tanıklıktan da şikayet edersiniz,hem bu detaylı liste,hem tanıklarınızla yalanları ortaya çıkarırısınız. Kamu davası açılmasa bile savcılık dosyasında dinlenecek tanıklarınız yeni delil olarak yargılamanın yenilenmesi nedeni de olabilecektir. Hukuki olarak yapılması gerekenleri yapıp hukukun üstünlüğüne inanmanız,güveninizi kaybetmemeniz ve hakimle ilgili kuşkular yerine hukuki çabaya öncelik vermeniz daha faydalı olacaktır. |
08-12-2010, 22:27 | #15 |
|
Merhabalar
Sayın KAAN
Önerileriniz için teşekkürler.Kesinlikle dikkate alacağım. Bu site hukuk severlere ve hukukun üstünlüğüne inananlara adanmış bir site. Ben de naçizane bu inançta olanlardan biriyim. Müvekkille özdeşleşme değil yaşadığım sıkıntı ve üzüntü. Hukukun böyle pervasızca çiğnenmesi.Burada biz bize konuşuyoruz.Temyiz dileçesinde dikkatli olacagım. Merak etmeyin. Saygılar, iyi akşamlar |
10-12-2010, 13:36 | #16 |
|
Dava konusu aynı olmasa da yakın tarihte ben de hakim mağduru oldum
Çek iptali davası sırasında bankadaki paranın çek miiktarı kadarına bloke konulmuş. Çek iptlai kararını sunmamıza rağmen banka parayı ödemedi. Çek iptali kararına dayanarak icra takipi yaptım. Borçlu itiraz etti, takip durdu. İtirazında borcu kabul ettiğini ancak paranın bankada blokeli olduğunu ve bankadan talep edilmesi gerektiğini; ödeme konusunda da bankaya yazılı talimat verdiğini beyan etti. Bunun üzerine bankaya yazılı olarak çek bedelinin ödenmesi için talepte bulundum. Yaklaşık 1.5 ay sonra defalarca da aradıktan sonra banka nihayet parayı ödedi. Ben de bakiye borç ile ilgili olarak itirazın iptali davası açtım. Davalı cevap vermediği gibi duruşmaya da gelmedi. İlk duruşmada hakim "Asıl alacağı almışsınız, daha ne istiyorsunuz" diyerek davayı reddetti. Şimdi temyiz ve sonrasındaki tüm şikayetler üzerinde çalışıyorum |
10-12-2010, 18:08 | #17 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Elbette dava dosyanıza vakıf değilim. Ancak sizin de olayı kişiselleştirdiğinizi düşünüyorum. Sadece telefon kayıtlarının yalancı tanıklığa delil olduğunu, bu kayıtların objektif delil olduğunu belirtiyorsunuz. Olaya farklı gözle bakmanızı sağlayabilir miyim bilmiyorum ama size şunu sorayım: Müvekkilinizin bir başka cep telefon hattı olamaz mı? |
11-12-2010, 20:23 | #18 |
|
Merhabalar
Sayın Aladağ
Bir avukat olarak, yapılan hukuka aykırılığın inanılmazlığı karşısında gizli bir hat olabileceğini düşünüyorsunuz doğal olarak.Ancak müvekkil çok çok yakınım birisi. Gizli hattı olmadığından ismim kadar eminim. Zaten öyle birşey olsaydı davalı, savcılıktan getirttiğimiz kayıtlara karşı inkar eden, yalandan ibaret (kayıtların müvekkili arayan numaraları göstermediği gibi) bir savunma yerine, müvekkilin gizli hattı olduğunu ifşa ederdi şüphesiz. Müvekkilin yada kendisinin onurunu şerefini korumak adına bu olay duyulmasın deyip( gizzli bir hat olsaydı) ifşa etmekten imtina etmezdi.Çünkü böyle düşünmemizi gerektirecek şeyler yaşandı. Telefon Kayıtları delili dışında dinlettiğimiz tanıklarımız müvekkilin namuslu ve kocasını aldatmayacak nitelikte bir kadın olduğunu da ifade ettiler. HSYK ineleme yaparken sadece dosya üzerindenmi inceliyor.Örneğin Hakim Bey Duruşmada öksüren Davalı için, mübaşire su getirtti. Yine bir avukat arkadaşımız davalı ve Hakim beyi Başsavcının odasında sohbet ederken görmüş. Baş savcıda davalının çok samimi arkadaşı. HSYK bu hususlara tanık avukat arkadaşlarımızı dinlermi? Bir deneyiminiz olduysa (veya deneyimi olan arkadaşlar) Paylaşırsanız sevinirim. Saygılar, iyi akşamlar |
12-12-2010, 18:49 | #19 |
|
Avukat202,
Kimin kimi aldattığını bazen Allahtan başka kimse bilmez.Müvekkiliniz arkadaşınız bile olsa kocasını aldattığını size mi söyleyecek.Ayrıca sanki davanızı kişiselleştirip davanın hakimine düşmanlık besleme safhasına gelmişsiniz.Bu doğru davranış değil diye düşünüyorum.Hakimin reddi müessesesi var hukukumuzda.Tabi elinizde ciddi kanıtlar varsa. |
13-12-2010, 17:01 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın Noyan Önceki Mesajları gereği gibi okumamışsınız sanırım.Konuyu kavramadan yorum yapmışsınız.Mesajlarımda Müvekkilimin arkadaşım olduğunu yazmadım.Çok daha yakın birisi olduğunu söyledim. Allahdan başka kimse bilmiyor sa Hakim bey mi biliyor da karar veriyor. Mesajınızın sorunun çözümüne hiç bir katkısı olmadığı için lütfen değerli zamanınızı tekrar yazmak için harcamayın iyi akşamlar |
13-12-2010, 20:33 | #21 |
|
Sayın meslektaşlarım isim vermiycem ama Ankara'ya komşu illerden birinde 2007 yılından beri süren davacı bayan vekili olarak girdiğim bir boşanma davam var, defalarca istememize rağmen hakim çocuklarla kişisel ilişkiyi ve nafaka hususunu 2 yıl sonra ara karara bağladı.Şu anda 18.celse ve tam 4 celsedir şehır dışına karar alabilmek için boşa gidip geliyorum.Mart gibi dosya tetkike alındı, mayıs da davalı vekilinin (bu arada davalı vekili sürekli mazeretli) beyanlarını bekledik,temmuzda hakim izinliydi,ekimde hakim bizim duruşma haftamız izin almış, bugün gittiğimde ise "dosyayı incelemedim" deyip yine duruşmayı başka güne attı, tepki verdiğimde ise "istediğin yere şikayet et" dedi.Yolu benim gibi Ankara'ya komşu ....Aile Mahkemesi'ne düşenler hakimin ve avukat meslektaşların Ankara'dakinden ne kadar farklı olduğunu göreceklerdir.Hatta bir celse hakim bana bile sormadan davalı vekilinin mazeretini işleme koymuş "saat 11 duruşmasına saat 2 de gircez avukat bey mazeret vermiş" dedi, ancak kabul etmeyip bağırıp çağırınca duruşmayı almak zorunda kaldı.Şikayet etmeyi düşünüyorum ancak verileri görünce halime üzüldüm Çünkü edindiğim bilgiye göre;
"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre bir yıl içerisinde vatandaşlar, 4 bin 44 hakim ve savcıdan şikayetçi oldu. 2005 yılı içerisinde yapılan şikayetlerin istatistiksel değerlendirmesine göre, şikayetlerin 168'i hakkında disiplin ve kovuşturma başlatıldı. Vatandaşların dilekçeyle yaptıkları başvuruların bin 567'si hakkında işleme konulmaması, 1777 başvuru hakkında da işlem yapılmasına yer olmadığı kararı verildi" |
13-12-2010, 23:42 | #22 |
|
Sayın Aylin Kaya
malumunuz üzere bizde hakim mağduriyeti yaşıyoruz.Şikayetin dışında, şartların oluştuğunu düşünürseniz, davanın her aşamasında reddi hakim talebinde bulunabilirsiniz.Bende HSYK ya adalet bakanlığına şikayet ve reddi hakim talebinde bulunmak için hazırlıklarımı sürdürüyorum. İç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra sonuç alamaz isek, avrupa insan hakları sözleşmesi madde 6 ya göre adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle avrupa insan hakları mahkemesine başvuracağız. Üzüntünüzü anlamakla birlikteSizede koşullarının oluştuğunu düşündüğünüz bütün başvurularınızı yapmanızı öneririm. Hukuk mücadelesinin bunu gerektirdiğini düşünüyorum. saygılar iyi akşamlar |
13-12-2010, 23:59 | #23 |
|
Sayın mesletaşlarım, hakimin bir hukuk kuralını veya Yargıtay içtihadını unutup! uygulamaması görevi suistimal değil mi?Boşanma davası açılır açılmaz hakim gerekli tedbirleri alır emredici hükmü karşısında hakimler nasıl birkaç yıl sonra tedbir nafakası ve kişisel ilişki kurabiliyorlar?Bir avukatın açık bir hukuk kuralını ihlal ettiğini düşünemiyorum.Çünkü böyle durumlarda baro disiplin kurulları ve ağır ceza mahkemelerinin kapıları bizlere sonuna kadar açılıyor.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Nöbetçi Hakimin Görevleri Nelerdir? | MTL | Hukuk Sohbetleri | 2 | 17-05-2010 13:48 |
takibin durdurulması talebi hakkında hakimin karar vermemesi | Sayın avukatım | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-11-2009 22:07 |
kalorifer giderine katılmayan kat malikleri hakkında yapılacaklar? | advokat34 | Meslektaşların Soruları | 0 | 10-10-2008 19:35 |
Bakanlık müfettişinin sınırı aşan iş kazası raporu hakkında önerileriniz olabilirmi? | SINIRSIZ | Meslektaşların Soruları | 6 | 21-11-2007 17:18 |
babaya velayet verilmesi hakkında karar arıyorum. | nazell | Meslektaşların Soruları | 6 | 19-10-2007 15:08 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |